Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Af Örgütü Türkiye Raporu: Yargıdaki “Derin Kusurlar” ve Hak İhlalleri
    Forum

    Af Örgütü Türkiye Raporu: Yargıdaki “Derin Kusurlar” ve Hak İhlalleri

    Begüm Burak18 Nisan 20225 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Dünyada 150’den fazla ülkede çalışan ve insan hakları ihlallerini engellemeye yönelik faaliyetlerindeki başarısı ile 1977 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) mülteci haklarından iklim değişikliğine kadar uzanan geniş bir yelpazede çalışmalarını sürdürmektedir. Örgütün, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve diğer uluslararası insan hakları belgelerinde güvence altına alınan haklardan herkesin yararlandığı bir dünya var etmek amacı ile yaptığı çalışmalardan biri de yıllık olarak sunduğu insan hakları raporlarıdır.

    Uluslararası Af Örgütü geçen yıla dair yaptığı çalışmanın detaylarını içeren ve geçtiğimiz günlerde açıklanan 2021 yılı raporunda, küresel ölçekte şirketlerin kar ettiğine ancak yoksulluk oranının arttığına dikkat çekiyor. 2021 yılı raporu ile Covid-19 pandemisinin derinleştirdiği eşitsizliğe vurgu yapan Uluslararası Af Örgütü, dev şirketlerin zenginleşirken halkın açlığa mahkûm edildiğinin altını çiziyor. 154 ülkede yapılan araştırma sonrası hazırlanan rapor, tüm dünyada ifade hakkı ve toplanma hakkının engellendiğini ve protestoculara yönelik ciddi anlamda orantısız güç kullanıldığını verilerle aktarıyor.

    Uluslararası Af Örgütü’nün yıllık raporlarında küresel ve bölgesel değerlendirmeler ile birlikte Türkiye’ye yönelik dikkat çeken değerlendirmeler de yer almaktadır. Dünya ile eş zamanlı olarak yayımlanan Türkiye raporu, yaşanan hak ihlalleri konusunda çarpıcı değerlendirmeler sunuyor. Af Örgütü’nün 2019 yılına ait raporunda Türkiye’ye dair yapılan tespitlerin önemli bir bölümünü, OHAL dönemi Temmuz 2018’de bitmesine rağmen muhaliflere yönelik baskıların 2019’da da devam ettiği ve terörle mücadele yasaları kapsamında ceza soruşturmaları ve yargılamaları üzerinden hak ihlallerinin sürdüğü konusu oluşturmaktadır. 2020 yılı raporunda ise gazeteciler, siyasetçiler, sosyal medya kullanıcıları ve insan hakları savunucularının da aralarında bulunduğu kişilere yönelik gerçek ya da varsayılan muhalefetlerinden ötürü “yargı tacizi” olduğu ve Türkiye’nin ivedilikle yargıdaki aksaklıkları gidermesi gerektiği vurgulanmıştır.

    Uluslararası Af Örgütü’nün 2021 yılına ait ve Türkiye’deki insan hakları ihlallerine ilişkin yaptığı değerlendirmelerin de yer aldığı raporda ise yargıdaki sorunlar yine temel konulardan biri olarak öne çıkıyor. Türkiye raporunun önsözünde yer alan ifadelerin bir kısmı şöyle:

    “Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı yeni İnsan Hakları Eylem Planı ve iki Yargı Reformu Paketi, yargı sistemindeki derin kusurları gidermekte yetersiz kaldı. Muhalif siyasetçiler, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve diğer kişiler temelsiz soruşturmalar, yargılamalar ve mahkumiyet kararlarıyla karşı karşıya kalmaya devam etti.”

    Türkiye raporunda yargıdaki derin kusurların giderilmediği ve insan hakları ihlallerinin arttığı altı çizilen hususlardan. İşkence, cezaevlerinde yaşanan kötü muameleler, zorla kaybetmeler konusu, mülteci ve göçmenlere dair tespitler ile kadınların ve LGBTİ+ bireylerin yaşadığı hak ihlalleri de raporda yer alan konular arasında. Muhalif siyasetçiler ve gazetecilere yönelik temelsiz soruşturmalar ve yargılamalar raporda işlenen, yargının ve siyasal sistemin kusurlarını gün yüzüne çıkaran diğer tespitler. Muhalefete yönelik artan baskı şüphesiz yargının siyasallaştığının açık bir göstergesi olarak okunabilir. Muhalif sesleri susturmak için mahkemelerin bir cezalandırma ve baskı aracı olarak kullanılması Ergun Özbudun’un 2015 yılında yayımladığı “Türkiye’nin yargı sistemi ve rekabetçi otoriterliğe sürüklenme” başlıklı makalesinde de dolaylı olarak konu edilmiştir. Özbudun, yargı organları üzerinde yürütme gücünü artıran yasal değişikliklerle “bağımlı ve işbirlikçi bir yargı” oluşturulduğuna vurgu yapmıştır.

    Robert Dahl, After the Revolution?: Authority in a Good Society isimli kitabında vatandaşların, genel olarak tanımlanan siyasi konularda cezalandırılma tehlikesi hissetmeden kendilerini ifade edebilme hakkını modern demokrasilerin “prosedürel asgari” şartlarından biri olarak nitelendirmiştir. Türkiye raporunda dikkat çeken noktalardan olan barışçıl toplanma hakkını kullanan kişilere orantısız güç kullanılması, Dahl’ın tanımına göre ülkenin demokrasi karnesinin de iç açıcı olmadığını gözler önüne seriyor. Türkiye raporunun “Toplanma özgürlüğü” başlığı altında öne çıkan eylemlerden biri Rize’nin İkizdere ilçesinde yaşanan eylemlere yönelik orantısız güç kullanımı. İkizdere’de jandarma, köyde taş ocağı açılması kararını protesto eden köylülere biber gazıyla karşılık vermiş ve eylem yapan köylülerden bazılarını gözaltına almıştı.

    Türkiye raporunda dikkat çeken hususlardan bir diğeri de işkence ve kötü muamele konuları. Kandıra Cezaevi’nde Garibe Gezer’in hücresinde ölü bulunması ve Gezer’in ölümünden önce infaz koruma memurları tarafından işkence gördüğü ve bu iddialara ilişkin dosyaya savcılık tarafından takipsizlik kararı verildiği raporda yer alan diğer bir detay. Cezaevlerinde yaşanan insanlık-dışı muameleler zaman zaman gündeme gelen konulardan biri. Örneğin, 15 Aralık 2021 tarihli haberlerde Halil Güneş adlı mahkûmun tek kişilik hücrede hayatını kaybettiğini okumuştuk. 1993 yılında 23 yaşındayken tutuklanan Güneş, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yaklaşık 29 yıldır cezaevinde tutuluyordu. Uzun zamandır kanserle savaşan Güneş’in yaşam mücadelesini hapishanede kaybetmeden önce tedavisi için tahliye edilmemesi, Af Örgütü raporunda yer almasa da ülkede yaşanan başka bir cezaevi zulmü olarak hafızalardaki yerini koruyor.

    1948 yılında kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin başlangıç kısmında “İnsanlık ailesinin bütün üyelerinin doğal yapısındaki onuru ile eşit ve devredilemez haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli” olduğu ifade edilmiştir. Türkiye’nin 1949 yılında kabul ettiği bildirge ile üye devletler, BM ile işbirliği yaparak insan haklarına saygı gösterilmesinin teminini taahhüt etmişlerdir. 1982 Anayasası’nda uluslararası hukuk kurallarının iç hukuka karşı üstün olduğu belirtilmiştir fakat ifade özgürlüğü, dini özgürlükler ve örgütlenme özgürlüğü gibi konularda Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde en çok davası görülen ülke konumundadır.

    2016 Temmuzu’nda gerçekleşen darbe girişiminin ardından OHAL ilan edilerek her türlü muhalefet üzerindeki baskının arttığı bilinmektedir. Kanun hükmünde kararnameler ve meclis denetimine tabi olmayan keyfi yasalar ile insan haklarının ve temel özgürlüklerin ciddi yara aldığı gözlemlenmektedir. Af Örgütü tarafından da özellikle 2016 sonrası açıklanan raporlarda Türkiye’de muhalif seslerin susturulmasında hukukun üstünlüğü gibi ilkelerin bertaraf edildiği ve demokratik süreçlerin bypass edildiği vurgulanmıştır. Örneğin Türkiye, toplumsal cinsiyet temelli, aile içi şiddet dahil her türlü şiddeti önlemeye yönelik 2011 yılında imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nden, Anayasa’ya aykırı bir şekilde Cumhurbaşkanı kararıyla çekilmiştir.

    Montesquieu’ya göre bir kişiye yapılan haksızlık, bütün topluluğa yönelmiş bir tehdittir. Bu bağlamda, Af Örgütü Türkiye raporunda konu edilen insan hakları ihlallerinin, gerekli yasal ve yapısal düzenlemeler yapılmadığı takdirde farklı toplumsal gruplara ve aktörlere de sirayet etme ihtimalinin hiç de az olmadığını iddia edebiliriz. Bu ihtimalin varlığı, yargı sistemindeki derin kusurların giderilmemesinin aslında tüm toplum için ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor. 2022 Türkiye’sinde maalesef hala “kurtuluş savaşı” ve “milli beka sorunu” gibi retorikler üzerinden bir buhran atmosferi yaşanıyor. Bunun nedenlerinden biri de ülkenin getirilmiş olduğu çatışma ve baskı ortamında yaşanan yaygın insan hakları ihlalleridir. Bu ortamdan çıkış ise insan hakları ve demokrasi temelli bir oluşumun siyaset sahnesinde gücü eline almasıyla mümkün gözüküyor.

    Fotoğraf: Markus Spiske 

    Hukuk Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikSquid Game’de Üç Yıl | Çavuşesku’nun Termometresi #105
    Sonraki İçerik Kitap Yorum: James Joyce, Ulysses

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}