Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?
    Yazılar

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    Deniz Gün Eraslan21 Mayıs 20255 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Giriş

    Türkiye, genç nüfusun en yüksek olduğu Avrupa ülkelerinden biri. TÜİK’in 2023 verilerine göre 15-24 yaş arası gençlerin toplam nüfusa oranı %15,1; bu rakam, yaklaşık 13 milyon kişilik büyük bir demografik kitlenin varlığına işaret ediyor. 2023’te yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinde, 6 milyonun üzerinde genç seçmen ilk kez oy kullandı. Bu büyük potansiyele rağmen gençlerin siyasete olan ilgisinin giderek azaldığı görülüyor.

    KONDA’nın 2024 tarihli araştırmasına göre gençlerin yalnızca %53,9’u hangi partiye oy vereceğini belirttiğini söylerken, %31,2’si kararsız, %14,9’u ise oy kullanmayı düşünmediğini ifade etti. Bu oranlar, gençlerin yaklaşık yarısının seçim sürecine aktif katılım göstermediğini ortaya koyuyor.

    Ancak bu uzaklaşma sadece oy sandığından ibaret değil; gençlerin mevcut siyasi partilerle, kurumlarla ve temsili demokrasiyle kurduğu bağda da ciddi bir kırılma söz konusu. Geçmişte politikayı değişimin aracı olarak gören gençlik hareketlerinin aksine günümüzdeki kuşak, siyasetle daha mesafeli, daha eleştirel bir ilişki kuruyor ve siyasete daha kuşkulu bakıyor. Peki bu mesafe ilgisizlik mi, yoksa yeni bir siyasal duruş biçimi mi? Gençlerin bu eleştirel duruşu, Türkiye’de temsil krizinin genç kuşaktaki yansıması mı?

    Gençlerde Siyasi Soğuma ve Temsil Krizi

    Türkiye’de gençlerin siyasete karşı mesafeli duruşu yalnızca oy kullanmama ya da partilere katılmama üzerinden değil, daha derin bir temsil sorunuyla ilişkili. Gençler, mevcut siyasal yapılar içerisinde kendi taleplerini, değerlerini ve önceliklerini yansıtan bir aktör göremiyor. 2024 tarihli Friedrich-Ebert-Stiftung Gençlik Araştırması’na göre, 18-30 yaş arası gençlerin yalnızca %36’sı siyasete ilgi duyduğunu belirtirken, siyasi partilere olan güven oranı %19’un altına düşmüş durumda. Aynı araştırma, gençlerin parlamentoya, yargıya ve medyaya yönelik güven düzeyinin de oldukça düşük olduğunu gösteriyor.

    Bu durum, temsil krizinin sadece partisel değil, kurumsal bir nitelik taşıdığını ortaya koyuyor. Gençler için siyaset, çözüme kavuşturucu bir mecra olmaktan çıkmış, statik ve dışlayıcı bir yapı haline gelmiş durumda. Meclis’te genç temsili de bu uzaklığı pekiştiriyor. Örneğin, 28. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekillerinin yaş ortalaması 48, yalnızca 5 milletvekili 30 yaşın altında. Siyasi partilerin gençlik kolları dahi çoğunlukla merkezden yönlendirilen, gerçek karar alma süreçlerine etkisi sınırlı yapılar olarak görülüyor.

    Ayrıca gençlerin siyasetle olan ilişkisinde artan ekonomik baskılar da belirleyici rol oynuyor. Yüksek işsizlik oranı, kariyer güvencesizliği ve barınma krizi gibi temel sorunlar karşısında siyasal söylemlerin yetersiz kalması, siyasetle kurulan bağın duygusal ve inançsal düzeyde zedelenmesine neden oluyor. Gençler, siyaseti kendileri için çözüm üreten değil, daha çok vaat üreten bir alan olarak görmeye başlıyor. Bu da, gençleri pasif kılmaktan ziyade, farklı arayışlara yönlendiriyor.

    Sandıktan Umudu Kesenler: Boş Oylar, Kararsızlar ve Protestocular

    Genç seçmenlerin önemli bir bölümü, son yıllarda siyasal katılımın klasik araçlarına olan inancını kaybetmiş durumda. Seçim dönemlerinde belirginleşen bu tutum, yalnızca sandığa gitmemekle değil, oy verse bile “protesto” niteliğinde tercihler yapmakla kendini gösteriyor.

    14 Mayıs 2023 seçimlerinde 1 milyondan fazla geçersiz oy kullanıldı. Yüksek Seçim Kurulu verilerine göre geçersiz oy verme eğiliminin arttığı gözlemleniyor. Bu davranışlar, yalnızca teknik hata ya da ilgisizlikle değil, temsil edilememe ve “seçenek yokluğu” hissiyle de açıklanıyor.

    KONDA’nın 2024 araştırmasına göre gençlerin %31,2’si kararsız olduğunu, %14,9’u ise oy kullanmayacağını ifade ediyor. Bu, her 10 gençten yaklaşık 5’inin aktif siyasi temsile dair umudunun olmadığını ortaya koyuyor. Ancak bu tutum, sessizlik olarak değil, sesini duyuramayanların çığlığı olarak okunmalı. Gençler, “kararsız” gibi apolitik bir etiketin ötesinde, sistemin sunduğu seçenekleri bilinçli olarak reddediyor.

    Aynı zamanda, siyasal ifade biçimleri de dönüşüyor. TikTok, Instagram ve X (eski Twitter) gibi dijital mecralarda mizah, ironi ve alayla harmanlanmış siyasal içerikler, bu kuşağın siyasetle kurduğu yeni ilişkiyi temsil ediyor. Seçim dönemlerinde viral olan caps’ler, skeçler, video klipler yalnızca eğlence değil, siyasi sistemin biçimlerine yönelik bir yorum ve tepkidir. Bu dijital protesto biçimleri, gençlerin siyasete kayıtsız değil, mevcut siyaset tarzına eleştirel ve yaratıcı biçimde müdahil olduklarını gösteriyor.

    Yeniden Bağ Kurmak Mümkün mü?

    Tüm bu uzaklaşma eğilimine rağmen gençlerin tamamen apolitik hale geldiğini söylemek hatalı olur. Friedrich-Ebert-Stiftung’un 2024 verilerine göre gençlerin yalnızca %19’u siyasi partilere güven duyarken, sivil toplum ve bağımsız inisiyatifler gençler için daha inandırıcı alternatifler sunuyor. Gençler; toplumsal cinsiyet, çevre, barınma ve üniversite özerkliği gibi meselelerde aktif biçimde örgütleniyor. Bu katılım biçimleri klasik partilerce tam olarak tanınmasa da gençlerin siyasal farkındalıklarının yüksek olduğuna işaret ediyor.

    Boğaziçi Üniversitesi’nde 2021 yılında başlayan öğrenci protestoları, yalnızca bir üniversite meselesi değil; gençliğin ifade özgürlüğü, temsil hakkı ve adalet talebine dair daha geniş bir siyasi duruşun yansımasıydı. Benzer şekilde, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu gibi gençlerin içinde aktif rol aldığı oluşumlar, toplumsal değişim için siyasi partiler dışı alanlarda da etkili olunabileceğini gösterdi.

    Ancak siyasi partiler, bu enerjiyi çoğu zaman göz ardı ediyor. Gençlik kolları çoğunlukla sembolik, hiyerarşik yapılarla sınırlı kalıyor. Seçim bildirgelerinde gençlik politikaları genel geçer ifadelerle geçiştiriliyor; barınma, işsizlik ve özgürlük gibi somut talepler ya eksik ya da yüzeysel biçimde ele alınıyor. Oysa gençlerin siyasete yeniden bağlanabilmesi, yalnızca temsil edilmeleriyle değil, karar alma süreçlerinde gerçek özne olarak yer almalarıyla mümkün olabilir.

    Sonuç

    Türkiye’de gençlerin sandıktan uzaklaşması, yüzeysel bir ilgisizlikten ziyade, siyasete olan inanç ve temsil duygusundaki kırılmanın bir yansımasıdır. Seçimlere katılmama, boş oy verme ya da kararsız kalma gibi tutumlar çoğu zaman “apolitiklik” olarak tanımlansa da, bu davranışlar aslında mevcut siyasal yapıya yönelik biçimli bir duruşu işaret eder. Genç kuşağın siyaset algısı, klasik partilerle sınırlı değil; katılım, hesap verebilirlik, özgürlük ve eşitlik gibi değerlere dayanıyor.

    Bu noktada temel soru şudur: Gençler gerçekten siyasetten mi uzaklaştı, yoksa siyaset mi gençleri anlamakta yetersiz kaldı? Gençlerin talebi, yalnızca “dinlenmek” değil; katılmak, karar vermek ve değiştirmek. Partilerin gençleri yalnızca seçim zamanlarında hatırladığı bir nesne değil, siyaseti dönüştürecek bir özne olarak görmesi gerekiyor. Çünkü bu kuşak, yalnızca sessiz kalmıyor, sistemin diliyle konuşmayı da reddediyor. Gençler için siyaset, artık sadece sandıkta değil, sokakta, kampüste, dijital alanda ve gündelik hayatta yeniden tanımlanan çok katmanlı bir mücadele alanı. Ve belki de gençlerin değiştirmek istediği şey yalnızca siyasetçiler değil, siyasetin ta kendisi.

    Fotoğraf: Nicolas Lobos

    M Siyaset Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikKüreselde ve Yerelde Kadınlar, Romanya-Polonya Seçimleri ve Trump’ın Ortadoğu Gezisi |2’li Görüş #41

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Küreselde ve Yerelde Kadınlar, Romanya-Polonya Seçimleri ve Trump’ın Ortadoğu Gezisi |2’li Görüş #41

    20 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi ve Melis Konakçı
    Yazılar

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Erdal Kesin
    Röportajlar

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Daktilo1984

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Yazılar Deniz Gün Eraslan

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}