Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Asıl Engel Sistemsizlik: Türkiye’de Engelli Sporu
    Forum

    Asıl Engel Sistemsizlik: Türkiye’de Engelli Sporu

    Türker Özdil2 Kasım 20205 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Spor, özellikle engelliler için en önemli sosyal rehabilitasyon aracı. Ancak, Türkiye’nin devlet mekanizması engellilere bu hizmeti götürmekte son derece yetersiz kalıyor. Devlet engellilere sporu götüremediği gibi; engellilerin kişisel insiyatifler ile kendisine başvuru yapmasını beklemekle yetiniyor. Gelin hep birlikte ülkemizdeki engelli sporunun işleyişine göz atalım.

    Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık %15’i engelli bireylerden oluşuyor. Bu rakam yaklaşık olarak 1 milyara tekabül ediyor. Türkiye’de ise Ulusal Engelli Veri Tabanı’na göre engelli birey sayısı 1.559.222 (Ancak resmi olmayan rakamlara göre %13 düzeyinde, 9 milyon olduğu tahmin ediliyor). Bu engelli bireylerin %27’si 0-21 yaş, %36’sı 22-49 yaş, %37’si ise 50-64 yaş aralığında sınıflandırılmış durumda. OECD ülkelerindeki yaş/engellilik oranları ise şu şekilde; 20-34 yaş %6, 35-49 yaş %12, 50-64+ yaş %24 .

    Yukarıdaki rakamları incelediğimizde gelişmiş ülkelere kıyasla ülkemizde ne denli büyük bir engelli nüfusunun olduğunu anlayabiliyoruz. Buna rağmen, dezavantajlı gruplara rehabilitasyon ve sosyal uyum desteklerini götürmekte yetersiz kalıyor, toplumdaki sosyal entegrasyonu tam anlamıyla sağlayamıyor ve sosyal devlet anlayışını uygulayamıyorsan; devlet mekanizmaları doğru işlemiyor demektir.

    OECD ülkelerinde engellilere ayrılan kamu yardımı gayri safi milli hasılanın %2’sini oluşturuyor. Bu oran Norveç, Hollanda ve İsveç’te %4-5 seviyelerinde. Türkiye’de ise 1990-2007 yılları arasında %0.1’di. AB ülkelerinde ilkokuldan sonra okulu bırakan engelli oranı %25. Bu oran İsveç’te %11’ken, Türkiye’de %60’tır. AB’de engellilerin %29,9’u yoksulluk/sosyal dışlanmışlık riski altında, Türkiye’de bu oran %77,1.

    Ülkemizde, bırakın sonradan bir takım kaza veya kalıtsal rahatsızlıklar ile engelli olan kişileri; doğuştan engelliler bile doğum sonrası “Engelli Birey” olarak kayıt altına alınmıyor. Bir bireyin engelli olarak resmi kayıtlara geçmesi için heyet raporu alması bekleniyor. Raporun alınması durumunda da Sağlık Bakanlığı’nca bu verinin/bilginin diğer devlet kurumları ile paylaşması mümkün olmuyor. Kişi, tüm devlet işlemlerinde yaşadığı dezavantajı belirtmek ve tebliğ etmekle mükellef oluyor. Bu durum aynı zamanda devletin o dezavantajlı bireye doğru hizmeti, doğru zamanda, doğru şekilde götürmesinin de önüne geçiyor. Tıpkı sportif faaliyetler gibi. Bir engelli bireyin spor yapabilmesi için bir spor kulübüne veya federasyona kendisi başvuru yapması, kendisinin talep etmesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, yerel yönetimler, spor kulüpleri, engelli spor federasyonları engelli bireye ulaşma ve onu spor ile buluşturma adına hiç bir çaba ortaya koymuyor… Duyarlı aileler veya yakınların yönlendirmesi, bireysel farkındalık veya ilgi-alaka ile engelli bireyler spor kulüplerine kaydoluyor ve düzenli spor yapmaya başlıyorlar. Tam da bu noktada o engelli bireyin sağlık ve performans açısından hangi branşa daha elverişli olduğu konusunda yönlendirilmesi önem kazanıyor.

    Bu yönlendirme süreci ise o engelli birey ile aynı sağlık engeline mensup ve o engelli birey ile yalnızca empati yapabilen bir yöneticinin yönlendirmesi ile gerçekleşiyor. Kaydolunan kulüp veya federasyonda bu tür yönlendirmeleri yapabilecek uzman fizyoterapist ve psikologları bulmak neredeyse imkansız. Hasbelkader bir spora başlama hikayesi… Bundan sonra bir engelli birey olarak o spor branşını amatör veya profesyonelce yapabilmek adına ekipmanlara sahip olmak gerekiyor. Ancak engel durumuna ve seviyesine göre kişiye özel veya özel malzemelerden yapılan bu ekipmanları maddi anlamda karşılamak bir hayli güç. Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB) Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce federasyonlara ve kulüplere dağıttılan ödenekler ve sponsorluk payları, çoğu zaman bu ekipmanların tam olarak satın alınabilmesi için yeterli olmuyor. Federasyonların veya kulüplerin yeterli düzeyde sahip olamadığı ekipmanları spora başlayan engelli bireyler temin etmek durumunda kalıyor. GSB’nin 2020 yılı bütçesi 17.810.481.000 TL (₺). GSB, bu paranın büyük bir bölümünü yurt, burs ve kredi ödenekleri için Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK)’na ayırıyor. Gençlik Merkez’leri, spor tesislerinin giderleri derken, bakanlığa bağlı 64 federasyona ayrılacak ödenekler git gide azalıyor. GSB’ye bağlı 64 federasyondan 4’ü engelli sporculara özel olarak hizmet veriyor (Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu, Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu, Türkiye İşitme Engelliler Spor Federasyonu, Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu). Federasyonlar için ayrılan bütçenin ne kadarı bu 4 federasyona ayrılıyor bu konuda net bir rakam veremiyorum ne yazık ki. Ancak çok çok küçük bir dilimi olduğu kesin. Hemen hemen tüm federasyonlarda olduğu gibi bu 4 federasyonun da sponsorları çoğunlukla kamu şirketleri. Bunun yanı sıra engelli vakıfları ve dernekleri. Özel sektör yatırımlı sponsorlukları nadiren görebiliyoruz. Bu doğrultuda bakanlığın ve devletin de herhangi bir teşvik politikası yok. Kulüplerin ve federasyonların işleyişini sürdüren personeller yeterli değil. Engelli sporcuların işlemlerini, faaliyetlerini organize edem, yürüten kişiler yine bir başka engelli birey oluyor çokçası. Bir engelli bireyin yaşadığı zorluğu, maruz kaldığı dezavantajı ortadan kaldırmak için bir başka engelli bireyi görevlendiriyorsun… İdeal bir işleyiş için empatiden daha fazla şeye ihtiyacımız var.

    Tüm bunlara rağmen en son düzenlenen 2016 Rio Paralimpik Olimpiyatları’na 79 sporcu ile katılmayı başardık. Türkiye, 2016 Rio Paralimpik Olimpiyat Oyunları’nda 3 altın, 1 gümüş, 5 bronz, toplamda 9 madalya kazanarak 34. sırada yarışmayı tamamladı. Bu derece yalnızca 7 Paralimpik Olimpiyat Oyunları’na sporcu gönderen bir ülke için pek de fena sayılmaz.

    1948’de başlayan Paralimpik Olimpiyatlar’da ilk kez 1992 Barcelona Yaz Paralimpik Oyunları’nda temsil edildik. Mehmet Gürkan’ın yüzme branşında Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) tarafından davet edilmesi ile elde edilmiş bir temsiliyet.. Şu ana kadar katıldığımız 7 Paralimpik Olimpiyat’ta (1992 Barcelona, 2000 Sydney, 2004 Atina, 2008 Pekin, 2012 Londra, 2016 Rio, 2014 Sochi Kış Oyunları) 174 sporcu ile temsil edilip; 6 altın, 7 gümüş, 10 bronz, toplamda 23 madalya kazanmayı başarabildik.

    Aslında bu katılım ve madalya sayılarının pek bir önemi yok. Asıl önemli olan ne kadar lisanslı-lisanssız engelli sporcuya sahibiz, ne kadar engelli spor kulübümüz var, engelli sporculara ve kulüplere ne kadar maddi ve manevi destek veriyoruz. Rakamsal değer taşıyan asıl veriler bunlar. Ancak, bu katılım ve madalya sayılarının bir önemi varsa o da bu kadar dezavantajlı konumda, bu kadar işlevsiz şartlarda, böylesine başarılar elde etmenin insanımıza olan inancı arttırması ve ümidimizi yeşertmesidır.

    Umarım bir gün bizim de ülkemizde sahip olduğumuz tüm sosyal olanaklar ve özlük hakları, dünyaya geldiğimiz ilk andan itibaren devlet mekanizması tarafından tanımlanmış ve sunulmuş olacak. Bunun için de hükümetlerin öncelikli olarak dezavantajlı gruplara yönelik hizmet politikaları, düzenleyici mekanizmalar ve standartlar geliştirmesi, uygulaması ve tarafsızca denetlemesi, bu hizmetlere eşit erişim imkanı sağlaması gerekiyor.

    Fotoğraf: Timothée Mägli

    Spor
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikABD Seçimlerine 2 Gün Kala Trump-Biden | Emre Erdoğan & Yunus Emre Erdölen | Üsküdar Motoru #2
    Sonraki İçerik Trollerin Yazdığı Tarih | Konuk: Ceren Sungur | Keyfî Gündem #23

    Diğer İçerikler

    Forum

    Sağduyu Toplantıları I: Merkez Sağ

    17 Aralık 2024 Daktilo1984
    Yazılar

    Olimpizm Felsefesi, Olimpik Değerler, Olimpiyat Oyunları ve Türkiye’de Olimpizm

    26 Temmuz 2024 Ersin Kopuz
    Yazılar

    Bir Linç Kültürü Olarak Futbol ve Medya

    21 Aralık 2023 Umut Dağıstan

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Yazılar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}