Karşı kültür, kabaca hâkim kültürün değer ve normlarına karşı olan kültürdür. Genelde alt kültür kavramı ile karşılaştırılarak kullanılsa da ikisi farklı kavramlardır.
Alt kültür grupları, hâkim kültürün parçalarından birisidir ve temel amacı toplum içinde görünür olabilmektir; varlıkları devam edebildiği sürece hâkim kültürün varlığı sorun edilmez. Ancak karşı kültür gruplarının temel amacı var olan hâkim kültürü sarsmak hatta yeri geldiğinde onu yok etmektir.
Karşı kültür kavramını ilk olarak Theodore Roszak 1969 yılında yayımladığı “The Making of a Counter Culture” adlı makalesinde kullanmıştır. Karşı kültür grupları, belirli fikir ve amaçları gerçekleştirme gayesindedir. Bu sebeple “devrim” niteliğinde eylem ve duruşları vardır. Mevcut sistem ve düzen değişmelidir. Bu değişim, gerek sosyal ve politik olarak sokak hareketleriyle gerekse sanat formları aracılığı ile gösterilmektedir.
Karşı kültür grupları 1940-1950 yılları arasında etkili olan New York merkezli Beat Kuşağı ile dikkat çekmeye başlamıştır (Shafranyosh, 2018:40). Beat Kuşağın neo-Marksist varoluşsalcılığa dayanan felsefi ve politik görüşleri “Yeni Sol Hareket’i (New Left Movement)” beslemiştir (Shafranyosh, 2018:40).
Jack London, Allen Ginsberg, Jack Kerouac, William Seward Burroughs, Gary Synder, Neal Cassady gibi edebiyatçıların içinde bulunduğu Beat Kuşağı “Amerikan Rüyası” algısını yıkmak için sanatı kullanmıştır. Sansürsüz edebiyat anlayışına sahip bu kuşak, Dadaizmden, varoluşçuluk anlayışından, Sürrealizmden ve Caz müzikten etkilenerek bir gelenek oluşturmuştur (Çakır, 2023:17).
Hippie Akımı Nedir?
Beat Kuşağının etkilediği gruplar arasında en bilineni, 1960’ların karşı kültür hareketi olan, uzun saçları, püsküllü kıyafetleri ve uçuşan elbiseleri ile hafızalara kazınan Hippie akımıdır.
1960’larla başlayan ve 1970’lerin başlarına kadar süren karşı kültür hareketleri, 20. yüzyılın Batı eksenli kültürel liberalizm ve siyasal hareketidir. Soğuk Savaş döneminin ardından savaş ve yıkımlardan bunalan baby boomer kuşağı (1946-1964 yılları arası doğan kuşak) çareyi, düzeni temelden değiştirmekte bulabileceğine inanıyordu.
1960’ların başlarında kendisini Amerika Birleşik Devletleri’nde göstermeye başlayan Hippi akımı; Columbia Üniversitesi (New York) ve Berkeley Üniversitesinde (California) ortaya çıkan gençlik hareketi, 1965 Oy kullanma hakkı hareketi ile güçlenmiş ve Vietnam Savaşı ile birlikte daha da ivme kazanarak dünyanın birçok bölgesine yayılmıştı.
New York Greenwich Village, San Francisco Haight-Ashbury ve Chicago Old-Town bölgesinde komünler halinde oluşmaya başlayan Hippi grupları, zamanla farklı pek çok ülkede kendisini göstererek dünya tarihi içinde özellikle kültür ve sanat alanında etkili olmuştur.
Vietnam Savaşından Sivil Haklara
II. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyanın siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel hareketlenmesi hızlanmış ve çeşitlenmişti. İki dünya savaşının yorduğu nesiller, çıkar yolunun savaşlardan değil; eşitlikten, özgürlükten, barıştan ve sevgiden geçtiğini düşünüyordu.
Farklı yaşam koşullarına sahip olmak isteyen ve hâkim ideolojinin “dışında” kalan alt kültür grupları bir şeyleri değiştirebilmenin siyasal bir yoldan önce kültürel bir devrimden geçmesi gerektiğinin önemli bir göstergesi olmuşlardır. Bu bağlamda üniversitelerde öncelikli olarak baş göstermişlerdir. Hippi Hareketi; cinsiyet ve ırk eşitliği, çevrecilik, eşcinsel hareket, sivil hak ve özgürlükler, savaş karşıtlığı, nükleer silah karşıtlığı gibi konuları öne çıkaran antifaşist ve evrenselci bir harekettir.
Hippie hareketi, Amerikan toplumu içindeki derin ırk ayrımcılığı ve sosyal bölünmeye karşı olarak ortaya çıkmış ve bir gençlik alt kültürü hareketi olarak başlamıştır. Özellikle 1950’lerle başlayan sivil hak hareketi; insanları, Amerika’nın içinde bulunduğu durumu sorgulamaya itmiştir. Dönemin siyahi kanaat önderleri Malcolm X ve Martin Luther King’in, sivil hak hareketinin yönlendirilmesinde büyük payı olmuştur. Bunun yanında barışın her şeyin çözüm yolu olduğuna duyulan kuvvetli inanç, savaş ve nükleer silah karşıtı bir hareket olmasına da imkân sağlamış; “Amerikan Rüyası” tanımı tekrar oluşturulmak istenilmiş; sansüre, militarizme, otoriteye karşı sivil itaatsizlik damarı da güçlenmiştir.
Hippie karşı kültüründe temelde Amerikan toplum değerleri sorgulanır. Doğanın içselleştirilmesi, insan bedeninin ve cinselliğinin sevilmesi, materyalizmin reddedilmesi ve spiritüel olana yönelme gibi dünya görüşleri benimsenir. Statükoya karşıtlıkları nedeniyle hippie kültürü, tıpkı diğer muhalif gruplar gibi, ana akım medya tarafından sıkça eleştirilere, yanlı anlatımlara ve “marjinal” etiketlenmeye maruz kalmıştır.
Hippie Kültüründe Dünya Algısı
İlhamını Beat Kuşağı’ndan alan Hippi hareketi; özgür cinsel yaşam, uyuşturucu kullanımı, Doğu mistisizmi, Budist anlayış, Paganizm, Şamanizm, 19. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan Bohem yaşam tarzı, vegan beslenme gibi özelliklerinin yanı sıra faşizme, ırkçılığa ve mevcut otokratikleşmiş dünya düzenine karşı duruşlarıyla bilinirler.
“Hippi Trail” ismi ile ünlenen ve Doğu Avrupa’dan başlayarak içinde Türkiye, Pakistan, İran, Afganistan, Hindistan, Nepal gibi ülkelerinde bulunduğu seyahat yolu, Batılı Hippi gruplarının Doğu fikir ve anlayışlarını öğrenebilmelerini sağlarken, kara yolu üzerinden yaptıkları bu yolculuklar, oradaki insanlarla etkileşime girerek kendilerini tanıtabilmeleri için de bir fırsat olmuştur. Türkiye özelinde bu yolculuk Erkin Koray, İlhan İrem, Aydın Buyar Şencan, Barış Manço, Taner Öngür gibi dönemin müzisyenlerini etkilemiş ve Anadolu Rock müziğinin gelişiminde de etki sahibi olmuştur.
Resim, edebiyat, sokak tiyatrosu gibi alanlarda büyük etkileri olmakla beraber müzik, Hippilerin karşı oldukları duruma ilişkin kullandıkları güçlü bir silah olarak özellikle vurgulanmalıdır. Bu akımdaki muhalif ve isyankar ruh, müzik türlerinin çeşitlenmesinde önemli rol oynamıştır. Beat Kuşağının Caz ile başlattığı bu durum Hippilerin özellikle Rock müzik türündeki gelişimleriyle devam etmiştir.
Caz-Rock olarak adlandırdıkları müzik türü yaygınlık kazanmaya başlamış; The Free Spirit, Grateful Dead, Cream gibi bu türde müzik yapan gruplar ortaya çıkmıştır. Yeni müzik türü, zaten ayrı bir başkaldırı hikayesine sahip olan Caz müziğini Rock ritimleri ile besleyerek yeni bir Rock alt müzik türü yaratmıştır. Bu tür, 1980’ler Rock müzik kültürünü de kayda değer biçimde şekillendirmiştir.
The Beatles, The Rolling Stones, Bob Dylan, Jimi Hendrix, Jenis Joplin, The Doors, Pink Floyd gibi dönemin Rock müzik türünde müzik icra eden müzisyenleri Hippi akımı için bir temsiliyet niteliği taşımaktaydı. Bu kapsamda yerel müziklerin yanında Psychedelic Rock, Progressive Rock, Krautrock, Heavy Metal, Psychedelic Folk gibi müzik türleri gelişme göstermişti. Hippi komünleri özellikle Woodstock Music and Art Fait, Summer of Love, Human Be-in, Monterey International Pop Festival gibi festivaller aracılığıyla bir araya gelirlerdi.
Müzisyenler bu festivallerde ücret almadan çalardı. Bu kalabalık “yığın” zamanla plak şirketlerinin de dikkatini çekecektir. Ayrıca, yerel gruplarla birlikte tanınmış ünlü isimlerin de sahne aldıkları bu festivaller, müzik yoluyla birbirine ulaşmanın bir aracı gibi görülürken sanatçı ve dinleyici arasındaki duvarların da kalkmasına olanak tanımıştı.
Festivaller, Hippi gençlerinin topluluk olma aidiyetlerini geliştirmelerini sağlıyor ve yaşama bakışlarını yansıtan bir faaliyet olarak öne çıkıyordu. Serbest uyuşturucu kullanımı, doğa ile iç içe olma ve özgür cinsel yaşam deneyimleri festivallerde görülüyordu. Hippie yaşam tarzı yalnızca müzik festivallerinde değil, film ve sinema endüstrisinde de kendine yer bulmuştur. Bonnie and Clyde, Easy Rider, Wild-in the Street gibi yapımlarla Hollywood arenası içinde Hippie kültürü kendine yer bulabilmiştir.
Hippiler, daha sonraki dönemlerde farklı ülkelerde ortaya çıkan alt kültür grupları üzerinde de etkili olmuşlardır. Onlardan kısa bir süre sonra özellikle Birleşik Krallık işçi sınıfı çocukları arasında ortaya çıkan Punk grupları da bu türe örnek olarak verilebilir.
Hippie Kültürünün Zayıflaması
Hippi kültürü ve karşı kültür hareketleri 1970’lerle birlikte -70’lerin sonlarına doğru denebilir- zayıflamaya başlamıştır. Shafranyash (2018) bu konuda şu nedenleri ileri sürmektedir:
- Yeni sol anlayışın terörizme kayabilen radikal hareketlere dönüşmesi ve solun yetersizliği
- Akımın zamanla alkolizm, uyuşturucu bağımlılığı gibi uç noktalara evrilmesi
- Alt kültür sanatının ticarileşmesi ve bir moda trendi halini alması
- Rock müziğin poplaşması.
Şüphesiz bu nedenler çok etkilidir. Hatta yeni toplumsal hareketlerin post-modern dönem içerisinde aldığı şekli anlamak açısından da kıymetlidir. Ancak Hippi akımının etkisinin azalması ve halk nezdinde bu akımın korkunç olarak görülmeye başlanması, seri cinayetlerle bağdaştırılmasıyla da ilgilidir.
Bu cinayetler arasında en bilineni, ABD’li tarikat lideri Charles Manson’ın müritlerini azmettirerek 1969 yılında işlettirdiği Tate-LaBianca cinayetidir. Döneminde Amerika’da büyük yankı uyandıran bu cinayet için The Beatles’ın Healter Skelter adlı parçasının “ilham olduğu” söylentisi, gerek müzik sektörü gerekse toplum içerisinde büyük bir etki yaratmıştı.
Günümüzde Hippilerin etkisinin tamamen bittiğini söylemek pek mümkün değildir. Amerika’da hâkim kültür içinde kemikleşmiş bir şekilde varlıklarını devam ettirmektedirler. Günümüzde eskisi kadar olmasa da bu yaşam tarzını benimseyenler ve belirli zaman aralıklarında bir araya gelen gruplar bulunmaktadır. California Golden Gate Park’ın içindeki “Hippi Hill” kamuya açık bir şekilde toplanma yeri olmayı sürdürmektedir.
Tüm muhalif duruşlarına karşı bu grup, moda dünyasını önemli ölçüde beslemiş, popüler kültür içinde hatırı sayılır bir yer edinmiştir. Bu durum aslında, bir noktadan sonra bilinçsiz olsa bile, sürekli olarak eleştirdikleri kapitalizmin bir parçası haline gelmelerine vesile olmuştur.
Her ne kadar şekil değiştirmiş ve sonunda yine küresel popüler kültürün parçalarından birisi haline gelmiş olsa da Hippie akımının özellikle kültür alanında yarattığı etki, alternatif yaşam tarzı ve karşı kültürün kesişim noktasında her zaman incelenmeye değer bir kaynak olmaya devam etmektedir.
Kaynakça
https://evrimagaci.org/hayati-uclarda-yasayan-ozgur-topluluk-beat-kusagi-11190
Elif Şeyda Çakır, “Hippi Karşı Kültür Hareketinin Müziğe Etkileri, Türkiye’de Dönemsel Rock Müzikte Hippi Trail Yansımaları”, İstanbul Kültür Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2023
Olexiy Shafranyosh “Counterculture as a challenge for 20th century and it’s influence on modern society” 2018, s.37-44.
https://www.adastraa.net/beat-kusaginin-10-yazar-ve-sairi-hakkinda-kisa-bilgiler