Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Bir Varmış Bir Yokmuş: Küçük Partiler
    Yazılar

    Bir Varmış Bir Yokmuş: Küçük Partiler

    Cem Özen31 Mart 20234 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    14 Mayıs’taki seçimlere doğru yol alırken Türkiye, ne büyük siyasi projeleri ne de yakıcı sorunlarına çözüm önerilerini konuşuyor. Bunun yerine ülke, küçük partilerin hangi blokta yer alacağını ve onların politik yaklaşımlarını tartışıyor. Yerleşik bir demokrasi için aslında büyük bir tehlike arz eden bu durum, ölüm döşeğinde olan Türkiye demokrasisinin son semptomu olarak önümüze çıkıyor.

    Mükemmel olmayan eski düzende demokratik temsil önünde bir engel olan %10’luk baraj, küçük partilerin var olmasını tamamen engelliyordu. Türkiye uzun süre küçük partilerin konuşulmadığı politik bir dönemden geçti. Barajın yüksekliği aslında barajı zorlayabilecek olan partilerin bu zıplamayı yapmasına da engel oluyordu. Baraj altında oy alıp da kendisini sonraki seçimlerde barajın üstüne taşıyan sadece Kürt siyasi hareketi oldu.

    Türkiye siyasetinde oy oranı %2-7 olan partilerin uzun süre yaşama şansı bulunmuyor. Geçmişten bugüne bu aralıkta oy alan partiler bu oranı asla koruyamadı ve geliştiremedi. Bunun temel nedeni Türkiye’de seçimle birini başa geçirme kültürünün oldukça gelişmiş olması (bu durum demokrasinin de gelişmesi anlamına gelmiyor, bu yüzden demokrasi yerine seçimle birini başa geçirmek ifadesi daha doğru). Türk seçmeni oy verme hakkının nasıl önemli bir yetki olduğunun bilincinde. “Oyum boşa gitmesin” yaklaşımı oldukça yaygın ve belirleyici. Seçmenler kendisine ücretsiz olarak sağlanmış nadir haklardan olan bu vatandaşlık hakkını en verimli şekilde kullanma konusunda da oldukça istekli. Tüm bu faktörler Türk demokrasi tarihinde küçük partilerin kilit rolünün (70’lerdeki siyasi kriz dönemleri dışında) pek de öne çıkmamasına neden oldu.

    Yeni Sistem ve Küçük Partiler

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel yönetim modeli çerçevesinde şekillendi. Herhangi bir fren-denge mekanizması gözetilmeden ve toplumsal talepler dikkate alınmadan sadece Erdoğan’ın seçim kazanabilmesine ve onun bireysel özelliklerine uygun olarak tanzim edildi. Örneğin Cumhurbaşkanı Yardımcısı modeli, hem Cumhurbaşkanı’na siyasi rakip olmaması için hem de bürokratik mekanizmaların Erdoğan tarafından rahat yönetilebilmesi için muğlak bırakıldı ve bu makam Fuat Oktay’ın kişiliğinde şahsileşti. Muhalefet bloğu Belediye Başkanlarını bu koltuğa aday göstererek aslında sistemin ne kadar baştan savma ve kişisel olarak kurgulandığını da gözler önüne serdi.

    Bu kişiselleşmiş ve Erdoğan’ın damadı başa geçse bile büyük revizyona uğraması icap eden sistemde %50+1’e ulaşmak için oy oranı düşük partiler değer kazanmaya başladı. Türkiye, oy potansiyellerinin çok ötesinde, Zafer Partisi’ni, Yeniden Refah Partisi’ni, HÜDA-PAR’ı ve Memleket Partisi’ni konuşur hale geldi. Her bir oyun önem kazandığı bu yeni sistemde olmadık derecede önem atfedilen partilerin varlığı ve seçim yardımı oy çizgisinin de %3’e çekilmesi, küçük partilerin toplumdaki belirli konulara odaklanıp reaktif seçmenlerle biraz oyunu artırıp hemen masaya oturma isteğiyle sonuçlandı.

    Bu durum, tek bir kişi özelinde dizayn edilmiş sistemin bir yan etkisi. Sistemi dizayn eden zihinler bunun böyle olacağını pek çok diğer başka durum gibi tahmin etmemiş olacak ki kendileri de küçük partilerin kapısını aşındırmak zorunda kaldı. Dünyadaki yüzlerce yıllık demokrasi ve anayasal sistem geleneği yanında kendi demokrasi deneyimimizi de çöpe atarak oluşturdukları Türk tipi model, daha ilk sallantıda yerle bir olmuş oldu.

    İsrail Örneği

    Dünyada yerleşik Batılı demokrasilerin en önemli sorunlarından birisi merkezin erimesi olarak öne çıkıyor. Merkez sağ ve sol partilerin güç kaybetmesi, daha uçlardaki hareketlerin güç kazanmasına, ana konular dışında belirli niş konularda öne çıkan partilerin seçimlerde yükselmesine neden oluyor. Bu parti enflasyonu ve siyasi tartışmaların merkezde değil uçlarda yapılmasının getirdiği siyasi gerilim, en güçlü demokrasiler için bile kaygı verici iken Türkiye gibi ölüm döşeğindeki bir demokrasi için daha da yıkıcı oluyor.

    İsrail’in başına son dönemde gelen şeyler ibret verici bir örnektir. Küçük sosyolojik ve dini grupların kimlik partileri oluşturup belirli bir oy oranına ulaşıp koalisyon masasına oturması son yıllarda İsrail demokrasisinin altını oyuyor. Rusça konuşan Yahudilerin partisi Yisrael Beiteinu (son seçimde %4.49) ve Haredi Yahudilerinin desteklediği UTJ (son seçimde %5,88) gibi partiler kendi bloklarını koruyarak yönetimde söz sahibi oluyor. Son 4 yılda 5 kez seçime giden ülkedeki demokratik kurumlar Türkiye’den çok daha oturmuş olmasına rağmen bir türlü kurulamayan koalisyonlar ve tekrarlanan seçimler, son olarak ülke tarihinin en sağcı Netanyahu hükümetinin kurulması ile sonuçlandı.

    Türkiye’de seçmenler, özellikle seçime doğru, yukarıda bahsettiğim oy verme yetkisinin değerini iyi bildikleri için daha önce reaktif olarak yöneldikleri küçük partileri bırakıp “kazanacakmış gibi görünen” partilere doğru yığılma eğilimindeler. Öyle ya, Türk seçmeni oyunun değerini bilir, küçük partilerde çarçur olsun istemez. Bu bakımdan seçime doğru Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan-Kılıçdaroğlu ve meclis seçiminde de AKP-CHP’ye yönelik yığılma olacağını tahmin ediyorum.

    Buna karşın böyle bir durum olsa bile, Türkiye’nin önemli sorunlarının tartışılması ve çözüm önerilerinin konuşulması yerine, kadınlara şiddete tolerans olması, mültecilerin mancınıklarla yollanması, zinanın suç olması gibi küçük partilerin fantezi dünyasındaki konuların konuşuluyor olması Türkiye için büyük bir kültürel gerileme.

    Seçimden sonra muhalefetin Türkiye’yi yeniden tanzim ettiği bir dönemde küçük partilerin bu kadar etkin hale geldiği sistem dönüştürülmezse büyük demokrasilerin bile başa çıkamadığı merkezin erimesi Türkiye’deki siyasi yarışın da sonunu getirebilir. Küçük partilerin temsil etme yetenekleri korunarak siyasi sistemi sabote etmelerinin engellendiği yeni bir sistem, Türkiye için şart. Aksi takdirde Türkiye Cumhuriyeti, tarihin tozlu sayfalarındaki yerini almaya doğru ilerleyecek.

    Fotoğraf: Dan Cristian Pădureț

    L1 Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikSeçim Güvenliği ve Seçmen Sayısı | Nabız #127
    Sonraki İçerik Nursema Kime Oy Verecek? | Masa #36

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Yazılar Oytun Meçik

    Dünya Gündemi: İsrail Gazze’yi Kalıcı Şekilde İşgale Hazırlanıyor

    6 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}