[voiserPlayer]
Bir zamanlar bir ülkede, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde Disney diye bir şirket varmış… Olabileceği kadar tekelleşmiş, sinema salonlarını domine ettmiş, bla bla bla. Neyse, bin defa yakındığım bir şeyi 1001. defa tekrar etmeye niyetim yok. Disney böyle, Marvel şöyle… Artık bu elimizde olan bir şey değil. Ne yaparsak yapalım herkes işini belirlediği doğrultuda yapmaya devam ediyor. Naçizane kulunuz beni sorarsanız ben ise bir suikasta uğramadığım sürece bu filmleri(!) yermeye devam edeceğim. Disney hazır online platformu varken neden bu MCU hususunda dizi olarak yoluna devam etmiyor da sinema salonlarını meşgul ediyor hala çözemiyorum ama bu furya dinecek diye ümitle beklemeye devam ediyorum. Tabii sinema seyircileri bu beklentiden bihaber şekilde yeni Dr. Strange filmine akın akın gidiyor.
Sinema takvimi de ne olduysa sevgili küstah doktorumuzun lehine ama tabi tek olayı bu değil. Artık sevelim veya sevmeyelim bu süper kahraman filmleri daha uzun süre bizimle olmaya devam edecek gibi. Umut edelim de Disney MCU üzerine kaydırdığı focus’u sayesinde belki daha düzgün Star Wars projeleri geliştirmek için zaman kazanıyordur. O taraftaki (diziler hariç) sessizlik biraz merak uyandırıyor yalan yok.
61/100 aslında alışıldık dışı bir MCU filmi ama bir derece.
Yönetmen: Şimdi biraz unpopular opinion. Sam Raimi’yi sevmem. Hiç sevmedim. Korku filmlerine düşkün birisi olarak dahi ilk gördüğüm andan beri Evil Dead serisinden neredeyse hiç hazzetmedim. Ne korku ne de komedi olabilmiş sadece bazı görsel anları akılda kalabilecek bir garip film. Drag me to Hell misali bir heves izlemiştim ama o da çok sıkıcı bir seyir tecrübesi olmuştu bana. Bir de Spider-Man üçlemesi var. Ama şimdi bu janrın atalarından olan ilk Sam Raimi üçlemesine saldırmayacağım. Gayet düzgün, bütünlüklü filmler (üçüncü film hariç) AMA övüldükleri kadar iyi de değiller. Neyse çok sözü uzatmayacağım. Aslında Dr. Strange yeni film projesinin başında Scott Derrickson’a emanet edilmişti ama MCU ile beraber anlaşmazlığa düştükten sonra yönetmenlikten ayrıldı ve yerine Sam Raimi geldi. Görülen o ki Sam Raimi salla başı al maaşını bir tavır yerine korku ve süper kahraman filmlerine dair tecrübelerini harmanlayıp dikkate değer bir film çıkarmış ortaya.
Senaryo: Şimdi, senaryo bu filmin en aksayan yönü. Nedenlerine gelirsek hem WandaVision dizisine bel bağlıyor hem de önceki filmlerde görmediğimiz Dr. Strange ve Wanda arasındaki muhabbetin nereden kaynaklandığına dair bize açıklama vermekten kaçınıyor. Aslında MCU basitçe “bana ne, önceki 27 filmi ve dizileri izlemediyseniz, bu benim sorunum değil” demeye getiriyor ama inandırıcı dialoglar, mantıklı gelebilecek bir karakter ve hikaye gelişimi gibi şeyleri komple çöpe atıyorlar. Ve buna özellikle bir parantez açmam lazım. Wanda Maximoff’a yazılan replikler çok kötü. Olabilecek en bayağı ve klişe şeyleri kopyala yapıştır yapmış gibiler.
Oyunculuk: Disney ve dolgun ödemeleri sağ olsun MCU asla yetenekli oyunculardan mahrum kalmamıştı zaten. Üstelik her yeni filmde önceki birkaç projede irili ufaklı rollerle kendisini kanıtlamış isimler ekrana gelip çıkıyordu. Bu defa da öyle olmuş bir nevi. Tüm oyuncular başarılı olsa dahi pek parlayan veya öne çıkan, en azından oyunculuk açısından filmi farklı kılan bir şey görmek güç.
Sinematografi/ Diğer: Sevgili doktorumuzun ilk filmi Inception tarzı bir görselliği büyülü bir dünyaya taşımış ve baya ilgi çekmişti. Şimdi bu görselliğin üzerine bir şey koyamamışlar pek. Yani ilk filmdeki olayların bazı revizeleri var gibi ama hâlâ etkileyici. Müzikler çok parlamıyor. Sanat tasarımı ise bir evrenden diğerine koştururken değişik dünyaların tonlarını yansıtıyor.
Kurgu: Zaten senaryo sallantılı iken kurgudan ne çıkartabilirler en fazla değil mi? Pek kasmamışlar ama hani filmin bazı yerleri fena halde kesilmiş izlenimi veriyor. Edit ekibi muhtemelen bu eksikleri bir evrenden diğerine zıplarken kahramanlarımız arasında kaynar gider diye ümit etmişler ama o kadar da değil.
Son söz: Aslında diğer MCU filmlerine bakınca biraz daha korku ve şiddet dolu olması ile ayrılan bir film ama hem prodüksiyonun başında yaşanan karmaşa hem de kötü senaryonun kurbanı olmuş gibi görünüyor. Misal, Eternals filmi de böyle bir karmaşaya kurban gitmişti. Marvel filmleri ilk 3 phase’deki değişmez kurallarından utangaç bir şekilde sıyrılmaya çalışıyor gibi ama (28 FİLM SONRA DAHİ) konuşmak için erken gibi görünüyor.