Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Muhalefetin Bluesky’a Göçü Kalıcı Bir Çözüm Olmayacak
    Yazılar

    Muhalefetin Bluesky’a Göçü Kalıcı Bir Çözüm Olmayacak

    Çağın T. Eroğlu7 Nisan 20256 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Elon Musk’ın, Ekim 2022’de Twitter’ı satın alması bir nevi bir tavır ortaya koymaktı. İfade özgürlüğü, içerik politikaları ve reklam modelleri gibi konular, bir anda devasa bir tartışmanın merkezine yerleşti. Ancak Twitter’in X’e dönüşmesi, hiçbir zaman “branding” odaklı bir tartışma olmadı. Gelir odaklı, “maksimum özgürlük” iddiasına dayanan ama aynı zamanda manipülasyona daha açık bir mecra oluşmaya başlamasıyla kutuplaşmanın siyasi zemini pekişti. 2024 ABD Başkanlık seçimleri ve sonrasında oluşan atmosferle ise belki de geri dönülmeyecek bir hâl aldı.

    Tam bu noktada ABD’de Demokratlar, ahlaki ve ideolojik sebeplerle platformdan uzaklaşarak Bluesky’e yöneldi. Bununla birlikte, Türkiye gibi otoriter yönelimli ve online denetimin yüksek olduğu ülkelerde, “X”in –eski Twitter’ın aksine– nasıl bir yol izleyeceği merak konusu hâline geldi. Mesele sadece ifade özgürlüğünü “maksimize etmek” mi, yoksa otoriter baskılara rağmen var olmayı sürdürmek için farklı bir iletişim stratejisi mi? Bu sorular ABD bağlamındaki tartışmalarda hep tali kaldı. Demokratların Bluesky göçünün nedenleri, Türkiye muhalifleri için benzer bir stratejinin isabetli olup olmayacağına dair bazı ipuçları tașıyor. Ancak tartıșmanın özünde hep erișim ve erișimin ikamesinin mümkün olup olmadığı yatacak.

    Demokratlar Bluesky’a ideolojik ve ahlaki sebeplerle geçti. Pek çok Demokrat için, X’te kalmak ahlaki olarak tolere edilebilecek bir tutum olmaktan çıktı. Musk’ın yeni gelir stratejileriyle birlikte içerik moderasyonunu gevşetmesi, Demokratların hassasiyetlerini fazlasıyla zorluyordu. “Madem içerik denetimi bu denli geriledi, o hâlde bizim burada kalmamız meşru değil” söylemi demokratların kendi içindeki konsolidasyonu adına kısmen de olsa yankı buldu.

    Bluesky ile X’in en önemli farkı, aslında X ile Twitter’ın en büyük farkından ileri geliyor. X, monetizasyonu (reklam ve etkileşim gelirlerini) önceliklendirirken Bluesky moderasyonu ve içerik denetimini öncelikliyor. Bu durum, ABD Demokratlarının ahlaki göçü için makul bir gerekçe oluştururken Türkiye’de muhaliflerin göç etmesi için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Çünkü temel argüman şuydu: X’in monetizasyon stratejisi gereği, Elon Musk’ın “ifade özgürlüğünü maksimize etmek” gibi liberal bir maskeyle süslenmiş gelir politikası, ahlaken ve siyaseten tolere edilemeyecek içeriklerin bir moderasyona tabi olmamasıyla sonuçlandı. Dolayısıyla Demokrat argüman, “Burada bu varsa, ben yokum” ültimatomundan ibaretti.

    Sansür konusu da aslında tam burada devreye giriyor. Demokratların “içerik moderasyonu” talebi Cumhuriyetçiler ve zaman zaman Liberteryenler tarafından bir sansür çağrısı olarak değerlendirildi. Bu ültimatomun iletişimsel spin’i, “Sansür etmemizi istiyorlar, biz de etmiyoruz” oldu. Dikkat edin, buradaki tartışmanın tek maddi konusu, X’te bir içerik politikası oluşturmak ve buna bağlı proaktif müdahaleler yapmak.

    Burada kısa bir parantez açmakta fayda var: Eski Twitter yönetimi döneminde de Türkiye’den gelen içerik kaldırma talepleri benzer şekilde işliyordu. Çünkü argüman aynıydı: “Mahkeme kararlarını uygula, yoksa erişim engeli yersin.” Evet, belki eskiden Twitter’a daha çok erişim engeli getiriliyordu. Bu da fiilî olarak platformun tamamen kapanması riskini doğuruyordu. Ancak bugün dahi resmî bir erişim engeli olmasa da “bant daraltma” gibi genel internet engelleriyle kullanıcıların platforma erişimi ve etkileşimi dolaylı olarak kısıtlanabiliyor. Dolayısıyla değişen isimden, görsel arayüzden veya şirket sahibinden bağımsız biçimde, Türkiye’deki hukuki ve siyasi gerçeklik değişmediği sürece içerik kaldırma talepleriyle ilgili tablo özünde aynı kalmaya devam edecek.

    Şimdi bambașka bir dünya gibi gelen 2014’teki Twitter yasağı sürecinde, BTK’nın paylaștığı kamuoyu duyurusu aynen șu șekildeydi: Yurt dışı merkezli söz konusu internet sitesi, Türk mahkemelerinin kararlarına uyarak hukuka aykırı içerikleri çıkardığı takdirde, tedbir amaçlı uygulanan erişimin engellenmesine son verilecektir.

    Tartışma bu eksenden ilerlediği müddetçe Türkiye bağlamı ile ABD bağlamını karşılaştırmak, elmayla armudu karıştırmaya dönüşüyor. Nitekim, bir tarafta “Moderasyon/sansür neden yok?” sorusu baskınken diğer tarafta “Neden var?” sorusu dikkat çekiyor. Bu soruların maddi karşılığı olan paylaşımlar ise birbirinden oldukça farklı. ABD bağlamını “nefret söylemi” başta olmak üzere toplumsal kutuplaşmayı tetikleyecek içerikler kapsarken Türkiye bağlamı muhalif hesapların etkileşiminden ibaret.

    Bluesky’ın anti’si Trump’ın Truth platformunu hatırlayacak olursanız, bu platform savaşında Türkiye muhaliflerinin taraf olmak gibi bir lüksü olmadığını daha net göreceksiniz.
    Tamamen içerik moderasyonunu kim kontrol edecek sorusundan hareketle şekillenen bu kutuplaşma, Türkiye muhalifleri için hiçbir seçenek sunmuyor. Bugün bambaşka bir dünya düzeninde ve hâlâ Twitter’da olsaydık, mevcut mahkeme kararlarına karşı Twitter, erişim engeli pahasına bir aksiyon alabilir miydi? Eğer alamaz diyorsak, Türkiye muhalifleri olarak Truth Social’a mı göç edecektik?

    Türkiye’deki erişim engelleri ABD’deki tartışmaların göbeğinde olan “içerik politikasıyla” alakalı değil. Türkiye’de hiçbir iktidar yanlısı kişi veya hesap, bu paylaşımlara doğrudan X’in içerik ekibini etiketleyip “Bu çağrıların X’te paylaşılmasına izin verecek misiniz?” diye sormuyor. Bluesky lehine argümanların ABD bağlamıyla isabetli bir analoji oluşturması ancak bu şekilde söz konusu olurdu.

    Bu bağlam farklılığı, meselenin Türkiye’de muhalif kişi ve hesaplar için Bluesky’a toplu bir göç ile çözülemeyecek temel bir yapısal farklılığın işaretini veriyor. Sansür tartışmalarının odağının Türkiye’deki idari otoritelerden sapması aslında buradaki iletişim kopukluğunun önemli parçalarından. X’teki mevcut kısıtlamaların X vs. Twitter tartışmalarından hatırlayacağımız X’in “içerik politikasından” ileri gelmediği müddetçe, başka hiçbir nişane aramadan kaynağının BTK ve yetkili sulh ceza hâkimlikleri olduğunu muhalefetin kabul etmesi ve buna göre hareket etmesi gerekiyor.

    X ile Türkiye otoriteleri arasında bir iletişim kanalı olması bile bu durumda pozitif olarak okunabilir. Neticede bu iletişim trafiğinin en önemli argümanı, Türkiye otoriteleri tarafından şöyle ileri sürülüyor: “Bizimle işbirliği yap, biz de platformunu kapatmayalım.” Yapabilirler mi? Evet. Tamamen yüzeysel baktığımızda, bir X içerik memurunun önüne mahkeme kararı düştüğünde bu mahkeme kararının aleyhine hareket etmesini beklemek bir ülkenin egemenliğini hiçe saymaya dek varabilecek bir agresyon olarak yorumlanabilir, bu da zaten fazla gerekçe göstermenin gerekmediği “erişim engeli” süreci için ekmeğe bal sürmek anlamına gelecektir. Hatırlayın, 2023 Genel Seçim döneminde Türkiye’nin erișim engeli taleplerini o zaman adı Twitter olan Global Affairs hesabı açık bir șekilde paylașmıștı, Musk da tepkilere cevap olarak, “Ya bu hesapları erișime kapatacaktık ya da Twitter’ın tamamen engellenmesine göz yumacaktık, siz olsanız hangisini seçerdiniz?” demiști.

    Tam da bu nedenle Bluesky makul bir seçenek olmaktan çıkıyor. Bu, X harika bir platform olduğu için, ifade özgürlüğünü harika savunduğu için söz konusu olan bir durum değil; aksine, Bluesky bu iletişim çağında yeterli bir demokratik ve iletişimsel “tehdidi” içinde barındırmadığı için. Protestoların ve boykotun etkisinin iktidar kanadındaki savunma refleksleriyle değerlendirildiği bugünlerde, “Bluesky gerçekten iyi bir alternatif olsaydı çoktan erişime engellenirdi” demek bence çok isabetsiz olmaz. Bluesky her ne kadar merkeziyetsiz (federated) bir yapıya sahip olsa da, bu durum bir platforma erişim engeli getirilmesinin önüne tek başına geçmiyor. Türkiye’de zaten uygulanan IP/dns tabanlı engellemeler, protokol düzeyinde de devreye alınarak, merkeziyetsizliğe rağmen Bluesky gibi ağları kısıtlamayı en azından pratikte mümkün kılıyor. Yani gerçekten bir tehdit ihtiva etmeye bașlarsa Bluesky da kısıtlanabilir. Bu belki bugün olmaz, ama yarın bir gün olabilir.

    Dolayısıyla bu aşamada, muhalefet için X’in erişim ve etkileşim potansiyellerini ABD Demokratlarının “güvenli alanı” olmaktan öte bir argüman vâdetmeyen bir platform için heba etmesi lüks bir strateji olurdu. Bizimse erişime ve etkileşime en çok ihtiyacımız olan bu günlerde böyle bir lüksümüz yok.

    Bu nedenle, “Türkiye muhalifleri de Demokratlar gibi platform değiştirsin” önerisi teoride çekici dursa da pratikte yapısal sorunları değiştirmiyor. Eski Twitter yönetiminin de, X’in de veya yarın türeyebilecek alternatif ağların da, Türkiye’den gelen mahkeme kararlarına karşı ne yapacakları üç aşağı beş yukarı belli. Ortada, her platformun günün sonunda ișbirliği yapmasını zorunlu kılan bir denetim mekanizması var.

    Hukuk L1 Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikABD, AB ve Suriye’de Neler Oldu? | 2’li Görüş #35
    Sonraki İçerik Türkiye’de Neden İklim Politikaları Konuşamıyoruz?

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Kadir Serkan Selçuk
    Videolar

    Parlamenter Sistem için Yol Ayrımında mıyız? | Berk Esen | Çavuşesku’nun Termometresi ÖZEL #255

    28 Mayıs 2025 Berk Esen, Burak Bilgehan Özpek, İlkan Dalkuç ve Melis Konakçı
    Yazılar

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Elif Menderes

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Yazılar Kadir Serkan Selçuk

    Dünya Gündemi: ABD-AB Gümrük Müzakereleri, Rusya’dan Ukrayna’ya Yeni Hava Saldırısı, Venezuela Seçimleri

    27 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Yazılar Elif Menderes

    Lozan Anlaşması, 1924 Anayasası ve Komisyon

    23 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}