Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Muhalefetin Alnındaki Boğaç Han Yumruğu
    Yazılar

    Muhalefetin Alnındaki Boğaç Han Yumruğu

    Burak Bilgehan Özpek17 Ocak 20225 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Çift kutupluluk uluslararası ilişkiler disiplinine ait bir terim. Kutupluluk argümanı, uluslararası sistemin yapısını tanımlamak için kullanılıyor. Eğer, yapının birimlerin kararları üzerinde nihai belirleyici olduğunu düşünüyorsanız, sistemin yapısını mutlaka tanımlamalısınız. Mesela, Soğuk Savaş çift kutuplu bir uluslararası sisteme işaret eder çünkü birbirleriyle rekabet eden iki büyük güç vardı. Soğuk Savaşın bitimi ise tek kutuplu bir dönemi tanımlar zira artık dünyada kendisine meydan okuyacak başka bir güç kalmayan tek bir devlet kalmıştır. Birinci Dünya Savaşı’ndan önceki dönemin ise çok kutuplu, yani ikiden fazla büyük gücün birbirleriyle rekabet ettiği bir dönem olduğu düşünülür. Yapısal gerçekçi literatürün peygamberi Waltz, bu yapılar arasında en istikrarlı olanın çift kutuplu sistem olduğunu iddia eder. Sistem içerisindeki büyük güç sayısı arttıkça takip edilmesi gereken aktör sayısı da artar. İlişkiler daha karmaşık hale gelir ve devletler arası savaş ihtimali yükselir. Öte yandan, tek kutupluluk ise sürdürülmesi imkansız bir duruma işaret eder. Zira, sistem içerisinde yalnız kalmış olan hegemon devlet, elindeki gücü mutlaka istismar edecek, ikincil güçleri tedirgin edecek ve karşısında dengeleyici bir blokun oluşmasını tetikleyecektir.  Yani çok kutupluluk karmaşık bir dünya yaratırken tek kutupluluk diğer devletler üzerinde mukadder bir tedirginlik yaratır. Oysa çift kutuplu sistemlerde gücün yoğunlaştığı kutupların birbirlerini takip etmeleri ve olası krizleri çözme yetenekleri daha kolaydır. Üstelik kendilerini bir kutubun parçası kılan devletler, hem iç istikrarlarını koruyabildiler hem de dış politikalarını statükoya emanet ederek revizyonist bir politikadan vazgeçtiler.

    Bunları, Türk siyasetini anlamak için uluslararası ilişkiler disiplininden faydalanabileceğimizi düşünerek yazıyorum. Mesela, 2015 öncesinde AKP’nin halkın teveccühünü kazanan doğru işler yaptığını ve demokratik seçimleri ilanihaye kazanabileceğini iddia edenler “dominant party” kavramını kullanıyorlardı. Bu kuşkusuz bir tek kutupluluk örneğidir. Aslında AKP için ideal duruma işaret eder. Muhtemelen Cumhur İttifakı kurulduğunda murad edilen de buydu. Putin’in Rusya’da kurduğuna benzer, oy oranı %60’ın altına düşmeyen ve muhalefetin parçalı, umutsuz ve gündem belirleme yeteneğinden yoksun olduğu bir durum amaçlanıyordu. Bu proje 2017 referandumunda hızlıca çöktü ve ardından İYİ Parti’nin kurulması, CHP desteğiyle meclise girmesi ve Millet İttifakı’nın güçlenmesiyle birlikte son buldu. Yani Waltz’un tahmini Türki siyasetinde kısa zamanda gerçekleşti. 15 Temmuz sonrası oluşan OHAL şartları ve hükümetin bütün denetim mekanizmalarından kendisini kurtararak izlediği hoyrat politika, yeni ittifakların önünü açtı ve çift kutupluluk geri döndü.

    Çift kutupluluğun gerçekten de terbiye edici bir tarafı var. Kutup içindeki ülkeler boğucu bir gerçekçilik ile birlikte yaşamak zorundalar çünkü aski halde hayatta kalma durumlarını kaybederler. Uluslararası sistemin anarşik bir doğası olduğunu burada not edelim. Yani egemenlik sahası ihlal edilen devleti korumak için oluşturulmuş, bütün devletlerin üst bir otorite olarak kabul ettiği bir jandarma gücü yok. Bunun için, devletler bir kutup içinde olmak ve kutbun diğer devletleriyle eşgüdüm içinde hareket etmek zorundadırlar. Büyük veya küçük olsun herhangi bir devletin attığı maceracı bir adım bütün ittifakı riske atabilir. Yani zincirin halkaları gibi birbirine bağlanmış devletleri topyekün bir savaşa sokmak yerine daha muhafazakar bir politika uygulanır çünkü hayatta kalmak her şeydir. 1956 yılında yaşanan Süveyş krizi buna iyi bir örnektir. İngiltere, Fransa ve İsrail tarafından tertip edilen ve Süveyş Kanalı’nı ele geçirmeyi amaçlayan askeri operasyon önce Sovyetler Birliği’nin tepkisine sebep olmuş ardından da ABD müttefiklerini çekilmeye zorlamıştı. Yani revizyonizm sadece karşı taraftan değil aynı zamanda mensubu olduğu ittifak sisteminden de baskı görmenizi beraberinde getirebilir.

    Türkiye’de muhalefetin 2019 yerel seçimleriyle birlikte uygulamaya geçtiği ittifak stratejisi aslında çift kutupluluğun ruhuna gayet uygundu. Uluslararası sistemin anarşik olmasına benzer şekilde Türkiye’nin de bir hukuk devleti olduğunu iddia edemeyiz. Yani güçsüz olanın yasal garantilerle hayatta kaldığı bir sistem yerine iktidarın kendi ihtiyaçlarına göre seferber ettiği bir iktidar gücünden bahsetmekten çekinmiyorum. Dolayısıyla, muhalif grupları koruyabilecek olan şey bir devletten ziyade onların AKP liderliğindeki kutbu dengeleyebilecek bir karşı kutupta birleşmeleriydi. Öyle de oldu. Ve muhalefet partileri geçtiğimiz iki buçuk yıl içinde, çift kutuplu sistemin gerektirdiği bütün vazifeleri olabildiğince yapmaya çalıştılar. Bu dönemde, partiler ideolojik veya kimliksel vurgulardan kaçındılar, ittifak ortaklarını rahatsız edebilecek söylemlerden uzak durdular ve birbirleriyle olan farklılıkları yerine ortaklıklarını vurgulamaya gayret ettiler.

    Muhalefetteki bu kararlı ve tutarlı duruş, ekonomiyi ve hayatın birçok diğer alanını idare etmekte zorlanan AKP hükümetinin beceriksizliğiyle birleşince araştırma sonuçları hükümet aleyhine değişmeye başladı. Soğuk Savaş’ın bitiminde rekabetin geleceğine, pür materyal güç değil ülkelerde yaşayan insanların kendi devletlerini ve öteki devletleri algılama biçimi etkili olmuştu. Hatta Gaddis Soğuk Savaş kitabında, Vietnam Savaşı’nı protesto eden Amerikalıların ve Polonya gibi bir demir perde ülkesinden seçilen Papa’nın ilişkileri nasıl dönüştürdüğüne özellikle değinir. Yani çift kutuplu dünya aslında insanların elitlerle kurduğu ilişkinin değişmesiyle son bulmuştur. Türkiye’de de olan biten buydu. Muhalefetin yönetme ve bir arada durma iradesi seçmeni cezbetmeye başlamış ve AKP’nin sorunları çözme kapasitesi ile MHP’nin hamasi milliyetçiliği sorgulanır hale gelmişti. Böylece çift kutupluluğu hükümetin mağlubiyetiyle son bulacağına ve çok kutuplu sistem olarak değerlendirilebilecek parlamenter sisteme geçişe dair inançlar artmıştı.

    Ne var ki, 2021 yılının Eylül ayından itibaren bu iyimserlik muhalefetin kurduğu karşı kutbun da içeriden çatırdamasına ve gevşemesine sebep oldu. Henüz AKP’yi mağlup etmeden onun mağlup olduğuna dair inanış, disiplini bozdu ve muhalefet içindeki aktörlerin statükodan çıkarak kendi revizyonist ajandasına dönmesine sebep oldu. Yani hayatta kalmak bir mesele olmaktan çıktı, iktidar muhalefetin hayatına kasteden bir kabus olma niteliğini yitirdi ve daha çift kutuplu yapı bozulmadan çok kutuplu bir yapı varmışçasına revizyonist söylemler ve politikalar uygulanmaya başlandı. 2022 Ocak ayı itibariyle, araştırma sonuçları gevşemiş muhalefetin varlığını teyit ediyor ve iktidarın yeniden canlandığını söylüyor. Erdoğan’a karşı ceketimizi bile assak kazanırız diyenlerin muhaliflere maliyeti bu oldu. Böyle devam ederse Waltz haksız çıkacak. Heyula gibi karşısında dikilen agresif bir kutup varken bir arada durmak yerine daha da gevşeyen ilk örnek olarak tarihe geçmemize çok az kaldı.

    Fotoğraf:  Oladimeji Odunsi

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikKarların Örtemedikleri | Çavuşesku’nun Termometresi #93
    Sonraki İçerik Hariçten Gazel Haftalık Dış Haberler Bülteni: Novak Djokovic, Pandemi ve Devletler

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Yazılar

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Umut Dağıstan
    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}