Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » İran’da Orta Sınıf Demokratik Hareketi Yeşil Hareket 11 Yaşında!
    Forum

    İran’da Orta Sınıf Demokratik Hareketi Yeşil Hareket 11 Yaşında!

    Peyman Aref21 Haziran 20206 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    11 sene önce bu günlerde, İran’da milyonlarca vatandaş rejimi protesto etmek için sokaktaydı.

    Teokratik otoriter rejimi daha fazla istemiyorlardı. 1979 öncesinde olduğu gibi seküler ancak otoriter yanlarından arınmış bir demokrasi ve cumhuriyet arzuluyorlardı. Tabiri caizse, 1979 cumhuriyetçi devrimini -ki İslamcı kesim tarafından çalınan bir devrimdi bu- geri istiyorlardı.

    90’lı yıllarda Sırbistan’da başlayan ve 2000’li yıllarda Gürcistan ve Ukrayna gibi ülkelerde devam eden renkli devrimler gibi İran Yeşil Hareketi’nde bazı özellikler bulunmaktaydı:

    Seçim Ortamı

    Yarı otoriter rejimlerde seçim şeklen bile olsa bulunmaktadır. Böylece, genel seçimlerin sonucu elbette seçimden önce farklı farklı mekanizmalar ile belirlenmiştir, yenen ve yenilen bellidir. Ancak, bazı durumlarda, öngörülemeyen bir aktör veya aday hesapları ve planları tamamen değiştirip, yarı otoriter rejimin siyasal ve hukuki yapısı içinde bulunan yasal imkanları kullanarak ve diğer taraftan da halkın iradesini arkasına alarak dengeleri değiştirmeye kalkabilir, demokratik devrimlere yol açabilir. Öyle ki, onlara 21. asrın yeni tip devrimleri veya şiddetsiz inkilaplar deniliyor. Gerçi, Yeşil Hareket başarıyla sonuçlanmadı ve 1.5 senelik bir süreçte İslamcı rejimin baskısı ile yorgunluğa uğrayıp yıprandı ve nihayet sözde de olsa bastırıldı ama Ortadoğu’da manevi varlığını devam ettirebildi. Nitekim, Arap baharı denilen ve Yeşil Hareket’in İran’da son nefeslerini aldığı zamanda ortaya çıkan devrimler ve  sosyal hareketler kaçınılmaz bir şekilde Yeşil Hareket’ten etkilenmekteydi.

    Yeşil Devrim günlerine geri dönelim. Dini rehber sıfatıyla, halk tarafından seçilmemiş ve demokratik meşruiyete sahip olmayan ama siyasi gücü ağırlıklı olaraki kendinde toplayan Ali Hamaney ile ona olan görüş yakınlığı ile tanınan Mahmut Ahmedinejad 12 Haziran 2009 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanılmış farz ediyorlardı. Ne var ki, Nisan 2009’da iki reformcu adayın seçime girmesi, rekabetsiz ve kolay görülen seçimi İslamcı otoriter siyasi yapı için bir kabusa dönüştürdü. Nisan 2009’da, Hüseyin Musevi ve Mehdi Kerrubi’nin seçime girmesiyle ortam iyice ısınıyordu. Demokratik değişimlere çok umutlu bakmayan İran’ın güçlü, eğitimli, modern ve Batıcı orta sınıfı bir ay içinde canlanmaya başladı. Tam bu noktada ikinci özellikten bahsetme zamanıdır.

    Toplumsal Seferberlik

    Mayıs ayının ortalarından itibaren daha bir sağlam seçim yapıldığı taktirde Ahmedinejad’ın kaybedecek olduğu açıkça görülmektedir. Orta sınıf, kadınlar ve gençlerin değişim dinamiği öyle bir toplumsal uzlaşı ve seferberlik yaratıyordu ki, başörtülü-başörtüsüz, sakallı-kravatlı, dindar-dine sıcak bakmayan kesimler bir araya gelip demokrasi, temel özgürlükler ve insan hakları adına bir şemsiye altında toplanıyordu. Toplumsal seferberlik tüm hızıyla gelişiyordu ama bu seferberliğin amacına ulaşabilmesi için teşkilatlanma ve şiddetsiz protesto olgunluğu gibi iki koşul daha gerekliydi. Bu da bizi üçüncü özelliğe, yani liderliğe götürüyor.

    Liderlik

    Hem Musevi’nin yeşil adı verilen kampanyası hem de  Kerrubi’nin Obama kampanyasından etkilenerek “change” adı verilen kampanyasında süratli bir teşkilatlanma söz konusu oldu. Yüz binlerce vatandaşın katılımı ile küçük şehirler ve hatta köylere kadar uzanan teşkilatlanmanın görevi, öncelikli bir şekilde olası oy çalma meselesinin önüne geçmek ve oyları korumaktı. Ancak, oy hırsızlığına karşı hazırlıklı olmak aynı zamanda şiddetsiz ve çok geniş çaplı protestolara da hazırlıklı olmayı gerektiriyordu. Böyle bir olası vaziyette, liderliğin değeri kendisini göstermekteydi. Yiğit lider için gözlerden kaybolmak değil, ilk dakikadan itibaren meydanda olup hareketi yönetmek icap ederdi.

    Böyle bir ortamda 12 Haziran seçimleri saat sabah 8’de başladı ama saat 10’u geçmeden iki reformcu adayın sandık görevlileri İçişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından sandıklardan ihraç edildiler. Raporlar çuvallarla sandıklara oy taşındığı yönündeydi ama henüz seçim saatleri bitmeden Musevi’nin Tahran Geyteriye semtinde olan kampanya binası, sipahiler yani devrim muhafızları tarafınden basıldı. Onlarca genç destekçi ile birlikte reformcu ünlü siyasetçi yakalandı. Milyonlarca vatandaş sandık önlerinde beklerken seçime saat 21.00’de İçişleri Bakanlığı tarafından son verildi ve nihayet saatler henüz 23.00 olmadan İçişleri Bakanı devlet televizyonuna çıkıp, Ahmedinejad’ın büyük bir oy farkile önde olduğunu duyurdu. Öyle bir fark ki, ertesi gün öğle vaktine kadar ve Ahmedinejad’ın nihai sonuçlara göre kazanan aday olmasının ilan edilmesine kadar sabit bir şekilde korunacak kadar fazla. Yani Ahmedinejad yüzde 63 oy alırken ve ona karşı olan Musevi bu rakamın yarısından bile az oy aldı!

    Öte yandan,  İçişleri Bakanlığı kulislerinden kaynaklanan haberlere göre Musevi seçimin kesin başarılı adayıydı. Üstelik Musevi, bir basın toplantısı yaparak kendisinin seçimi  büyük bir farkla kazandığını ve yasal Cumhurbaşkanı olduğunu ilan etti. Ertesi sabah, yani 13 Haziran Cumartesi günü, halk Tahran Fatimi caddesinde konumlanan İçişleri Bakanlık binasına doğru yola çıkarak “oyum nerdedir” sloganları ve pankartlar ile durumu protesto etmeğe başladı. Ama bu milyonlarca vatandaşa karşı 1 gün sonra Ahmedinejad devletin bütün imkanlarını kullanarak Tahran şehir merkezinde birkaç bin taraftarını topladı ve protestocuları çöp ve atık olarak adlandırdı!

    Ahmedinejad’ın söz konusu konuşması kitleyi daha fazla kışkırtmak için önemli bir rol oynadı. Öyle ki, Pazartesi, yani 15 Haziran’da, Tahran Üniversitesi’nden başlayan “susma yürüyüşüne” belediyenin resmî tahminlerine göre 5 milyon vatandaş katıldı. Seçim öncesi gerçekleşen teşkilatlanma ve sosyal medyada sayesinde protestolar öyle etkin hale geldi ki, 5 milyonluk bir kitle dünyada örneği görünmemiş veya çok nadir olan bir şekilde bırakın kamu mallarına zarar vermeyi, 20 kilometrelik yürüyüşte slogan bile atmıyorlardı!

    Reformist ve cumhuriyetçi siyasetçilerin bir çoğunun tutuklanmasına rağmen protestolar hiçbir şiddet ve kargaşa yaşanmadan hafta sonuna kadar devam etti. İslamcı otoriter cenah siyaset satrancını ne kadar kaybetmiş gözükse de son kozunu henüz oynamamıştı: Devrim rehberi ve ülkemin seçilmemiş ama gerçek başkanı olan Ali Hamaney!

    20 Haziran Cuma günü, Hamaney kendi Cuma namazını kılmak üzere Tahran Üniversitesi’nde bulunan ve Cuma namazı için kullanılan alana geldi. Namaz kıldıktan sonra hutbe okuyor ve protestocuları “sokaklar ordusu” diye adlandırarak, “yarından itibaren kim sokağa çıkarsa kanının dökülmesinden biz sorumlu değiliz” diye kesin bir tehditte bulundu. O günkü Cuma’dan sonra Tahran, İsfahan, Şiraz ve birçok büyük şehir kan gölüne dönüştü ama Yeşil Hareket kalkışmasının bastırılması 1.5 sene sürdü.

    Neda Agasultan isimli protestocunun hayatını kaybettiği anlar

    Şubat 2010’da yeşil hareketten etkilenen Arap baharı, doğuş anlarını yaşadığı zaman, Hamaney yeşil ayaklanmanın tekrar alevlenmesinden korkarak, hareket liderleri sıfatı ile tanınan Hüseyin Musevi ve Mehdi Kerrubi hakkında hiçbir yargı kararı olmadan, bir ulusal güvenlik önlemi olarak ev hapsi kararı verdi ki, şu ana kadar da 10 sene geçmesine rağmen hala devam etmektedir.

    Yeşil Hareket’in ruhu halen daha İran’da o kadar güçlüdür ki, ev hapsinde olan siyasi liderlerden millete hitaben mektup veya birkaç mısralık şiir bile İran siyasetini hareketlendiriyor. Öyle etkin ki, Hasan Ruhani 2013 seçimlerini “ev hapsinden onları kurtaracağım” vaat ederek kazanabilmiş oldu.

    Yeşil Hareket’in başka bir sonucu da yüzlerce İranlı gazeteci ve siyasetçinin ülkelerini terk etmek zorunda kalmaları oldu. Bugün bir çoğu ABD ve AB’de istikrara kavuşmuş ve İran rejimi aleyhine etkili bir pozisyona gelmiş durumdadırlar. Ortadoğu tarihinde önemli değişimleri tetikleyen Yeşil Devrim, sokaklardan belki çekilmiştir ama 11 sene geçmesine rağmen bütün tazeliğiyle İran halkının zihnindedir.

    Fotoğraf: Mehrshad Rajabi

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikÇimentoya Batırılmış Bir Ülke ve Onun Futbolu
    Sonraki İçerik Soldaki Son Çıkış

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Küreselde ve Yerelde Kadınlar, Romanya-Polonya Seçimleri ve Trump’ın Ortadoğu Gezisi |2’li Görüş #41

    20 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi ve Melis Konakçı
    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Yazılar Deniz Gün Eraslan

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}