Türk Dış Politikasının Anatomisi: 1995-2020, 6. Sayı
GİRİŞ
Bu çalışma, “Türk Dış Politikasının Anatomisi” başlıklı araştırma projemizde, Türk Dış Politikası’nın (TFP) altıncı ikili analizidir. Amacımız, 1995-2020 yılları arası Türk dış politikasının değişimini spekülatif açıklamalar içermeyen, veriye dayalı bir analizle ölçümlemektir. Bu analizde Türkiye’nin Çin ile ikili ilişkilerinin gelişimine odaklanacağız. Bunu yaparken genel bir bakış sağlamak için ilişkilerin nicel bir analiziyle başlayacağız. Ardından, iki ülke arasındaki ikili ilişkileri etkileyen dikkate değer olayları inceleyeceğiz.
VERİLER
Mevcut analizde, halka açık Lockheed Martin İleri Teknoloji Laboratuvarı’nın Entegre Kriz Erken Uyarı Sistemi (ICEWS) olay veri tabanındaki verileri kullanıyoruz. Bu serinin 1. sayısında metodolojiyi tartışmıştık. Özetle ICEWS, her bir gözlemin kimin (kaynak), neyi (eylem), kime (hedef), ne zaman (zaman) ve nerede (yer) yaptığına ilişkin ayrıntıları içeren ülkeler (yani Türkiye-Çin) arasındaki yönlendirilmiş ikili etkileşimler hakkında bilgiler sunar. Daha sonra her etkileşime, etkileşim kategorisine bağlı olarak -10 ile +10 arasında değişen bir yoğunluk puanı atanır. Negatif etkileşim yoğunluğu puanları çatışmayı ve pozitif etkileşim yoğunluğu puanları ise iş birliğini ifade eder. Endeksleri oluşturmak için yoğunluk puanlarının aylık ve yıllık ortalamalarını hesaplıyoruz.
TÜRKİYE – ÇİN İLİŞKİLERİ: GENEL BİR BAKIŞ
Türkiye, Çin ile ne sıklıkta etkileşime giriyor ve etkileşimlerinin doğası nedir? Sayı 1’de Türkiye’nin en önemli etkileşim ortaklarını göstermiştik. Türkiye ile Çin arasındaki etkileşim sıklığı zaman içinde kademeli olarak arttı. Aşağıda açıklanan veriler 1 Ocak 1995 ile 30 Nisan 2020 arasındaki dönemi kapsamaktadır. ICEWS, bu zaman dilimi içinde Çin ile 225 kendine özgü etkileşim olmak üzere 2.430 gözleme sahiptir. Bu sayı, Türkiye’nin toplam 186.255 etkileşiminin yüzde 1.5’uğuna tekabül eder. Aşağıdaki TABLO 3.1, Türkiye’nin Çin ve dünyanın geri kalanı ile yönlendirilmiş ikili etkileşim yoğunluğu puanlarının özet istatistiklerini karşılaştırmaktadır.
Tablo 3.1’deki özet istatistikler, genel etkileşimlerin özüne ilişkin iyi bir genel bakış sağlar. Türkiye ile dünya arasındaki 1.34’lük daha düşük ortalama yoğunluk puanı, Türkiye ve Çin arasındaki daha yüksek ortalama yoğunluk puanı 2.29’a kıyasla, Türkiye’nin Çin ile ilişkilerinin, dünyayla olana göre ortalama olarak daha iş birlikçi olduğunu göstermektedir. Bu fark, dağılımların şekillerinden yola çıkılarak niteliksel olarak da tespit edilebilir. Aşağıdaki Şekil 3.1 ve Şekil 3.2, olay yoğunluğu puan dağılımlarıdır. Her iki dağılımda da 0’ın solundaki herhangi bir değer, çatışmalı bir etkileşimi; sağdaki ise iş birlikçi bir etkileşimi gösterir. Ayrıca, dünya ile karşılaştırıldığında Çin’e yönelik etkileşimlerin ortalama yoğunluğunda istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığı gösteren, Tablo 3.2’ye basit bir ortalama farkı testinin sonuçlarını da dahil ediyoruz.
Türkiye ve Çin arasındaki ilişkilere özel olarak bakıldığında Tablo 3.1’deki özet istatistikler, verilerin dağılımındaki medyan ve negatif çarpıklık göz önüne alındığında, iki ülke arasındaki iş birliği örneklerinin çatışma örneklerinden biraz daha fazla olduğunu göstermektedir.
Zaman içinde ikili etkileşimlerin sıklığındaki değişiklik nedir? Aşağıdaki Şekil 3.3, yıllara göre Türkiye’nin Çin’e yönelik hem iş birliği hem de çatışma başlatma sıklığını göstermektedir. Bu rakamın iş birliği veya çatışmanın büyüklüğünü dikkate almadığına dikkat edilmelidir. Şekil, ikili ilişkilerde bir statükonun varlığını ortaya koymaktadır. 1995 ve 2002 arasındaki ilk aşama, yüksek etkileşim ile işaretlenmiştir. 2010 ve sonrasını kapsayan ikinci aşama, dengeli bir çatışma ve iş birliği girişimleri oranına sahiptir. FD-2000 füze sistemi anlaşmasıyla ilgili olaylar dizisi bu süreçte öne çıkmaktadır.
Etkileşim frekansının zaman aralıklarına ve yoğunluğa göre ayrıştırılması, bize daha fazla bilgi sunar. ŞEKİL 3.4, etkileşimlerin yıllık dağılımlarını göstermektedir. Alttaki dağılım, 1995 için ve en üstteki 2020 için değerleri gösterir. Her zaman olduğu gibi 0 tarafsız olaylara işaret ederken, 0’ın sağında yer alan tüm etkileşimler iş birliği örnekleri ve soldakiler ise çatışma örnekleri olarak sınıflandırılır. Minimum ve maksimum değerlere (10 ve -10) yaklaştıkça etkileşim yoğunluğunun büyüklüğü artar. Rakam, 2010’dan bu yana hafif sola kaymalarla birlikte genel olarak sabit kalıyor. Çatışmanın en belirgin olduğu yıl, füze antlaşması ile bağlantılı olan 2013 yılıdır. Şekil 3.5, belirli bir hükümet sırasında ilişkilerdeki değişimi göstermektedir. Çin ile etkileşimlerin yoğunluğu ve sıklığı 57. 59. ve 60. hükümetler sırasında en yüksek düzeydedir. Bu yoğunluk 60. hükümetten sonra azalır ve 66. hükümet sırasında tekrar yükselmeye başlar.
Devletler, muadillerinden aldıkları sinyallere aktif olarak tepki verirler ve dış politikalarını kendilerine göre ayarlarlar. Bu durumu yansıtan bir endeks, ikili ilişkilerdeki sinyallerin genel gelişimini anlamak için özellikle yararlı olabilir. Bu rapordaki en dikkate değer katkımız, Şekil 3.6’da sunduğumuz Türkiye ve Çin arasındaki ikili ilişkiler endeksidir.
Genel ikili ilişkiler endeksimizi çizmek için belirli bir ayda tüm etkileşimlerin basit bir aylık yoğunluk ortalamasını hesaplayarak başlıyoruz. Bu ortalamaların değerleri Şekil 3.6’da siyah noktalarla gösterilmektedir. Sıfırın üzerindeki bir nokta, ayın etkileşimlerinin iş birlikçi olduğunu gösterir ve aşağıdaki bir nokta ise bunun aksini gösterir.
Ardından trend çizgilerine geçiyoruz. Yukarıya dönük eğilim çizgisi ikili ilişkilerde bir gelişme ve iş birliğinde bir artışa işaret ederken aşağı yönlü eğilim çizgisi, rengi ne olursa olsun, artan bir uyumsuzluğun göstergesidir. Önce kısa vadeli trendlere odaklanıyoruz ve altı aylık hareketli ortalamayı hesaplıyoruz. Bu çizgi, önceki altı ayı dikkate alan ortalama yoğunluk puanlarını gösterir ve ŞEKİL 3.6’da kırmızı çizgi ile temsil edilir. Bu eğilim çizgisi, iki ülkenin birbiriyle etkileşime girdiği kısa vadeli dalgalanmaları tanımlar. Son olarak, uzun vadeye dönüyoruz ve ŞEKİL 3.6’da mavi çizgi ile gösterilen, tüm aylık ortalamaların ortasına parametrik olmayan, yerel ağırlıklı bir düzleştirme çizgisi yerleştiriyoruz. Mavi çizginin etrafındaki gri bant, %95 güven aralığını gösterir. Bu çizgi, Türkiye ile Çin arasındaki ikili ilişkilerin uzun vadeli evrimindeki eğilimi yansıtmaktadır. Genel olarak çizgi, 2013’ten sonra hafif ancak gözlemlenebilir bir düşüşle iki ülke arasında istikrarlı ve iş birliğine dayalı bir ton olduğunu gösteriyor.
TÜRKİYE – ÇİN İLİŞKİLERİNDE BELİRLEYİCİ OLAYLAR:
Türkiye ile Çin arasındaki ilişkileri belirleyen önemli olaylar nelerdir? Bu bölümde, iki ülke arasındaki son 25 yılda ikili ilişkileri tanımlayan kilometre taşlarına odaklanıyoruz. Bireysel dönüm noktası etkileşimlerini filtrelemek için ICEWS yoğunluk değişkenini kullanıyoruz. Çalışmanın sonunda yer alan ŞEKİL 4.1, ülkeler için bu olayların zaman çizelgesini özetlemektedir.
Cumhurbaşkanı Demirel’in Asya Turu, 24 Mayıs 1995
Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Çin ve Hong Kong ile diplomatik ve ekonomik ilişkileri geliştirmek için bir Asya turu düzenledi. Bu dış politika hamlesi Bosna-Hersek, Dağlık Karabağ ve Kıbrıs’ta devam eden bölgesel anlaşmazlıklar ve çatışmalarda Türkiye’nin konumunu güçlendirmek için atıldı. [Kaynak: Serpil Çevikcan ve Ümit Bektaş, “Demirel Yasak Kenti gezdi”, Milliyet, 24 May 1995.]
Çin Büyükelçisi, İstanbul Belediye Başkanı Erdoğan’ı Protesto Etti, 7 Ağustos 1995
Çin’in Ankara Büyükelçisi Wu Keming, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Uygur ihtilafında siyasi bir isim olan İsa Yusuf Alptekin’in adını İstanbul’da bir parka verme kararı nedeniyle tepki gösterdi. Çin’in diplomatik baskıları nedeniyle Türk Dışişleri Bakanlığı parkın adını değiştirme kararı aldı. [Kaynak: Orhan Tokatli, “Tayyip Erdoğan’a ÇİN Protestosu”, Milliyet, 7 August 1995.]
Çin Devlet Başkanı Türkiye’nin Başbakan Yardımcısını Ağırladı, 2 Mayıs 1998
Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, Pekin’de Başkan Jiang Zemin ile ekonomik iş birliği fırsatlarını görüştü. [Kaynak: “Türkiye’ye Türkistan Uyarısı”, Radikal, 2 May 1998.]
Terörle Mücadelede İşbirliği, Şubat 2000
Türkiye ile Çin arasında “Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Arasında Sınır Ötesi Suç Faaliyetleriyle Mücadelede İş Birliği Anlaşması” başlıklı güvenlik ve terörle mücadele iş birliği anlaşması imzalandı. [Kaynak]
Genelkurmay Başkanının Çin Ziyareti, Haziran 2001
Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu, Türkiye ile Çin arasındaki askeri işbirliğini geliştirmek amacıyla Çin’e bir ziyaret gerçekleştirdi. [Kaynak]
Çin Başbakanı Zhu Rongji’nin Türkiye Ziyareti, Haziran 2002
Başbakan Zhu Rongji, iki ülke arasındaki ticaret hacmini genişletmek için dört farklı ekonomik anlaşma imzalamak üzere Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit’i ziyaret etti. Ecevit, Türkiye’de daha fazla Çin yatırımı ve Çin’den gelen daha fazla turist görmek istediğinin altını çizdi. [Kaynak]
Çin Halkın Silahlı Polis Gücü Türk Muadillerini Ağırladı, Haziran 2005
Türk Jandarma Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri, Çin Halkın Silahlı Polis Birimleri Genel Komutanlığının daveti üzerine Haziran 2005’te Çin’i ziyaret etti. Ziyaret sırasında iki taraf, suç ve terörle mücadelede iletişim ve iş birliğini yoğunlaştırma kararı aldı. [Kaynak]
Türk Hava Kuvvetleri Çinli Muadillerini Ağırladı, 18 Ekim 2006
Çin Halk Cumhuriyeti Merkez Askeri Komitesi üyesi ve Hava Kuvvetleri Komutanı Qiao Qingchen, Türk mevkidaşı Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert’i ziyaret etti. Toplantının ardından Orgeneral Faruk Cömert, “Türk Hava Kuvvetleri olarak ülkemizin de bu ilişkilerden yararlanacağını düşünüyoruz. Çin’in özellikle hava kuvvetlerimizin eksik olduğu alanlarda önemli atılımlar yaptığını biliyoruz. Bu ilişkilerin devam etmesi her iki ülkenin de yararına olacaktır” açıklamasında bulundu. [Kaynak]
Çin’in Türkiye Madencilik Sektörüne Artan İlgisi, 8 Mayıs 2008
Çin’in en büyük kömür şirketi Sinocoal International Engineering Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Tian Hui, enerji sektöründeki ek yatırımlar için Türkiye’deki faaliyetlerine devam edeceklerini belirtti. Maden işletmesi kaynakları, Çin’in 2007 yılında maden ithalatı yoluyla 630 milyon dolar ithal ettiğini ve bu rakamın bir önceki yılın rakamını ikiye katladığını bildirdi. [Kaynak]
Türkiye’nin Tek Çin Politikasına Desteği, 1 Eylül 2009
Zafer Çağlayan, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajını Çin Başbakanı Wen Jiabao’ya ileterek, Türk hükümetinin “Tek Çin” politikasını kararlılıkla desteklediğini, Çin Halk Cumhuriyeti’nin tüm Çinlileri temsil eden tek yasal hükümet olarak tanıdığını ve Türkiye topraklarında kimsenin Çin’in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar verecek eylemlerde bulunmasına izin vermeyeceklerini belirtti. [Kaynak]
Türkiye-Çin Karma Ekonomik Komisyonu, 27 Eylül 2009
Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti Karma Ekonomik Komisyonu Toplantısı, iki ülke arasındaki ticarette yaşanan sorunların aşılması ve iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla Pekin’de gerçekleştirildi. [Kaynak]
Türkiye-Çin Stratejik İş Birliği İlişkisi, 7-9 Ekim 2010
Başbakan Wen Jiabao’nun Türkiye ziyareti sırasında “Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Arasında Stratejik İş Birliği İlişkisi Kurulmasına ve Geliştirilmesine İlişkin Ortak Bildirge” imzalandı. Anlaşma sonucunda iki ülke arasındaki ilişkiler stratejik düzeye taşınmış ve bu çerçeve Türkiye ile Çin’in ikili, bölgesel ve küresel konularda görüş alışverişinde bulunmalarına olanak sağlamıştır. [Kaynak]
Türkiye’nin Şangay Beşlisine İlgisi, 26 Haziran 2012
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Moskova’da mevkidaşı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi. Görüşmeden sonra Erdoğan, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ‘Türkiye AB’de ne yapıyor diyerek bize imada mı bulunyorsunuz?’ dedim, şimdi de ben size sesleniyorum, bizi Şangay Beşlisi’ne dahil edin, AB’den çıkarız” açıklamasında bulundu. [Kaynak]
Çin’de Türkiye Yılı, 29 Ocak 2013
İki taraf ülke arasında karşılıklı “kültürel yıllar” düzenlendi. 2012 yılında Türkiye Çin Kültür Yılı “İpek Yolunun Başlangıcı: Büyüleyici Çin” temasıyla düzenlenmişti. 2013 yılında ise sinema ve televizyon, bale ve halk oyunları, el sanatları ve güzel sanatlar, geleneksel ve klasik müzik gibi farklı alanlarda faaliyet gösteren Türk sanatçılar Çin halkıyla tanıştırıldı. [Kaynak]
Çin Türkiye’ye Uzun Menzilli Füze Sistemi Sağlayacak, 27 Eylül 2013
Türkiye Savunma Sanayii Müsteşarlığı, 4 milyar dolarlık uzun menzilli füze sistemleri ihalesini duyurdu. Müteahhitler Türkiye’ye dört farklı sistem önerdi: Çin’in FD-2000, ABD’nin Patriot sistemi, Rus S300 füzeleri ve İtalyan-Fransız ortaklığıyla geliştirilen Samp-T sistemleri. Türkiye Savunma Sanayii Müsteşarlığı yürütme kurulu, FD-2000’in nihai karar olduğunu açıkladı. [Kaynak]
Uzun Menzilli Füze Sistemi Tartışması, 29 Ekim 2013
Türkiye’nin FD-2000 füze sistemini USTR yaptırım listesindeki Çin merkezli CPMIEC firmasından satın alma kararı, ihale için yarışan ABD, Rusya, Fransa ve İtalya’dan tepki aldı. 1 Ekim 2013’te NATO Genel Sekreteri Anders Rasmussen, Çin füzelerinin NATO sistemi ile uyumlu çalışmayacağını belirtti. NATO açıklamasının ardından Türk Ordusu Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, “ABD’den bize rahatsızlık bildirilmedi” dedi. [Kaynak]
Merrill Lynch ABD Ambargosunun Gereksinimlerini Uyguladı, 5 Aralık 2013
Merrill Lynch, Türkiye’nin uzun menzilli füze sistemleri için Çinli şirketi tercih etmesini gerekçe göstererek ASELSAN’ın halka arzında danışman olarak hareket edemeyeceğini açıkladı. Yerel kaynaklar bir açıklamada, Merrill Lynch’in ASELSAN’ın teklifini reddettiğini ve Türkiye’nin uzun menzilli füze sistemi için kara listeye alınan bir Çinli şirketini seçmesine atıfta bulunduğunu iddia etti. [Kaynak]
Uygur Kongresi Türkiye Başbakanının Desteğini Onayladı, 8 Ağustos 2014
Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümeti başka hiçbir hükümetin yapmadığını yaptı; Türkiye tarihinde Uygur Türklerine bu kadar sahip çıkan başka bir hükümet yoktur. Biri ‘Başbakan Erdoğan Uygurlara yardım etmedi’ derse onun karşısında dururum” açıklamasında bulundu. [Kaynak]
Çin FD-2000 Sistemini Satma İsteğini Yeniden Açıkladı, 20 Mart 2015
Çin, Türkiye’nin FD-2000 sistemi ile başlattığı füze savunma sistemi ihalesini Çinli savunma yüklenicisi CPMIEC’in kazandığını resmen açıkladı. [Kaynak]
Türkiye Uzun Menzilli Füze Sistemi İhalesinin İlanını Açıkladı, 15 Ekim 2015
Türkiye, Çin ile müzakere edilen uzun menzilli füze ihalesini iptal etti. Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Antalya’daki G-20 zirvesinden hemen önce yaklaşık 4 milyar dolarlık sözleşmenin iptal edildiğini duyurdu. [Kaynak]
Nükleer Enerji İş Birliği Anlaşması, 25 Ağustos 2016
Türkiye ve Çin hükümetleri arasında nükleer enerjinin barışçıl kullanımına ilişkin bir iş birliği anlaşması imzalandı. [Kaynak]
Türkiye-Çin Yakınlaşması, 9 Eylül 2016
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesi öncesinde Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping ile Hangzhou’da bir araya geldi. Türkiye ve Çin, enerji, nükleer güvenlik ve tarım sağlığı sertifikasyonu konularında üç anlaşma imzaladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Mülteciler ve terörle mücadele gibi uzun vadeli konuların G20’nin gündeminde kalması gerektiğine inanırken, bugünkü görüşmelerimiz sırasında, Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında gelişen ilişkileri güçlendirmeye devam etme dileğimizi konuşma konusundaki hassasiyetimizi de belirtmek isterim” dedi. [Kaynak]
Şanghay Beşlisi Teklifi, 20 Kasım 2016
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye neden Şangay Beşlisinde olmasın? Bunu (Rusya Devlet Başkanı) Sayın Putin’e, (Kazak Devlet Başkanı) Sayın Nazarbayev’e, şu anda Şanghay Beşlisi’nde bulunanlara söyledim. Umarım orada olumlu bir gelişme olursa ve Türkiye Şangay Beşlisine katılırsa bu Türkiye’nin çok daha kolay hareket etmesini sağlayacaktır” dedi. [Kaynak]
Yerli Para İş Birliğine Dair, 5 Aralık 2016
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin İran, Rusya ve Çin ile yabancı para birimleri yerine yerel para birimleriyle ticaret yapabileceğini söyledi. [Kaynak]
İade Anlaşması, 13 Mayıs 2017
Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi, Çin ile Türkiye arasında 2017 yılında imzalanan “İade Anlaşması”nı oylayarak kabul ettiğini açıkladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin henüz resmi olarak onaylamadığı bu anlaşma çerçevesinde Pekin yönetimi, Çin’in “terör suçları” işlediğini iddia ettiği, özellikle Türkiye’ye sığınan Müslüman Uygurların sınır dışı edilmesini hızlandırmayı hedefliyor. [Kaynak]
Kuşak ve Yol Zirvesi, 15 Mayıs 2017
Türkiye’nin Çok Taraflı Taşımacılık Politikası kapsamında desteklediği “Orta Koridor” ticareti olarak da tanımlanan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla 30 Ekim 2017 tarihinde Bakü’de hizmete açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin ile gelişen ticari ilişkiler kapsamında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in ev sahipliğinde Pekin’de düzenlenen “Kuşak ve Yol Zirvesi”ne katıldı. [Kaynak]
Güvenlik Endişeleri Üzerine, 3 Ağustos 2017
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Wang Yi’yi Pekin’de ziyaret etti. Ortak basın toplantısında Çavuşoğlu, “Çin’in güvenliğini güvenliğimiz olarak görüyoruz ve ne ülkemizde ne de bölgemizde Çin’e karşı herhangi bir olumsuz faaliyete izin vermiyoruz” dedi. [Kaynak]
Türkiye – Çin İlişkilerinin Tasdiklenmesi, 15 Haziran 2018
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Çin’den Türkiye’ye gelen turist sayısında yüzde 98’lik bir artış var. Ayrıca 2018 yılı Çin’de Türkiye Turizm Yılı olarak belirlendi” dedi. Ayrıca güvenlik projelerine değinen Çavuşoğlu “Güvenlik ve terörle mücadele konularını ele aldık. Bu konuda birbirimizi Çin ve Türkiye olarak desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye ‘tek Çin’ politikasını güçlü bir şekilde desteklemektedir” açıklamasında bulundu. [Kaynak]
İstanbul Belediye Başkanı’na Tebrik Ziyareti, 22 Nisan 2019
Çin Başkonsolosu Cui Wei, İstanbul’un yeni seçilen belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret eden ilk yabancı yetkili oldu. Ziyaret sırasında İmamoğlu, Türkiye ile Çin arasındaki iyi siyasi ve ekonomik ilişkilerin öneminin altını çizdi. [Kaynak]
Türkiye, Hindistan ve Çin İş Birliği Üzerine, 5 Eylül 2019
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın Vladivostok kentinde düzenlenen Doğu Ekonomik Forumu kapsamında G7 ile Rusya arasındaki ilişkileri değerlendirdi. Rusya Devlet Başkanı Putin, “Türkiye, Hindistan ve Çin, G7 gibi daha büyük bir oluşumun parçası olmalı” dedi. Putin, Erdoğan’ın kendisine Türkiye’nin G7’nin oluşumundaki pozisyonlarıyla ilgili konuyu neden gündeme getirmediğini sorduğunu da belirtti. [Kaynak]
İlk Çin Demiryolu Ekspres Hattı Treni Türkiye’ye ulaştı, 7 Kasım 2019
Çin’in Xi’an kentinden Avrupa’ya Çin Demiryolu Ekspresi hattını kullanan ilk Çin yük treni İstanbul Boğazı’ndan geçti. Altyapı Bakanı Cahit Turhan Türkiye’nin, Pekin ile Londra arasında uzanan bir “orta koridor” ile Türkiye ile Kazakistan arasında bir demiryolu hattı olan “Demir İpek Yolu”nda merkezi bir bağlantı haline geldiğini kaydetti. [Kaynak]
[iheu_ultimate_oxi id=”24″]
- Bu makale Friedrich Naumann Vakfı ile iş birliği içinde yayınlanmıştır.
Fotoğraf: Nuno Alberto