Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Küresel Salgından Hetorotopik Geleceğe; Çiçek Çocukları Haklı Çıktı
    Forum

    Küresel Salgından Hetorotopik Geleceğe; Çiçek Çocukları Haklı Çıktı

    Sefa Sarı1 Nisan 20205 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Aşağılanan, küçümsenen, hakaret edilen, “dans edip ot çekiyorlar, başka işe yaramaz” denilen 68 kuşağının isyankar çiçek çocukları haklı çıktı. Küresel iklim bozukluğu, vahşi kapitalizm, neoliberal politikalar, tekno-ütopyacı mesiyanik düşler, doğa ile savaş, dünyanın ürettiği, tetiklediği sorunların yan semptomu Coronavirüs / covid19 küresel pandemisi tüm dünyayı esir aldı. Artık daha çok endişeli, korkak, şüpheci, anksiyetik bireyler haline geldik; dünya her sabah kaygı cehennemine uyanıyor. Bizim başımıza gelmez, dediğimiz her şey başımızda, ters yüz edilmiş biçimde bilimkurgu filmlerinin simülasyonuna dönüşmüş bir dünya var karşımızda. Matrix’in unutulmaz repliği: “Gerçeğin çölüne hoşgeldiniz!”.

    Covid19’un yol açtığı küresel pandemi, ekonomi, sağlık, seyahat- dolaşım, uluslararası ticaret, eğitim gibi yaşamımızın merkezindeki pek çok alanı doğrudan etkileyerek, hatta kilitleyerek terör, proxy devlet dışı aktörlerin savaşı ve mülteci sorunlarının önüne geçti. Yapay zekâ tartışmaları dahil tüm fütüristik strateji çalışmaları rafa kaldırıldı, salgın başlıca sorun haline geldi.

    Küresel pandemi, küresel ekonomi reflekslerinin doğasını şimdiden değiştirmeye başladı. Salgının başladığı Çin’in ekonomik zararı en az 1 trilyon dolar olarak tahmin ediliyor, İtalya’da Ferrari ve Fiat üretim bantlarını sağlık kitleri üretmek için değiştirdi, tüm fabrikalar temel ihtiyaçları karşılamak üzere revize ediliyor. Fransa ve Almanya’da savunma amaçlı fabrikalar, virüs için test kiti üretimine başlama kararı aldı, ABD’de savunma amaçlı yan sanayi, sağlık/salgın test kiti üretimine kaydırıldı. Daha ilginci CIA’in İtalya’dan operasyonla 100 bin sağlık kiti çaldığı, Mossad’ın adı henüz bilinmeyen birkaç ülkede kit operasyonları yaptığı iddia ediliyor.

    Küresel neoliberal kapitalizmin su kaynattığının ayak sesleri birçok ülkedeki eylemlerle kendini bir süredir duyuruyordu. Fransa’da sarı yeleklilerin eylemleri, Şili’de öğrenci eylemleri, sosyal haklar ve gelir adaletsizliğine ilişkin protestolardı. Sistemin insana bireyliğini, kişilik haklarını unutturduğu ya da bunlardan vazgeçirdiği bir dünyada, kolay ve çabuk bir araştırmanın bize söylediği Küresel askeri harcamaların 1,8 trilyon dolar, ilaç harcamalarının 1,1 trilyon dolar, sağlık harcamalarının 7,9 trilyon dolar olduğu. Koruyucu sağlık hizmetlerineyse ayrılan bütçe ise yalnızca 0,2 trilyon dolar. Hali hazırda her köşesinde can alıcı problemlerle boğuşan bir dünyada salgın, revize edilmeyen sağlık sistemlerinin, tekellerin denetlediği dünya sisteminin, gelir adaletsizliğinin, gelir ve kriz yönetimi sorunlarının açığa çıkmasında neden değil sadece bir sonuç!

    Bildiğimiz Dünyanın Sonu ile Amerikan Hegemonyasının Sonu kitaplarının yazarı sosyoloji profesörü ‘dünya sistemleri analisti’ Immanuel Wallerstein değerlendirmelerinde çözüme yönelik olarak öncelikle zihinsel değişimi önerir: Her birimiz kendi toplumsal hapishanelerimizi analiz ettiğimiz ölçüde, kendimizi o kısıtlamalardan özgürleştirebildiğimiz ölçüde özgürleştiririz.’’.  Bir başka kitabı Ütopistik ya da 21. Yüzyılın Tarihsel Seçimleri’nde kapitalist üretimin basit, gerçekçi, liberal dokunuşlarla revize edilmesini savunur: “Bazı düzenlemelere ihtiyacımız olmayacak mı? Düzenlemeler; sahtekarlığa karşı önlem almak, bilgi akışını güçlendirmek, aşırı ve düşük üretim konusunda uyarıcı sinyaller göndermekle sınırlı olabilir.”.

    Dönüşümü Doğru Yerden Başlatmak

    Bilimkurgu sinemanın dikkat çeken örneklerinden Perfect Sense filminde virüs salgınına maruz kalan bir ülke ve bir çiftin gündelik davranışları anlatılır. Salgın ilk önce insanların koku duyusunu yok eder, sonraki semptomu körlüktür. Gelen tüm felaketlere rağmen hayata aşkla tutunmaya çalışan insanların dayanışması merkezdedir. Film modern toplumların sistemin manipülasyonuyla körelttikleri insani yanlarını, sezgileri hatırlatmak için odağına ancak sevgiyle kurulabilecek bir dayanışmayı koyar.

    Biz de benzer bir süreçten geçiyoruz. Küresel pandemi, gündelik sosyo psikolojik davranışlarımızı değiştirmeye, dönüştürmeye, kriz üzerinden düşünmeye bizi zorluyor. Salgın, bireysel-sosyal davranış reflekslerini yeniden üreterek ancak bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz, kitaplarında okuduğumuz sahnelerle karşı karşıya bırakmakta bizleri. Kaybedildiği hızdan, telaştan anlaşılmayan ve yerine zor geri çağrılan. Covid19 günlerinde sıkıyönetimler ilan edildi, sokaklar bomboş, sevdiklerimiz, dostlarımızla yalnızca sosyal medya ve telefonlar sayesinde iletişim kuruyor, sokakta yürürken öksüren bir insan gördüğümüzde ondan metrelerce uzağa kaçıyor, kişisel mesafe alanını yakınımızdaki insanlara, sevdiklerimize uyguluyor, marketlerin boş zamanını kolluyor, teması asgariye indiriyoruz. Papa, artık meydanlarda milyonlara değil boş, tekinsiz caddelerde dua ediyor. Yollar, çöl ıssızlığında.

    Öte yandan, küresel pandemi hiç şüphesiz kısa vadede fırsatçı otokratlar için otoriter eğilimleri güçlendiren politikaları tetikleyecek, hiçbiri bu fırsatı kaçırmak istemeyecektir. Liberal özgürlük kalesi Avrupa’da şimdiden ordu sokaklara indi. Sosyal davranışlar tektipleştirilmeye, bireysel refleksler birörnekleştirici görünümlere bürünmeye başladı. Kitle psikolojisinin doğası gereği korku, endişe zamanlarında içe kapanma eğilimleri, grup davranışları artar, makul görünür. Kolektif corperatif davranışların otoriter mecazlarla yorumlanışı tam bir şark kurnazlığı. Slavoj Žižek ‘kurtuluş komünizmde’ sloganıyla sahaya ilk çıkanlardan oldu. Muhafazakar Psikiyatrist Kemal Sayar ise bizi, ‘hayatın anlamını yeniden düşünmeye’, din’e davet ediyor, salgın “fırsatçısı” Zizek ve Sayar’ın davet ettikleri yerleri tarihsel pratikleriyle deneyimledik, yaşadık, gördük, biliyoruz; teşekkürler üstü kalsın, almayalım.

    Peki ne yapmalıyız ?

    Sosyalpsikolojiyi, gündelik davranış pratiklerini, üretim dayanışma ilişkilerini yeniden üreten, yeni anlamlar(l)a açan kazananı belirleyecek. Benim önerim basit; bilimkurgu edebiyatın üstadlarından John Shirley  “Eski negatif tabuları yıkmalı, yeni pozitif tabular üretmeliyiz.” diyor. “Tabular davranış değişikliği oluşturmak için tasarlanmış psikolojik mekanizmalar, ‘yeni etik anlamlardır.”,  ve maddeler halinde önermelerini sıralıyor:

    1. Fahiş kârlar elde etmek bir nevi hırsızlıktır, tabu olmalı.

    2. Irk, biyolojik cinsiyete veya toplumsal cinsiyete dayanan ayrımcılık tabu olmalı.

    3. Kötü çalışma şartları altında düşük ücretli işçiler çalıştırmak tabu olmalı.

    4. Maliyetleri aşağı çekmek uğruna işçilerin sağlık riski taşıyan işler yapmasına izin vermek tabu olmalı.

    5. “Çoğunluğun iyiliği” için bile olsa işkence yapmak tabu olmalı.

    6. Ulusal liderlerin halkı kandırarak ülkesini savaşa sokması ve en zaruri haller dışında savaşa girmek tabu olmalı.

    7. Politik nüfuzu kişisel çıkarlar için kullanmak tabu olmalı.

    8. Çevre kirliği kavramı başlı başına itici, tabu olmalı.

    Gelecek ve gerçek ne ütopik, düşsel önermelerde ne de distopik otoriter karamsar umutsuzlukta. Küresel eşitsizliğin, iklim bozukluğunun, neoliberal vahşi kapitalizmin ürettiği politikaların, sistem sorunlarının herkes farkında. Çözümü için basit, ama cesur kararlara ihtiyaç olduğunun da.

    Shirley’in makul, uygulanabilir önerilerini düşünürken İmmanuel Wallerstein’ın uyarılarının  da fakındayız: İktidarlar basitçe imtiyazlarından vazgeçecek mi ? Tabii ki geçmeyecekler, hiçbir zaman vazgeçmezler. Bazen imtiyazlarının bir kısmını taviz olarak verirler; fakat yalnızca vazgeçilmez güçlerini elde tutmak için bir taktik olarak yaparlar bunu. İktidar sahipleri hiçbir zaman çağdaş dünyada oldukları kadar güçlü ve zengin olmadı. Ve iktidarın çemberi dışında kalanların çoğu, kuşkusuz göreli ve önemli ölçüde de mutlak olarak hiçbir zaman bu kadar yoksunluk ve yoksulluk içinde değillerdi. Dolayısıyla çağımızda kutuplaşma hiçbir zaman olmadığı kadar büyüktür. Ve bu da imtiyazlardan soylu bir şekilde vazgeçmenin son derece düşük bir ihtimal olduğunu bize anlatır.

    Son söz; “Yeni  bir dil olmadan yeni  bir dünya yaratılmaz.” İngeborg Bachmann’a sevgiyle.

    Bizi biz yok edebiliriz, bizi biz var edebiliriz.

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikKörfez’de Koronavirüs Salgınıyla Mücadele ve Düşündürdükleri
    Sonraki İçerik Merkez Bankaları vs. Korona | Enes Özkan & Eray Yücel | Varsayılan | Bölüm #1

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    Dünya Gündemi: Gazze’ye Giden Madleen’in Hikayesi, Los Angeles’ta Trump Karşıtı Göçmen Protestoları

    10 Haziran 2025 Bahadır Çelebi
    Yazılar

    Türkiye’de YouTube Gazeteciliği: Fırsatlar, Engeller ve Yeni Modeller

    9 Haziran 2025 Gökhan Korkmaz
    Yazılar

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dönüşü ve CHP’de Çoklu Evrenler Siyaseti

    8 Haziran 2025 Armağan Öztürk

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dizi Yorum: Severance, Sezon 1 – Uyanış

    11 Haziran 2025 Yazılar Su Sertdemir

    Dünya Gündemi: Gazze’ye Giden Madleen’in Hikayesi, Los Angeles’ta Trump Karşıtı Göçmen Protestoları

    10 Haziran 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    İzmir’deki Grev Neden Haklı Şekilde Çok Tepki Gördü?: Bizim Nispi Gelir Mutsuzluğumuz

    9 Haziran 2025 Yazılar Caner Gerek

    Türkiye’de YouTube Gazeteciliği: Fırsatlar, Engeller ve Yeni Modeller

    9 Haziran 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}