Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Murray N. Rothbard, Eşitlikçilik: Doğaya Karşı İsyan
    Forum

    Murray N. Rothbard, Eşitlikçilik: Doğaya Karşı İsyan

    Rabia Nur Kartal16 Ekim 20225 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Eşitlik nosyonu moderniteden beri aksiyomatik olarak doğru ve sorgulanamaz kabul edilen etik değerler arasında yer almaktadır. Ancak, herhangi bir amacın insanın veya evrenin doğasına aykırılık teşkil etmesi birçok insanın peşinden sürüklendiği “ideal” hedeflere yönelik bir meydan okuma ve eleştiri içerebilir mi?

    Peki “eşitlik” denen şey hakikatte nedir? Haklar bildirgelerinde dahi normsal bir nitelik kazanan eşitlik, liberteryenler ve bilhassa Rothbard için ne ifade etmektedir? Rothbard, Eşitlikçilik: Doğaya Karşı İsyan adlı meşhur eserinde eşitlik ideali ve gayretlerini yoğun bir eleştiri bombardımanına tutarak bu idealin, evrene ve insan doğasına karşı bir teşebbüs olduğu yönünde fikir geliştirmiştir. Birey yetenek ve kabiliyetlerinin toplum ve kolektivite lehine sınırlandırılması, Rothbard için kabul edilemez bir cürümdür. Belli bir nitelik ve vasıflara göre A ve B birbirinin aynı ise bunlar “eşit” olarak nitelenir. Örneğin, eğer iki eşya da 20 kg ise o halde bunların ağırlık bakımından “eşit” oldukları ifade edilir. Herhangi iki kişinin birbiriyle tam olarak eşit olabilmesinin tek yolu ise bütün özellik ve niteliklerin eşit ve aynı olmasıdır. Eşitlikçi ideal ekseninde bütün insanların eşitliği ancak, tüm insanların özellikler bakımından tektip, tamı tamamına özdeş oldukları zaman başarılabilir. Dolayısıyla Rothbard’a göre eşitlikçi dünya; şahsilik, çeşitlilik, farklılık ya da özel yaratıcılıktan mahrum, otantisiteden yoksun özdeş yaratıklar dünyası olacaktır.

    Herkesin her yönden ve açıdan eşit olduğu dünyada artık kimse kimseden daha zeki, daha güzel, daha güçlü ve daha hızlı olmayacaktır. Böylesi eşitlikçi bir toplum amaçlarını totalitarizm ve zor gücüyle gerçekleştirebilir. Özdeş ve anonim kimliklerin üretildiği bu toplum, insan doğasına aykırı olduğu için kötüdür. Bu amacı gerçekleştirmeye yönelik her teşebbüs de kötü olmak durumundadır. Eşitlikçiler bu eşitsiz düzenin doğadan yahut biyolojik farklılıklardan değil, insan üretimi kültürden kaynaklandığını ifade etmekte ve kültür dönüştürüldüğü takdirde eşitlikçi düzenin hayat bulacağını iddia etmektedirler.

    Örneğin, eşitlikçilere göre kızıl saçlıların heyecanlı oldukları önermesi erken yaşlardan itibaren kızıl saçlı çocukların zihnine işlenmekte çocuk da bu yargıları içselleştirerek toplumun kendisinden beklediği gibi davranmakta, yani adeta kızıl saçlı olmayan hakim kültür tarafından manipüle edilmektedir. Onlara göre toplumda statü, prestij, zenginlik, şöhret gibi farklılıkları üreten her türlü unsur, adaletsiz bir “baskı”nın ve irrasyonel bir ayrımcılığın neticesidir. Bu baskı ve tahakküm bazen 18-25 yaş arası gençlerin ve kadınların siyasi kongreler ve delegelerde yetersiz temsil edildiği iddiası ile ortaya çıkabilirken, bazen de kendilerini çocuk bakımı, ev işleri ve ailelerine adayan kadınların beyinlerinin yıkanmış olduğu söylemiyle ortaya çıkmaktadır.

    Oysa ki Rothbard’a göre gençlerin temsili meselesinde sağduyu şunu fark etmeyi gerektirir ki gençlerin bilgi ve tecrübesinin yetişkinlere nazaran daha az olması hasebiyle büyüklerden daha düşük bir statü ve otoriteye sahip olma eğiliminde oldukları açıktır. Benzer şekilde “bastırılmış sınıf” olarak nitelenen kadınların siyasi mecralardaki yetersiz temsilinin temel sebebi de kadınların siyasi alanda erkekler kadar aktif ve istekli olmadıkları yönündedir. Eşitlikçi yaklaşıma göre erkek egemen kültür kadınları aile içi ve işlerine hapsederek beyinlerini yıkamakta olup kadın kurtuluşçularının esas görevi ise kadınları bilinçlendirmektir. Nitekim kendini ailesine bilinçli ve istekli bir şekilde adayan bir kadının tutumu, kökü kazınması ve yok olması gereken “yanlış bilincin” göstergesidir.

    Cinsiyetler arasındaki herhangi bir biyolojik, fizyolojik ve psikolojik farklılık iddiası, eril kültürün manipülasyonunun sonucudur. Dr. Eleanor Maccoby’nin, kadın ve erkek zekasını etkileyen genetik faktörler ile ilgili yaptığı çalışmada, erkek çocuklarının doğası gereği kız çocuklarından daha saldırgan olduğu ve bu durumun baskın olma, inisiyatif alma ve analitik düşünmeyi güçlendiren bir nitelik olduğu şeklindeki tespitleri, kadın kurtuluşçuları nezdinde dikkate alınmayan bir olgudur. Fakat Rothbard’a göre asıl sorun, feminist aktivistlerin kadın varlığına yönelik itirazları ve kadınların psiko-biyolojik farklılıklarına karşı duydukları hoşnutsuzluktur. Kadının “efendi” erkeğine bağımlı olmasından, ona ve çocuklarına hizmet etmekten haz duymasından nefret etmekte, toplumsal rollerin biyolojik olarak belirlenmesi fikrine karşı çıkmaktadır ve bu bağlamda “kültür” günah keçisi olarak nitelendirilmektedir. Oysa ki Rothbard bireylerin anatomi, vücut kimyası ve fiziğiyle en küçük detaylarda dahi birbirinden farklılaştıklarının altını çizmektedir. Dolayısıyla biyolojik gerçekliğe karşı eşitlikçi isyan; ontolojiye, doğanın düzenine ve genel olarak evrene bir isyandır.

    Eşitlikçi girişimlerin beslendiği zemin ise gerçekliğin yapısının olmadığı kanaatidir. Dış dünya adeta bir tabula rasadır ve insan iradesi tarafından herhangi bir yöne doğru dönüştürülebilirdir. Kısacası gerçeklik, kolayca evrilebilir bir şeydir. Nitekim Rothbard için gerek Charles Fourier’in sosyalist ütopyasında resmettiği tüm zararlı canavarların yok olup bütün varlıkların birbirleriyle yardımlaşma içerisinde olduğu ve hatta okyanusların dahi tuzlu su yerine limonata içireceği sosyalist ütopyası, gerekse de Engels’in Anti-Dühring’de belirttiği iş bölümünün ilga edilip herkesin fiziksel ve zihinsel yeteneklerini her yönde geliştirme fırsatı sunacağı komünizm ideali, irrasyonel ve ontolojik gerçekliğe aykırıdır.

    İnsan hayatının sınırlılığı her insanı tercih yapmaya ve bir işte uzmanlaşmaya yöneltmiştir. Dolayısıyla Rothbard’a göre Engels’in periler ülkesinin sakinleri bile artık Canterbury Papazı mı yoksa donanma komutanı mı olacağına, kemancı mı yoksa boksör mü olacağına karar vermek zorunda kalacaktır. Ne Karl Kautsky’nin komünist toplumunda tasavvur ettiği “süpermen” yeni insan ne de Leon Trotsky’nin komünist bir toplumda ortalama bir insanın bir Aristo, Goethe ve Marx seviyesinde olacağı söylemi gerçekliğin ontolojik yapısına ve evren yasalarına uygundur.

    Eşitlikçi teoriler Rothbard’a göre mülkiyet hakkı ihlallerinin meşru zeminini oluşturan söylemler üretmektedir. Bireyden ziyade toplum/kamunun öncelendiği her sistem totalitarizm ve şiddet yaratacak, bireysel kimlikler anonimleşerek toplum için kolayca feda edilebilir konumda olacaktır.

    Fotoğraf: Clay Banks

    Felsefe
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikBu “Kader”e Razı Değilim!
    Sonraki İçerik Tartışmalarıyla Nobel Ekonomi Ödülü ve Ben Bernanke

    Diğer İçerikler

    D84 INTELLIGENCE

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 Deniz Nas
    Yazılar

    Kitap Yorum: Postmodern Durum, Jean-François Lyotard

    20 Şubat 2025 Birol Başkan
    Videolar

    Özgürlük: Yoksulluğun Panzehiri | Kitap Söyleşisi

    18 Şubat 2025 Bahadır Çelebi ve Burak Bilgehan Özpek

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}