Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Biatın ve Utancın Yazılmayan Gündelik Hali
    Forum

    Biatın ve Utancın Yazılmayan Gündelik Hali

    Pınar Tremblay20 Aralık 20195 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Adana’da kebap ve şalgam festivali iptal edildi. 14 Aralık Dünya Rakı Günü’nde yapılması planlanan festival önce valiliğin güvenlik gerekçesiyle, olası terörist saldırı ihbarı nedeniyle, ardından İçişleri Bakanlığının “geleneklerimize uygun değil” açıklamasıyla yasaklandı. Bunca yasağa rağmen yine de bir araya gelmeye çalışanlarsa polis tarafından engellendiler. Geçen yıllarda ne çok iptal gördük, gözaltına alınan piyano ve çevresi sarılarak yanına yaklaşılması engellenen Ankara Yüksel’deki İnsan Hakları Heykeli’ni anımsıyor musunuz? Neyse ki bunlar etkisiz hale getirildi. Bu durumu anlattığım İranlı bir arkadaşım ne rakıya ne de heykele takılmadı ve şöyle dedi; “Korkuyorlar, insanların bir araya gelmesinden çok korkuyorlar.”

    Sonra “the rich kids of Tehran” – Tahranın zengin çocuklarının hikayesini anlatmaya başladı. Belki görmüşsünüzdür, 2018’in sonbaharında önce Instagram’a oradan da dünya yayınlarına çıkan, yeni bir aristokrat sınıfın sembolü, Tahran’ın zengin çocukları. Yatları, pahalı markaların en son ürünleri, villaları ve akıl almaz hayatlarından Hollywood filmlerinden çıkmış gibi imajlar sunan gençler. Saç ektirme, burun yaptırma, botox… Yok yok onlarda. Ancak bu gençler için en ilginç ve anlaşılması en zor olan, dindar anne babaların dinî zorlamaya karşı direnen ve zenginliğinin kaynağını bilmiyormuş gibi davranan kişiler olmaları. Erkekler de kadınlar da özellikle yazın havuz partilerindeki fotoğrafları ve genç vücutlarını sergilemekten duydukları keyifle karşımıza çıkıyorlar.

    Bu hesabın İran’daki protestoların bir nedeni olduğu iddia edilmişti. Saçma sapan yalanlar olsa gerek…. Bir yanda açlıktan nefesi kokan (malum şu sıralar intermittent fasting denilen zayıflama oruçları çok popüler, bu sözleri anlarsınız, açlığın kendine has bir kokusu var) çocuklarına ekmek götüremeyen, evlenemeyen, okusa iş bulamayan, gece gündüz çalışsa da borcu katlanarak artan ve sayıları gün geçtikçe büyüyen alt tabakanın örtünmek, içki-sigara içmemek, bol bol dua etmekle yükümlü insanları diğer yanda bitmeyen bir zenginliğin sınırsızca paylaşılan görüntüleri…

    İranlı arkadaşım bu görüntülerin insanların yoksulluklarını, çaresizliklerini bir kez daha yüzlerine vurduğunu ve onları canları pahasına sokağa çıkmaya zorladığını düşünüyor. “Kaybedecek hiçbir şeyleri yok, onların olması gereken işler, torpili olanlara gidiyor. Kira, ekmek fiyatı, benzin vs. her şeyin fiyatı artıyor ve insanlar önüne Tahran’ın zengin çocuklarının fotoğrafları çıktığında gayri ihtiyari, engellenemez bir çığlık doğuyor. Benim hakkım nerede diye sorgulayan bir haykırış. O fotoğraflar sıradan insanların haklarının olmadığını gösteriyor.”

    İranlı üst düzey bir memurun bir çocuğu ile Londra’da buluşuyorum. Son derece akıllı üç dil konuşan, köklü bir okulda okuyan bir genç kadın var karşımda. Anne ve babası da eğitimli kişiler. Zahra anne ve babasının maaşlarını bilmiyor, 21 yaşında üniversite son sınıfta ve yıllık okul ücretinin anne babasının maaşının 3-4 katı olduğundan haberi yok. Okulun parasını nasıl veriyorlar diyorum, herhalde birikimleriyle diyor. Ama birikimleri falan yok, İran’da para su gibi eriyor, birikimle çocuk okutmak mümkün değil. Zahra paranın nereden geldiğini bilmiyor, savunma olarak kendisini sadece marka giyen Instagram gençliğinden daha entelektüel gördüğünü söylüyor. “Benim için marka önemli değil” diyor ama gözlüğünden botlarına her şeyin markasını görebiliyorum. Okul parası diyorum, bilmiyorum ama annemlere soramam diyor. “Para konuşmayı sevmiyorlar” diyor. Sonra babasının anlattıklarını paylaşıyor, memurların maaşlarının yetersiz olması ekstra yöntemlerle para kazanmak zorunda bırakıyormuş. “Müsteşar maaşı bu kadar düşük olursa elbette ek iş olacak” diyor. Zahra bunun hak ve helal kazanç olduğuna emin, öyle olmasa babam gece uyuyamazdı diyor.

    Bu hikaye sizlere Türkiye’den pek çok benzerlerini sunabileceğim bir hikaye. Son zamanlarda ortaya çıkan çılgın mevlit görüntüleri, “Stepford Wives” filmindeki gibi hepsi birbirine benzeyen genç kadınların çılgın dansları, Kudüs günü verilen akıl almaz şatafattaki partiler ve AKP çocukları isimli Twitter hesabında çıkan yatlar, çoğumuzun fiyatını kestiremediği saatler, kıyafetler, mobilya ve arabalar… Sizler de benim gibi takdirle izlemiyor musunuz? İçiniz kıpır kıpır olmuyor, yüreğiniz gurur duymuyor mu? İtibardan tasarruf etmemiş çocuklar. Bin mübarek çocuklar!!!

    Tartışmalar yükseldikçe, AKP çocukları bir hızla Twitter hesaplarını kilitlemiş ve ardından da bazıları kendileri hakkında bilgiler paylaşan hesaba dava açmış. Elbette haklılar, zenginlikler paylaşıldıkça güzel. Anne babaları onlardan daha az teknolojik ama fakirleri daha iyi anlıyorlar sanırım. Bir de nazardan korkuyor olabilirler.  Anne babaların yatlarını, katlarını, kıyafet odalarını Instagram’da göremiyoruz, hesapları zaten kilitli. Onlar ancak yakın çevrelerinden evlerine misafirliğe gelenlere gösteriyorlar helal kazançlarıyla aldıklarını. 2-3 maaş alıyorlar dedikodusu çıkınca haliyle kızıyorlar. Bu haberleri paylaşanları haklı olarak hemen yasakladılar ve çok kıymetli bir soru sordular bize “Devlet hizmetinde yaptıkları fedakarlıkları biliyor muyuz? Özel sektöre geçseler ne kadar çok para kazanabilirler hayal edebiliyor muyuz?”

    Bu arada sevgili İranlı Zahra ile Soho, Londra’da yaptığımız görüşmeye geri döneyim. Simit Sarayı’nda buluşmuştuk, buraya haftada bir iki kere geldiği için çalışanlarla çok yakın Zahra. Çalışanlardan birisi de Zahra gibi genç bir kadın. Londra’ya İngilizce öğrenmeye gelmiş, bir yandan da Simit Sarayı’nda çalışıyormuş. O da bize katılıyor. İsmi hanlara saraylara bedel bu hanımın adı ben de saklı. Kendisine de soruyorum annen baban ne iş yapıyor, buradaki işle geçinebiliyor musun? Şimdi çalışma saatlerinde burada bizimle oturmana patron kızmaz mı? Yok yok kızmaz diyor, patron bana asla kızamaz diye de ekliyor. O arada çalışanlardan bir diğeri koşa koşa kocaman özel bardakta çay getiriyor bu hanım kızımıza. Nasıl da güzel bir işçi dayanışması var Türklerin arasında diye iç geçiriyorum ben de yaşlı bir gözlemci olarak. Zahra’nın, ismi hanlara bedel, arkadaşı bana gülüyor, yok yok diyor. “Babamın sözü geçer, buradakiler beni kollamakla yükümlü, İngilizce konuşmayı sevmediğim için burada pek çok Türk’le tanışıyorum, çevre yapıyorum bir yandan da telefonda takılıyorum ve maaş alıyorum” Ona sormuyorum bile annenin babanın maaşıyla Londra’da nasıl okuyorsun, nasıl geçiniyorsun. Yavaş da olsa sonunda ben de anlıyorum olanları…

    Sonra puba gidelim diyorlar, asla hayır diyemeyeceğim teklif ama Türk olana dönüp “siz içki içmiyorsunuz değil mi” demeye yelteniyorum ki… “İçiyorum Pınar Abla, babam da içiyor, kaç kere gördüm gece onu Londra’da. Saklandığını sanıyor akıllım” diyor… Biz de gençken akıllım derdik, “Sen anlarsın diye akıllım dedim” diyor. Yaşlılık ne güzel bir duygu.

    PS – Tarafımız belli olsun diye Osmanlı’dan bir sözle bitirelim “Ehline helaldir” ve de çok güzeldir !!! #RAKI

    Fotoğraf: John Cameron

    Ekonomi Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikÜretimin Tarihi | İkinci Dünya Savaşı #5
    Sonraki İçerik Paul Volcker’ın Ardından

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}