Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Liberteryen Hareketin Cesaret Verici Bir Desteğe İhtiyacı Var
    D84 INTELLIGENCE

    Liberteryen Hareketin Cesaret Verici Bir Desteğe İhtiyacı Var

    Çeviri: Bahadır Çelebi24 Kasım 20227 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Nick Gillespie

    “Tyler Cowen, Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi’ni savunma konusunda haksız, ancak özgür düşünce ve serbest piyasa savunucularının oyunumuzu geliştirmeleri konusunda haklı.”

    Liberteryen çevrelerde önemli bir figür olan ekonomist Tyler Cowen, provokatif ama düşündürücü bir manifestoda ideolojik meslektaşlarına sert değerlendirmelerle yükleniyor:

    “Hayatımın büyük bir bölümünde liberteryen ‘hareketi’ takip etmiş biri olarak, artık en azından akış açısından liberteryenizmin içinin büyük ölçüde boşaltıldığına inanıyorum. Bir kesim, Ron Paul-izm’e ve daha az iştah açıcı alternatif sağ yönlere ayrıldı. Ve bir başka daha yerleşik kesim ise var olmayı sürdürüyor, ancak gerçekten yeni taraftarlar çekemiyor. Her şeyden önce eski tarz liberteryenizm, en önemlisi iklim değişikliği olmak üzere bir dizi büyük sorunu çözebilecek ve hatta çok iyi bir şekilde ele alabilecek gibi görünmüyor. Öte yandan, akıllı insanlar internette ve internet, en azından akıllı ve meraklılar arasında sentetik ve eklektik görüşleri teşvik ediyor gibi görünüyor. İnternet, 1970’lerin kitle kültürünün aksine, “büyük L Liberteryenizm”ini üretme eğiliminde değil. Hepsinden önemlisi, dar liberteryen görüşlerden dışarıya göç, özellikle de eğitimli kadınlarınki, oldukça şiddetli oldu.”

    Bir panzehir olarak Cowen, geniş ve büyüyen bir devletin, temel bireysel haklar, çoğulculuk ve sürekli olarak iyileştirilmiş yaşam standartlarına yol açan türden bir ekonomik büyümenin aleyhine olmadığını savunan “Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi” adını verdiği şeyi savunuyor. Çağdaş liberteryenlerin çoğunun, büyük devlet ile özgürlüğün temelde bağdaşmaz olduğuna inandığını ileri sürüyor ve buna temelde, “Danimarka’ya bakın ve umutsuzluğa kapılın” yanıtını veriyor: “Danimarka aslında daha küçük bir devlete sahip olmalı, ancak yine de daha özgür ve daha güvenli olan devletlerden biri, herkes için olmasa da en azından Danimarka vatandaşları için”.

    Cowen’ın makalesi birçok yönden, siyasetin bireysel haklara saygı ve sınırlı hükümet etrafında örgütlenmesi gerektiğini savunduğu son kitabı Stubborn Attachments’ı özetliyor: uzun vadeli, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik eden politikalar ve bazı sorunların (özellikle iklim değişikliği) bireysel düzeyden ziyade devlet düzeyinde ele alınması gerektiğinin kabulü. Tüm ideolojik inançlardan okuyuculara meydan okuyacak mükemmel bir kitap. Kitapta karşı çıkılacak tonla şey var ama bu kitap, geleneksel liberteryen tutumlara, özellikle de hükümetteki büyümenin zorunlu olarak yaşam standartlarını düşürdüğü fikrine karşı cesur ve aykırı bir meydan okuma.

    Bu yazıyı, özü doğru ancak ayrıntıları temelde yanlış olan Cowen’ın manifestosunun nokta nokta bir eleştirisi olarak düşünmüyorum. İnternetin ve bilginin daha geniş bir şekilde yayılmasının ideolojik eklektizmi ve ideoloji söz konusu olduğunda kitlesel kişiselleştirme gibi bir şeyin yaratılmasını teşvik ettiği konusunda haklı olduğunu düşünüyorum. Ancak bu sadece “büyük L Liberteryenizm”e karşı işlemez. Tüm ideolojik hareketleri etkiliyor ve siyasi yelpazedeki (Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler dahil) bütün gruplar içindeki bölünmelerin neden giderek daha keskin ve sert hale geldiğini açıklamaya yardımcı olur. Etrafımızdaki her yerde koalisyonlar giderek zayıflıyor ve küçülüyor. (Bu arada bu kötü bir şey değil, 17. yüzyıl İngiltere’sinde yeni Hıristiyan mezheplerinin yaratılmasının kötülüğünden daha iyi). Nancy Pelosi’nin en keskin eleştirmenleri, koridorun diğer tarafından değil, kendi tarafından. Böyle bir pozisyon çeşitlenmesinin kendisi liberteryendir.

    Cowen, devletin boyutunu, kapsamını ve harcamalarını artırma çağrısında da yanılıyor. “Hükümetlerimiz iklim değişikliğini ele alamıyor, K-12 eğitimini çok fazla iyileştiremiyor, trafik sıkışıklığını düzeltemiyor” diye yazıyor ve bu tür sonuçları hem devletin dikte edebilecekleri hem de yapabileceği harcamalar açısından “devlet kapasitesindeki başarısızlıklara” atfediyor. Bu durum çok net değil. Belirli bir konuda inançlarınız ve tercihleriniz ne olursa olsun, örneğin iklim değişikliğini ele almanın ölçeği (ve maliyeti), temel eğitim vermeye kıyasla çok büyüktür ve temel eğitimde daha fazla devlet kontrolünün veya doların olumlu sonuçlar doğurması için bir sebep yoktur. Daha temelde Cowen, liberteryenizmi siyasi ve partizan kimlikler, ilişkiler ve sonuçlarla birleştirir. Bence daha iyi bir yol; liberteryen kelimesini bir isim veya hatta sabit, katı bir siyaset felsefesi olarak daha az görmek ve daha çok bir sıfat veya “özerklik, açık fikirlilik, çoğulculuk, hoşgörü, yenilikçilik ve hayatın mümkün olduğu kadar fazla sayıda alanına zorla katılım konusunda gönüllü iş birliği gibi şeyleri öne çıkaran bir bakış açısı olarak tanımlamaktır. Liberteryen hareketin, siyaset ve partizanlık dışı terimlerle ifade edildiğinde çok daha etkili ve çekici olduğunu iddia ediyorum.

    Her ne olursa olsun, liberteryen hareketin, bazı derin yönlerinde ortaya çıkan sebeplerden dolayı duraksadığına katılıyorum. Kendini liberteryen olarak tanımlayanlar arasında Cowen’in akış dediği güçlü bir ileri ivme duygusu, özellikle ulusal siyaset söz konusu olduğunda (2016’da bir liberteryen başkan adayının şimdiye kadarki en güçlü gösterisine rağmen) son birkaç yılda kesinlikle kayboldu. 1990’lardan 2000’lerin büyük bir bölümüne kadar, liberteryen tutumların, fikirlerin ve politikaların yükselişte değilse bile en azından fikir paylaşımı olarak geliştiğine dair genel bir kanı vardı ve bu durum hem liberteryenlere enerji veren hem de sağ ve soldaki insanları endişelendiren bir gerçekti. 2008’in sonlarında, mali krizin derinlikleri ve federal hükümetin muazzam büyümesi sırasında, Matt Welch ve ben, “Liberteryen Moment”ın başladığını duyurduk. Bu duyurumuzun, liberteryen filozof Robert Nozick’in parıldayan “ütopyalar ütopyası”nın ilk taslak versiyonu olduğunu söyledik. Teknolojideki üstel ilerlemeler, zenginlikteki geniş tabanlı artışlar, ticaret ve kültür yoluyla dünyanın devam eden ağları ve hem resmi hem de özel baskı kurumlarının güç kaybetmesi nedeniyle daha fazla sayıda bireyin, kendi yol haritasını çıkarması ve gökyüzüne kafasını çevirip yıldızlara bakarak kendi hayatlarını yönlendirmeleri daha önce hiç bu kadar kolay olmamıştı.

    Sonraki dönemde The Declaration of Independents (Bağımsızlar Bildirgesi) kitabına dönüşen polemiğimiz, betimleyici olduğu kadar istek uyandırıcıydı, ancak Washington olağanüstü bir büyüme hamlesine girişmek üzereyken bile -Obama yönetimi yeni yetkilerin yaratılmasından düzenlemedeki artışlara ve gözetimin genişletilmesine kadar her yolla bu büyüme hamlesini devam ettirip genişletti- hayatımızın birçok yönünün geliştiğine dair bir mesajı içeriyordu. Muhafazakarlar ve liberaller, ekonomik kriz ve ertelenen savaşlar karşısında karanlık ve kıyamet vadederken ve nasıl yaşadığımız ve iş yaptığımız üzerinde her zamankinden daha fazla kontrol talep ederken, liberteryenler geleceğe dair farklı bir yol öneren bir iyimserlik, açıklık ve güven getirdiler. 2014’ün ortalarında The New York Times, haftalık dergisinin kapağında bile “Liberteryen An Sonunda Geldi mi?” diye soruyordu.

    Tuhaf 2016 başkanlık sezonu başlarken, Donald Trump ufukta Thanos gibi belirip güneşi kapatırken ve önündeki her şeyi yok ederken bu soruya yüksek sesle olumsuz yanıt verildi. 2016’nın başlarında George Will; Trump ve Hillary Clinton arasındaki yarışa bakıyor ve bu canavarlardan hangisi Beyaz Saray’da biterse bitsin, aslında özgürlükçü değil, otoriter bir dönemde olduğumuzu ilan ediyordu. Özgürlük için Öğrenciler’in yıllık uluslararası konferansı vesilesiyle toplanan 2.000 kişinin önünde Will, Matt’e ve bana şunları söyledi:

    [Donald Trump] bugün sahip olduğumuz devletin yeterince büyük olmadığına ve özellikle gücün sadece Washington’da değil, Washington’un yürütme organındaki gücünün de yeterince ileri gitmediğine inanıyor… Bugün, federal bütçenin yüzde 67’si transfer ödemeleri … Özel sektörü düzenlemek ve geliri dağıtmaktan başka çok az şey yapmak için var olan bir idari mekanizmanın, hizmet ettiği müşteri grupları arasında gidip gelen para gökyüzünü karartıyor. “Liberteryen An” bu hikayede nereye uyuyor?

    2020 seçim sezonunun yüksek vitese geçmesiyle her tarafta süren kıyamet, yalnızca olduğundan daha kötü hale gelecek. Başkanlık kampanyaları; özellikle liberteryen fikirlerin, tutumların ve politikaların alan kazanmasına engel olan, kısa vadeci, “seçimler her şeydir” partizan düşüncesini doğurur.

    Bence Cowen, liberteryen hareketin “eğitimli kadınlar” da dahil olmak üzere “gerçekten yeni taraftarlara çekici gelmediği” konusunda çoğunlukla haklı. Liberteryen harekette özellikle güçlü bir şekilde hiçbir zaman temsil edilmemiş olan etnik ve ırksal azınlıkları da bu listeye ekleyebilir. Ve giderek artan bir şekilde, sosyalizm hakkında kapitalizm hakkında olduğu kadar olumlu bir görüşe sahip olan genç Amerikalıları da…

    Tabii ki bunu yazarken, liberteryen fikirlerin, politikaların ve örgütlerin aslında doğrudan geleneksel olarak liberteryen kabul edilmeyen gruplara hitap ettiği her türden yolu düşünüyorum (yakın zamanda “cinsiyetçilik karşıtı, devletçilik karşıtı, piyasa ve seçim yanlısı” Feminists for Liberty’ye 100 dolar verdim). Okul seçimi, uyuşturucunun yasallaştırılması, ceza adaleti reformu, evlilik eşitliği, mesleki ruhsatlandırmanın sona erdirilmesi, göçün serbestleştirilmesi, askeri müdahalenin sorgulanması, ifade özgürlüğünün savunulması… Liberteryen düşünceyi tanımlayan pek çok şey, izleyiciler arasında gerektiği kadar başarılı bir şekilde erişemediğimiz doğal bir seçmen kitlesine sahiptir. Liberteryen fikirlerin sürekli değişen bir dünyaya nasıl uyabileceğine dair sürekli bir değerlendirmenin yanı sıra bu tür bir erişim, elbette Reason’ın günlük olarak yaptığı şeydir.

    Geniş tanımlı liberteryen hareket içinde hepimizin daha iyisini yapması gerekiyor. Ve en azından bu anlamda Cowen’ın manifestosu, çabaları ikiye katlamak için hoş bir teşviktir.

    Fotoğraf: Ken Cheung 

    Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikTürkiye’nin Müttefikleriyle PKK/PYD Açmazı Sürüyor
    Sonraki İçerik Kitap Yorum: Kocka, Capitalism: A Short History

    Diğer İçerikler

    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi
    D84 INTELLIGENCE

    The Map Lies: Syria’s Real Borders Are Drawn by Guns, Tribes, and Deals

    14 Nisan 2025 Reza Talebi
    D84 INTELLIGENCE

    The Moment of Death or The Straussian Moment: In Trump’s America, What is Peter Thiel Seeking?

    12 Mart 2025 Reza Talebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}