Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Neden Askeri Müdahale?
    Forum

    Neden Askeri Müdahale?

    Pınar Tremblay10 Ocak 20205 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Türkiye, tarihinde ilk kez, hiç bir çok uluslu kurum ve girişimin parçası olmadan ve kendisine direkt tehdit oluşturmayan bir ülkeye, Libya’ya asker göndermeye karar verdi. Kararın onayı Libya’da Birleşmiş Milletlerin (BM) tanıdığı hükümetle yapılan anlaşma sonrasında TBMM’den çıkan tezkere ile kesinleşti. 5 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan CNNTürk’te askerlerin yola çıkmaya hazır olduğunu bir kez daha kararlılıkla ifade etti.

    Aynı zamanda Irak’ta öldürülen İranlı Korgeneral Kasım Süleymani’nin sonunun yarattığı etkileri konuşurken herkesi itidale (soğukkanlılığa) çağıran Erdoğan, yabancı müdahalelere karşı olduklarının da bir kez daha altını çizdi. Olayların Irak’ta olması manidar dedi. Manidar olan sadece bu olsaydı keşke.

    Türkiye’nin Libya’ya askeri müdahalesinin en önemli boyutu, TSK’nın ilk kez kendi topraklarına güvenlik tehlikesi oluşturmayan bir soruna müdahil olması. Ama bu uzun zamandır kendi içinde gelişen “askeri yurt dışına gönderme” niyetinin bir parçası aslında. Mesela, çok değil 2015 yılında Erdoğan Suud’a lojistik destek önermişti. Suud gibi petrol zengini, ABD silahlarıyla donanmış bir ülkenin askeri müdahalelerde en çok neye ihtiyacı vardır sizce? Türkiye Somali, ve Katar’da hala büyüyen askeri üsler kurdu. Irak ve Suriye’de TSK bir süredir terörizm ile mücadele ediyor. Bu çizgiden baktığınızda Libya sadece bir sonraki adım. Evet kara sınırımız yok, evet oradan Türkiye’ye (henüz) terör ya da başka bir güvenlik tehdidi yok, hatta Libyalılarla kardeş olduğumuzu bile bilen pek kimse yok ülkede ama yine de Türkiye Libya’ya “savaşmama umuduyla” asker yolluyor. Neden yurt dışına asker yollamaya bu kadar hevesliyiz? Bu elbette sadece Türkiye’ye özgü bir davranış değil, mesela ABD tarihinde 19. yüzyıldan itibaren ordunun yurt dışında olmadığı bir zaman yok. Biz yine de Türkiye özelinde bu hevesi açıklamak için üç neden sunabiliriz.

    Birinci neden sürecin boyutlarını hakkında da ipuçları veriyor. Yeni Osmanlıcılık: MİT, TİKA ve Diyanet üzerinden Afrika, Orta Doğu, Balkanlar, hatta Avrupa ve Uzak Doğu’da ulaşabildiği her yerde farklı kültürel ve İslami değerlerle “soft power” yumuşak güç, kamu diplomasisi alanında başladı. Cami yaptırmak, eski Osmanlı eserlerini korumak, halka yardım için hastane, okul açmak ile ilerledi. Ancak zaman içinde bu yatırımlardan istenilen sonuçları alamadı Türkiye. Ya da aldıysa da çoğu el sıkışmaya dayalı bu anlaşmaların ne olduğu, ne kadar kazanıldığı ve nasıl sonuçlandığını pek bilemedik. Ama bildiklerimiz arasında oradaki hükümet değişince iptal olan anlaşmalar, talan edilen binalar var. Askeri güç olmadan buralarda uzun süreli etkili olmanın imkansız olduğunu özellikle İran, ve ABD modelleri üzerinden iyice ikna olunan bir süreç yaşandı Ankara’da. Burada Kasım Süleymani’nin başarı örneğinin Ankara’ya motivasyon olduğunu söyleyebiliriz.

    İkinci neden özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında hızla artan militarizm ve oluşumu değişen TSK. Ankara bir yandan halkı hiç bitmeyen iç ve dış mihrakların tehlikelerine karşı sürekli uyarırken, bir yandan da TSK’yı her genç erkeğin tecrübe ettiği Peygamber ocağından, sözleşmeli ve profesyonel orduya çevirdi. Bunun artılarını eksilerini tartışmayacağım, ancak şehitlerinin adının önünde sürekli sözleşmeli sözünü duymanızın nedenlerini düşününüz. ABD ordusunun Vietnam sendromuna en önemli sebep mecburi askerlikle cepheye yollanan genç tecrübesiz askerler ve perişan aileleriydi. Ama profesyonel ordu demek bu çoğu fakir gençlerin askerliği kendi rızalarıyla seçmesi demek. Bu da yurt dışında hükümetin istediği “adventurism” denilebilecek yüksek riskli ve milli güvenlikle doğrudan ilişkisi olmayan durumlara ordunun müdahil olma olasılığını daha kolay arttırabilmek demek.

    Ülke içinde adeta hormonlu meyve misali büyütülen “güç” masalları, kurtlar vadisinden sürekli derinleşen erkek egemen toplumun hızla “bireysel” silahlanmaya teşviki ile militarizm tam hız artıyor. Şehit olmanın güzelliği fakir mahallelerde, pompalı tüfeklerin önemi orta sınıfta, üstüne isminin baş harflerini işlettikleri son model Baretta, Glock ve Smith and Wessonlar ise zenginlerin bellerinde normalleşti bile. Bozuk Bollywood filmi izler gibi izliyoruz “Bizi Afrin’e götür Reis” diye türkü söyleyen kıymetli “sanatçı”larımızı.

    Üçüncü ve en önemli neden Ankara’nın askeri müdahalelerle “çeteleri yönetme” tecrübesini kazandığına inanması ve bu tecrübe ile de “güçlü” devlet, “oyun kuran ve oyun bozan” devlet olduğuna kendisini, halkını ve diğer ülkeleri inandırabilme çabası. Bu iyi uygulanabilirse oldukça önemli bir kazanım olur. Hem istihbarat toplamak hem de o istihbaratı işlemek açısından yurt dışı askeri müdahaleleri, ve buralarda yerli ve diğer savaşçı gruplarıyla işbirliği yapmak, ordunun yapısını, ve becerilerini zaman içinde etkileyecektir. İyi istihbarat cephede savaşma gerekliliğini ve can kayıplarını azaltır. Yani askeri istihbarat (toplama/işleme/uygulama) gücü arttıkça yaşam kurtarma şansınız artar, daha az şehidiniz daha az gaziniz olur.

    Burada yeniden Süleymani’ye dönmekte fayda var, çünkü 1987’de kurulan Kudüs gücü, Kudüs’ü kurtarmak için farklı gruplarla kurulmuştu. Devrim Muhafızları’nın Kudüs gücünü yani dış ilişkilerini sürdüren Süleymani sadece Şii güçlerle çalışmadı. Bunun en önemli örneği Hamas olsa gerek. Ankara ve Doha Hamas’a verdikleri o kadar yardıma rağmen yine de son aşamada Hamas’ın İran’ın etkisinden tamamıyla çıkmasını sağlayamadılar. Bunda askeri gücün çok önemli bir etkisi vardı.

    Türkiye ise Müslüman Kardeşler tüm dünyada çözülme halinde olsa da bir umut diyerek yine de duruşundan ödün vermedi. Elbette bu iktidarın ideolojisi için normal. Ancak askeri başarı pratik çözümler gerektirebiliyor, şu ana kadar Türkiye’nin Müslüman Kardeşler yapısı dışında etkili bir askeri grupla çalışabildiğini göremedik. Bu da “orduyu meşgul tutmak gerek” diye düşünen Ankara için kaygı verici bir sorun.

    Bu üç açıklama Ankara’nın gün geçtikçe artan ülke dışı askeri müdahale hevesinin her boyutunu anlatmaya yeterli değil, sadece TSK’nın sınır dışı varlığına genel sorgulama yapmanın faydasına dikkat çekmeyi amaçlıyorum. Yani neden Libya’ya gidiyoruz, Katar’daki askeri üsler neden artıyor, Somali’de askerlerimiz ne yapıyor, bütün bu askeri sevkiyatların maddi boyutu nedir? Bunlar çok önemli sorular. Erdoğan da Şubat 2019’da  ekonomik sorunlara açıklama getirirken söylemişti “bir merminin bedeli ne kadar biliyor musunuz?” diye sormuştu. Evet, bir merminin bedelini biliyoruz da bir operasyonun bedeli nedir veya Somali’de üs kurmanın, asker yollamanın bedeli nedir nereden karşılanır bilemiyoruz. Bu soruların cevapları halka verilmese de, denetleyen bir kurum var mıdır?

    Tüm bu sorular konuşulurken daha genel/macro analizin de önemine dikkat çekmek istiyorum. Ülke dışına asker yollama isteğinin ya da gerekliliğin son yıllarda neden hızla arttığı ve bunun ülkenin güvenliği ve diğer milli menfaatler için ne gibi faydalar getirdiği sorgulanmalı. Daha farklı nedenler ve önemli detaylar ancak teori çalışanlar (akademisyenler) ve pratiği uygulayanlar (sahadakiler) konuşursa mümkün.

    Biz neden Fizan’a, Taiz’e, Doha’ya, Mogadishu’ya asker yollamak için bu kadar istekliyiz?

    Fotoğraf: israel palacio

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikÜretimin Tarihi | Sovyet Kalkınması #7
    Sonraki İçerik Türkiye’nin Üniversite Sorunu: Özelleştirme Çözüm mü?

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}