Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (12-18 Kasım 2024)
24 Şubat 2022’de başlayan Rusya’nın Ukrayna’yı işgali üçüncü yılına yaklaşırken bugünlerde küresel siyasetteki diğer gelişmelere de bağlı olarak işler kızışmaya başladı.
Cephede son duruma ve ABD’nin uzun menzilli füze sistemleri ATACMS’ların Ruysa topraklarında Ukrayna ordusu tarafından kullanılabileceğine dair iznine geçmeden önce kısa bir arka plan değerlendirmesi yapalım.
Arka Plan
ABD seçim sonuçlarına göre pozisyon alan Rusya ve Ukrayna, Donald Trump’ın başkan olma ihtimalinde kurulacak bir barış müzakeresi masasında elini güçlü tutmak için cephede hamleler yapmışlardı.
Ukrayna, Ağustos ayında sürpriz bir saldırıyla Rusya’nın batısı, Ukrayna’nın kuzeyinde bulunan Kursk oblastına saldırı başlatmış ve kısa sürede bu Rus bölgesini beklenmedik şekilde işgal etmişti.
Ukrayna’ya göre 1000 kilometre karelik bir alan, Rusya’ya göre ise 28 yerleşim birimi Ukrayna kontrolündeydi. Ekim ayı başında Ukrayna’nın Kursk’teki ilerleyişi durmuş ve bölgeye sevk edilen yeni Rus birlikleri Ukrayna’yı geriletmeye başlatmıştı.
Ukrayna bu operasyon ile Rus birliklerini ele geçirmek, Rus topçularını menzil dışına itmek, Rus ikmal hatlarını engellemek ve Rus güçlerini diğer cephelerden başka yöne çekmek gibi amaçlar güdüyordu.
Ancak en önemli amaç, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra bir Rus toprağını işgal etmiş olmanın getirdiği güçle, Putin yönetimini sıkıştırmak ve Rusya’yı adil barış müzakerelerine zorlamaktı. Müzakere masasında ise Kursk’ten çekilme karşılığında Rus tarafından Ukrayna lehine imtiyazlar koparabilmekti.
Kurksk’teki işgal 3 aydır sürerken Ruslar, Ukrayna’nın aldığı toprakların yarıya yakınını geri almayı başardı; Donbas’ta ise Ukrayna’nın Kursk’e kaydırdığı birliklerin oluşturduğu boşluktan da yararlanarak ciddi ilerlemeler kaydettiler.
Rusya bu süreçte birçok kez hava saldırısı düzenleyerek Ukrayna şehirlerinin enerji altyapılarını vurmayı ve Ukrayna halkını elektriksiz bırakmayı sürdürdü. Donbas’ta ise Ukrayna birliklerinin uzun süredir elinde tuttuğu bazı yerleşim birimlerini ele geçirerek ilerleyişini sürdürdü.
Kuzey Kore Birliklerinin Kursk Cephesinde Konuşlandırılması
Ancak Ekim ayında yaşanan başka bir gelişme Batı dünyası ve Ukrayna’yı oldukça rahatsız etti. Rusya yakın müttefiklerinden olan Kuzey Kore’den sayıları on bine ulaştığı tahmin edilen askeri birlikleri Kursk cephesine getirdi.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Kuzey Kore birliklerinin Rusya’da konuşlandırıldığını ve sınırda Ukrayna birliklerinin bulunduğu Kursk bölgesinde faal olduklarını açıkladı. Rutte, Kuzey Kore’nin Ukrayna’da kullanılmak üzere Moskova’ya balistik füzeler ve milyonlarca mermi gönderdiğini ve bu durumun küresel barış ve güvenliği zayıflattığını da sözlerine ekledi.
Zelensky yönetimi, Rusya tarafından Kuzey Kore birliklerinin Ukrayna ile savaşmak üzere cepheye getirilmesi üzerine uzun zamandır yinelediği ABD ve diğer Batılı müttefikler tarafından Ukrayna’ya verilen uzun menzilli füzelerin Rusya’ya karşı kullanılması talebini yoğunlaştırıldı.
ABD’nin ATACMS İzni
Ve sonunda 20 Ocak 2025’te görevi Trump’a devredecek ve topal ördek durumundaki Biden yönetimi, Ukrayna’ya ATACMS füze sistemlerinin Rusya’ya karşı kullanılması iznini verdi. ABD’nin hemen ardından İngiltere ve Fransa’da uzun menzilli füzelerinin Rusya’ya karşı kullanılması konusunda Ukrayna’ya yetki vermeyi değerlendiriyor.
Trump ekibi Biden yönetiminin giderayak Rusya-Ukrayna Savaşı’nda tırmanışı arttıracak bu gelişmeye karşı sert tepkide bulundular. Nitekim Biden yönetiminin bu kararı, Trump yönetiminin kucağına bırakılmış pimi çekili bir bomba olabilir. Trump iktidara geldiğinde Rusya-Ukrayna Savaşı çözülmesi çok daha zor bir hale gelebilir.
Zira Rusya, uzun menzilli füzelerin kendisine karşı kullanılmasını, NATO’nun Rus topraklarına saldırması olarak görüyor ve bu duruma karşı sert tedbirler alacağını sıklıkla vurguluyordu. Hükümet Sözcüsü Dimitri Peskov, “Görevi terk etmekte olan Biden yönetimi yangına benzin dökmeyi tercih etti” şeklinde bir açıklama yaparak Rusya’nın tutumunu ortaya koydu.
Biden yönetimi henüz Ukrayna’ya uzun menzilli füzelerin kullanımı konusunda izin verdiğine dair resmi bir açıklama yapmadı. Zelensky ise böyle şeyleri duyurmaya gerek olmadığını, füzelerin kullanılmasının meseleyi zaten anlatacağını ifade etti.
Ukrayna Uzun Menzilli Füzeler ile Ne Yapabilir?
ABD’nin ATACMS füzelerinin 300 kilometre menzili bulunuyor. Bu füzeler ile Ukrayna kendi sınırından Kursk bölgesini rahatlıkla vurabilir. Nitekim Biden yönetiminin, özellikle de Kursk’te bulunan Kuzey Kore birliklerinin bu füzeler ile vurulmasını istediği tahmin edilebilir.
İngiltere’nin Ukrayna’ya verdiği Storm Shadow’ların menzili ise daha uzun. 550 kilometreye varan menzili ile Strom Shadow’lar Moskova’yı dahi vurabilecek kabiliyette. İngiltere’nin de önümüzdeki süreçte bu füzelerin kullanılmasına izin vermesi, Batı ittifakının savaşa iyiden iyiye dahil olması olarak okunabilir.
Bu koşullar düşünüldüğünde Putin yönetiminin kendisini ciddi bir tehdit altında hissetmesi ve daha sert karşılık vermesi işten bile değil. Gerilimin artması ve yeni hamlelerin yaratacağı belirsizlik, Ukrayna cephesinde tüm dünyayı etkileyecek gelişmelerin yaşanmasını oldukça olası kılıyor.
NOT: Bu satırlar yazılırken Ukrayna’nın ATACMS’ları Kursk bölgesine ateşlediğine dair haberler ajanslara düşmeye başlamıştı. ABD’nin izninin ardından Ukrayna ordusunun, tartışmalar alevlenmeden derhal harekete geçtiği anlaşılıyor. Küresel piyasalar bu olaya tepki verdi bile. Son düşen haberlere göre ise Putin, ülkesinin balistik füze saldırılarına uğraması durumuna karşı nükleer silah ile cevap verilmesi doktrinini onayladı. Ukrayna cephesinde, çok tatsız olacağını tahmin ettiğim gelişmeleri takip ederek sizler için değerlendirmeye devam edeceğim.