Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » F9
    Yazılar

    F9

    İlhan Archy5 Temmuz 20215 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin şirketinden çıkan aşının bana verdiği yetkiye dayanarak sinema sezonunu açtım. Sinema salonlarını ne kadar özlediğimi bir daha hatırladım bu vesileyle. Yetenekli politikacılarımız aşıyı daha erken ülkeye getirselerdi bu işkence bugüne dek sürmeyecekti ama bunların üzerinde, en azından şu an, çok durmak istemiyorum. Bu ülkenin veteran vatandaşları olarak biliyoruz ki her zaman çok daha kötüsü mümkün.

    Geçen sene Ağustos veya Eylül gibi Tenet izlemiştim en son o günden bugüne salonlar kesinlikle açılma emaresi göstermedi. Tenet deneyimi aradan geçen bunca zamana dek hala ruhuma yük olmaya devam ediyor. Kasıntı, dağınık, özensiz ve sıkıcıydı. Sinema ve gişe filmlerinin ne yapacağına dair bir meydan okumaydı ama keşke eser az biraz nitelikli olaydı. Nolan ne yapacağız seninle inan bilmiyorum abiciğim. İki saat film izlemeye niyet ediyoruz ne düzgün bir kurgu verebiliyorsun ne de ilgi çekici bir konu, üstüne sağır ediyorsun yetmezmiş gibi. İşte izleyiş o izleyiş sonra salon malon hak getire. Tabii geçen süre zarfında haber bültenlerinde hayatımızın başrolde olduğu trajikomik bir tiyatro eserini izledik ama sinemanın yerini tutmuyor elbette.

    Blockbuster filmlere düşman değilim. Genelde boş zaman geçirmek için iyi ve keyifli bir uğraş olduğunu düşünmekle birlikte çok fazla nitelik aramıyorum. Az biraz heyecan, birkaç komik espri, efektler, romans. Yetti gitti. Zaten MCU sağ olsun artık blockbuster filmler de nitelik kaybetmeye başladı. Bir dizi izlemek için sinema biletine fahiş fiyatlar bayılma fikrinin cazip gelmemesi bir yana çok boyutlu zarar verdiğini düşünüyorum. Bu seriye bağlayıp peşi sıra benzer ve sıkıcı filmlerin çıkartılması da bizim imtihanımız olsa gerek. Artık 2-3 film tutan her franchise kendi evrenini yaratmaya girişiyor.

    Fast and Furious serisi yaklaşık 20 yıldan beri hayatımızda. MCU’dan şikâyet ediyoruz ama Iron Man filmi 2008 yılında gösterime girmiş, öyle düşünün. Hiçbir zaman çok hevesle beklediğim, hayranı olduğum bir seri olmadı ama boş zaman geçirip sinema salonundan dışarı adım attıktan sonra hafızamdan tamamen çıkan filmlerden oluşan bir seçki. Eğlenceli ve heyecanlı zamanları vardı elbette ama çok önem atfetmedim ona asla. Bir de MCU gibi hazır materyallerden beslenmek yerine kendi evrenini yaratmak zorunda olduğu için senede 3 filmle karşımıza gelemiyor yoksa bu azimle daha fazlasına muktedirler. Ha elbette bu da değişmek üzere yakında. Çünkü artık ezeli düşman oldukları için Vin Diesel ve The Rock F&F franchiseında farklı yönlere doğru ilerliyorlar. F&F Presents: Hobbs and Shawn bunun ilk adımı. Bu hızla giderlerse senede 2 tane F&F filmi izleyebiliriz. Hayal gibi değil mi? Değil.

    Neyse aldık biletimizi mısırımızı. Heyecanlıyız ilk başta yanlış filme girmişim. Bir baktım Hababam yaz oyunları oynuyor. Tamam sinemaya hasretiz ama onu izleyecek kadar da noksanlık çekmiyoruz. Neyse, hızla çıkıp bileti yeniledim dışarıda kendime bir burger-bira söyledim. Sonra ışık hızıyla filme girdim. Ve film… Çok aptal. F&F serisi için bile çok beceriksiz, kötü planlanmış aksiyon sahneleri. Şu an planlama aşamasında olan 4 tane F&F filmi olduğunu bilmesem (serinin sonraki filmi 2 kısımdan oluşacakmışşşş ve bir Hobbs & Shawn devam filmi ve F&F kadınlarının başrol oynayacağı film daha tasarlanıyor) “Abilerim, ablalarım yeterince eğlendik. Paranızı da kazandınız helali hoş olsun. Artık burada bıraksak mı?” diye sesleneceğim ama pek mümkün gözükmüyor.

    29/100. Her halükârda uzak durulması gereken bir film.

    Yönetmen: Serinin son filminin yönetmeni hiç de olaylara yabancı değil aslında. Tokyo Drift, F&F 4-5-6’nın yönetmeni kendisi. Bunların arasında favorim Tokyo Drift. Elbette original motion soundtrack sebebi ile yoksa satırlar yazdım filmle ilgili beklentilerime dair. İlk çıkışı güzel kızlar, güzel arabalar + bol adrenalin üzerine kurgulanmış bu serinin artık bir espiyonaj/ aile dramasına dönmesinde emekleri baya fazla. Ve bu film denen görsel çöpün bir numaralı sorumlusu. Sahneler, oyunculuk, görsellik her açıdan sınıfta kalan bir film var elimizde. Serinin sonraki filmi için de onun ismi konuşuluyor. Çok ümit veriyor insana…

    Senaryo: Yok. Basbaya yok. Artık yarış filan sallamıyor kimse. Konu hız değil, ustalık hiç değil. Artık kahramanlarımız (henüz göstermeye utanıyorlar ama) çeşitli süper güçler taşıyorlar. Her aldıkları karar, aksiyonları vs hepsi super hero stuff. Kendini ciddiye alan, absürt derecesinde komik diyaloglar, kötü yaratılmış baştan savma karakterler ile bizi ikna etmeye çalışıyor. Ama pek olası yok sanki ya? Filmin bir kısmının uzayda geçmesinin alakasını çözemedim. Filmi dikkatle izledim ama… Fazla saçma değil mi tüm bu olanlar?

    Oyunculuklar: Seneryoya yok filan yazdım ama iş oyunculuklara gelince durum çok daha içler acısı. Tüm fil top billed oyuncuların poz vermesinden ibaret. Bari biraz yarışsaydınız ya? Sizin alamet-i farikanız bu sonuçta. Ama yok illa en kaslı şekilde model pozlar verip saçma şeyler söylemek zorundalar. John Cena filmin açık ara en kötüsü. Tüm sahnelerde göz kanatan bir rol yapma performansı var diyebilirim. Filmin en iyileri Charlize Theron ve Helen Mirren ama yani onların kurtaramayacağı kadar büyük bir felaket var elimizde.

    Sinematografi/ Diğer: Filmin belki de tek vasat üstü klasmanı. Geniş ferah çekimler var. Aksiyon sahnelerini iyi yakalamışlar diyebilirim. Efektler de göz yormuyor. Bu kadar.

    Kurgu: Hehe. Bu başlığa geldiğimde sinirden gülüyorum. Bu filmin iskeletini o kadar baştan savma yapmışlar ki kurguluk bir şey de kalmamış aslında. Birkaç flash back- flash forward ile bir anlatım inşa edebileceklerini düşünmüşler. E tabii ki işe yaramamış. Family drama içinde family drama oluşturmayı denemişler ve o kadar ipin ucunu kaçırmışlar ki herkes koyvermiş gibi görünüyor.

    Son söz: Açıkçası filmi izlemeye gitmeden denk geldiğim eleştiriler zaten felaket bir film olduğu yönünde emareler gösteriyordu ama izledikten sonra görüyorum ki insaflı bile davranmışlar. Serinin hayranlarını bile tatmin etmekte zorlanacak bir para tuzağı bu film. Tekrar sinemaların açılmasını kutlamak istiyorsanız bu filmi tercih etmeden önce bir daha düşünün.

    Kültür Sanat
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikTürkiye Kaostan Nasıl Çıkacak? | Çavuşesku’nun Termometresi #66
    Sonraki İçerik Siyasi Parti İnceleme Raporları: DEVA Partisi

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Yazılar

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Salih Yasun
    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}