Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Stan & Ollie
    Yazılar

    Stan & Ollie

    İlhan Archy3 Temmuz 20193 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    2019’un başından beri sinemada izlediğim filmlerin çoğu beni tatmin etmekten uzaktı. Bu filmler öyle veya böyle; bir şekilde, bir veya daha fazla açıdan yetersizdi ve doyurucu değildi. Bir arkadaş sormuştu özellikle “Madem kötü veya beklentin düşük, neden izlemeye devam ediyorsun?” diye. İki cevabım vardı bu soruya:

    1. Güzel çıkma, beklentilerimi geçme ihtimalleri beni her daim heyecanlandırıyordu.
    • Film dediğin benim için hala sinemada izlenen bir şey. Kötü bile olsa başka mecralarda tam olarak ruhuna vakıf olunamayacağı kanaatindeyim. Peter Bogdanovich’in “I think one of the reasons younger people don’t like older films, films made say before the ’60s, is that they’ve never seen them on a big screen, ever. If you don’t see a film on a big screen, you haven’t really seen it. You’ve seen a version of it, but you haven’t seen it.” sözü benim için sinemaya dair her şey. Kötü bile olsa eğer zaman geçirmek için o an istediğim şey film izlemekse sinemada görmeyi tercih ediyorum bu sebeple.

    Nihayet 2019’un başından beri hakkında hiç bilgim olmadan gittiğim ve herhangi bir beklentim olmadan girdiğim salondan büyülenmiş olarak çıktığım bir film… Yılın geri kalanında sadece çöp filmler izlesem bile onların kefareti olabilecek denli iyi.

    Yönetmen: Önceki işlerine vakıf değilim pek. Zaten çok geniş bir portfolyosu yok şimdilik. Televizyonda bazı diziler yönetmiş, sinema tecrübesi de çok eskilere uzanmıyor ama bu film kariyerinde mihenk taşı olabilecek bir eser. Oyunculardan tutun, hikâye anlatımına dek seçimleri tutarlı. Ayrıca sinema aşkının başlamasına sebep olan, onun kahramanı olan bu iki Titanın hikâyesine gerekli özeni gösterecek denli de saygılı. Filmin çekim sürecinde tüm aşamalarında etkili olmuş ve eseriyle gurur duymalıdır bence.

    Senaryo: Seçilen dönem özellikle ikiliye dair en çok fikir edinilebilecek zaman. Ayrı düştükleri uzun bir aradan sonra tekrar film çekmek için bir araya geldikleri, tüm o züppeliklere zor şartlara rağmen yetenekleri ve birbirlerine olan saygı ve sevgileri ile kendilerini hatırlattıkları bir zaman dilimi. Başlarda olan o çekişmeli drama, ortalarda komediye dönüşüyor ve sonlarda duygusal bir çıkıştan yolunu buluyor. Bunların hepsini de göze batmadan yapabilmesini bu harika senaryoya borçlu. Temelde dostluk üzerine kurulu film, duygu sömürüsüne prim vermiyor, kahramanlarımız adına apolojist virajlara sapmıyor.

    Oyunculuk: Başroller ki stüdyonun roller için ilk tercihleriymiş, başta altından kalkamayacaklarından korktukları roller için kendilerini adamışlar. İkisini de birbirinden kesinlikle ayıramam. Steve Coogan ve John C. Reilly arasında bir kıyas yapamam ama bu ikili adeta muhteşemlikte yarışmışlar. Yetenek ve geniş yelpazede rol yapma yeteneği gerektiren böyle bir işte zirveye çıkmışlar. Film için geçtikleri dans eğitimi, rol yapmaya dair telkinler sonrası neredeyse orijinal ikilinin herhangi bir filminde bunları koysalar sırıtmayacağından eminim. Yan kadın roller de çok etkileyici. İkili arasındaki duygusal değişimlerde aktarımları üstlenmişler, ara durak olmuşlar. Onların dahli olmaksızın Stan (Laurel) ve Oliver (Hardy) eksik olurmuş.

    Sinematografi/ Diğer: Film sonunda “acaba siyah beyaz çekilse daha iyi olur muydu?” diye düşündüm ama mevcut teknik tercihlerin kesinlikle filmin anlatım dilinden bir şey eksiltmediğini, hatta genelde dekor ve renk seçimiyle unutulmuş çağlardan iki büyük ismi çekip çıkardığını ve önümüze bıraktığını düşünüyorum. Ekibin titizliği tüm sahnelerden belli oluyor diyebilirim.

    Kurgu: Hikâyenin gelişimi ilk sahneden itibaren sizi etkisi altına alıyor. Başka bir şeyler düşünmeden kendinizi akışa kaptırmış buluyorsunuz. Öyle eksiksiz ve muntazam bir şekilde bir araya getirilmiş ki her şey… Yönetmen, senarist, oyuncular hatta kamera arkasında yönetmene kahve getiren asistan, ampulleri değiştiren elektrik teknikeri vs. adını siz koyun, ne hissetmenizi istiyorduysa öyle hissedeceksiniz.

    Artık pek ilgimizi çekmeyen bir dönemden sinemanın iki büyük ismi geri döndü ve sizi çağırıyor. Umarım gitmemezlik etmezsiniz. Böyle başarılı bir şekilde iki büyük figür üzerinden bir dönemi resmedebilecek bir filmi kolay kolay bulamazsınız. İlişkilerin, dostlukların hatta sinema sektörünün ne açılardan değiştiğini görmek için muazzam bir fırsat. Kaçırırsanız yazık olur.

    Kültür Sanat
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikPopülistleri Mağlup Etmenin Yolu İstanbul’dan Geçiyor*
    Sonraki İçerik Bir Üsküdarlının Gözünden 23 Haziran Seçimlerinde Üsküdar

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Salih Yasun
    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}