[voiserPlayer]
2002 yılında vizyona giren “Azınlık Raporu” filminde suçları önceden tahmin eden bir “kâhin sistem” konu alınmıştı. Bu kâhin, toplumsal düzeni sağlama adına işlenecek cinayetleri önceden görüyor ve operasyonel bir birime ileterek suç işlenmeden bu suçun önlenmesini sağlıyordu.
Günümüzde bu film gerçek oldu. Chicago Üniversitesi’nden bilim insanları, şiddet ve mülkiyet suçlarına ilişkin kamuya açık verilerden zaman ve coğrafi konumlardaki kalıpları öğrenerek suçu tahmin eden bir algoritma geliştirdiler. Modelin, gelecekteki suçları bir hafta önceden yaklaşık %90 doğrulukla tahmin edebildiği savunuluyor.[1]
Son birkaç on yıldır teknoloji çok hızlı ilerliyor. Tarım devriminden sanayi devrimine yaklaşık 10 bin yılda ulaşabildik. Sanayi devriminden bilimsel devrime ise birkaç yüzyılda… Şu an ise bilişim ve teknoloji çağı denilen bir dönemin içinde yaşıyoruz.
20. yüzyılın ortalarından itibaren teknolojik gelişmeler trendler halinde ilerledi. Robotlar, otomasyonlar, simülasyonlar, algoritmalar, bulut teknolojileri, insansız araçlar, big data, kripto paralar ve dahası… 2000’li yıllarla birlikte ise hem akademik mecralarda hem de pratik alanlarda bir başka kavram popülerleşmeye başladı: yapay zekâ.
Yapay Zekâ nedir?
Yapay zekâ (AI), “bir sistemin dış verileri doğru bir şekilde yorumlama, bu verilerden öğrenme ve bu öğrenmeleri belirli hedeflere ve görevlere ulaşmak için kullanma yeteneği”[2] olarak tanımlanabilir. Daha basit bir ifadeyle “dijital bir bilgisayarın/robotun genellikle zeki varlıklarla ilişkilendirilen görevleri yerine getirme yeteneğidir.[3]
Son dönemde yapay zekâ, rutin görevleri otomatikleştirerek, çalışanların daha önemli hedeflere odaklanması için zaman kazandırarak ve veri analizini hızlandırarak beşeri ihtiyaçları karşılamaya yardımcı olan bir araç haline geldi.[4]
Yapay zekânın kullanım alanları çok çeşitli; güvenlik, sağlık, dil çevirileri, insansız araçlar, navigasyon haritaları, e-ticaret, finans bunlardan yalnızca birkaçı. Faydaları ve geleceğin teknolojisi olduğu konusunda soru işareti yok. Bunları herkes kabul ediyor ve herkes bu gerçeğin farkında.
Son on yılda başta Batı ve Uzakdoğu toplumları olmak üzere birçok ülke, ulusal yapay zekâ stratejilerini ve eylem planlarını yayınladılar. Birleşik Arap Emirlikleri 2017 yılında dünyanın ilk “yapay zekâ bakanını” atadı ve 2019 yılında dünyanın ilk “yapay zekâ üniversitesi”ni kurdu. Çin’de dünyanın ilk yapay zekâ CEO’su göreve başladı. ChatGPT, Dall-E, Aizzy AI, Stockimg, Rationale AI ve benzeri uygulamalar birçok sektörde çığır açtı. Bu alandaki gelişmeler hızla artmaya ve yayılmaya devam ediyor.
Yapay Zekâ ve Kamu Yönetimi
Kamu yönetimleri; vatandaşlara güvenlik, sağlık, eğitim, ulaşım gibi birçok alanda ihtiyaç duydukları hizmetleri sunan devlet kurumlarıdır. Modern dönemlere dek kamu hizmetleri, çoğunlukla vakıflar, dini kurumlar gibi devlet dışı aktörlerce ve hayırseverlik/sadaka kültürü çerçevesinde sunuldu.
17. yüzyıldan itibaren devletin modernleşmesiyle birlikte hem kamu örgütlerinin kapasitesi hem de temel vatandaşlık hakları ve sosyal devlet anlayışı gelişti. Bunun doğal bir yansıması olarak devletin kamu yönetimi tarafından kitlelere sunulan hizmetlerin niceliği ve niteliğinde artış gözlendi. Zamanla yönetişim, yeni kamu hizmeti gibi anlayışlar temelinde vatandaşların yönetime katılımında artış sağlandı.
Günümüzde artık devleti yönetme iddiasındaki aktörler, vatandaşlara daha fazla kamu hizmeti sunarak oy devşirme yoluna sıklıkla başvuruyor. Bu durum çeşitli açmazları içinde barındırıyor. Bir taraftan yoğun nüfus kitlelerinin beklentileri, diğer taraftan kıt kaynaklar ve bütçe meselesi… Bu doğrultuda verimlilik ve etkinlik kavramları zorunlu birer paradoksa dönüşüyor.
Kamu hizmetlerini sunmak için çok sayıda personel ve önemli bütçeler gerekir. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre gelişmiş ülkelerin kamu personeli sayısı nüfuslarının yüzde 5’i ile 10’u arasında değişiyor.
İşte tam bu noktada yapay zekâ, söz konusu açmaza çare olarak beliriyor. Dijital teknolojilerin kamu hizmetlerine uygulanması, sözü edilen personel ve mali kaynaklardan önemli ölçüde tasarruf potansiyeli sunuyor. Birkaç örnek verelim.
Birçok ülkede güvenlik hizmeti sunan polis teşkilatları, drone benzeri insansız araçlar ve yüz tanıma teknolojileri içeren kameralar gibi yeni teknolojileri yapay zeka tabanlı sistemlerle entegre ederek, suçun önlenmesi görevini daha az personel ve mali kaynak ile icra etmeye başladı. Bazı ülkeler, yapay zekâ tabanlı sanal savcılık ofisleri geliştirerek mahkemelerdeki dosyaların daha hızlı bir şekilde çözülmesi sürecine adım attı.
ABD’nin bir eyaletindeki su ve kanalizasyon kurumu, atık su şebekelerini yönetmek için yapay zekâyı devreye aldı. Yine ABD’nin Chicago şehrinde yerel yönetim, toplu taşıma sistemi sürücü modellerini analiz eden ve yolcu taleplerini neredeyse gerçek zamanlı olarak tahmin eden bir yapay zekâ sistemini kullanarak daha etkin ve verimli bir yönetim modeline geçti.[4]
Hong Kong Göçmenlik Dairesi, pasaport başvurularını yapay zekâ ile almaya başladı. ABD’nin Atlanta Yangın Kurtarma Departmanı (AFRD) ise yangın riski taşıyan binaları tahmin etmek için geliştirdiği bir algoritma ile inovasyonun gücünü sergiliyor.[5]
Türkiye Ne Durumda?
Türkiye’de yapay zekâ konusundaki gelişmeler son dönemde ivme kazanmaya başladı. Kamu hizmetlerinin çevrimiçi olarak sunulduğu e-devlet altyapısı, 2008 yılından bu yana faaliyet gösteriyor ve çok sayıda (bugün itibariyle 7.199 farklı konuda) hizmet bu ortamda sunuluyor.[6]
E-devlet alanındaki hizmetler; sayısı, çeşitliliği ve akıllı devlete evrilen karakteri nedeniyle takdire şayan ve heyecan uyandırıyor. Yine de gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında kat edilecek daha çok yol var. Türkiye, BM tarafından 2022 yılında yayınlanan “e-Devlet Gelişmişlik Endeksi”ne (e-Government Development Index) göre 193 ülke arasında 48. sırada yer alıyor. Oxford Insights’ın “Kamu Yönetimi Yapay Zekâ Hazır Olma Endeksi 2022” (Government AI Readiness Index) Raporu’nda ise 181 ülke içinde 49. sırada bulunuyor.
Ülkemizde yapay zekâ alanındaki kurumsal ve stratejik gelişmeler son beş yılda hız kazanmış durumda. 2018 yılında 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile T.C. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi kuruldu. 2021 yılında”Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 2021-2025″ yayınlandı.
Dijital Dönüşüm Ofisi projelerinin siber güvenlik, kamu kurumlarının altyapısı ve sağlık alanlarına yoğunlaştığı görülüyor. Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi ise mevcut durum, gelecek perspektifleri ve hedeflerini ortaya koyan bir belge olarak önemli, ancak geliştirilmeye ve somutlaştırılmaya muhtaç bir çerçeve sunuyor.
Sivil alanda da yapay zekâ çalışmalarını ve farkındalığını geliştirme amacıyla kurulan sınırlı sayıda özel girişime rastlıyoruz. Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi, Türkiye Bilişim Derneği ve Yapay Zekâ ve Bilişim Derneği bunlardan birkaçı.
Yapay Zekâ Kamu Yönetiminde Neleri Değiştirecek?
Yapay zekâ, insanoğlunun binlerce yıllık gelişim serüvenindeki son devrimi temsil ediyor. Yapay zekânın gün geçtikçe kamu yönetimlerine entegre edilmesi ile:
- Devletin doğası, işlevi ve rolü değişecek.
- Hizmetler dijitalleşecek, hızlanacak, sade vatandaşın hizmetlere erişimi daha kolay olacak.
- Uygulamadaki hiyerarşik, kurumsal ve yasal yapılar dönüşecek.
- Geleneksel çalışma ve istihdam modelleri değişecek; otomasyonlar memurların yerini alacak.
Gelişmeler öyle baş döndürücü bir hızla ilerliyor ki, belki de çok uzak olmayan bir gelecekte “yapay zekâ ülkeyi yönetebilir mi?” gibi soruların dahi tartışılmaya başlanacağı aşikâr. Bu dönüşüme dünya hazırlanıyor. Ülkemiz de ilk adımları atmış durumda.
Tarihsel süreçteki diğer kayda değer ilerlemelerde olduğu gibi yapay zekâ alanında da gelişmiş toplumların bir parça gerisinde kaldığımız söylenebilir. Yine de yapay zekâ henüz yeni gelişmekte olan bir alan olduğundan aradaki fark çok büyük değil.
Yetişmiş insan kaynağımız ve teknolojik altyapımız nispeten yeterli düzeyde. İçinde bulunduğumuz dönemde bu alanda göstereceğimiz irade ve yapacağımız yatırımlar, farkın açılmasını ya da kapanmasını belirleyecek gibi görünüyor.
Kaynaklar
[1] The University of Chicago. “Algorithm predicts crime a week in advance, but reveals bias in police response” Son Güncelleme 30 Haziran 2022, https://biologicalsciences.uchicago.edu/news/features/algorithm-predicts-crime-police-bias#:~:text=Data%20and%20social%20scientists%20from,advance%20with%20about%2090%25%20accuracy.
[2] Haenlein, M. ve Kaplan, A. “A Brief History of Artificial Intelligence: On the Past, Present, and Future of Artificial Intelligence”, California Management Review 61(4), (2019): 5-14.
[3] Çevrim İçi Ansiklopedi (Britannica): Artificial Intelligence, (Yazar: B.J. Copeland), Son Güncelleme 17 Ağustos 2023, https://www.britannica.com/technology/artificial-intelligence
[4] The Future of Artificial Intelligence (AI) in Government, https://www.intel.com/content/www/us/en/government/artificial-intelligence.html
[5] Desouza, K. (2018). Delivering Artificial Intelligence in Government: Challenges and Opportunities. IBM Center for The Business of Government, Washington, D.C.
[6] e-Devlet Kapısı Hizmet İstatistikleri, https://www.turkiye.gov.tr/edevlet-istatistikleri?hizmet=Istatistikleri