Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Eğitimde Kalitenin İflası
    Forum

    Eğitimde Kalitenin İflası

    Kadir Serkan Selçuk14 Nisan 20235 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Cumhuriyet’in kurucuları, tarihimizin en devrimci yönetici kadrosuydu. Oldukça uzun süreçleri kapsayan birden fazla devrimci girişimi kısa sürede gerçekleştirmeye çalışmak ise en büyük handikaplarıydı.

    Üretim araçlarının yetersizliği ve bu sebeple üretim ilişkilerinin gelişmemesi, bütün üstyapı kurumlarında kesin ve hızlı bir dönüşümü gerektiriyordu. Eğitim de bu üstyapı kurumlarından biriydi.

    Ekonominin rotası belirlenmiş, buna göre üretim ve kalkınma sağlanarak topluma aşama kaydettirme amacı güdülmüştü. Ancak bu politikanın ve buna bağlı olarak iktisadi anlamda halkın gelişiminin ve bilinçlenmesinin uzun yıllar alacağı da aşikardı. İşte bu noktada eğitim, cumhuriyeti kuranlar tarafından en önemli bilinçlenme aracı olarak görüldü ve benimsendi.

    İktisadi ilerleme ve toplumsal gelişme olmadan tek başına eğitimle halkı bilinçlendirmeye çalışmak, bir başka deyişle eğitimi cehaleti önlemede tek araç olarak görmek doğru bir yaklaşım değildir. Bu düşünce ve çaba, uzun vadede ters teperek beklenenin tersine sonuçlar doğurabilir.

    Ancak cumhuriyetin devrimci kadrolarının içinde bulundukları durum ve şartlarda başka türlü hareket etme imkanları yoktu. Nitekim başlatılan eğitim seferberliği ile ilk yıllarda olumlu sonuçlar da alındı. Okuma yazma oranı büyük artış gösterdi, eğitim öğretim birleştirildi, medreseler kapatıldı, üniversite reformu yapıldı.

    Eğitim, yeni devletin kuruluş felsefesine göre laik ve aydınlanmacı bir anlayışla veriliyordu. Anadolu’da bulunan az sayıdaki lisede ve üniversitede eğitim ve öğretim son derece nitelikliydi. Bu yıllarda ana sorun, verilen eğitimin şartlar sebebiyle ülkenin her yanına yayılamamış olmasıydı. Eğitim kaliteliydi ancak herkes bundan yararlanamıyordu.

    Eğitimin, devletin kuruluş felsefesine bağlı bir şekilde daha da kaliteli hale getirilmesi için yapılan çalışmalar 1938’den sonra da devam etti.

    1940’ta kurulan Köy Enstitüleri bunun en önemli örneğiydi. Aslında Köy Enstitüleri’nin temelini oluşturacak olan girişimler de Atatürk’ün sağlığında başlamış, deneme amaçlı 84 genç askerliklerinin ardından eğitime tabi tutularak kendi köylerinde eğitmen olarak görevlendirilmişlerdi.

    Ancak aydınlanma felsefesine bağlı, laik eğitimin ömrü uzun olmadı. Çok partili düzene geçişle birlikte tavizler verilmeye başlandı. Henüz iktidar el değiştirmemişken, velilerin izniyle okullarda din dersi verilmesinin sağlanmasının yanında imam hatip kursları da açıldı.

    Tek parti döneminin son başbakanı Şemseddin Günaltay’ın bu tavizlerdeki payı büyüktü. Yine CHP iktidarının son dönemlerinde iyice işlevsiz hale getirilen Köy Enstitüleri, Demokrat Parti iktidarı tarafından tamamen kapatıldı. İmam hatip okulları da her yeni gelen iktidarla birlikte sayısını arttırdı. Zamanla başbakanlar yaptıkları imam hatip okullarının sayısıyla övünür oldu.

    Bunun yanında giderek artan nüfus ve öğretmen ihtiyacı, kaliteli eğitimin tüm okullara adil bir biçimde sağlanmasını da gün geçtikçe zorlaştırıyordu.

    Dinin eğitime sokulması ve artan öğrenci sayısı, ilerleyen yıllarda eğitim sistemimizin iki önemli sorunu haline geldi ve büyüyerek devam etti.

    Bir yandan 40’lı yılların sonunda velilerin isteğine bağlı olarak başlatılan din dersleri 12 Eylül’ün ardından zorunlu hale getirilirken diğer yandan özellikle ilkokulların önemli bir bölümünde sınıflar bir arada ders yapmak zorunda kalıyordu.

    80’li yıllara gelindiğinde bile bırakın üniversiteyi lise okumak halen bir lüks halindeydi.

    Zamanla bu sorun da aşıldı ancak liseler arasında kalite farkı ortaya çıktı ve çoğu lise sadece diploma alma merkezi haline geldi.

    AKP iktidara geldiğinde Türkiye’nin eğitim sistemi işte bu haldeydi.

    Din derslerinin eğitim sistemi içinde yer alması AKP zihniyeti için zaten sorun olarak görülmüyordu.

    Eğitimde kalite sorunu ise hep göz ardı ettikleri, hatta algılayamadıkları bir sorun olarak büyüyerek devam etti.

    Bu dönemde daima nitelikten ziyade niceliğe önem verildi. Teknolojik gelişmelerin eğitime uygulanması kalitenin artışı olarak görüldü. Ders verenlerin niteliği ise hiç umursanmadı.

    Sınıflardaki öğrenci fazlalığı derslik yapılarak çözülmeye çalışıldı. Sadece bina yaparak çocukların eğitim alabileceği düşünüldü. Kalite hep ikinci plana atıldı.

    İktidarın bu anlayışı her yere üniversite açma inadıyla da kendini gösterdi. Daha önce liseler nasıl sadece diploma alma merkezleri haline geldiyse AKP döneminde de küçük büyük ülkenin hemen her noktasına açılan üniversiteler ve yüksek okullar aynı duruma düştü.

    Bu politika, cumhuriyetin kuruluşunun ardından ilköğretim ve liselerde yıllar ilerledikçe düşen eğitim kalitesinin üniversitelere de sıçramasına yol açtı. İntihaller ve başkasına tez yazdırma gibi sonuçlar neredeyse olağan hale geldi.

    Üniversitelerin çoğalması öğretim üyelerinin de artması, var olanların ise normalden daha hızlı bir şekilde terfi etmesi sonucunu doğurdu. Profesör sayısı 30 bine yaklaştı ve içlerinden okuyan öğrenci gördüğünde sinirleri bozulanlar bile çıktı.

    Bu dönemin bir diğer özelliği, öğrencilerin adeta denek olarak kullanılması oldu. Milli Eğitim Bakanı defalarca değişti. Yeni gelen her bakan istisnasız kendi düşüncesini, kendi sistemini uygulamaya koymak istedi. Bu da birkaç yılda bir sistemin önemli derecede değişmesine yol açtı. Bu değişkenlikte öğrenciler ne yapacağını bilemez hale geldi, uzun vadeli plan yapma şansları ortadan kalktı.

    Eğitimin niteliğindeki gerileme ve iyice karmaşık hale gelen sistem liyakatsizlik probleminin de büyümesine yol açtı.

    Kadrolaşma bütün dönemlerin bir gerçeğiydi. Ancak AKP’li yıllar kadrolaşmada liyakat eksikliğinin en fazla belirginleştiği dönem oldu.

    Kamunun en tepesinden en aşağı kısmına kadar birçok yer işinin ehli olmayanlara bir ödül olarak sunuldu.

    Tek kriter, iktidar partisine yakın olmak haline getirildi.

    Bu da işlerin aksamasına, kritik görevlere getirilen üst düzey bürokrat ve politikacıların ipliklerinin pazara çıkmasına ve bunun sonucunda yaşanan çok sayıda skandala sebep oldu.

    Eğitim öğretimde yaşanan aksaklıklar ve bunun doğurduğu sonuçlar, 100. yılına yaklaşan cumhuriyetin en ciddi kamburlarından biri durumunda. Sorun artık öyle bir noktaya geldi ki eksik şartlarda, kalabalık sınıflarda, büyük paralar harcanarak eğitim yapmaktansa eğitime son vermek daha kabul edilebilir hale geldi.

    Çünkü verilen eğitimin işe yaradığını ve öğrencilere katkı sağladığını söylemek olanaksız. Senelerce okula gidip gelen öğrenciler neredeyse hiçbir kazanım elde etmeden ellerinde birer kağıt parçasıyla mezun olur hale gelmişlerse ve bu gerçek, yapılan ortalama netlerle bütün sınavlarda kanıtlanıyorsa bunun üzerine ciddi olarak düşünmenin vakti gelmiş demektir.

    Fotoğraf: Element5 Digital

    R1 Siyaset Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikKitap Yorum: Kuran-ı Kerim IV
    Sonraki İçerik Ekonomi Gündemi: İktidarın Vaatleri, Dolar Krizi

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}