Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Latin Amerika’da İyi ve Kötü Huylu Protestolar
    Forum

    Latin Amerika’da İyi ve Kötü Huylu Protestolar

    İmdat Öner15 Kasım 20194 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Geçtiğimiz günlerde birçok Latin Amerika ülkesi geniş katılımlı kitlesel protestolara sahne oldu. Özellikle Arjantin, Ekvador, Brezilya, ve Şili’de hükümetlerin neoliberal politikalarına karşı kitlesel grevler ve eylemler gerçekleştirildi. Bu protesto dalgası, bölgede rüzgârın yeniden soldan estiğine ve halkın kitle seferberliği ile neoliberalizme son vereceğine dair yorumları da beraberinde getirdi.

    Böyle bir atmosferde, Bolivya’da yaşanan son siyasi kriz bölgedeki gündemi bir anda değiştirdi. Dünyada gelir dağılımı eşitsizliğinin en yüksek olduğu bölgelerden biri olan Latin Amerika’da, Bolivya’da yerli halk için eğitimden ekonomiye önemli pek çok politikayı hayata geçiren Başkan Evo Morales, siyasi protestoların ardından askeri bir müdahale ile istifaya zorlandı.

    Yine, Venezuela ve Nikaragua gibi sol yönetimlerin iktidarda olduğu ülkelerde daha evvelden başlayan kitlesel protestolar da ara ara gündeme gelmeye devam ediyor. Gerek Şili, Ekvador ve Arjantin’de neoliberal ve IMF politikalarına karşı başlatılan gerekse Bolivya, Venezuela ve Nikaragua’da ortaya çıkan isyan dalgası, hiç şüphesiz bir memnuniyetsizliğin ifadesi. İlk grupta yaşanan isyan, neoliberalizmin yarattığı adaletsizliğe ve eşitsizliğe karşı öfkeyi, ikinci grupta yaşanan isyan ise iktidarın keyfiliği ve otoriter eğilimine karşı bir başkaldırıyı temsil ediyor.

    Ancak, Latin Amerika genelinde yaşanan bu memnuniyetsizlik, bazı uzmanlarımız tarafından oldukça yüzeysel ve taraflı ele alınmakta. Toplumsal adaletsizlik ve eşitsizliğin hızla derinleştiği Şili, Ekvador ve Arjantin’de yaşanan kitlesel hareketler müjdeleyici bir gelişme ve “iyi huylu” protesto olarak anılırken, otoriterleşen ve anayasal sınırları zorlayan solcu liderlere karşı yapılan gösteriler, bir anlamda darbecilik ve emperyalizme hizmet etmekle suçlanmakta ve “kötü huylu” görülmekte. Adaletsizliğe ve gelir dağılımında eşitsizliğe başkaldırı, halkın sokakta söz söyleme hakkı olarak görülürken, rejimin otoriter eğilimlerine karşı çıkan kitle, keskin bir şekilde emperyalist motiflerle ilişkilendirilmekte.

    Bu yaklaşım, bölgede yaşanan gelişmelerin hala dar Soğuk Savaş parametreleri ile okunduğunu göstermesi açısından manidardır. Kaldı ki ikinci grupta bahsi geçen ülkelerde, emperyalizmin çıkarları doğrultusunda şiddet olaylarını kışkırttığı iddia edilen muhalif hareketlerin hepsi belli bir şehir, zümre, sınıf, yaş, cinsiyet veya mesleki grupla sınırlı kalmamakta, aralarında farklı birçok etnik ve ideolojik grubu barındırmakta.

    Bu bağlamda, öncelikle bölgede yaşanan değişimi doğru okumak lazım. Latin Amerika’da sol hükümetler epeyce alkışlanan başarılara imza atmasına rağmen, kendi iktidarlarını konsolide etmekten ve anayasal sınırların dışına çıkmaktan da imtina etmedi. Gerektiğinde demokratik olmayan yöntemlere başvurarak anayasanın baypas edilmesi, kurumların içinin boşaltılması ve yolsuzluğun iktidar çevresinde kümelenip kendi elitinin yaratılması gibi birçok konuda yanlışlar yapıldı.

    Örneğin, 13 yıldır iktidarda olan Evo Morales, Bolivya’da neoliberalizmin dışladığı kesimlere ulaşıp, kamu harcamalarını arttırarak toplumsal refahın tabana yayılması ve daha katılımcı bir demokrasi kurulabilmesi için yeni kurumsal yapıların inşası yönünde önemli adımlar attı. Ancak, Orçun Selçuk Hoca’nın bir önceki yazısında bahsettiği üzere, demokratik yollarla başa gelen Morales, denge-fren mekanizmalarını zayıflatıp, siyasi süreci kendi lehine manipüle etti. Halkın iradesinin aksine başkanlık koltuğu için ısrar edip, kitlelerin tepkisine neden oldu.

    Venezuela’da durum bundan daha vahim. Bir dönem petrolden elde edilen gelirle, gıda ve barınma gibi halkın en temel ihtiyaçlarını karşılandığı, sağlık ve eğitim hizmetleri parasız hale getirildiği, yerlilerin haklarının anayasada tanınır olduğu Venezuela’da bugün, iktidarda kalabilmek için kurallarını istediği gibi yazıp çizen ve her türlü kanunsuz kararı alabilecek bir Maduro yönetimi var. 2014’ten bu yana giderek şiddetlenen ekonomik krizle birlikte ülkede, hükümeti denetleyen bürokratik tüm kurum ve kuruluşlar, siyasi iktidarın denetimine girdi. Muhalefetin eşit şartlarda yarışma imkânı elinden alındı. Yolsuzluğa karşı mücadele sloganı ile iktidara gelen Chavez ve Maduro yönetimleri, geçmişte eleştirdiği aşırı yolsuz elitlerin arasına katıldı ve inandırıcılığını kaybetti. Bu durumdan rahatsız olan halk, sokaklara inerek tepkisini göstermeyi tercih etti.

    Benzer şekilde Nikaragua’da Sandinistaların efsanevi lideri Daniel Ortega, on iki yıldır ülkeyi kesintisiz yönetiyor. 2014 yılında anayasada yapılan değişiklikle başkanlık süresi sınırını kaldırdı. Geçtiğimiz yıl eşi Rosario Ortega’yı, Başkan Yardımcılığına atayan Başkan Ortega, aile üyelerini hükümet içerisinde önemli görevlere getirdi. Hükûmet, bazı muhalif sivil toplum kuruluşlarını kapattı. Kimi gazeteci ve muhalifleri de terörist olmakla suçladı. Polis ve Ortega karşıtı protestocular arasında iki ay süren kanlı çatışmaların ardından yüzden fazla insan hayatını kaybetti.

    Özetle, Latin Amerika’da neoliberal politikalara olduğu kadar, otoriterleşmeye karşı da bir isyan ve değişim talebi var. Bölgede yaşanan protestoları, hem belirgin bir sosyal dönüşümün ve hem de demokratik değerlere sahip çıkma güdüsünün bir uzantısı olarak görmek gerekir. Şüphesiz bu dönüşüm ve değişim talebi, daha pek çok derinlemesine analiz gerektiren bir olgudur.

    Bugün geldiğimiz noktada, ABD emperyalizminin “arka bahçesi” diye tanımlanagelen Latin Amerika’da artık kendi seslerini duyurabileceğinin bilincinde olan ve nesneden özneye dönüşmüş bir sosyal kitle var. Bölgeye yönelik yapılan analizlerin, bu öznenin farkında olarak yapılması elzemdir. 2013’teki Gezi Parkı protestolarının, ‘dış mihrakların oyunu’ olarak adlandırılması ne kadar anlamsız ve yersiz ise, aynı şekilde Latin halklarının kendi mücadelesinin toptancı bir yaklaşımla emperyalist amaçlara hizmet ettiğinin iddia edilmesi ve kötü huylu olarak değerlendirilmesi de sorunlu bir yaklaşım tarzıdır.

    Fotoğraf: Ronan Furuta

    Dünya Ekonomi Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikHürriyetten Vazgeçilir mi?
    Sonraki İçerik İsmail Saymaz Röportajı

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    İzmir’deki Grev Neden Haklı Şekilde Çok Tepki Gördü?: Bizim Nispi Gelir Mutsuzluğumuz

    9 Haziran 2025 Caner Gerek
    Yazılar

    Türkiye’de YouTube Gazeteciliği: Fırsatlar, Engeller ve Yeni Modeller

    9 Haziran 2025 Gökhan Korkmaz
    Yazılar

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dönüşü ve CHP’de Çoklu Evrenler Siyaseti

    8 Haziran 2025 Armağan Öztürk

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    İzmir’deki Grev Neden Haklı Şekilde Çok Tepki Gördü?: Bizim Nispi Gelir Mutsuzluğumuz

    9 Haziran 2025 Yazılar Caner Gerek

    Türkiye’de YouTube Gazeteciliği: Fırsatlar, Engeller ve Yeni Modeller

    9 Haziran 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dönüşü ve CHP’de Çoklu Evrenler Siyaseti

    8 Haziran 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    İran-ABD İlişkilerinde 2025 Yılı Gelişmeleri

    4 Haziran 2025 Yazılar Erdal Kesin

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}