Altüst: Yeni Teknolojiler ve Değişen Endüstriler Bülteni (5-18 Aralık 2024)
Trump’ın bu seferki seçim galibiyeti basit bir siyasi değişiklikten daha fazlası olacağa benziyor. Bu ay içerisinde Amerika’da yapay zekâ şirketleri ile savunma sanayindeki küçük şirketler arasında işbirliği anlaşmaları gündeme oturdu. Anduril ve Palantir’in öne çıktığı bu işbirlikleri, silah endüstrisini ve Amerika’nın askerî-endüstriyel kompleksini farklı bir şekle büründürme potansiyeline sahip.
Altüst’ün bu sayısında yapay zekâ odaklı savunma şirketlerinin yeni yaptıkları anlaşmaları ve Elon Musk, Peter Thiel gibi görece daha genç, politik açıdan etkili, zengin teknoloji patronlarının, “broligark”ların, bu dönüşümdeki rollerini anlamlandırmaya çalışıyorum.
Yapay Zekâ, Silah Endüstrisinin Odak Noktası Haline Geliyor
Aralık ayının başında Amerika’nın önde gelen özel savunma sanayisi şirketlerinden biri olan Anduril Industries, ChatGPT’nin sahibi olan OpenAI ile bir ortaklık anlaşması imzaladı. Anduril özellikle dronelar ve anti-drone sistemleri konusunda uzmanlaşan bir savunma sanayi şirketi.
Pentagon bir süredir, dronelar gibi insansız otonom araçların savaş alanlarında eşgüdümlü bir şekilde nasıl kullanılabileceğini ve bu şekilde nasıl koordineli saldırılar yapılabileceğini Replicator adında bir program ile araştırıyor. Geçtiğimiz ay Pentagon, drone saldırılarının eşgüdümlü bir şekilde sürüler halinde yapılmasını araştırmak için Anduril’in de aralarında olduğu birçok şirkete ihale vermişti.
Anduril şirketi karadan ve hava araçlarından atılabilen silahlı dronelar, anti-drone sistemleri, otonom su altı araçları ve üst düzey teknolojili gözetleme kuleleri üretiyor. Anduril’i farklı kılan nokta ise tüm bu sistemlerin makine öğrenmesi ve bilgisayarlı görü teknolojileri ile yapay zekâ entegrasyonuna sahip olması. Bu sayede, mevcut kullanımda olan çoğu dronelar gibi sürekli bir operatör kontrolü gerektirmiyorlar ve hedeflerini yapay zekâ ile tespit edebiliyorlar.
Anduril şimdiye kadar ABD hükümetine 300 adetten fazla gözetleme kulesi sattı ve bu kuleler Amerika’nın özellikle Meksika ile olan sınırında kullanılıyor. Fakat Anduril’in gözetleme kuleleri haricindeki diğer araçları hâlâ çoğunlukla prototip aşamasında ve Amerikan ordusu tarafından test edilse de halen yoğun bir şekilde kullanılamıyorlar. Fakat Anduril ve yapay zekâlı otonom savaş ve gözetleme araçları üreten diğer savunma şirketleri, geleneksel savaş doktrinlerini tümüyle değiştirmeye adaylar.
Bu iddialarını gerçekleştirmek için taşlar iyice yerine oturuyor gibi gözüküyor zira bu ay teknoloji, havacılık ve savunma sanayisi (dünyanın en büyüğü) şirketi Lockheed Martin de yapay zekânın savunma teknolojilerinde daha yaygın kullanılmasını sağlama amacıyla, savunma sanayi şirketleri ve Amerikan bakanlıkları arasında aracılık görevi görecek bir alt firma kurduğunu açıkladı.
Ayrıca Meta ve Anthropic şirketleri de normalde resmi olarak savunma ve istihbarat faaliyetleri için yapay zekâ teknolojilerini satmıyordu. Ancak bu iki şirket de bu ay, bu kararlarından geri döndüklerini ve bundan sonra ABD’nin güvenlik ve savunma birimleriyle çalışacaklarını açıkladı. Özellikle Meta kendi açık kaynaklı yapay zekâsı olan Llama’nın Çin ordusu tarafından da kullanıldığı ortaya çıktıktan sonra “ABD’nin ulusal güvenliğini ve yapay zekâ liderliğini” koruyabilmesi için devlet kurumlarıyla işbirliği yapacaklarını açıkladı.
OpenAI ile yapılan anlaşmadan sonra Anduril, Palantir şirketiyle de stratejik ortaklık anlaşması imzaladığını duyurdu. İki şirket arasındaki anlaşma, özellikle savunma sanayine ait verileri entegre şekilde kullanıp Amerikan ordusu için daha etkili çözümler sunmayı hedefliyor.
Palantir aslında şirketler için büyük veri analizi ve büyük veri setlerinin entegre edilip karar alınmasını kolaylaştıran dijital altyapılar sağlıyor. Palantir’in ilk müşterilerinden biri Amerikan istihbarat servisleriydi ve hâlâ istihbarat kurumlarıyla çalışmaya devam ediyor. Fakat zaman içerisinde Palantir’in müşteri havuzu genişledi ve şu an sağlıktan, ulaşıma neredeyse her ABD bakanlığı ile çalışıyorlar ve geniş bir ticari müşteri kitlesine hitap ediyorlar. Ayrıca bu yıl, yapay zekâ destekli hedefleme sistemleri geliştirmek için Palantir, Amerikan ordusundan 178 milyon dolarlık bir ihale almıştı.
Palantir’in sunduğu hizmetler arasında daha önceki sabıka kayıtlarını, suç istatistiklerini, raporlamaları, otomatik plaka okuma verilerini bir araya getirip “suç işleme ihtimali” olan kişilerin önceden tespit edilebilmesini sağlayan öngörücü polislik de bulunuyor. Tabii ki bu öngörücü polislik daha önceki verilerden bir ırksal profilleme yaptığı için etik açıdan çok tartışmalı ve her yerde yaygın kullanılmıyor, fakat yapay zekânın gündelik hayatımızı nasıl etkileyebileceğinin ilginç bir örneğini teşkil ediyor.
Peter Thiel ve Broligarkların Yükselişi
Öte yandan Palantir, kurucusu Peter Thiel nedeniyle de ismi çok duyulan bir şirket. Çünkü, PayPal’ın da kurucularından ve Facebook’un ilk büyük yatırımcısı olan Peter Thiel, muhafazakâr-liberal fikirleriyle Amerikan siyasetinde de gayet iyi bilinen isimlerden birisi.
Özellikle büyük teknoloji şirketleri konusunda her türlü regülasyona karşı olan Thiel, Cumhuriyetçi Parti üyesi ve 2016’daki seçimde Donald Trump’ı desteklemişti. 2016’da Trump’ın seçim kampanyasına milyonlarca dolar bağış yapan Thiel, Trump’ın geçiş hükümetinde de yer almıştı.
Thiel’in Trump ve Cumhuriyetçi Parti üzerindeki etkisi 2016’dan sonra artmaya devam etti. Trump’ın şu anki başkan yardımcısı JD Vance’in özellikle Peter Thiel ile çok yakın bir ilişkisi var. JD Vance, hukuk eğitiminin ardından San Francisco’da Thiel’ın Mithril Capital isimli yatırım şirketinde yöneticilik yapmıştı. Ardından JD Vance, Peter Thiel’in de büyük yatırımıyla kendi girişim sermayesi şirketini kurmuştu.
JD Vance’in senatörlük için yürüttüğü kampanyasına da milyonlarca dolar bağış yapan Thiel, Vance’in başkan yardımcısı adayı olması için Elon Musk ile beraber Trump’ı ikna eden isimlerden. Thiel ve Musk’ın Trump’a bu derece yakın olmalarının meyvesi de bu ay alınmış gibi gözüküyor. Biden döneminde Federal Ticaret Komisyonunun başkanlığına atanan ve özellikle büyük teknoloji şirketlerine açtığı tekel soruşturmaları ile bilinen Lina Khan’ın yerine Trump’ın Andrew Ferguson’ı atayacağı açıklandı.
Federal Ticaret Komisyonunda halihazırda komisyon üyesi olan Andrew Ferguson, aşırı regülasyonlarla büyük teknoloji şirketlerinin sınırlandırılmaması gerektiğini, aksi takdirde inovasyonun engelleneceğini ve teknoloji şirketlerinin “ABD’ye düşman olan ülkelere” kaçabileceğini savunuyor.
Ayrıca sosyal medya platformlarının “yalan haber”, “dezenformasyon”, “nefret söylemi” gibi kategorilerle Orwellyen tedbirler aldıklarını düşünüyor. Dolayısıyla Trump’ın yeni döneminde büyük teknoloji şirketlerine karşı açılan tekel davalarının düştüğünü ve regülasyonların hafifletildiğini görme ihtimalimiz oldukça yüksek.
Hükümet Verimlilik Bakanlığına atanan Elon Musk, Pentagon’un yani ABD Savunma Bakanlığının harcamalarının da verimlilik açısından incelemeye alınacağını duyurdu. Pentagon’un 850 milyar dolarlık devasa bir bütçesi var ve Pentagon’un ihalelerinde Boeing, Northrop Grumman, Lockheed Martin ve General Dynamics gibi eski ve aktif varlıklar bakımından büyük şirketler öne çıkıyor.
Hem Musk’ın bu açıklamasıyla hem de Trump kabinesinin genel tutumu nedeniyle bundan sonra Lockheed Martin’in F-35 projesi gibi çok yüksek bütçeli projeler yerine Anduril, Palantir gibi yeni ve küçük şirketlerin yürüttüğü yapay zekâ destekli drone, füze projelerinin öne çıkması bekleniyor. Fakat bu süreçte küçük şirketlerin büyük şirketlerle işbirlikleri kurarak üretimlerini ölçeklendirmeleri en kuvvetli ihtimal ki Lockheed Martin’in yeni kurduğu yapay zekâ odaklı iştiraki de bu stratejinin belirtisi olarak okunabilir.
İşin diğer bir ilginç tarafı da bu bültenin bu sayısında adını zikrettiğim yeni nesil teknoloji şirketlerinin hepsinin bir şekilde Yüzüklerin Efendisi’ne referans yapması. Mesela Peter Thiel’in şirketi Palantir, dünyanın öbür ucundaki olayları görmek ve iletişim kurmak için Saruman’ın kullandığı yok edilemeyen büyülü kürenin ismi. Thiel’in girişim sermayesi şirketi Mithril’in ismi Yüzüklerin Efendisi evreninde çelikten hafif ama çelikten daha güçlü zırhların yapımında kullanılan metalin ismi. Anduril ise Tolkien’in Kral Arthur’un efsanevi Excalibur kılıcından ilham alarak yarattığı ve Aragorn’un kullandığı efsanevi kılıcın ismi.
Yüzüklerin Efendisi, masum ve değerli bir fantastik eser olsa da, özünde yatan zamanının ırkçı alt metniyle, İngiliz ve Viking mitolojilerine referanslarıyla özellikle Amerika’da aşırı sağ, muhafazakâr siyasi çevrelerde çok popüler bir evren.
Cumhuriyetçi Parti’ye ve Trump’a büyük maddi destek veren, hatta JD Vance örneğinde olduğu gibi Trump’ın etrafındaki isimleri de belirleyen Elon Musk, Peter Thiel, Marc Andreessen gibi “tech bro’lar” (broligarklar), hem Amerikan ekonomisini hem de Amerikan siyasetini ve dolayısıyla küresel ekonomiyi de gittikçe daha çok etkileyeceğe benziyorlar.