Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Fatih Nasıl Kırmızı Oldu?
    Forum

    Fatih Nasıl Kırmızı Oldu?

    Cem Özen23 Temmuz 20197 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Doğma büyüme 35 yıllık Fatihliyim. Yenilenen İBB başkanlığı seçiminde pek çok kişi için şaşırtıcı bir sonucun alındığı Fatih’in içinden bir yorum belki tartışmalara katkı sağlayabilir.

    Roma İmparatorluğu’nun, Bizans’ın ve Osmanlı’nın başkentliğini yapmış bu tarihi yarımada, İstanbul’un en eski yerleşimi olmasının yanında Türk siyasetinde İslamcılığın bayrak semtlerinden biri olarak zihinlerde yer etmiş durumda. Bu zihinsel alışkanlık, 2017 referandumunda ancak kıl payı Evet sonucunun (yüzde 51,38) çıkmasının ardından 23 Haziran’da CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasıyla yerini zihinsel bulanıklığa bıraktı. Fatih’te nelerin değiştiğini veya değişmediğini Türk siyasetine ayna tutarak kurcalamak belki bize sonraki on yıllarda Türkiye’nin ve siyasal İslamın geleceğine dair ipuçları verebilir.

    Hangi Fatih?

    Orta Çağ’da hem batıda hem doğuda surlarla çevrili şehirler, kendi içinde mahalleler şeklinde bölünürdü. Bu mahallelerin özelliği farklı dini, etnik ya da kültürel toplulukların hem bir arada yaşamasını sağlamak hem de birbirine karışmasını engellemekti. Bu mahalleleri birbirinden ya doğal engeller ya da büyük yapılar ayırırdı. Fatih’in bugünkü haline bakınca bir bakıma mahalle düzeneğini devam ettiği söylenebilir. Dini cemaatlerin en yoğun yerleştiği Çarşamba, yüzyıllardır ticaretin merkezi olan Eminönü, İstanbul Üniversite’nin yer aldığı Beyazıt, ilçeye adını veren ve Fatih Camii etrafında konuşlanmış Fatih semti, üniversitelilerin yoğun yaşadığı Cerrahpaşa, cozy cafeler ve eskimiş evlerle son dönemde gözde hale gelen Balat… Tüm bunlar Fatih’in büyük bir çeşitliliği içinde barındıran bir ilçe olduğunun kanıtı.

    Bu çeşitlilik ve kendine özgülük dışarıdan ilçeye bakan insanlar üzerinde kafa karışıklığına neden oluyor. Örneğin yerleşik nüfus birkaç bin olan ama gündüz nüfusu birkaç milyonla ölçülen Eminönü’nü ziyaret edip Fatih’i ziyaret ettiğini sanan siyasetçiler var. Fatih’ten bu kadar CHP oyu çıkmasına şaşıranlar da muhtemelen Kocamustafapaşa ya da Cerrahpaşa’yı es geçiyordur, 23 Haziran ve öncesinde 17 Nisan referandumunda şaşırdıkları gibi. Bu karmaşıklığın gerisinde ise benim “Fatih Miti” dediğim olgu yatıyor.

    Fatih Miti

    Her mit gibi Fatih mitinin de oluşmasında tarihi arka plan önem taşıyor. Tarihi yarımada imparatorluğun kültürel çeşitliliğini yansıtan bir karakterdeyken, Fatih semti muhafazakâr Müslüman kimliğini taşıyordu. Osmanlı’nın son döneminde Osmanlı elitinin yoğun yerleştiği Fatih merkez semti (bu bölümde kastedilen Fatih, ilçe ismi ya da yarımada değil semt merkezi olarak ele alınmalıdır), Ankara başkent olunca giderek sönükleşmeye yüz tuttu. Fatih-Harbiye romanının simgeleştirdiği geleneksel yüzünü uzun süre koruyan Fatih, 60’lı yıllarda başlayan ve 70’li yıllarda artan Karadeniz ağırlıklı Anadolu’dan göçenlerin uğrak noktası oldu. 80’li yıllarda başlayan Kürt vatandaş göçü Fatih’in çeşitliliğini artırdı. Semt, bugünkü İslamcı kimliğine 80’lerde sahip olmaya başladı. Osmanlı döneminden beri pek çok Sünni İslami cemaatin merkezinin yer aldığı Fatih, 80’li yıllarda İslami hareketlerin yoğunlaştığı bir yer haline gelirken, 90’larda İslamcı entelektüellerin bir araya geldiği politize bir semt oldu.

    28 Şubat sürecinin önemli bir özelliği, sadece siyasi seviyede faaliyet göstermeyip kitle iletişim araçları yoluyla toplumsal mühendislik aygıtlarını kullanmasıydı. Bu dönemde Fatih, laik camia için düşman kampın simge merkezi haline geldi. Modern siyasette mekân (uzam) kavramının kapsadığı yer düşünüldüğünde buna verilen önem daha da anlaşılıyor. “Dinci Fatih” kavramı toplumun zihnine bir tohum olarak atıldı ve günümüze kadar gelen Fatih mitinin oluşmasına neden oldu.

    2000’li yıllarda AKP’nin yükselişi ile zenginleşen kesimler Fatih’i terk etmeye başladı. Günümüzde yüksek gelirli muhafazakârların yoğunlukla Fatih’te yaşadığını söylemek zordur. Bu sırada giderek kültür şehri haline gelen İstanbul’da kendi değerlerini yeniden keşfetmek akımı içerisinde Fatih de kendisine yer buldu. Gerek eski lokantaların değerinin anlaşılması ile gastronomi turizmi öte yandan At Pazarı ve Kadınlar Pazarı gibi yeni mekânların yaratılması ile kendine has bir kültürel atmosfere büründü.

    Fatih Semtleri

    Suriye iç savaşından sonra ise bu kültürel atmosfer kaybolmaya başladı. İstanbul’un en çok Suriyeli mülteci alan bölgelerinin başında gelen Fatih, birkaç yıl içerisinde sokaklarında Arapça’nın yaygın olarak konuşulmaya başladığı bir yerleşim yeri haline geldi. Sünni Müslüman kimliğin ağır bastığı pek çok ülkeden göçmen için (Örn. Afganlar ve Uygurlar) Fatih semt merkezi İstanbul’da tercih edilen bir göç bölgesi haline geldi. Fatih’in diğer (Aksaray, Laleli, Yenikapı, Samatya, Kumkapı) semtlerinde ise Orta Asya, Afganistan ve Kafkasya’nın yanında Afrika ülkelerinden pek çok farklı kimliklerden göçün yoğun olduğu görülüyor. Bu ortam içerisinde bulunmak istemeyen pek çok insanın da Fatih’ten taşınmasıyla bugün Fatih’in demografisinde ağırlığı yaşlılar, Suriyeliler ve diğer göçmenler oluşturuyor.

    Bu noktada bir konuyu içeriden ele alanların başvurmak zorunda olduğu bir yöntemi kullanalım ve “Fatih hakkında doğru bilinen yanlışlar”ı şu şekilde sıralayalım:

    • Fatih semt merkezi ile Fatih ilçesinin (tarihi yarımada) politik haritası birbirinden farklıdır.
    • Fatih semt merkezi muhafazakârdır, ancak kentli muhafazakâr ögeler taşıdığından taşra ya da kenar semt muhafazakârlığı ile karıştırılmamalıdır.
    • Fatih ilçesinde muhafazakâr olmayan ve CHP geleneğine bağlı pek çok mahalle vardır.
    • Yoğun Suriyeli göçü yerel halk tarafından mutlulukla karşılanmasa da kamuoyu gündemine gelecek herhangi bir tepki de yaşanmamıştır.
    • Fatih ilçesi, İslami partilerin oy deposu değil fikir merkezidir. Öyle olmasa 23 Haziran’da AKP’ye en çok oy veren ilçeler sıralamasında 12. olan ilçenin AKP’nin kalesi olarak bilinmesi mümkün olmazdı.

    31 Mart

    31 Mart seçimleri için doğal favori AKP, güçlü bir aday çıkararak eski TOKİ Başkanı Ergün Turan’ı belediye başkan adayı gösterdi. Her ne kadar kent bilincine sahip pek çok Fatihli, TOKİ başkanının gelmesi ile ilçenin inşaat rüzgarına kapılmasından endişe etse de profil olarak yüksek bir aday olduğu da gerçek. Buna karşın seçimden çok ümitli olmayan CHP kanadı, diğer pek çok yerleşim yerinde olduğu gibi umutsuz gördüğü yerlerde yerel teşkilatı memnun edecek bir aday çıkartmayı tercih etti. CHP uzun süredir belediye meclis üyesi de olan CHP Fatih İlçe Başkanı Soner Özimer’i başkan gösterdi. Bunun yanında neredeyse tüm Türkiye’de İyi Parti ile yapılan ittifak, iki partinin başvuruların yapıldığı son günlerde belediye meclis üyeleri listesinde yaşadığı anlaşmazlıktan dolayı yapılamadı. Bunun sonucunda İyi Parti, daha sonra Suriyelilerle ilgili söylediği sözlerle gündeme gelecek olan İlay Aksoy’u kendi adayı olarak gösterdi. İyi Parti kendi adayını çıkarınca HDP de Fatih’te aday gösterme kararı aldı. Böylece Fatih için seçim, AKP lehine daha başlamadan bitmiş oldu.

    Yapılan ilçe belediye başkanlığı seçiminde AKP 53,03, CHP 36,08, İyi Parti 4,4, Saadet Partisi ise 3,08 oranlarında oy aldı. Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde ise Fatih’ten Binali Yıldırım’a 53,27, Ekrem İmamoğlu’na ise 43,64 oranında oy çıkarken Saadet Partisi adayı Necdet Gökçınar 1,75 oranında oy aldı.

    CHP merkez teşkilatının da Fatih mitinden etkilendiği ve “Dinci Fatih’i kazanamayız” şeklinde bir bakışla seçimlere asılmadığı gözlenebilir. Bu da aslında yukarıda bahsettiğimiz mitin reel siyasette ve pratikte de bir veri olarak alındığının bir göstergesidir. 

    23 Haziran

    Yenilenen İBB Başkanlığı seçimlerinde Ekrem İmamoğlu yüzde 49,51 ile yüzde 49, 37 oranında oy alan Binali Yıldırım’ı geride bıraktı. Binali Yıldırım, 114.570 oydan 108.983 oya düşerken Ekrem İmamoğlu 93.848’den 109.253 oya çıktı. SP’li Necdet Gökçınar’ın oyu ise 3.759’dan 1.849’a indi. Dolayısıyla Fatih’te ibrenin dönmesinde 5 bin kadar AK Partili seçmenin İmamoğlu’na dönmesi ve Saadet’ten kayan oyların dışında küskün CHP’lilerin sandığa koşarak İmamoğlu’na oy vermesinin etkili olduğu anlaşılıyor.

    Fatih’ten Çıkan Sonuç

    Fatih, muhafazakâr bir semt. Bu kimliğini uzun süre de koruyacağa benzer. Buna karşın Fatihli’nin AKP’ye verdiği destek ideolojik ve bilinçli bir destektir. Bu destek çıkar ilişkisine dayanmaz zira Fatih, merkezi yönetim tarafından büyük bütçeli yatırımların yapılmadığı bir yerdir. Fatih miti çerçevesinde “kimi koysak kazanırız” zihniyetiyle ele alınan Fatih, ne İBB’den ne de Ankara’dan maddi destek görmüyor. Bunun yanında AKP’ye verilen desteğin daha çok moral ve fikri düzeyde olması, AKP’nin kendi dayandığını iddia ettiği değerleri yine kendi eliyle aşındırmasıyla ilçenin AKP’ye olan desteğini aşındırıyor. Fatih halkının oy verme davranışı bu bağlamda diğer kenar mahalle semt ve ilçelerinden farklılık gösteriyor. Dolayısıyla Fatih’e yönelik ne bir tarafın “dinci Fatih” yaklaşımı ne de öteki tarafın “bizim kalemiz” yaklaşımı gerçeği yansıtmıyor.

    Türkiye’nin yeni bir döneme girdiği şu süreçte yerleşik kalıplar sorgulanmalı, yerel siyaset yapılırken kendi iç dinamikleri ile ele alınmalıdır. Fatih’in kendi özel konumu da değerlendirildiğinde semt veya ilçe bazında geçmişten daha titiz bir yaklaşım benimsenmelidir. Yoksa Fatih, kendisini izleyenleri ileriki dönemlerde daha da fazla şaşırtabilir.

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikTürkiye Neden S-400 Aldı?
    Sonraki İçerik Demokrasi ve Özgürlük

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}