[voiserPlayer]
İran ve Taliban arasında sınırda yaşanan çatışmalar tüm dünyada yeni bir krizin doğuşunun habercisi olarak ifade edildi. ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi sonrasında bölgede yeni bir siyasi ve askeri güç olarak ortaya çıkan Taliban, bölgede çıkar çatışması içerisine girdiği İran’ı hedef almaya başladı.
İki komşu ve kadim toplum arasındaki sorunlar esasen köklü bir geçmişe sahip. Tarih boyunca bölge halkları barış içerisinde yaşamış olsa da başta dini-mezhepsel olmak üzere çeşitli problemlerle karşı karşıya geldiler. Günümüzde ise geçmişten gelen ötekileştirme ve ayrıştırma iki grubu tekrar karşı karşıya getirdi. Taliban ve İran arasındaki düşmanlık; politik, ideolojik ve etnik nedenlere dayanan birçok faktörden kaynaklanmaktadır. Bu faktörleri ayrı başlıklar altında incelemek sorunu anlama noktasında önemli bir bakış açısı sunacaktır.
Tarihsel geçmişe bakıldığı zaman İran ve Taliban arasındaki ilişkilerin oldukça karmaşık olmakla birlikte zamana ve şartlara göre değişkenlik gösterdiği görülmektedir. İran ve Afgan halklarının geçmişi binlerce yıl geriye uzanmış olsa da bir örgüt olarak Taliban ile İran devletinin ilişkileri 1990’lı yılların sonlarına dayanmaktadır. Özellikle Taliban örgütünün Afganistan’da güç elde etmesi ile birlikte ikili ilişkiler gelişmeye ve şekillenmeye başlamıştır. Zaman içerisinde İran Taliban’ı desteklerken örgütün ciddi bir güç haline gelmesi sonrasında kaygı duymaya başlamış ve ikili ilişkiler belirsiz bir hal almıştır.
İran’ın Taliban’a karşı değişen tutum ve endişelerinin kökeninde ilk olarak Taliban’ın Sünni İslamcı bir grup olması ve İran gibi Şii toplumlara yönelik düşmanca tutum ve söylemlerde bulunması yatmaktadır. Aynı zamanda bölgede bir güç haline gelen Taliban’ın uyuşturucu kaçakçılığı ile uyuşturucu ticaretinde etkili olmaya başlaması, İran ile Taliban’ı karşı karşıya getiren bir diğer unsur olmuştur. Fakat 2001 yılına gelindiğinde Amerika Birleşik Devletleri’nin Taliban’a yönelik başlattığı askeri operasyonlar sonrasında Afganistan’da Taliban’ın gücü zayıflamış, bölgede ABD askeri güç olarak kontrolü ele almıştır. ABD’nin bölgede askeri varlığını hakim kılması, İran tarafından endişe ile karşılanmış ve İran bölgede ABD’ye karşı Taliban’a destek vermeye başlamıştır.
2015 yılına gelindiğinde ise Taliban ile İran arasındaki ilişkiler daha belirgin bir hal alarak İran ile Taliban liderleri resmi görüşmeler yapmaya başlamıştır. Bu görüşmeler çerçevesinde İran, Taliban’a askeri ve lojistik desteği sağlamış ve hatta Taliban militanlarının tedavileri İran tarafından üstlenilmiş ve Taliban’a tıbbi destekler verilmiştir.
2021 yılı itibarı ile Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan’dan çekilmesi sonrası bölgedeki güç dengesi değişmiş ve Taliban sadece silahlı bir grup olmaktan çıkarak siyasi bir kimlik kazanmış ve kendi devletini oluşturmuştur. Taliban’ın bölgede siyasi bir organizasyon olarak var olması sonucunda İran ile Taliban ilişkileri bozulmaya başlamıştır.
İdeolojik Farklılıklar
İran, Şiiliği hem toplum hem de devlet olarak temsil eden en önemli ülkelerin başında gelmektedir. Aynı zamanda ülke İslam Cumhuriyeti olarak yönetilmektedir. Afganistan’da zaman içerisinde sivrilen ve önemli bir güç elde eden Taliban ise Sünni İslam’ın takipçisi olan bir grup olarak ortaya çıkmıştır. İslam tarihi içerisinde köklü bir geçmişe ve dini travmaya sebep olan Şii-Sünni şeklindeki mezhepsel ayrılık aynı zamanda İran ve Taliban arasındaki ideolojik çatışmanın da temelini oluşturmaktadır.
Etnik ve Kültürel Farklılıklar
İran, nüfus olarak çoğunluğu Fars etnik grubuna mensup kişilerin yaşadığı köklü bir ülkedir. Afganistan’da yaşayan Taliban’ın ise çoğunluğu Peştun olarak kimliklendirilen ve tanımlanan gruplardan oluşmaktadır. İki toplum arasındaki bu etnik ve kültürel farklılıklar, tarih boyunca İran ve Taliban arasında gerilimlere ve sorunlara yol açmıştır.
Bölgesel Rekabet
İran ve Taliban Orta Asya coğrafyasında, siyasi ve askeri olarak nüfuz ve etki arayışında bulunmaktadır. İran hem sınır güvenliğini sağlamak hem de bölgede kendisine karşı alternatif bir güç olabilecek Taliban benzeri örgütlere karşı bazı grupları destekleyerek Taliban’a karşı çıkmış ve onları zayıflatmak için politikalar izlemiştir. İran’ın bölgedeki gücünü arttırma ve koruma adına yürüttüğü bu tür faaliyetler Taliban tarafından tepki ile karşılanmış ve İran hedef olarak görülmüştür.
Dış Politika Farklılıkları
İran ve Taliban arasındaki mevcut düşmanlık iki toplumun dünyaya bakış açısındaki farklılıklardan da kaynaklanmaktadır. İki grubun bölgedeki çıkarlarının çakıştığı dış politika hedefleri ve stratejileri de sorunların en önemli nedenlerindendir. İran, Afganistan’da istikrarlı bir siyasi organizasyon ve hükümetin kurulmasını asla istememektedir. Özellikle de Afganistan’ın birlik ve beraberlik içerisinde var olması İran tarafından bir tehdit olarak algılanmaktadır. Taliban ise uzun bir çatışma sürecinden sonra ABD’nin bölgeden çekilmesi sonrasında Afganistan’da iktidarı ele geçirme amacıyla yoğun bir mücadele ve faaliyet içerisine girmiştir. Bu farklı strateji ve politik düşünce İran ve Taliban arasında gerilimi tırmandırmaktadır.
Sınırlar ve Mülteci Sorunu
İran ve Afganistan sınırları arasında günümüzde yoğunlaşan bir mülteci akışı söz konusudur. Taliban’ın Afganistan’da güçlenmesi sonrasında Taliban’ı varlıkları için tehlikeli gören önemli bir Afgan nüfusu İran’a ve İran üzerinden batıya ve Türkiye’ye yönelik bir göç izlemektedir. İran, Afganistan’dan kendi sınırlarına yönelik mülteci akışını güvenlik sorunu olarak görmekte ve endişeyle karşılamaktadır.
ABD’nin Rolü
ABD’nin Afganistan işgali sonrasında süper güç ABD ile savaşmak zorunda kalan Taliban uzun bir süre kendi içine kapanarak faaliyetlerini sürdürmüş ve başta İran olmak üzere bölgedeki komşuları ile pek fazla ilişki geliştirememiştir. Fakat ABD’nin yakın zaman önce bölgeden çekilmesi ve çekilirken de önemli bir askeri teçhizat ve silahları Taliban’a bırakması, bölgede Taliban’ı önemli bir güç kılmıştır. Sahip olduğu silah gücü ile Taliban, kısa sürede İran için bir tehlike haline gelmiştir.
Terörizmle Mücadele
İran devleti resmi olarak Afganistan’da faaliyet yürüten Taliban’ı terörist bir örgüt olarak kabul etmekte ve Taliban’a yönelik terörizm karşıtı politikalar izlemektedir. Özellikle de Taliban’ın Sünni köktendinci gruplarla bağlantıları olması Şii nüfusa sahip İran için büyük bir tehdit olarak görülmektedir. Tarihi kökleri bulunan bu mezhepsel ayrım, iki toplumun birbirlerini düşman ve öteki olarak tanımasını sağlamıştır.