Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Yahudi Sorunu’nun Göçü
    Yazılar

    Yahudi Sorunu’nun Göçü

    Barış Uzun31 Ocak 20244 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    “Hükümdarlardan, devlet adamlarından ve halklardan;
    tarihten ders almaları istenir. Ancak deneyim ve tarih,
    halkların ve hükümetlerin tarihten bir şey öğrenmediğini ve
    asla tarihten çıkarılabilecek derslere göre hareket etmediğini öğretir.”
    G. W. Friedrich Hegel, Die Vernunft In Der Geschichte (Tarihte Akıl)

    Pax Romana (yaklaşık 207 yıl) ve Pax Ottomana (yaklaşık 135 yıl) olarak adlandırılan görece barış dönemlerini bir kenara bırakırsak, Doğu Akdeniz havzası tarihin başlangıcından bu yana dünyanın en çok savaşa sahne olan bölgelerinden biri olmuştur. Tarihte bilinen ilk yazılı barış antlaşması burada yapılmıştır (Kadeş Barış Antlaşması) ve İbrahimi dinlerin anlatılarına göre tarihin sonunu getirecek Armageddon Savaşı da bu coğrafyada gerçekleşecektir.

    İsrail-Filistin çatışması da bu uzun tarihin bir parçasıdır ve meseleye sağlıklı bir bakış açısı geliştirmek için coğrafyanın tüm tarihine kadim derinliğine kadar hakim olmak gerekmese de, bugün dünya kamuoyunun gözleri önünde cereyan eden dehşet verici sahneler, tarihi ve siyasi koşullar paranteze alınarak doğru şekilde değerlendirilemez. Bu nedenle, yirminci yüzyılın başındaki manzarayı kısaca gözden geçirmek gerekir.

    Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılı adeta sonuna yaklaşan bir filmin hikayesinin zirve noktasına varıp hızla çözülüşü gibi yoğun geçmişti. Balkan Savaşlarındaki hızlı ve aşağılayıcı yenilginin ardından, aydınlar ve genç subaylar arasında örgütlenen ikinci nesil Jön Türkler, Sultan Abdülhamid’i tahttan çekilmeye ve otuz yıldır askıya alınmış olan anayasayı yeniden yürürlüğe koymaya zorladı.

    Kısa bir süre sonra yeni meşrutiyet yönetimi, İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı’na soktu ve İmparatorluğun son kuşağı savaş koşulları altında sancılı bir iç muhasebeye girişti. Daha sonra yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli aydınlarından biri olacak olan Falih Rıfkı Atay, Cemal Paşa’nın yaveri olarak Suriye Cephesi’nde görev yaparken yazdığı Zeytindağı adlı kitabında şu tespiti yapar:

    “Suriye, Filistin ve Hicaz’da ‘Türk müsünüz?’ sorusunun birçok defalar cevabı ‘Estağfurullah’ idi. Bu kıtaları ne sömürgeleştirmiş ne de vatanlaştırmıştık. Osmanlı İmparatorluğu buralarda, ücretsiz tarla ve sokak bekçisi idi.”

    Atay’ın anlatısında öfke ve hayal kırıklıklarının yoğunluğu hissedilse de bu noktada abarttığını söylemek adilane olmayacaktır. Gerçekten de klasik döneminden yıkılışına kadar İmparatorluğun Arap dünyasıyla neredeyse sadece mali bir ilişkisi vardı: Merkezden gönderilen yöneticiler ne asker topluyor, ne de yerleşik mülkiyet yapısına en ufak bir müdahalede bulunuyordu; sadece toplanan vergileri hazineye gönderiyorlardı. Böylece İmparatorluk dağılırken bölgenin demografik ve kültürel yapısını, aşağı yukarı aldığı dönemdeki gibi bıraktı demek çok yanlış olmayacaktır.

    Osmanlı İmparatorluğunun çöküşüyle birlikte Doğu Akdeniz’in jeopolitik manzarası sismik bir değişim geçirdi. İngilizler ve Fransızlar Sykes-Picot Anlaşması ile Orta Doğu’yu paylaştılar. Bu arada, 1917’de İngiltere’nin, Filistin’de “Yahudi halkı için ulusal bir yuva” kurulmasını desteklediğini ifade ettiği Balfour Deklarasyonu ile bir başka önemli gelişme daha yaşandı.

    İkinci Dünya Savaşı sonrasında Holokost’un dehşeti, arkasında uzun bir gölge bırakarak uluslararası toplumun Yahudilerin anavatan istekleri konusundaki tutumunu etkiledi. Birleşmiş Milletler 1947’de bir bölünme planı önerdi ve 14 Mayıs 1948’de İsrail Devleti’nin kurulmasının yolunu açtı. İsrail’in bağımsızlık ilanı, tarihi bir ana işaret etmekle birlikte, günümüze kadar devam eden İsrail-Filistin çatışmasının da fitilini ateşlemiştir.

    Bu satırları yazmaktaki amacım, ortalama bir okurun kolaylıkla öğrenebileceği 20. yüzyıl siyasi tarihinin bu bölümünün kronolojisini tekrarlamak değil elbette. Mesele şu ki bu gelişmeler, Shakespeare’in Venedik Taciri‘nin satırları arasında yankılanan ve Dreyfus Davası’nda aniden patlak veren, yüzyıllardır Avrupa’nın siyasi ve sosyal tarihine içkin bir unsur olan ve üzerine aynı adla kitaplar yazılan (bkz. Zur Judenfrage [Yahudi Sorunu Üzerine], Karl Marx) ünlü Yahudi Sorunu bağlamı göz ardı edilerek anlaşılamaz.

    Bu bağlamın önemi nedir? Cevap çok basit: Bu tarihsel gelişmeler bir anlamda meşhur “Yahudi Sorunu”nun, tarihinde böyle bir sorun olmayan Ortadoğu’ya Avrupa’dan ihraç edilmesi anlamına gelmektedir. Üstelik bu ihraç Antisemitizm gibi “yan ürün”leriyle birlikte Orta Doğu’ya gelmiştir.

    İkinci Dünya Savaşı sırasında Kudüs Müftüsü Emin el-Hüseyni ile Naziler arasındaki uğursuz ilişkiler bunun miladı olarak kabul edilebilir.  Zira, Müslümanların kutsal kitabında Yahudilere yönelik kimi aşağılayıcı ifadeler olsa da, Birinci Dünya Savaşı’yla birlikte imparatorluğun çözülüp geriye başıboş bir coğrafya bıraktığı o tarihsel eşiğe dek, (Avrupa’da olduğu gibi) yeknesak ve sürekliliği olan bir tarihsel olgu olarak antisemitizm hiçbir zaman İslam dünyasının içsel bir unsuru olmamıştır. Dolayısıyla, güncel olarak Siyonist işgalin vahşetini göğüsleyen Filistin halkına, tarihsel olarak oluşumunda hiçbir payının olmadığı Yahudi Sorunu’nun bedeli ödetilmektedir.

    Dünya L1 Siyaset Tarih
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDünya Gündemi: Ürdün’de ABD Üssünün Vurulması ve Yankıları
    Sonraki İçerik Teknoloji Gündemi: ChatGPT Çip Üretecek, AB-Çin Ticaret Savaşı İhtimali

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Yazılar

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Umut Dağıstan
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}