Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Modern Zaloğlu Rüstem, Kasım Süleymani
    Forum

    Modern Zaloğlu Rüstem, Kasım Süleymani

    Kadir Efe5 Ocak 20206 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    İran’ın büyük şairi Firdevsi, Efrasiyab ile Zaloğlu Rüstem’in efsanevi savaşlarını konu alan Şehname adlı eserinde, Turani kavimlerin hakanı olan Efrasiyab’a karşı savaşan Farsi Rüstem’i şöyle tanımlar: “Annesinin karnında o kadar büyüdü ki, ana karnını keserek çıkmak zorunda kaldı. On kişinin yediği yemeği tek başına yer, boyu alelade bir adamdan arşın arşın yüksektir”.

    Bu tanımlamanın şairin mübalağası olduğu bugünden bakılınca açıktır lakin eserin etkisi göz önüne alındığında, yazıldığı dönemde ve sonrasında insanları etkilemek açısından oldukça başarılı olduğunu kabul etmek gerekir. Rüstem; bir rol model, yabancı işgali tehlikesi altındaki ülkede herkesin takınılması gereken tavır, umutsuzluğa düşüldüğünde ayağa kalkmayı sağlayan bir ilham olarak tasarlanmıştır. Rüstem, başarısız yöneticilerinizi ve onlar yüzünden mahvolan hayatınızı unutmanızı sağlar. Rüstem,  yanan tarlanızın ve ölen çocuklarınızın bir amaç uğruna yok olduğuna sizi inandırır.

    Firdevsi’nin dizelerinden modern zamanın İran’ına geçiş yaptığınızda Rüstem şekil değiştirir. Herhangi bir İran kentine gittiğinizde şehir meydanlarında 1979 Devrimi, İran-Irak Savaşı veya Suriye-Irak İç Savaşları’nda öldürülmüş birçok Rüstem’in posterleriyle karşılaşırsınız. Bu ölü Rüstemler bir yere kadar insanlara umut verir lakin ölmüş insanlar, ne kadar kahraman/şehit de olsalar, sonuçta ölmüşlerdir ve bilinçaltında bir başarısızlığa tekabül ederler. 2010’larda Suriye, Lübnan, Irak ve Yemen’de yüzbinlere yaklaşan sayıda milise sahip olan İran’a yaşayan bir Rüstem lazımdı. İşte ünlü Kasım Süleymani’nin ismi bu gereklilik üzerine hayatımıza girdi.

    Kasım Süleymani’nin askeri hayatını şekillendiren Devrim Muhafızları, Şah Pehlevi’den devralınan orduya güvensizlik duyulmasıyla ortaya çıktı. Devrim Muhafızları, birçok totaliter rejimde örnekleri görülen ve orduyu dengelemek için ideolojik fanatiklerden kurulan birliklerden biridir. Bağlılıkları ülkeye değil rejime olan bu birlikler, rejimin kuruluş günlerinden bugüne kadar hem içeride rejim muhaliflerini pasifize etmekle, hem de dışarıda rejimin çıkarları doğrultusunda operasyonlar düzenlemekle görevlidir.

    Devrim Muhafızları bir milis gücü olması dolayısıyla hücreler halinde örgütlenmiştir. Bu durum hücreler için birçok lidere ihtiyaç duyulmasına sebep olur. Lider kişiliklerin gelişimine imkan sağlayan bu yapı, komuta kademesinde oluşabilecek boşlukların hızlıca kapatılmasına da imkan sağlamaktadır. Bu yapıda, liderler emri altındaki milisler için hayati önemde olsalar da kurumsal devamlılık açısından liderlerin ikinci planda olduğunu söylemek mümkün. Kasım Süleymani de bu süreci takip ederek Devrim Muhafızları’nın elit birliği Kudüs Gücü’nün başına gelmişti.

    Normalde pek göz önünde olmaması gereken bu ‘’derin devlet’’ figürü Suriye’de savaşın Şam rejimi için kötü gittiği günlerde medyada görünmeye başladı. Şam hem sahada toprak kaybediyor, hem de Körfez medyasının etkin propagandası ile psikolojik savaşta geriye düşüyordu. Savaşın tüm taraflarının savaş suçları işlediği bir dönemde, Şam rejimi savaşın tek kötü tarafı haline gelmişti. IŞİD ve El Kaide tıpkı bugünkü gibi terör eylemleri yaparken, Körfez medyasında bunlar görmezden geliniyordu. Kasım Süleymani bu dönemde İran’ın karşı hamlesi olarak devreye girdi. Süleymani hem cephede askerlerle yan yana pozlar veriyor, hem de giyimi ve gülümsemesiyle bir Zaloğlu Rüstem imajı çiziyordu.

    Cephede kazanılan muharebelerden sonra hızla medyaya fotoğrafları salınan Süleymani, İran’dan Suriye ve Irak’a akan Şii milisler için rol model haline geldi. İran’ın bölgedeki gayri nizami harbi iyi yönetmesi ve Rusya’nın da sahaya girmesiyle muhalifler, El Kaide türevleri ve IŞİD’e karşı zaferler arka arkaya geldi. İran devletinin tüm istihbarat, askeri ve diplomatik başarısı ise her kazanılan cephede beliren Süleymani ile mühürleniyordu.

    Bu dönemde Batı medyasındaki İranofobik kesimlerin de katkısını hatırlamak gerekiyor. Medya, Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği’ni olduğundan daha güçlü göstererek Batılı hükümetlerin savaşlarının meşrulaştırılmasında ve hükümet bütçelerinden silah şirketlerine aktarılan paranın normalleşmesinde büyük etkendi. Aynı strateji bu defa da Kasım Süleymani’yi yenilmez bir düşman olarak göstererek Avrupa’da ve Amerika’da toplumları Suriye ve Irak’ta savaşa girilmesinin doğru olduğuna inandırmak için kullanıldı.

    Süleymani, Irak ve Suriye’de sıcak çatışmaların bitmeye başladığı bugünlere böyle geldi. Suriye’de iç savaş İdlib dışında neredeyse sonlandı. Irak’ta ise IŞİD’in alan hakimiyetine son verilmesi ve Kerkük’ün Bağdat’a tekrar dönmesi ile büyük çatışmalar sonlandı. İran rahat bir nefes alacağını düşünürken, hem Bağdat ve Basra gibi Şii yoğunluklu Irak şehirlerinde İran destekli merkezi hükümete karşı düzenlenen protestolar, hem Lübnan’da Hizbullah destekli hükümete karşı protestolar, hem de İran’da rejime karşı düzenlenen protestolarla sarsıldı.

    İran, yeraltı hidrokarbon kaynakları yönünden zengin bir ülke olmasına rağmen yıllardır ambargo altında olduğu için ekonomisi kırılgan bir ülke. Buna son yıllarda yurtdışında faaliyet gösteren İran yanlısı milis gruplarına verdiği desteğin de ağırlığı eklendi. Totaliter bir rejim olması dolayısıyla yolsuzluğun kontrol altında tutulamaması ve artan gelir adaletsizliği İran toplumunun akut problemi haline gelmiş durumda. 2009’da Musavi’nin sandıkta kazandığı fakat masada kaybettiği seçimin ardından sokağa çıkan üst-orta sınıf İranlılar’ın yerini bugün geçim sıkıntısı içindeki alt kesimler almış durumda. Tebriz, Tahran gibi reformist şehirleri aşıp Meşhed, Kum gibi muhafazakar şehirlere kadar taşınan son gösteriler, molla rejiminin kendi tarihinde karşılaştığı en büyük halk hareketi. Bine yakın insanın öldürüldüğü son gösterileri zor da olsa bastıran rejim için sorun kapanmış değil. Ülkenin batısındanki büyük Azeri nüfus daha fazla kültürel özgürlük istiyor. Güney batıdaki Kürtler’in hem etnik, hem mezhepsel azınlık olmaları dolayısıyla rejime bağlılıkları pamuk ipliğine bağlı. Beluci, Özbek, Türkmen gibi görece küçük etnik gruplar da dahil edildiğinde varolan ekonomik sıkıntıların hızlıca daha büyük bir ayaklanmayı tetikleme riski açıkça görülüyor.

    İçeride bu sıkıntılarla uğraşan İran, dışarıdaki gücünden feragat etmek zorunda kalacaktır. Bunun ne zaman ve nasıl olacağı ise sürecin işleyişine bağlı. Tam da bu noktada Kasım Süleymani’nin öldürülmesi ilginç bir noktaya oturuyor. Irak’ta hükümete karşı protestolar devam ederken,  Irak Hizbullahı’na ait bir karargahın vurulması ve üst düzey subayların öldürülmesi üzerine İran bir kumara girişti. Amerikan konsolosluğuna karşı yapılacak bir protestonun Iraklı muhaliflerin öfkesini Amerika’ya çevirebileceğini düşünen İran’ın blöfünü Amerika, yıllardır İran’ın cephedeki yüzü olan Kasım Süleymani’yi öldürerek gördü.

    Düşmanlarının ve dostlarının dilinde antik çağ kahramanlarına dönüştürülmüş, Ortadoğu’da düşen her yaprağın ondan bilindiği Kasım Süleymani’nin böyle bir kumarda harcanması aslında betimlemelerin yanlışlığını da kanıtlıyor. İran bölgedeki gücünü karmaşık bir ilişkiler ağına ve yıllar içinde oluşturduğu stabil bir ittifaklar sistemine borçlu. Bunu tek bir kişinin çabası ve yeteneği ile oluşturulmuş olduğuna inanmak romantik bir safsatadan fazlası değil maalesef. Öldürülmesinin üzerinden kısa zaman geçmesine rağmen Süleymani’nin yerini, İsmail Kani’nin atanması da boşluğun hızlıca doldurulacağına işaret.

    ABD’nin Ortadoğu’dan uzaklaşırken İran’a haddini bildirme çabası içinde olduğu ve İran’ın, Amerika’nın yarattığı boşlukta alan kaybetmeden efor azaltmak istediği ortada. Tarafların arasındaki savaşın yeni bir boyut kazandığı bu dönemde, eski savaş tarzının oyuncularından birinin kaybı İran için büyük bir darbe değil. Amerika’nın sahadaki müttefikleri Suudi Arabistan ve İsrail ile İran arasındaki alan savaşı önümüzdeki dönemde gayri nizami karakterini sağlamlaştırarak devam ettirecek. Amerika bu dönemde İran’a konsolosluğuna yaptığı saldırıya cevap vererek kırmızı çizgilerinden birini gösterdi. İran’ın buna cevabı alandaki vekillerinin Amerika ve müttefiklerine yapacağı terör saldırıları ile kısıtlı kalacak gibi duruyor.

    Kasım Süleymani’nin ölümü ne kadar büyük bir çatışmanın kapısını açacak gibi görünse de kişisel fikrim bunun tam tersi olacağı yönünde. Bölgesel aktörlerin yorulduğu bir dönemdeyiz; terör saldırılarının ve toplumsal hareketlerin, sıcak savaştan daha çok konuşulacağı günlere giriyoruz.

    Dünya Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikKürt Sorunu’nu Çözse Çözse Jacinda Ardern Çözer
    Sonraki İçerik Çerçeve | 2010’lu Yıllar – Özel Bölüm

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir
    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}