Türkiye’de yapılan siyasi, entelektüel ve akademik tartışmalarda uluslararası fonların gündeme gelmesine sıklıkla rastlanır. Herhangi bir fikri savunanlara itiraz ederken “ad hominem” ismi verilen mantıksal bir safsata devreye girer ve kişiler fon veren ülkenin ajanı olarak kamuoyuna sunulur. Bu durum, bir yandan uluslararası fonların toplum nezdinde kriminalleştirilmesine sebep olurken diğer yandan da kamusal alandaki tartışma kültürünü tahrip eder, belirli görüşlerin gayri milli olarak yaftalanmasının yolunu açar. Günün sonunda, uluslararası fonlar aslında mitolojik bir hal alır. Bu fonların hacmi, hangi sistem içerisinde dağıtıldığı, hangi kuruma ulaştığı ve etki kapasitesi tartışılmaz ve bu konular insanların hayal gücüne bırakılır.
Buna ilaveten, uluslararası fonları bir suçlama aracı olarak kullanan ulusalcı, İslamcı ve milliyetçi gruplar, daha liberal kesimleri hedefe koymaktadır. Burada amaçlanan, fonların sadece Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’nden transfer edildiğini öne sürmek ve bu fonlardan liberal eğilimli kurum ve kişilerin faydalandığını vurgulamaktır. Dolayısıyla, “fonculuk” suçlaması aslında ülke iç siyasetinin bir enstrümanı haline gelmiştir ve bu konu üzerine objektif bir tartışma yürütmek neredeyse mümkün değildir. Diğer bir ifadeyle, fonculuk kavramı daha çok retorik süreçlerin bir parçasıdır ve üzerinde düşünülmeden kabul edilen bir tabu, bir günah gibi algılanır.
Bu çalışmanın amacı, Türkiye’deki uluslararası fon ekosistemini farklı boyutlarıyla ele almaktır. Böylece, yukarıda bahsedilen “fonculuk” üzerine kurulmuş komplocu zihniyet, veriler ortaya koyarak sorgulanacaktır. Bunu yaparken aşağıdaki sorulara birer birer cevap arayacağız:
- Uluslararası fonlar niçin var ve bu fonlar özgürlükler açısından ne ifade ediyor?: Bu soruya cevap verirken aslında teorik bir tartışma yapılacak, uluslararası fonlar ile bireysel özgürlükler ve sosyal ve ekonomik kalkınmanın ilişkisi ele alınacaktır. Uluslararası fonların bahsedilen olgulara yaptığı olumlu ve olumsuz etkiler bu soruya cevap verirken tartışılacaktır. Literatürdeki mevcut kaynaklardan da faydalanılacaktır.
- Türkiye’de uluslararası fon kavramı nasıl algılanıyor?: Bu soruya, Metropoll Araştırma Şirketi ile birlikte yürüttüğümüz kamuoyu araştırmasının sonuçları üzerinden cevap verilecektir. Toplumun, fon kavramına bakışını ve fonların toplum üzerinde etkisini anlayabileceğimiz soruların ürettiği veriler analiz edilecektir.
- Türkiye’de medya ve sivil toplumun uluslararası fonlarla ilişkisi nedir?: Bu soru ise ülkedeki mevcut STK ve medya platformlarının uluslararası fonlarla olan ilişkisini, arşiv ve medya taraması gibi yöntemlerle eriştiğimiz veriler ışığında değerlendirmek suretiyle cevaplandırılacaktır.
Raporun tamamına bu linkten ulaşabilirsiniz:
https://daktilo1984.com/wp-content/uploads/2025/06/turkiyeveuluslararasifonekosistemiraporu.pdf