Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Ortadoğucu Olmak Neden Zordur?
    Yazılar

    Ortadoğucu Olmak Neden Zordur?

    Agah Hazır20 Şubat 20205 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Yine mızmız sıkıntı, yine hep vıdıvıdı
    Yine hep televizyon, yine hep Ortadoğu

    Hasan Hüseyin Korkmazgil

    Ortadoğucu olmak zordur çünkü işin pratiği zordur. Mesela Ortadoğu dillerini öğrenmek zordur. Dillerin kendisi zor olduğundan değil, işin lojistiği diğer dillere göre daha sıkıntılı olduğundan. Tarih öncesinden, kendi deneyimimden örnekleyeyim. Sözgelimi 2000’lerin başında bir üniversitede öğrencisiniz ve bir hata yapıp bölgeye merak sardınız. Öncelikle üniversitenizin modern diller bölümündeki seçmeli derslere bakacaksınız. Modernlikle Ortadoğu ilişkisi üzerine daha önce düşünmediyseniz burada düşünmelisiniz çünkü, isminde Ortadoğu geçen üniversitenizin modern kabul ettiği dillerin içinde hiçbir bölge dili yoktur. Mecburen üniversite dışına yöneleceksiniz. Ülkenin başkentinde öğrenci bütçesiyle Arapça öğrenebileceğiniz yerler son derece kısıtlıdır. Bir süre, Suudi Arabistan Kültür Merkezinin Arapça kursunda çoğunluğu orta yaşı geçmiş ev kadınları ile birlikte Kuran’ı yüzünden okumaya çalışabilirsiniz. Fazla ilerleme kaydedemeyeceksiniz. Libya Kültür merkezine geçiş yapabilirsiniz. Burada daha genç bir öğrenci grubu var ama burada da Arapça başlığı altında Kaddafi’nin Yeşil kitabı öğretiliyor. Arapçadan vazgeçtiniz Farsça öğreneyim dediniz ve İran Kültür Merkezinin yolunu tuttunuz. Burası daha ciddi bir kurumdur. Tabii bu, Hafız ve Sadi şiirlerinin arasında rejim propagandası olmaz demek değildir. Ortadoğucuysanız siyasetten kaçamazsınız. Siyasetle bölge ilişkisi üzerine de düşünmelisiniz.

    “Dil yerinde öğrenilir” deyip İran’a gitmeye karar verdiniz. Ülke ucuz bir ülke, Türk vatandaşları için vize de gerekmiyor ama başka sıkıntılar var. Sağdan soldan telkinler gelebilir. “Ne işin var İran’da”, “İran’a gidene ABD vize vermiyormuş” ya da “ilerde devlet memuriyetine giremezsin” diyebilirler. Dedim ya, dönem tarih öncesi, hatta daha Kurtlar Vadisi bile başlamamış ama siz gene de sonunu düşünen kahraman olamaz dediniz ve gittiniz. Bu sefer de pasaport polisinden fırça yiyebilirsiniz. Mesela şöyle bir diyalogla karşılaşabilirsiniz ben senelerdir sınırda görev yapıyorum daha bir kere öte tarafa geçeyim demedim. Senin ne işin var İran’da? İrancı mısın, irticacı mısın? Dönem itibarı ile irticacı suçlaması ciddiye alınması gereken bir suçlama da olabilir ama siz bunlara aldırmıyorsunuz, ülkeye girdiniz ve bir kursa kaydoldunuz. Dedim ya gençsiniz ve yeni bir dil öğrenen herkese verilen evrensel tavsiyenin peşine düşmeye karar verdiniz. Dil kursundan tanıştığınız bir İranlı kızla gündüz gözü Tahran’da bir parkta otururken Besic gelebilir. Evlilik belgenizi sorabilir sonra kızı bırakıp sizi alabilir. Bundan sonrası ne kadar Ortadoğucu olduğunuza bağlı olacaktır. Mevzuya geç uyanıp Besic eşliğinde park park gezebilirsiniz ya da usulünce ne kadar istiyorsunuz diye sorup 10-20 dolar arası bir meblağ karşılığında alındığınız yere bırakılabilirsiniz. Dil öğrenme hevesiniz başka gençlik heveslerinizle beraber kursağınızda kalacaktır ama siz bunlara aldırmayıp devlet ile Ortadoğu ilişkisi üzerine de düşünmelisiniz.

    Bunlar tarih öncesinden hikayeler artık siyasetten arınmış dil kurslarımız var hem Tahran parkları da daha özgür diye iddia edebilirsiniz. Ben emin değilim ama öyle kabul etsek bile şüphesiz Ortadoğu çalışmanın tek zorluğu dil öğrenmenin pratik sıkıntıları olmayacaktır. Çünkü akademik çalışmanın diğer gereklilikleri de Ortadoğu özelinde diğer bölgelerden daha zordur. Bu, kısmen bölgenin siyasi hareketliliği ile ilişkilidir. Doğu’yu hep değişime kapalı ve durağan bir yer olarak tarif eden Oryantalist iddiaların aksine Ortadoğu pek sabit kalmaz. Savaşlar, işgaller, darbeler yeni siyasi akımlar bölge gündeminden eksik olmazlar. Dolayısıyla akademik hayatınızın her aşamasında bunları hesaba katmanız gerekecektir. Mısır’da Müslüman Kardeşler çalışacakken darbe olabilir, Kaddafi dönemi çalışacakken yönetim devrilebilir, barış süreci çalışacakken süreç çökebilir. Bu hengamenin içerisinde kişisel dayanaklarınız da sabit kalmayabilir. Sözgelimi, güvendiğiniz bir hocanız içinden geçtiğimiz bu hassas dönemde bunları çalışmanın doğru olmayacağını söyleyebilir. Akademik merakınızı, içinden hiçbir zaman çıkmadığımız hassas dönemi ve bölgenin siyasi fırtınalarını hesaba katan bir tez önerisi vermek baya hesap işidir. Bunun daha ince matematik gerektireni ise bu öneriyi bir çalışma haline getirip jürideki beş hocaya kabul ettirebilmektir. Neticede Ortadoğucusunuz “matematik zihni aydınlatır” diyen İbni Haldun’la akraba sayılırsınız, bir yolunu bulacaksınız. Tabii matematik ve Ortadoğu ilişkisi üzerine de düşünmelisiniz.

    Bütün bunları yaptınız ve doktorayı bitirdiniz bu bir başarıdır ama Ortadoğucu olmak hala zordur. Bölge dili öğrendim bölgeyle ilgili tez yazdım artık bölge benden sorulur diyemezsiniz. Tabip değilsiniz ve Türkiye’de başka hiçbir mesleki uzmanlığın değeri yoktur. Her zaman Ortadoğuculuğun tadını çıkarmanızı engelleyecek dahili ve harici rakipleriniz olacaktır. Bunlardan dahili olanları yani akademiden olanları, ilahiyatçılardır. İlahiyatçıların Ortadoğu uzmanlığı şöyle bir ön kabule dayanır: Ortadoğu Müslümandır biz de İslam’ı biliyoruz dolayısıyla en iyi Ortadoğucu biziz. Bir ilahiyatçı azıcık Arapça biliyorsa ve umre seyahatine ek kısa bir bölge gezisi de yaptıysa- genelde kongre turizmiyle Kudüs’e giderler- ek bir şeye gerek kalmadan Ortadoğucu olmuş demektir. Bu uzmanlıkla bölgeyle ilgili siyasi, ekonomik ve kültürel her konuda fetva ve görüş verebilir, Mısır darbesini de Filistin İsrail sorununu da aynı yeterlilikte anlatabilir. Hatta profesör olanları Ortadoğu diye alan belirleyip doçentlik jürinize gelebilir. O yüzden dahili rakiplerle iyi geçinmek yararınıza olacaktır, bunu aklınızda tutmalı ve din ve Ortadoğu ilişkisi üzerine düşünmelisiniz.

    Harici rakiplerinizin genelde size bir zararı olmaz, bazen sinirinizi bozabilirler. Bunlar arasında en büyük kitle Sözcü gazetesi okurlarıdır. Sözcü gazetesi okurları ilahiyatçılar ile genelde farklı partilere oy verseler de Ortadoğu konusunda aynı ön kabule sahiptirler. Ortadoğulular Müslümandır dolayısıyla Ortadoğu’da olan her şey bununla ilişkilidir. Suriye İç Savaşı İslam yüzünden çıkmıştır, Libya’da İslamcılarla İslamcılar İslam yüzünden savaşıyorlardır, İran’da hangi gelişme olursa olsun zaten sebebi İslam’dır. Bu grubun bölgeyi bilme iddiası yoktur ama bölgenin ana derdini bildikleri iddiasındadırlar. Bunlar her tartışmayı bir şekilde şu önermeye bağlamayı becerirler. Ortadoğu İslam yüzünden geri kalmıştır. Bizde Atatürk olduğu için Ortadoğu çukurundan kurtulduk. Bu bakışın bir diğer versiyonu ise antiemperyalistlerdir. Bunlar Sözcü gazetesi okuru olabildikleri gibi konjonktüre göre Sabah gazetesi okuru da olabilirler. Bunlar adı üzerinde antiemperyalisttir ve toplumsal siyasi her olguyu bu kavramla açıklamaya meyyaldirler. Kürt meselesinin aktörleri emperyalizmin maşasıdır, İran devrimini Sovyetlere karşı Amerikan emperyalizmi gerçekleştirmiştir, “zeytinyağlı yiyemem aman” türküsünü emperyalist margarin tekelleri besteletmiştir. Hiç kuşkusuz bütün bu grupların içinde gerçek mi karikatür mü olduğunu anlamakta zorlanacağınız tipler olduğu gibi daha sofistike kişiler de olacaktır. Zaten çoğu zaman savunulan tamamen anlamsız da değildir. Ortadoğu tarihi hem İslam siyaset ilişkisinin hem de emperyal müdahalelerin birçok örneği ile doludur. Ama sıkıntılı olan ve esasında Ortadoğu çalışmayı zorlaştıran temel neden, bir etkeni merkeze alıp diğer bütün etkenleri teferruat sayan bakışın yaygınlığıdır. Teferruat sayılan şeylerin bölgedeki rolü çoğumuzun zannettiğinden fazla olabilir. Dedim ya, Ortadoğucu olmak zordur ve yaygın görüşün aksine her şeyi açıklayan büyük anlatılarla Ortadoğucu olunmaz. O yüzden en çok teferruat ve Ortadoğu ilişkisi üzerine düşünmelisiniz.

    Fotoğraf: Annie Spratt

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikGeriye Kalan %50’nin Fonksiyonu
    Sonraki İçerik Çerçeve | Yargı Nasıl Karar Veriyor? #36

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir
    D84 INTELLIGENCE

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 Reza Talebi
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}