Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Muhalefetin Cumhurbaşkanı Adayı Kim Olmalı?
    Forum

    Muhalefetin Cumhurbaşkanı Adayı Kim Olmalı?

    Abdullah Aydoğan6 Haziran 20205 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Erken baskın seçim söylentilerinin artması ile birlikte bugünlerde çok sık konuşulmaya başlanan konulardan biri de muhalefetin Erdoğan karşısına hangi cumhurbaşkanı adayı ile çıkacağı konusu. Geçenlerde Muharrem İnce adaylık isteğini tekrarladı. Diğer taraftan anketler Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimlerini önde gösteriyor. Ayrıca, DEVA Partisi’nin kuruluşu ile birlikte Abdullah Gül muhalefetin ortak adayı olarak zikredilmeyi bir kez daha bekliyor olabilir. Önümüzdeki aylarda bu konu daha da sıklıkla tartışılacak ve belki de yepyeni isimleri konuşuyor olacağız.

    Fakat “muhalefetin cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?” sorusu yerine cumhurbaşkanı adayı etrafında oluşturulmuş farklı muhalif ideolojileri yansıtabilecek başkan yardımcısı ve önemli bakanlıkları içeren bir “aday kabine” seçenekleri tartışılmalı. 

    Niçin?

    Bu iddiamın sebebi muhalefetin ideolojik olarak çok parçalı bir yapıya sahip olması: AK Parti’ye hiç oy vermemiş seküler CHP seçmeninden bir kaç yıl önceye kadar AK Parti’yi destekleyen dindar Gelecek Partisi seçmenine, sosyalist HDP seçmeninden milliyetçi İyi Parti seçmenine kadar Erdoğan karşısında bir seçeneğe oy vermeye ikna edilmesi gereken çok geniş bir muhalif seçmen kitlesi var. Tabii bunların dışında, herhangi bir partiye ideolojik bağı olmayan, oy vermek için sandığa gidip gitmeme kararını bile son hafta karar veren seçmenler de söz konusu.

    Böyle geniş ve çok parçalı bir kitleyi Erdoğan gibi popüler ve pragmatist bir aday karşısında benzer oy davranışı sergilemeye ikna etmek hiç de kolay değil. En nihayetinde her ideolojik grup kendi fikirlerinin en azından bir miktar iktidara yansıtılıp yansıtılmayacağını sorgulayacaktır. Bir aidiyet hissi kurmak isteyecektir oy vermeye karar vermeden önce.

    Günümüz Türkiye’sinde bu aidiyet hissini muhalif seçmen gruplarının tamamına verebilecek bir cumhurbaşkanı adayı ismi bulmak mümkün değil. Fakat, bu amaca matuf önemli bir araç, kendi ideolojisini temsil edebilecek birilerinin kabinede yer alacağını seçmene vaat etmek olacaktır. 

    İsim seçeneklerini bir tarafa bırakacak olursak, böyle bir kabine ekibinde yer alacak isimler farklı ideolojileri yansıtan fakat, o ideolojilerin merkeze yakın noktalarını temsil eden, uzlaşıcı, halk tarafından tanınan ve bilhassa alanının uzmanı kişilerden oluşmalı. Elbette, bu şekilde bir ekip ana muhalefet partisi seçmenini mobilize edebilecek fakat, diğer muhalefet partilerinin de onaylayabileceği bir başkan adayı etrafında oluşturulmalı. Başkan yardımcısı ve önemli bakanlıklar için düşünülecek isimler de farklı siyasi geleneklerden gelen ama seçimi kazanırlarsa başkan ile anlaşarak görev yapabilecek kişilerden oluşmalı. Seçim kampanyası baştan sona bu şekilde oluşturulmuş dört-beş kişiden oluşan bir kadro üzerine bina edilmeli.  

    Peki bu şekilde bir stratejinin dünyada örnekleri var mı? 

    Elbette hem de çok. 

    Nihayetinde Türkiye daha bir kaç yıl önce başkanlık sistemine geçiş yaptı. Bu süre zarfında Türkiye’de bu şekilde bir seçim stratejisi henüz görmedik ama bilhassa Arjantin ve Brezilya gibi Latin Amerika ülkelerinde başkan adaylarının farklı partilerden başkan yardımcısı (ve hatta bakan) adayları ile kampanya yürüttükleri sıklıkla görülmektedir. Örneğin, şu an Brezilya’da başkan, başkan yardımcısı, tarım bakanı, ve turizm bakanı farklı partilerden. 

    Bu konuda daha detaylı bilgi için 2017’de British Journal of Political Science’da yayınlanan bu makaleye bakılabilir. Bu çalışma Latin Amerika’da seçim kazanmış başkan adaylarının yüzde 46’sının seçimlerin ilk turuna bile bir koalisyonu temsilen girdiklerini belirtiyor ve bu tür destek bir çok zaman kabinede görev vaadi ile mümkün oluyor. 

    Keza iki partili Amerika Birleşik Devletleri sisteminde de her başkanlık seçimi öncesi en hayati anlardan biri adayların başkan yardımcısı tercihlerini açıkladıkları an. Başkan adayları bir çok sefer farklı seçmen gruplarına ulaşabilmek için stratejik olarak başkan adaylarını seçerler. Örneğin, 2016’da Donald Trump başkan yardımcısı olarak Mike Pence’i geniş bir seçmen kitlesi olan evanjelistlerin oyunu garantilemek için seçmişti. Ayrıca, bugünlerde Demokratların adayı olan Joe Biden’ın başkan yardımcısı olarak Afrika veya Latin Amerika kökenli bir kadın siyasetçiyi seçmesi bekleniyor.   

    Böyle bir stratejinin getireceği önemli faydalardan biri kampanya sürecinde vakti iyi kullanabilmek. 2018’den hatırlanacağı üzere Erdoğan bir kaç haftalık kampanya sürecinde medya hâkimiyeti ve devlet kaynaklarına erişim gücüyle çok hızlı bir şekilde kendini tanıtma fırsatı bulurken muhalif cumhurbaşkanı adayları bir çok ili ziyaret etme fırsatı bile bulamamıştı. Görev paylaşımı ve iyi bir koordinasyon ile tüm illere bir çok kez miting organize etme fırsatı yakalanabilir. Tabii, eğer seçim kampanyası bir kişi üzerine değil de bir kadro üzerine bina edilirse.     

    Bu stratejinin bir diğer faydası da kutuplaştırmayı düşürerek AK Parti’nin son yıllardaki en önemli kozunu elinden almak olacaktır. Seçmene de muhalefetin çözüm odaklı bir siyaset güttüğü mesajını verecektir. 

    Bilhassa ülkenin son yıllardaki en önemli sorunlarını göz önüne alarak sağlık, adalet, ve ekonomi gibi alanlarda işinin gerçekten ehli ama farklı siyasi geleneklerden gelen insanları bir araya getirmek muhalefet adayına ciddi bir avantaj sağlayacaktır. 

    Ama Anketler Erdoğan’ın Zaten Kaybedeceğini Gösteriyor

    Muhalefet son bir kaç seçimdir hep bu ümit ile heyecanını korudu. Güzel bir motivasyon kaynağı ama rehavete de düşürebiliyor. Temkinli yaklaşmalı. Ayrıca, anketlerin ne kadar güvenilir olup olmadığı konusunu bir tarafa bıraksak bile, Erdoğan’ın en azından seçimin zamanlamasına karar verecek kadar siyasi gücü olduğu gerçeği unutulmamalı. Kendisi için en uygun zamanı bekleyip ona göre seçim kararı verecektir. 

    Dahası bilhassa Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde HDP seçim görevlileri, asker, polis, ve savcı yoluyla yine sandıklardan uzaklaştırılırsa ve bu bölgelerdeki köylüler oy vermek için yine ilçe ve şehir merkezlerine ulaşmak zorunda bırakılırlarsa muhalefetin anket sonuçlarının üzerinde bir performans sergilemesi gerekebilir, seçimi kazanmayı garantilemek istiyorsa. Tüm bunlara ilaveten anketlere yansıtılmayan yurt dışı seçmen meselesi var. 2018’de Erdoğan 1,5 milyon yurtdışı seçmeninin yüzde 60’ının oyunu almıştı.  

    Sonuç

    AK Parti, son yıllarda bilhassa muhalefetin çok parçalı hali üzerine siyasetini bina etti. Hâlihazırdaki çok parçalı muhalefeti bir şekilde bir araya getirebilecek bir formül bulunmadığı sürece, AK Parti kuvvetle muhtemel iktidarına devam edecek. 

    AK Parti’nin ortaya çıkışı ve iktidara gelişi de 28 Şubat sonrası var olan düzenden rahatsız bir çok farklı muhalif siyasetçinin bir şekilde bir araya getirilmesi ile olmuştu. Kim bilir? Belki de AK Parti’nin seçim kaybetmesine sebep olacak formül onun iktidara gelirken kullandığı formüldür!

    Fotoğraf: Element5 Digital


    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikHong Kong’a Veda mı Ediyoruz?
    Sonraki İçerik Siyasetin Kadınlarla, Kadın Siyasilerin Cinsiyetçi Söylemlerle Sınavı

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Deniz Gün Eraslan
    Videolar

    Küreselde ve Yerelde Kadınlar, Romanya-Polonya Seçimleri ve Trump’ın Ortadoğu Gezisi |2’li Görüş #41

    20 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi ve Melis Konakçı
    Röportajlar

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Daktilo1984

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Yazılar Deniz Gün Eraslan

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}