[voiserPlayer]
Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni (30 Ocak-5 Şubat 2024)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği saldırıdan bu yana Orta Doğu’ya gerçekleştirdiği beşinci seyahatine başlamak üzere Pazartesi günü Suudi Arabistan’a gitti.
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile yaklaşık iki saat süren bir görüşme gerçekleştiren Blinken, bu görüşmede İsrail ile Hamas arasında bir ateşkes anlaşması sağlanması için devam eden çabaları, savaşın sona ermesinin ardından Gazze’ye yönelik planları ve diğer konuların yanı sıra Suudi Arabistan’ın İsrail ile olası normalleşmesini konuştu.
Blinken ayrıca Mısır, Katar, İsrail ve Batı Şeria’daki liderlerle bir araya gelerek, kalan tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze’de yeniden insani bir ara sağlanması için Orta Doğu liderlerine diplomatik baskı yapmayı planlıyor. Öte yandan, geçtiğimiz hafta sunulan ve İsrailli esirlerin Filistinli esirlerle takas edilmesini içeren altı haftalık yeni bir ateşkes önerisine Hamas’ın yanıt vermesi de bekleniyor.
Üst düzey bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Blinken’in bu haftaki hedefleri arasında, Beyaz Saray’ın daha geniş bir bölgesel çatışmayı yoğunlaştırmak istemediğini yineleyerek altını çizmek olduğunu söyledi. Blinken ayrıca Hamas’a sunulan, Mısır ve Katar’ın arabuluculuğunda tasarlanan yeni ateşkes önerisine de Orta Doğu ülkelerinden destek arayacak.
Ancak ABD’nin bu gerilimi azaltma mesajları, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın Pazar günü Washington’un geçen hafta Ürdün’deki bir ABD üssüne düzenlenen insansız hava aracı saldırısında üç ABD askerinin ölmesine misilleme olarak İran destekli milisleri vurmaya devam edeceği sözünü vermesinin ardından geldi.
Geçtiğimiz Cuma günü ABD, Irak ve Suriye’de İran’la bağlantılı 85’ten fazla hedefi bombaladı. Cumartesi günü ise ABD ve İngiltere Yemen’de İran destekli Husilerle bağlantılı 36 hedefi daha vurdu. Bu saldırılar geçtiğimiz haftaki yazımda detaylı şekilde ele aldığım ABD’nin Ürdün’deki Kule 22 Üssü’ne yapılan saldırıya da cevap niteliği taşıyor ve Orta Doğu’da son derece geniş bir coğrafyada İran destekli güçler ile ABD güçleri arasındaki çatışmaları derinleştirme riski taşıyor.
ABD’nin 28 Ocak’ta uğradığı saldırıdan bu yana Orta Doğu’da herhangi bir yeni ABD askeri kaybı olmadı. Ancak ABD destekli ve Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Pazar günü Suriye’nin doğusunda ABD askerlerinin bulunduğu bir üsse düzenlenen insansız hava aracı saldırısında en az altı müttefik Kürt savaşçının hayatını kaybettiğini açıkladı. Pazar günkü saldırının sorumluluğunu Irak İslami Direnişi üstlendi.
ABD Merkez Komutanlığı Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ABD’nin Pazar günü Yemen’den gelen ve “bölgedeki ABD Donanma gemileri ve ticari gemiler için yakın bir tehdit oluşturan” dört anti-gemi Husi füzesini de durdurduğunu söyledi.
Yine hafta sonu ABD Senatosu milletvekilleri Pazar günü, İsrail için 14.1 milyar dolar ve Kızıldeniz güvenliği için 2.44 milyar doların yanı sıra Ukrayna için 60 milyar dolar ve güney sınırında yeni kısıtlamalar için 20 milyar doları içeren 118.3 milyar dolarlık bir yardım paketini gündemine aldı. Senato’nun Çarşamba günü ilk oylamasını yapması planlanıyor ancak bazı muhafazakârlar teklifi reddetme tehdidinde bulundu. Aralarında Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’ın da bulunduğu üst düzey Cumhuriyetçiler, tasarı Senato’dan geçse bile Temsilciler Meclisi’nden geçmeyeceğini söyledi. Temsilciler Meclisi ise Cumartesi günü İsrail için Ukrayna yardımına bağlı olmayan 17.6 milyar dolarlık ayrı bir askeri yardım paketi açıkladı.
Sonuç olarak Orta Doğu’da gidişat hiç iyi değil. Hamas’ın sunulan yeni ateşkes teklifini kabul etmesi ve İsrailli rehinelerin bir kısmını daha serbest bırakması, bölgeye biraz soluk aldıracaktır. Ancak bu ateşkes kalıcı olabilecek mi sorusunun net bir cevabı bugünden bakılınca kesinlikle yok.
Gazze’de Son Durum
Elbette küresel siyaset ve diplomasi sahasında tüm bunlar olurken Gazzeli siviller cehennemi yaşamaya devam ediyor. Bu yazının yazıldığı an itibariyle son 24 saatte Gazze’de 107 sivil daha hayatını kaybetti.
Geçtiğimiz hafta sivillere yardım götüren bir Birleşmiş Millet kamyonu, İsrail güçlerinin denizden açtığı ateş ile vuruldu. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) yerle bir olan Gazze’nin kuzeyinden “geriye hiçbir şey kalmadığını” açıkladı.
Filistinli Mahkumlar Kulübü ise İsrail güçlerinin geçtiğimiz ay işgal altındaki Batı Şeria’da 30’u kadın ve 73’ü çocuk olmak üzere 1.236 Filistinliyi daha tutukladığını açıkladı. 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria’da tutuklanan Filistinli sayısı bu ayın rakamı ile birlikte 6870’e ulaştı.
Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı’nın rakamlarına göre 7 Ekim’den bu yana Gazze’de en az 27585 kişi hayatını kaybetti, 66978 kişi yaralandı. Bu rakamların çoğunluğunun kadın ve çocuklardan oluştuğu biliniyor.
İsrail savaş makinesi çalıştıkça soykırıma varan bir kırım Gazze’de kendini göstermeye devam ediyor. Diplomatik çabalar ise son derece cılız kalıyor ve bundan sonra sonuç verseler de geride bırakılan tüm bu acılar Orta Doğu’nun yakın geleceğinde kalıcı barışın sağlanması ihtimalini hiç de gerçekçi kılmıyor.