Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Yazarın Selası ve Çağdaşlığın Ölümü
    Yazılar

    Yazarın Selası ve Çağdaşlığın Ölümü

    Adem Yılmaz31 Ekim 20233 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Michel del Castillo, Şairin Ölümü adlı romanının başına düştüğü önsözde artık yazarın pek ortalarda görünmediğini, sadece yazı yazan insanların giderek hemen her yerde bittiğini söyler. Yazarın selasını okuyan bu saptamanın ne denli yerinde olduğunu bizler bugün tüm dehşetiyle yaşıyoruz.

    Castillo aynı yerde, yazarın yerini alan, yazar görünümüne bürünen best-seller akımına dikkat çekiyor.

    Süreklilik ve adanma çabasından yoksun, anlama kaygısını önemsizliğin bataklığına fırlatılmış yazı kırıntılarını, kitlelerin onu tüketmesi oranında edebiyat mertebesine yükselten bu akımın, birilerine seslenmekten ziyade onlarla en fazla söyleşebildiğini vurguluyor.

    Aslında bu ayrım, seslenebilme kudreti ile söyleşinin pazarlama mantığına dayalı kolaycılığı giderek ilkinin hilafına da ortadan kalkıyor. Bu ise sözün değerinin yitirilmesiyle ilgili bir olgu…

    Söz ne kadar söyleşmenin, pazarlamanın mantığına sıkışırsa yazar da varolma koşullarından koparılıp piyasanın matematiksel ağına kapılarak örümceklerin yemeğine dönüşüyor.

    John Berger, özgürlük fikri genişlerken onu yaşayışımız daralıyor, diye not düşmüştü.

    Benzer şekilde, piyasanın radikal demokratik tahayyülleri kıskandıran kariyerist gazabına uğrayan yazı çoğaldıkça yazarın duyumu ve koşulları hiçleşecek, daha da kötüsü önemsizleşecek denli daralıyor.

    Keza, seslenme kudretindeki yazı tam anlamıyla söyleşme, yani okur için yazma telaşından azade bir anlama kaygısını barındırır; daha da ötesi bu kaygıyla varolur.

    Yazar, Roland Barthes’ın deyimiyle “anlam bağışçısı” iken yazı bu anlamı tüketilebilir bir matematiğe hapsederek yazarın konumunu alaşağı ediyor.

    Daha somut bir ifadeyle yazar, kapıldığı yazma eyleminde anlamlar üretir, bunu da eylemden haz alabildiği ölçüde, yani yazının kendisine dönüşme konusunda hiçbir endişesi olmadığında mümkün kılabilir.

    Bu durum Barthes’ın yazar ve yazman ayrımında da kısmen görülür. Yazman, “geçişli” bir figürdür, aktarmak için yazar, yazının başına aktarım amacıyla geçer. Yazar ise bir eylem olarak yazının bizatihi kendisine dönüşür.

    “Yazman”ın gerçekleştirdiği bir etkinliktir, yazarın her zerresiyle kendini bıraktığı süreç ise bir eylem.

    Yazman, yazının başına oturmadan önce bir “ağız” üstlenir. Bazen bir ideolojinin, bazen bir siyasi partinin, bazense kendi cemaatinin… Etkinliğinin aktarımdan ibaret olması da bu sebepledir.

    Öte yandan, bu “üstlenilmiş ağızlara” rağmen yazman da tam olarak radikal demokratik yazının sefaletine uygun düşen bir kavram değil. Çünkü günümüzde yazının asli kaygısı “okunmak”…

    Maurice Blanchot’nun belirttiği gibi okunmak için yazılan bir metnin faili yazar değil, uğruna yazıldığı kitledir aslında.

    Bu sebeple, böylesi metinlerin oturup çözümlenmesi gerekmez. Çünkü, zaten mevcut anlamların versiyonlarından biridir.

    Yazar ortadan kalktıkça anlam dünyamız daralıyor, klişeler genişliyor, hemen her cenah kendi klişesinin militanına dönüşüyor bu anlamda.

    Yazı çoğaldıkça hadsizliği eti ve kemiğiyle üstleniyor. Anlam üretme kaygısını bir yana bırakıyor ya da bunu, yazabilen herkesin yapabileceğine hükmediyor.

    Yazı bugün, yazarın küstahlığı ve hadsizliği ile var olabiliyor ancak. Yegâne koşulu bu hadsizlik… O yüzden yazı çoğaldıkça yazar bataklığa saplanıyor.

    Çağdaşlık ve Güncellik Ayrımı

    Yazarın selasının okunması çağdaşlık denen olguyu da paramparça edecek türden. Çünkü yazar, her şeyden önce anakronizmi ile çağına müdahale edebilen bir figür.

    Tam da bu anakronizmi ile, yani güncel olanla arasındaki irtibatsızlık sayesinde, gerçek anlamda çağdaşlığı deneyimleyebiliriz. Canetti’nin dediği gibi, çağımızın tiryakisi olabiliriz.

    Güncel olanın buyruklarına kapılıp “Ne yapıyoruz?” sorusunu sözlüklerimizden çıkararak savrulmamak için yazarın ve onu var eden koşulların varlığı gerekiyor.

    Güncelin apaçık ve boşluk bırakmayan gerçekliğinin, çağdaşlığın kendisiyle bir tutulmasının sonuçlarını Dünya, yaşadı ve yaşıyor.

    Yazarın selasını okurken, yani sadece kulakların peşinen kabul edeceği anlam kırıntılarını görülür ve duyulur kılarken, güncelin o anında insana hükmeden yargılarına boyun eğiyoruz.

    İnanın, terör dönemiyle özdeşleştirilen Jakobenler bile bir insana bu denli hükmetmeyi hayal edemezdi.

    Tanpınar’ın “firari hakikatler” olarak tanımladığı, bir çağın karanlıkta kalan ve karanlıkta kaldığı için onu kolaylıkla karakterize edebilen yönlerini görmek çağdaşlığa has bir husustur, güncelin papağanlığına değil.

    Çağ güncelin pençesinde, papağanlar memnun, yazar ise toprağa gömülmek üzere…

    Fotoğraf: Yannick Pulver

    Felsefe L1
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikGeri Kabul Anlaşması ve Ahmet Davutoğlu
    Sonraki İçerik Dünya Gündemi: Netanyahu Ateşkesi Reddetti

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Lozan Anlaşması, 1924 Anayasası ve Komisyon

    23 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Batık Maliyet mi, Gemileri Yakmak mı? İktidarın İzlediği Yolun Mantığı

    22 Mayıs 2025 Alper Yağcı
    Yazılar

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Deniz Gün Eraslan

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Lozan Anlaşması, 1924 Anayasası ve Komisyon

    23 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Batık Maliyet mi, Gemileri Yakmak mı? İktidarın İzlediği Yolun Mantığı

    22 Mayıs 2025 Yazılar Alper Yağcı

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Yazılar Deniz Gün Eraslan

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}