Ey İman Edenler!
Allah yolunda cihad edin.
Mallarınız ve canlarınızla.
Gücünüz yettiği kadar kuvvet hazırlayın,
Bağlanıp beslenen atlar.
İşte böyle korkutun,
Allah’ın düşmanlarını,
Kendi düşmanlarınızı,
Sizin bilmediğiniz, sadece Allah’ın bildiği düşmanlarınızı.
Savaşmak size farz kılındı.
Size karşı savaş açanlara,
Siz de savaş açın.
Fitne tamamen yok edilinceye,
Ve din yalnız Allah için oluncaya kadar savaşın.
Allah’a ve ahiret gününe inanmayan,
Allah ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan,
Hak dini kendine din edinmeyen kimseler,
Küçülerek kendi elleriyle cizye verinceye kadar,
Savaşın.
İnkar edenlerle karşılaştığınız zaman,
Boyunlarını vurun.
Onları iyice sindirince,
Bağı sıkıca bağlayın.
Savaş sona erince,
Artık ya karşılıksız
Veya fidye karşılığı salıverin.
Allah ve Resulüne karşı savaşanları,
Yeryüzünde düzeni bozmaya çalışanları,
Ya öldürün
Ya asın,
Yahut el ve ayaklarını çaprazlama kesin,
Ya da bulundukları yerden sürün.
Bu onların dünyadaki cezasıdır.
Ahirette ise daha büyük azap vardır.
Dikkat edin,
Savaşırken sakın aşırıya gitmeyin,
Çünkü Allah aşırıları sevmez.
Barışa yanaşırlarsa,
Siz de yanaşın.
Vazgeçerlerse,
Zalimlerden başkasına düşmanlık ve saldırı yapmayın.
Müminler ancak kardeştirler.
İçlerinden iki gurup savaşırsa,
Kardeşlerin arasını düzeltin.
Şayet biri ötekine saldırırsa,
Saldıran tarafa karşı savaşın.
Eğer vazgeçerlerse,
Aralarını adaletle düzeltin.
Haram aylarda,
Savaşmayın.
Sadece müşrikler sizinle savaşırsa,
Savaşın.
Onda savaşmak büyük bir günahtır.
Ancak,
Fitne daha büyük günahtır.
Mescid-i Haram’da da onlar sizinle savaşmadıkça,
Savaşmayın.
Savaşırlarsa,
Siz de onları öldürün.
Savaş sonrası ganimetler ise,
Allah’a ve Peygamber’e aittir.
Ve Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir.
Eğer Allah yolunda öldürülür,
Ya da ölürseniz,
Allah’ın mağfireti ve rahmeti her şeyden daha hayırlıdır.
Haklı bir sebep olmadıkça,
Allah’ın muhterem kıldığı cana kıymayın.
Bir mümini kasden öldürenin,
Cezası ebediyen kalacağı yer cehennemdir.
Allah ona gazap etmiş,
Onu lanetlemiş,
Ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.
Yanlışlıkla bir mümini öldüren,
Mümin bir köle azat etsin.
Şayet öldürülenin ailesi,
O diyeti bağışlamamışsa.
Ölenin ailesine diyet versin.
Öldürülen mümin,
Size düşman olan bir toplumdan ise,
Öldüren sadece mümin bir köle azat etsin.
Kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir toplumdan ise,
Hem mümin bir köle azat etsin,
Hem ailesine diyet versin.
Bunları yapmaya gücü yetmez ise,
İki ay peş peşe oruç tutsun.
Kısas farzdır.
Onda sizin için hayat vardır.
Hür kişiye hür kişi,
Köleye köle,
Kadına kadın.
Ancak öldürülenin velisi,
Öldüreni bağışlarsa,
Ona güzellikle ödesin.
Hırsızlık edenlerin,
Ellerini kesin.
Tevbe eder ve durumlarını düzeltirse,
Allah şüphesiz tevbelerini kabul eder.
Karşılıklı rıza üzre,
Ticaret hali müstesna,
Mallarınızı batıl ile aranızda yemeyin.
Kim düşmanlık ve haksızlıkla bunu yaparsa,
Onu ateşe koyacağız.
Alış-veriş helaldir,
Faiz ise haram.
Faiz yemeyin,
Kat kat arttırılmış faiz.
Allah’tan korkun.
Eğer gerçekten inanıyorsanız,
Mevcut faiz alacaklarınızı da terk edin.
Allah ve Resulü faizcilere karşı savaş açmıştır.
Faizi alanlar,
Ve haksızlıkla insanların mallarını yiyenler için,
Acı bir azap vardır.
Zinaya yaklaşmayın.
O son derece çirkin bir iş,
Çok kötü bir yoldur.
O își yapan,
Her iki tarafa da ceza verin:
Her birine yüz sopa vurun.
Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız,
Onlara acımayın.
Dört şahit varsa,
Kadınların fuhuş yaptığına,
Onları evlerde hapis edin,
Allah onlara bir yol açana,
Veya ölüm alıp götürünceye kadar.
Eğer tevbe eder, uslanırlarsa,
Artık onlara ceza verip eziyet etmekten vazgeçin.
Namuslu kadınlara zina isnadında bulunmayın.
Bulunanlar dört şahit getirsin.
Getiremeyenlere seksen sopa vurun,
Ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin.
Haksız yere namuslu kadınlara zina isnad edenler,
Dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir.
Onlar için çok büyük bir azap vardır.
O gün dilleri, elleri ve ayakları,
Yapmış olduklarından dolayı aleyhlerinde şahitlik edecektir.
O gün Allah onlara gerçek cezalarını tastamam verecektir.
Beğendiğiniz kadınlardan,
İkişer, üçer, dörder nikahlayın.
Haksızlık etmekten korkarsanız,
Tek kadın,
Veya mülkiyetinizde bulunan cariye ile yetinin.
İffetli mümin kadınlar,
Ve daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadınlarla,
Evlenin.
Analarınızla, kızlarınızla, kızkardeşlerinizle, halalarınızla, teyzelerinizle, kardeş kızlarınızla, kızkardeş kızlarınızla, sizi emziren analarınızla, süt bacılarınızla, eşlerinizin analarıyla, üvey kızlarınızla, oğullarınızın eşleri ile evlenmeyin.
İki kız kardeşle birden evlenmeyin.
Cariyeler müstesna, evli kadınlarla evlenmeyin.
İman etmedikçe putperestlerle evlenmeyin.
Babalarınızın evlendiği kadınlarla da evlenmeyin.
Haramdır.
Evlendiklerinizin,
Mehirlerini gönül rızası ile verin,
Siz de artık namuslu olun,
Zina etmeyin,
Ve gizli dost tutmayın.
İmanlı hür kadınlarla evlenmeye gücünüz yetmezse,
Allah sizi varlıklı kılıncaya kadar,
İffetlerinizi koruyun.
Veya
Sahiplerinden izin alarak,
İmanlı genç cariyelerle nikahlanın.
Onların mehirlerini normal miktarda verin.
Artık o cariyeler de,
İffetli yaşasın,
Zina etmesin,
Gizli dost tutmasın.
Evlendikten sonra hala fuhuş yaparlarsa,
Onlara hür kadınların cezasının yarısını uygulayın.
Allah insanlardan bir kısmını,
Diğerlerine üstün kıldığı,
Ve mallarından harcama yaptıkları için,
Erkekler kadınların yöneticisi,
Ve koruyucusudur.
Saliha kadınlar itaatkardır.
Gizliyi koruyucudurlar.
Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara ise,
Onlara önce öğüt verin,
Onları yataklarda yalnız bırakın,
Ve dövün.
Eğer size itaat ederlerse,
Artık onların aleyhine başka bir yol aramayın.
Siz kadınlarınız için bir elbisesiniz,
Onlar da sizin için.
Onlar sizin için bir tarladır,
Nasıl dilerseniz öyle varın,
Ramazan gecelerinde de.
Sadece mescitlerde ibadete çekilmiş olduğunuz zamanlarda,
Kadınlarla birleşmeyin.
O rahatsızlık zamanlarında,
Kadınların ay halinde ise,
Uzak durun.
Onlar temizleninceye kadar yaklaşmayın.
Mümin kadınları nikahlayıp,
Henüz zifafa girmeden boşarsanız,
Onları belli bir iddet süresince bekletmeyin.
Buna hakkınız yoktur.
Ancak onları memnun edin,
Mehir tayin ettiyseniz,
Kadın veya velisi vazgeçmezse,
Mehrin yarısını verin.
Mehir tayin etmediyseniz,
Hediyeler verin.
Ve güzel bir şekilde serbest bırakın.
Zıhar,
Kocanın, karısını annesine benzetmesi,
Veya dinen nikah düşmeyecek bir yakınına,
Çirkin bir laftır.
Zıhar yaptığınız kadınlar,
Analarınız değildir.
Analarınız,
Sizi doğuran kadınlardır.
Evlatlıklarınız da,
Öz oğullarınız değildir.
Onları öz babalarına nisbet ederek çağırın.
Babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız,
Onları din kardeşleriniz kabul edin.
Görüp gözettiğiniz kimseler.
Kim kadınından zıhar ile ayrılmak ister,
Ancak sonra dönerse,
Onunla temas etmeden önce,
Bir köleyi azat etsin.
Buna imkanı yoksa,
Ard arda iki ay oruç tutsun.
Buna gücü yetmezde,
Altmış fakiri doyursun.
Eşlerine zina isnadında bulunup,
Kendisinden başka şahitleri olmayanlar ise,
Dört kere Allah adına yemin etsin,
Doğru söyleyenlerden olduğuna.
Beşinci kerede,
Allah’ın lanetinin kendi üzerine olmasını dilesin,
Şayet yalan söyleyenlerden ise.
Kadın kendisinden cezayı kaldırmak için,
Dört kere Allah adına yemin ve şahitlik etsin.
Kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair.
Beşinci kerede,
Allah’ın gazabının kendi üzerine olmasını dilesin.
Şayet kocası doğru söyleyenlerden ise.
Boşama iki defadır.
Ondan sonra ya iyilikle tutun,
Ya da güzellikle salıverin.
Kadına verdiklerinizi,
Geri almayın.
Bu size helal olmaz.
Kadını boşarsanız,
Artık kadın bir başka erkekle evlenmedikçe,
Ve ondan boşanmadıkça,
Onu tekrar alamazsınız.
Bu size helal olmaz.
Boşanmış kadınlar gebe değilse,
Üç ay hali beklesinler.
Gebe olanlar ise,
İlk önce yüklerini bıraksın.
O zamana kadar da nafakalarını verin.
Sizin için çocuğu emzirirlerse,
Onlara ücretlerini verin,
Ücreti aranızda uygun bir şekilde anlaşın.
Eğer anlaşamazsanız,
Çocuğu başka bir kadına emzirtin.
Emzirme iki tam yıldır.
Çocuğun beslenmesi ve giyimini baba üstlensin.
Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları vardır,
Kadınların da erkekler üzerinde…
Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptir.
Kadınları boşadıktan,
Onlar da bekleme müddetlerini bitirdikten sonra,
Haksızlık etmeyin,
Onlara zarar vermek için nikah altında tutmayın.
Ölenlerin, geride bıraktıkları eşleri,
Dört ay on gün beklesin.
Bir yıl,
Evlerinden çıkarılmasın,
Bıraktığınız maldan faydalansınlar.
Böyle vasiyet edin.
İddetteki kadınlarla evlenmek isterseniz,
Düşüncelerinizi üstü kapalı biçimde anlatmanızda,
Veya onu içinizde gizli tutmanızda günah yoktur.
Sakın onlara gizlice buluşma sözü vermeyin.
Farz olan bekleme müddeti dolmadan,
Nikah kıymaya kalkışmayın.
Kasıtsız yeminlerinizden sorumlu değilsiniz.
Ancak kasıtlı yaptığınız yeminlerinizden sorumlusunuz.
Yeminlerinizi koruyun.
Koruyamaz, bozarsanız,
Ailenize yedirdiğiniz yemeğin orta hallisinden,
On fakire yedirin,
Yahut onları giydirin,
Yahut bir köle azat edin.
Bunları yapamazsanız üç gün oruç tutun.
Ölüm yaklaştığında,
Anaya, babaya, yakınlara vasiyet edin.
Vasiyet ederken,
İki adalet sahibi kişi şahit tutun.
Miras,
Vasiyet ve borçtan sonradır.
Erkeğin,
Karısının mirasından payı,
Çocuk yoksa yarısı olsun.
Çocuk varsa dörtte biri.
Kadının,
Kocasının mirasından payı,
Çocuk yoksa dörtte biri olsun.
Çocuk varsa sekizde biri.
Mirastan,
Erkek çocuğun payı,
Kız çocuğun payının iki misli olsun.
Çocukların hepsi kadınsa payları üçte ikisi olsun.
Ana ve babanın her birinin payı ise altıda bir olsun.
Çocuk ve kardeş yoksa,
Ananın payı üçte bir olsun.
Kardeş varsa ananın payı altıda bir olsun.
Çocuk ve ana yoksa,
Kardeş tekse payı altıda bir olsun.
Daha fazla ise payı üçte bir olsun.
Çocuk ve baba yoksa,
Kız kardeş tekse payı yarısı olsun.
Kız kardeşler iki ise payları üçte iki olsun
Kardeşler, erkekli kızlı, daha fazla ise,
Erkeğin payı, iki kadının payı kadar olsun.
Borçlandığınız vakit onu bir katibe yazdırın,
Büyük veya küçük,
Vadesine kadar hiçbir şeyi yazdırmaktan sakın üşenmeyin.
Borç veren de yazdırsın,
Borçlu da.
Erkeklerden iki şahit olsun,
İki erkek bulunamazsa,
Bir erkek ile,
İki kadın şahit olsun.
Yolculukta olur da,
Katip bulamazsanız,
Rehin alın.
Borçlu darlık içinde ise,
Eli genişleyinceye kadar ona mühlet verin.
Allah’ın ayetlerini,
A bir karşılık ile satmayın.
Onun azabından korkun.
Bilerek hakkı batıl ile karıştırmayın,
Hakkı gizlemeyin.
Allah’tan başkasına tapanlara (ve putlarına) sövmeyin,
Ki onlara da bilmeyerek Allah’a sövdürtmeyin.
Müminleri bırakıp da,
Sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri,
Ve kafirleri dost edinmeyin.
Kim bunu yaparsa,
Artık onun Allah nezdinde hiçbir değeri yoktur.
Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin.
Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar,
Ve hep sıkıntıya düşmenizi isterler.
Siz onları seversiniz,
Onlar sizi sevmedikleri halde.
Siz, bütün kitaplara inanırsınız;
Onlar ise, sizinle karşılaştıklarında, “İnandık” derler;
Kendi başlarına kaldıklarında da,
Size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar.
De ki: Kininizden ölün!
Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir.
Kuran-ı Kerim. https://kuran.diyanet.gov.tr/
Fotoğraf: Mohamed Nohassi