[voiserPlayer]
Son dönemde dünya gündeminde, 22 milyon nüfuslu bir ada ülkesi olan Sri Lanka ufak da olsa kendine yer buluyor. Ülkeden art arda gelen kötü ekonomik haberler bu küçük gündemin başlıca sebebi. Bu yazıda Sri Lanka’nın başarısızlık hikayesini okuduklarımdan anladıklarımla paylaşmaya çalışacağım. Tüm farklılıklarımıza ve her ülkenin kendi özel koşullarına rağmen belki bize de dersler çıkarabiliriz. Dünya gündeminde pek yer kaplamayan bu ülkeye dair doğal olarak herhangi bir uzmanlığımın olmadığını belirtmekte ve okuyucunun yazıyı bu gözle okumasında fayda var.
Siyasi Durum: Rajapaksa Egemenliği
Siyasi tarafta ülkeyi Rajapaksa ailesi yönetiyor. Kendileri ülke yönetiminde bir nevi hanedanlık. Ülkeyi uzun süre bu hanedanlıktan Mahinda Rajapaksa yönetmiş. Kendisi zengin bir çiftçi ailenin çocuğu ve bu aile Sri Lanka’nın elit bir ailesi. Zaten böyle bir aileden gelmeden ülke yönetimini devralmak Sri Lanka’da mümkün değil. Mahinda Rajapaksa 2004 yılında Başbakan olduktan sonra 2005 yılından itibaren seçimle Cumhurbaşkanı olarak ülke yönetimini devralıyor ve o günden bugüne yönetim genel olarak bu ailenin elinde.
Mahinda 2009 yılına kadar süren 26 yıllık Tamil Kaplanları isyanına karşı zafer elde edip halkta popülerlik kazanmış bir lider. Nitekim 2015 yılına kadar görevi sürdürdükten sonra 2015 seçimlerini kaybediyor. Fakat 2019 yılında bu sefer kardeşi Gotabaya Rajapaska Cumhurbaşkanı olarak ülkeyi yönetiyor, kendisi ise Başbakan olarak yoluna devam ediyor. Diğer iki kardeşten Chamal Su İşleri Bakanı iken, Basil de Maliye Bakanı olarak görev yapıyor. Mahinda Rajapaska’nın oğullarından biri de Spor Bakanı, diğer bir oğlu Başbakan Özel Kalem Müdürü. Chamal Rajapaska’nın oğlu ise İleri Tarım Bakanı.
Dolayısıyla ülke yönetimi o kadar bu ailenin elinde ki şöyle bir Sri Lanka fıkrasına konu olmuş: Bir gün Çinli bir devlet adamı Sri Lanka’yı ziyaret eder ve bu ziyarette birçok üst düzey hükümet yetkilisi ile bir araya gelir. Fakat Çinli yetkilinin kafası karışır çünkü tanıştığı tüm devlet görevlilerinin soyadı Rajapaksa’dır. Bu yüzden Çinli yetkili Sri Lankalı yetkiliye “Bu ülkede sadece tek bir soyadı mı var, neden başka hiç soyadı yok?” der.
Gotabaya Rajapaksa’nın 2019 yılında göreve gelmesiyle siyaseti de etkileyecek ekonomik kötüye gidiş hızlanmaya başlıyor. Ekonomide ortaya çıkan sorun ise iktisatçıların ikiz açık olarak adlandırdıkları problem. İkiz açık hem bütçenin hem de cari açık sorunun ortaya çıkmasını ima eder. Yani ülke hem bütçe gelirinden daha fazla bütçe harcaması yapıyor ve bütçe açığı veriyor hem de ülkeye giren döviz ülkeden çıkan dövizden daha az. Şimdi burada neler olmuş ayrıntılarıyla onlara bakalım.
Bütçe Dengesi
Bütçe tarafında 2019’da göreve yeni gelen Gotabaya hükümeti öncelikli olarak vergi oranlarını hızla indiriyor, amaç halka şirin gözükmek. Bu durum vergi gelirlerini oldukça düşürürken (Maliye Bakanına göre vergi indirimiyle 4 milyar dolarlık bir vergi geliri kaybı oluşuyor, 2019 yılı için Sri Lanka milli geliri 84 milyar dolar) Covid-19 vakalarının tüm dünyaya yayılmasıyla ekonomi yavaşlamaya başlıyor.
Salgın ile birlikte vergi gelirleri daha da düşerken bir yandan da harcamalar artmaya devam ediyor. 2021 yılı sonu itibarıyla toplam kamu borcunun milli gelire oranı ise %99 gibi yüksek bir seviyede. Gelinen son noktada ise maaşlar ödenemez hale geliyor ve para basılarak maaşlar ödenmeye çalışılıyor. Para basma işlemi ise elbette kaçınılmaz bir şekilde enflasyonu da beraberinde getiriyor. Şu anda Sri Lanka’da enflasyon 2022 Mayıs ayı itibariyle %39,1. Fakat daha büyük sorun döviz tarafında.
Döviz Yeterliliği ve Dış Borç
Ülkede bütçe açıklarına ek olarak ikinci açık ise cari açık. Cari açık bize yurtiçinde yerleşik olan kişi ve kurumların yurtdışında yerleşik olan kişi ve kurumlarla yaptıkları mal ve hizmet alışverişinde ortaya çıkan döviz açığını gösterir. Burada sorunlar 2009’da iç savaşın sonuçlanmasının ardından yeni ekonomik modelde dış pazardan ziyade iç pazara yönelmeyle başlıyor. Böylelikle üretilen mal ve hizmetler yabancılarca değil ülke vatandaşlarınca tüketiliyor. Bu anlayış neticesinde ülkenin ihracat gelirleri azalmaya başlıyor. İthalatta bir azalış görülmezken ihracatın azalması cari açık sorununa yol açıyor.
Üstüne, Sri Lanka’nın döviz kıtlığı 2021’in başlarında ciddi bir sorun haline geldiğinde hükümet kimyasal gübre ithalatını yasaklayarak çiftçilere bunun yerine yerel organik gübre kullanmalarını söylüyor. Fakat yerel gübre verimlilikte büyük bir düşüş yaratıyor ve ülke bu sefer mecburen gıda stoklarını artırmak için gıda ithalatı yapmak zorunda kalıyor. Yerli mahsul miktarının düşüşü belirli bir miktarda çay gibi bazı gıdaların ihracatını (bazılarımız belki hatırlar Sri Lanka çayı meşhurdur) da azaltıyor. Döviz sorunu daha da büyüyor.
Fakat döviz probleminin daha başka nedenleri de var. Bunlardan birisi turizm gelirlerindeki düşüş. Turizm yurt dışında yaşayan Sri Lankalıların ülkeye gönderdiği döviz ve giyim ihracatından sonra ülkenin üçüncü büyük döviz kaynağı. Bu üçüncü döviz gelir kaynağı önce 2019 yılında Easter Sunday bombalamasında 42 turistin ölmesiyle kan kaybına uğruyor. Bunun üzerine 2020 ile birlikte ülkelerin Covid-19 kısıtlamaları neticesinde turizm başka büyük bir darbe daha yiyor ve ülke büyük bir turizm gelirinden oluyor. Turizm gelirleri 2018 yılı için 4,4 milyar Dolar ve milli gelirin %5,6’sı iken 2020 yılında milli gelirin %0,8’ine kadar düşüyor. Bu sektördeki diğer bir sorun ise Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaş. Tıpkı Türkiye gibi Sri Lanka da Rusya ve Ukrayna’dan çok sayıda turisti konuk ediyor ve bu ülkelerden gelmesi beklenen turist de gelemiyor.
Üçüncü bir döviz problemi ise ülkenin yüksek bir dış borcunun bulunması. Bunun bir kısmı Çin’e. Son yıllarda sıklıkla karşılaşılan ülkelerin altyapı projelerinin Çin tarafından finanse edilmesi durumu Sri Lanka’da da gerçekleşmiş. Hükümet çok da gerekli olmayan altyapı projeleri için başta Çin olmak üzere dışarıdan borç alıyor. Mahinda Rajapaska döneminde Çin ile olan ilişkilerde yolsuzluklar yapıldığı Sri Lanka’da çokça konuşulan bir konu. Ayrıca ailenin yolsuzluklarına dair 2021 yılında Panama Paper belgelerinde offshore hesaplarda milyon dolarları olduğu da ortaya çıkmış. 6 milyar dolar civarında Çin’den borç alınmış ve mevcut durumda bu borçlar ödenemez hale geldiği için Çin ile yeniden yapılandırma için görüşmeler sürdürülüyor.
Cari açık ile birlikte ülkenin dış borç ödemeleri birleşince bu borcu kısa dönemde sıcak para ve ülke döviz rezervlerinden ödersiniz. Sıcak para gelmeyince mecburen döviz rezervleri eritiliyor. 2019’un sonunda Sri Lanka’nın döviz rezervleri 7,6 milyar dolar değerinde. Mevcut durumda ise 2 milyar doların altına gelmiş durumda. Toplam döviz borcu 51 milyar dolar, bu borcun 7 milyar dolar civarı kısa dönemli borç ve bu sene ödenmesi gerekiyor. Üstelik bütün bu döviz sorunlarıyla beraber uluslararası reyting kuruluşları da dış borcun ödenememesi ihtimali kaynaklı ülkenin kredi notunu 2020’den itibaren belirli aralıklarla düşürünce borç bulabilmek daha da zorlaşıyor.
Bu koşullar altında ihracatçı firmalara birtakım yaptırımlar uygulayarak kazançlarını 180 gün içerisinde ülkeye getirme zorunluluğu uyguluyor Sri Lanka (1). Diğer yandan da Çin ile swap anlaşması yapılmaya çalışılıyor. Çin ile olan swap işleminin gerçekleşmesi için Çin, Sri Lanka’nın üç aylık ithalatını karşılayacak kadar rezervinin olmasını şart koşuyor ama Sri Lanka’nın bu kadar rezervi bile kalmamış durumda (2). O nedenle de Çin’in bu koşulu tekrar gözden geçirmesi için talepte bulunuluyor.
Bu borç probleminde ilk başvurulacak mercilerden bir diğeri ise elbette IMF. IMF ile yapılan görüşmelerde kurum faizlerin ve vergilerin artırılmasını şart koşuyor. Mayıs ayı itibariyle enflasyon %39,1 iken ülkede faiz haddi %14,5 seviyesinde, fakat Tablo 1’e dikkat edilirse geçen Eylül ayında faiz oranı enflasyonun üzerinde. Eylül ayından itibaren enflasyon faiz oranından hızla uzaklaşmış. Grafik 1 ile beraber bakıldığında ise aslında yerel paranın dolar karşısında hızla değer kaybettiği görülüyor. Bu değer kaybına rağmen gelen enflasyona karşı faizlerde Mayıs ayına kadar pek bir değişiklik görülmüyor. Mayıs ayıyla birlikte 700 baz puanlık yüksek bir artış gerçekleşiyor ama hala oldukça yüksek bir negatif reel faiz var. Belli ki faiz artırımında oldukça geç kalınmış, ki birden %7,5’tan %14,5’uğa çıkarılması aslında bu geç kalınmışlığa işaret ediyor. IMF’in faiz artırılması gerekliliğini talep etmesi bu sebeple.
Dersler
Covid salgını ile birlikte gelişmekte olan ülkelerin döviz borçları arttı ve artık daha fazla dövize ihtiyaç duyuyorlar. Enerji ve emtia fiyatlarındaki artış da buna ek olarak gelişmekte olan ülkelerin döviz ihtiyacını daha da artırıyor. Fakat FED faiz artışıyla birlikte gelişmekte olan ülkelerden ABD’ye doğru sermaye hareketleri gerçekleşmekte ve bu durum da gelişmekte olan ülkeleri zor durumda bırakıyor. Gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları buna önlem alarak hızla faiz artırımına gidip yatırımcılar için daha cazip bir ortam oluşturmaya çalışıyorlar ki sermaye kaçışını durdurabilsinler.
Risklilik derecenize göre bunu ne kadar hızlı ve yeterli yaparsanız o kadar daha az zararla çıkma ihtimaliniz artıyor. Örneğin eski Meksika Merkez Bankası Başkanı Agustin Cartens Bloomberg’e verdiği mülakatta bu faiz artışı önlemine vurgu yaparak Latin Amerika ülkelerinin faiz artışıyla bu zorlu dönemde daha az yara aldıklarına, kurun ve enflasyonun bu sayede daha az arttığına vurgu yapıyor (3). O nedenle bu zorlu döneme hangi durumda yakalandığınız, mevcut durumunuza göre faiz silahını ne kadar kullandığınız ülkenin döviz yeterliliği için oldukça önemli.
Sri Lanka gibi gelen kasırgayı yeterince öngöremeyen, buna karşı önlem almayan ve nitelikli bir yönetimden yoksun yolsuz ülkeler ise bu şekilde büyük bir kaos yaşamaya aday. Sri Lanka döviz yetersizliği nedeniyle daha önce ithal ettiği temel ihtiyaçlarının büyük bir kısmını artık ithal edemez durumda. Günde 13 saate yakın elektrik kesintileriyle ve kıtlık kuyruklarıyla mücadele ediyor. Birçok ilaç artık raflarda yer alamıyor. Tarımın sürdürülebilmesi için gerekli gübreye bile ulaşmakta zorlanırken Hindistan ve Çin gibi komşu ülkelerin yardımıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Başka ülkelere muhtaç kalmak muhtemelen birtakım siyasi tavizleri de beraberinde getiriyordur.
Referanslar:
- https://www.reuters.com/business/sri-lanka-tightens-trade-rules-boost-currency-reserves-2022-03-12/
- https://www.rappler.com/business/crisis-hit-sri-lanka-needs-billions-help-from-china-essentials/
- https://www.bloomberg.com/news/articles/2022-06-27/latin-american-central-banks-avoided-an-fx-crisis-carstens-says
Fotoğraf: Dylan Shaw