Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Norveç yeni Doğu Hindistan Şirketi mi?
    Çeviriler

    Norveç yeni Doğu Hindistan Şirketi mi?

    Branco Milanovic3 Kasım 20214 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    *Yazının orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.

    İngiltere yönetimindeki Doğu Hindistan Şirketi 18. yüzyılda aşama aşama Hindistan’ın çoğunu kontrolü altına almayı başarmıştı. Şirketin bu hâkimiyeti Hindistan için bir yıkımdı ancak pek çok yönetici ve hisse sahibini son derece zenginleştirdi. Sahip oldukları zenginlik bu kişilerin İngiliz siyasetinde, entelektüel hayat ve iş hayatında önemli roller almalarını sağladı. Şirketi sert bir dille eleştiren Adam Smith, “Tüccarların özel şirketi hâline gelen hükümet, herhangi bir ülkenin başına gelebilecek belki de en kötü hükümettir” diye yazmıştı. Napolyon Savaşları’nın ortasında çok fazla talanla karşılaşınca, İngiliz hükümeti Hindistan ticaret tekelini nihayet şirketin elinden aldı. 

    Bu durum şirketi, uğraşlarını başka bir alanda ikiye katlamaya yöneltti: Çin ticareti. Çin’le ticaret yapmalarındaki sorun, şirketin Çin’in ilgisini çekecek hiçbir ürün satmıyor olmasıydı. Çin’den almak istedikleri çok fazla ürün vardı (porselen, çay) ancak satacak hiçbir şeyleri yoktu: Akıllarına Bengal’de üretilen afyonu Çin’e satma fikri gelene kadar. Çin hükümeti afyon ithalatına yasak getirmiş olsa da afyona yerel bir talep vardı. Bu yasağı aşmak ve etik nedenlerle başka yerde satamayacakları bu bağımlı edici maddeyi satmak isteyen şirket, Çin limanlarını açabilmek için savaşa girmeye karar verdi. 1842’de Çin’de beş “antlaşma limanı”nın açılması, Hong Kong’un bırakılması ve  Çin’de yaşayan yabancılara politik dokunulmazlık sağlanmasıyla sonuçlanan kötü şöhretli “Afyon Savaşı”nın kökeni buydu. “Aşağılanma yüzyılı” başlamıştı. Nihayet şirket de kendi çalışanlarının özel hayatlarında kullanmalarını onaylamayacağı bir maddeyi, çok uzaklarda yaşayan yabancılara satabilecekti.

    Norveç hükümeti, iklim krizi tehdidini en çok vurgulayan hükümetlerden biri. Yetkililer ülkede benzinle çalışan arabaların neredeyse hepsini elektrikli arabalarla değiştirmeye çalışıyor. Ülkede tüketimin sebep olduğu karbon ayakizinin azalmasından memnunlar. Orman tahribatını kısıtlayan ve ağaçlandırmayı teşvik eden uluslararası aktiviteleri fonluyorlar. Ancak aynı zamanda, Norveç son elli yıldır petrol ve benzinin en önemli üreticilerinden, daha da önemlisi ihracatçılarından biri. Benzinde dünya üçüncüsü olan Norveç’in ihracat gelirinin yüzde 50’sini de petrol ve benzin ürünleri oluşturuyor. Dahası, Kuzey Kutup Dairesi’nin iklim krizi karşısında en hassas bölge olduğunu belirten aynı hükümet, bu bölgede petrol keşif ve üretim sahasını genişletmeye karar verdi. 

    Böylece Norveç, kendisinin tehlikeli bulduğu bir metanın üretimini ve satışını artırıyor ve bunu Doğu Hindistan Şirketi’nin de afyonla yaptığı gibi, kendi ülkeleri temiz kalırken uzaktaki yabancılara satıyor. “Paranın kokusu yoktur.”

    Norveç’in tutumu sadece ikiyüzlülük olduğu için şaşırtıcı değil: Bu “erdem sinyalleme”, hükümetin yaptıklarıyla çok açık bir tezat oluşturuyor. Pek çok iklim aktivistinin karbon emisyonunu düşürmek için düşük ve orta gelirli ülkeleri petrol kullanımını azaltmaya ikna etme çabaları göz önüne alındığında, bu tezat çok daha çarpıcı oluyor.

    O hâlde şu sorulabilir: Dünyanın en zengin ülkesinin nüfusunu ve hükümetini bile iklim kontrolünün faydaları konusunda ikna edemiyorlarsa Meksika, Gabon, Nijerya, Rusya gibi ülkelerin petrol ve benzin üretimini azaltması için ne gibi argümanlar kullanmayı düşünüyorlar? Bunlar geliri Norveç’ten katbekat daha düşük olan ülkeler. Örneğin, Nijerya’da yaşayan orta gelirli bir kişi, Norveçli birinin reel gelirinin yirmide birini (yazım hatası değil: 1/20) kazanıyor.

    Meksika ve Nijerya’nın petrol ve benzin üretimini azaltmayı reddetmesini tamamen anlayabilirim, çünkü bunlar olmazsa ülke nüfusu ciddi şekilde fakirleşecek. Ancak makul metriklere göre Norveç’te hiçbir fakirleşme yaşanmayacak. Çok yüksek gelirli bir ülke olan (kişi başına düşen GSYİH 66 bin dolar, ABD’den yüzde 20 daha fazla) ve bu gelirin vatandaşlar arasında oldukça eşit dağıldığı (Gini katsayısı 26) Norveç, “afyon muadili” bu ürünün üretiminden vazgeçebiliyor olmalıydı. Ancak, mevcut hükümetin petrol keşif ve üretim sahasını arttırma kararı çoğunluğun desteğini almış göründüğüne göre, aksini gerçekleştirecek bir siyasi güç yok gibi duruyor.

    Burada iklim aktivistleri için çok önemli bir ders var. Benim de çok kez üstünde durduğum gibi, ekonomik büyüme ve iklim değişimi kontrolü arasındaki denge hakkında çok daha ciddi düşünmeliler. Aktivistlerin sundukları modelde iklim değişimini kontrol altına almanın avantajları yadsınamaz olsa da konu uçak yakıtı, benzin vergisi gibi yasal düzenlemelere geldiğinde halk direnişiyle (Fransa’daki Sarı Yelekliler hareketi gibi) karşılaşıyorlar. Bu direniş, dünyadaki neredeyse hiç kimsenin daha düşük geliri kabul etmek istememesinden kaynaklanıyor. İklim aktivistleri konferanslarda daha düşük gelirlerle “büyüyen” insanlar hakkında konuşabilirler, ancak dünyanın en zengin ülkesinin vatandaşları bile bu alternatif sunulduğunda, bunu reddedecektir.

    İklim değişikliğiyle gerçekten yüzleşmek istiyorsak -sadece konuşmanın tam tersi olarak- ilk olarak bu örnekte olduğu gibi ikiyüzlülükten kurtulmamız, sonra da geniş kitleler tarafından kabul edilecek yasal düzenlemeler tasarlamamız gerekiyor. Buna zengin ülkelerle başlamalıyız, sadece tarihsel olarak iklim krizindeki payları çok daha büyük olduğu için değil (tarih boyunca oluşan emisyon birikimi düşünüldüğünde), bu değişimin mâliyetini diğer ülkelere göre daha kolay üstlenebilecekleri için.

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikGüvenlik Politikalarında Hayaller ve Gerçekler | Konuk: Burak Yıldırım | Devr-i Sabık #13
    Sonraki İçerik Nasıl Olacak #8 | Konuk: Fatih Uçar

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}