Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Kılıçdaroğlu’nun Kararı
    Forum

    Kılıçdaroğlu’nun Kararı

    Kadir Serkan Selçuk1 Ağustos 20235 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Siyaset genellikle çetrefilli, çok denklemli ve karmaşık meselelerin alanıyken, nadir durumlarda bu durumun tam tersi biçimde son derece basit ve kolay çözümlere gebe olabilir.

    Bazen bir karar almak veya adım atmak son derece zor ve riskli olabilirken, bazı zamanlarda ise “aklın yolu bir” denebilecek ve herkesin rahatlıkla ortak bir kanıya varabildiği durumlar ortaya çıkabilir.

    Millet İttifakının aday belirleme süreci, işte bu az sayıdaki basit ve aklın yolunun bir olduğu durumlardan biriydi ve bu açıdan önemli bir fırsattı. Fakat bu fırsat, bir kişinin ve çevresinde kümelenen bir kliğin inadı yüzünden heba edildi.

    Kamuoyu yoklamalarında Erdoğan karşısında oyu en düşük olan aday adayı Kemal Kılıçdaroğlu’ydu. Ekonomik krize, depremde yaşanan acizliğe ve gittikçe artan baskılara rağmen hemen her ankette iki isim -Erdoğan ve Kılıçdaroğlu- aşağı yukarı aynı oranda çıkıyor, aday olması muhtemel diğer isimler ise Erdoğan’ın ciddi oranda önünde görünüyorlardı. Başta Erdoğan olmak üzere AKP’lilerin en büyük arzuları da Kılıçdaroğlu’nun adaylığıydı. Bu isteklerini her fırsatta dile getirmekten ve ana muhalefet liderine bu konuda adeta baskı yapmaktan çekinmiyorlardı.

    Kılıçdaroğlu ekibi ve medyadaki destekçileri, hem anketleri hem de iktidar mensuplarının bu tür tavırlarını ısrarla görmezden geldiler. Uzlaşmaz bir tutumla ve üstüne üstlük Altılı Masa’yı bile dağıtmak pahasına Kılıçdaroğlu’nun adaylığını dayattılar. Seçimden önceki uzun süreçte yapılan uyarılar hep göz ardı edildi. Hatta Kılıçdaroğlu’nun seçimi yüzde 60 oy oranı ile kazanacağını söyleyenler bile çıktı.

    Öne çıkarılan bir diğer propaganda aracı ise “solcu aday” vurgusuydu. Oysa CHP, en çok Kılıçdaroğlu döneminde sağa açılmış, bu açılım eski AKP‘lilere, hatta Milli Görüş geleneğinden gelenlere kadar uzanmıştı. Bu isimler partinin merkez yönetim kuruluna alınıyor, milletvekili yapılıyor, genel başkan yardımcılığı görevine dahi getiriliyorlardı.

    Üstelik artık sol-sağ ayrımının kalmadığını ve bu düşünce tarzının geçmişte kaldığını bizzat dile getiren de Kılıçdaroğlu’ydu.

    Aday belirlendikten sonra yaratılan rüzgar öylesine güçlüydü ki Erdoğan’ı destekleyenlerin büyük bölümü de dahil olmak üzere seçimin favorisi Kılıçdaroğlu olarak görülüyordu. Cumhur İttifakının öncelikli hedefi seçimi ikinci tura taşıyabilmek ve kazanacakları 15 günlük sürede durumu tersine çevirmeye çalışmaktı.

    Ancak öyle olmadı. 14 Mayıs seçimlerinde parlamentoda Cumhur İttifakı çoğunluğu elde etti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda yüzde 50’ye yaklaşan Erdoğan, 28 Mayıs’taki ikinci turda yüzde 52 ile seçimi önde tamamladı.

    Kılıçdaroğlu ilk turun ardından yeni destekler aramasına hatta bunun için masadaki ortaklarından ve parti kurmaylarından gizli protokol imzalamasına rağmen seçimi kaybetti.

    Adaylığını adeta zorla dayatan ve muhalif kesimin umutlarını boşa çıkaran Kılıçdaroğlu için artık yapacak tek şey kalmıştı, o da istifa ederek köşesine çekilmekti.  

    Kılıçdaroğlu yine beklenenin uzağında bir tavır takınarak ve çevresinde kümelenenlerin desteğini alarak koltuğunda kalmayı seçti. Yeni propaganda, seçimlerde başarısız olunmadığı yönündeydi. Yapılan en komik savunmalardan biri ise muhalefetin oylarının ilk defa yüzde 48’e kadar çıktığının iddia edilmesiydi. Adeta çocuk kandırır gibi ortaya atılan bu argüman baştan aşağı hatalı bir mantık üzerine kuruluydu.

    Daha önce yapılan iki cumhurbaşkanlığı seçiminde de muhalefetin oy oranı zaten hemen hemen aynıydı. Tek fark, muhalefetin önceki seçimlere birden fazla adayla girmesiyken bu defa tek adayla girmesiydi. Hatta son seçimde alınan oy bu açıdan yetersiz bile sayılabilirdi.

    Demokrasi için mücadele ettiğini her fırsatta dile getiren CHP lideri, işte bu temelsiz savunmalarla eleştirilere karşı kulaklarını tıkamış, seçim fiyaskosunun en büyük sorumlusu sanki kendisi değilmişçesine görevine devam etmeyi seçmişti.

    Seçimin hemen ardından bizzat kendisinin kullandığı değişim sözünün yerini ise tam olarak içeriği açıklanamayan yenilenme lafı aldı. Bu nüans, CHP liderinin koltuğu bırakmaya hiç de hevesli olmadığının kanıtıydı.

    Böylelikle seçimden önce sık sık tekrarlanan, “Kılıçdaroğlu dışında bir isim aday olursa yine tek adam rejimi sürer, parlamenter düzene geçiş zorlaşır” tezi de çöktü. Çünkü bizzat Kılıçdaroğlu’nun kendisi, söylemlerinin tam aksine yaptıklarıyla tek adam olduğunu kanıtlamış ve eleştirileri umursamadığını da göstermiş oldu.

    Fakat bu tavır ters tepti ve parti içindeki yakın kurmaylarının bir kısmı da dahil olmak üzere istifa seslerinin daha fazla yükselmesine yol açtı.

    Şu anda CHP’de yaşananlar ciddi bir kriz haline gelmekle beraber, parti bölünme tehlikesiyle yüz yüzedir. Yerel seçimlere az bir süre kala halen sürdürülen bu inatçı tutumun CHP’ye ciddi zararlar verebileceği son derece açıkken, 2024’te daha büyük bir yenilginin yaşanmaması ve sıfırlanan umutların yeniden tazelenebilmesi için değişimin şart olduğu ortadadır.

    Yeni dönemde CHP’nin genel başkanlığına kimin geleceği gayet tabii ki son derece önemli ve üzerine uzunca kafa yorulması gereken bir konudur. Ancak önümüzdeki tabloda öncelikli olan, genel başkanlık koltuğunda kimin oturacağından çok artık kimin oturmaması gerektiğini cesurca ortaya koyabilmektir.

    İşte bütün bu koşullar altında CHP’de kurultay takvimi kısa süre önce işlemeye başladı. Yakın zaman içerisinde önce ilçe ve il kongreleri, nihayetinde de kurultay yapılacak. Genel kanı, kurultayın yerel seçimlerden önce yapılması yönünde.

    Parti içinde ve dışında yükselen istifa seslerine genel başkanın artık kulak vermesi elzem hale geldi. Alacağı tavır, 13 yıllık genel başkanlığı süresince Kılıçdaroğlu’nun alacağı en kritik kararlardan biri olacak.

    Bu kararın en önemli yönü, kendisinin, parti ve ülke tarihine ne şekilde geçeceğinin yine kendisi tarafından belirlenecek olmasıdır. Kılıçdaroğlu, alacağı karara göre ya ülkeye demokrasiyi getirmeye çalışan ancak başaramayan bir lider ya da Erdoğan’ın her fırsatta değirmenine su taşıyan ve mevcut iktidarın sürmesini sağlayan ana muhalefet partisi başkanı olarak tarihe geçecektir.

    R1 Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikOppenheimer | SineKritik #86
    Sonraki İçerik Dünya Gündemi: Moskova’da Yaşanan Drone Saldırısı

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}