Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » 19. yy’ın Hayaleti: Bilim, Teknoloji Ve Gerçeklik
    Yazılar

    19. yy’ın Hayaleti: Bilim, Teknoloji Ve Gerçeklik

    Barış Uzun2 Ocak 20236 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Bir kültürün anlam-değer dünyası, temelde inanç ve inanç unsuru haline getirilmiş düşünceler tarafından şekillendirilir.[1] 18. yy. sonları ve 19. yy. başlangıcı evresinde Batı kültürünün tarihsel seyrine bu prensipten hareketle baktığımızda, karşımızda zamanın bilimsel gelişmelerine göndermede bulunmaksızın anlaşılamayacak bir manzara buluruz:

    “Bilim Devrimi’nin ardından bir yüzyıldan uzun bir süredir Newton fiziği, insanlık da dahil, evreni anlamanın anahtarı olarak görülmekteydi. Bunun sonucunda ortaya çıkan ‘Newtonmani’nin yanı sıra yeni sürgün veren sanayi devrimi, Akıl Çağı’nda pek çok kişiyi, doğru biçimde kullanıldığı takdirde ‘bilimsel yöntem’in insanlığın tüm hastalıklarını iyileştirip en çılgın düşlerini gerçekleştirebileceğine inanmaya zorladı. Belirsizce tanımlanmış olmasına rağmen bu yöntem, doğa yasalarının matematiksel formüllerini, deneysel gözlemi, deneyler yapmayı ve gezegen üstündeki hemen her şeyin derlenip sınıflandırılmasını içerir hale geldi.”[2]

    Denilebilir ki, Newton mekaniğinin maddeye -kütle, hız, ivme, moment, kuvvet gibi- dair niteliklerin açıklaması ve bu açıklamanın gücüyle uygulamalı alanda(teknoloji) gittikçe artan başarısı ile bilim; 18. yy. sonları ve 19. yüzyılın ilk yarısı boyunca, felsefe, teoloji ve sanat gibi diğer entelektüel faaliyet alanları üzerinde bir hakimiyet kurmuş, kitlelerde insanoğlunun geleceğine dair bir tür mesiyanik beklentinin şekillendirici unsuru olmuştur. Buna karşın, o zaman için bilimlerin henüz profesyonel disiplinler olarak kesin sınırlarla birbirinden ayrıldığı ve net bir bilimsel terminolojinin oluştuğu söylenemez. Zira 19. yüzyılın ilk yarısında bilimsel tartışmalar, toplumdan izole bir grup profesyonel bilim adamının arasında dönüp duran ve manası onlara aşikâr olan katı bir bilimsel terminoloji ile yürütülmekten ziyade, toplumun tüm eğitimli kesimlerinin dahil olabildiği ve takip edebildiği bir forma sahipti. Baskı teknolojilerindeki ilerleme, günlük, haftalık ve aylık yayınların çoğalması bu tür tartışmaların ve bilimsel haberlerin kamuoyu tarafından takip edilebilirliğini arttırmıştı.[3] Böylelikle, teknolojik ürünlerin insan yaşamına hızlı bir şekilde dahil olması, 19. yüzyılda “makine”yi tüm Avrupa’da ve Kuzey Amerika’da bilimsel gelişme ve keşfin sembolü haline getirmişti.

    Makineleşmenin Yansımaları

    Makinenin insan yaşamı üzerindeki dönüştürücü gücünün ilgili çağa damgasını vurduğunu söylemek abartılı olmayacaktır. Bu etkiyi bilhassa Anglo-Sakson kültür dünyası içinde görürüz. Öyle ki, örneğin J. S Mill, şimdiki zaman yorumunda onu(makine) merkezi bir konuma yerleştiriyordu: “Manzarada güçlü ve etkili bir makine görmek, şimdinin geçmişe olan üstünlüğünü idrak etmektir.”[4] Öte yandan Amerikan dergi ve gazeteleri de teknoloji ve bilim haberleriyle dolup taşmaktaydı.[5] Zaman; fabrikaların, demiryollarının ve buharlı gemilerin başta Sanayi Devrimi’nin merkez ülkesi İngiltere olmak üzere Avrupa ve Amerika’nın çehresini değiştirmesine tanıklık ediyordu.[6] Friedrich Engels, Sanayi Devrimi İngiltere’sini incelediği İngiltere’de Emekçi Sınıfın Durumu eserinde, bilhassa makineleşme ve ücretli emeğin yayılması olgularını merkeze alarak söz konusu sürecin temsili bir resmini çizmektedir:

    “1760’tan itibaren İngiliz manüfaktüründe elde edilen devcesine ilerleme, kumaş üretimi ile de sınırlı kalmadı. O ilk hız, sanayinin tüm dallarına yansıdı ve burada andığımız icatlarla hiçbir ilgisi olmayan bir dizi icat, genel bir hareketin orta yerinde gerçekleştiriliyor oluşu nedeniyle bir daha önem kazandı. Mekanik gücün ölçülemeyecek kadar büyük olan önemi bir kez ortaya çıkınca tüm enerji, bu güçten her alanda yararlanma ve mucitlerle imalatçıların çıkarına kullanma gayretinde yoğunlaştırıldı. Makineye, yakıta ve malzemeye olan talep, işçi kitlelerine gerek duyar oldu ve birçok işkolunu, çalışmalarını bir kat artırmaya itti.”[7]

    “Makine”, 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren yalnızca çağın teknolojik gelişmelerinin sıradan bir sembolü değil, ancak o gelişmelerle birlikte kullanım alanı daha da genişleyen, toplumsal dönüşümü ve Batı düşüncesinin 19. yy. başlarındaki dinamiklerini anlamamız için kilit bir kavramdır. Öte yandan, zaten Newton ve Laplace’dan beri zembereği Tanrı tarafından kurulan “mekanik evren” imgesiyle birlikte, “mekanizma-makine-mekanik” kavram grubu güçlü bir şekilde düşünce dünyasında dolaşım halindedir. Şimdi ise bu kavram grubu, toplumsal ve ekonomik dinamiklerle daha da yakın bir etkileşime girmiştir.

    Bununla birlikte önemli olan diğer bir husus da şudur: James Watt’dan Thomas Edison’a kadar, teknolojik ürünlerin mucitlerinin aynı zamanda bilim cemiyetlerinin önemli figürleri oluşu, onların tıpkı daha soyut ve kuramsal -astronomi gibi- disiplinlerle uğraşan kişiler kadar kamuoyunda bilim adamı olarak kabul edilmelerini sağlıyordu.[8] Bu “yeni” bilimsel sınıfın, 19. yüzyılın ilk yarısında kendi otoritesini yeni makineler vasıtasıyla (baskı teknolojileri) kamuoyu nezdinde tahkim etme gayretine girişmesiyle, 19. yüzyılda Batı düşüncesindeki temel gerilimlerden biri, “bilim-sahte bilim” dikotomisi ekseninde şekillenmiştir.[9] Öte yandan bu gayret, bir zorunluluğun da ifadesidir. Çünkü günlük, haftalık ve aylık yayınların yaygın bir şekilde basımı ve dağıtılması için gerekli sermaye birikiminin yüksekliği, basılı yayın alanını bir tür oligopol piyasasına dönüştürmüş ve bu da çok geçmeden şairlerin, felsefecilerin, eleştirmenlerin, bilim insanlarının, hasılı düşünce alanında faaliyet gösteren herkesin birikimlerini bu piyasaya arz etmesini bir zorunluluğa dönüştürmüştür.[10] Evvelce ifade ettiğim gibi bilimin, bilhassa uygulamalı alanda –yeni teknolojilerin üretilmesiyle- hızla gelişmesi ve bu gelişmenin etkilerinin, -örneğin ülkelerin boydan boya demiryolları ile donatılması ve buharlı gemilerle toplu taşımanın gelişmesi- kitlesel üretime imkan tanıyan makinelerin üretim faaliyetini fabrikalara taşıması ve ücretli emek olgusunun ortaya çıkması gibi insan yaşamında köklü değişikliklere yol açması; onu(bilim) hegemonik bir konuma yükseltmiş ve böylece diğer entelektüel faaliyet alanları 19. yüzyılın başlarından itibaren hissedilir biçimde bir tür “bilimci” hakimiyeti üzerlerinde hissetmeye başlamıştır.

    Sonuçlar

    Bu noktaya dek ifade edilenler, bizim içinde yaşamakta olduğumuz çağın duyuş ve düşünüş biçimlerinin de tohumlarının atıldığı geniş ölçekli kültürel ve toplumsal bir dönüşümün öne çıkan karakteristik yanlarıdır. Bugün, belki evrenin değil ama insan zihninin işleyişini anlamak için sıkça başvurduğumuz referans noktası hâlâ -19. yüzyıldaki atalarının dijitalize olmuş ardılları olan- makinelerdir. Bugün bilimler, birbirleriyle münasebet kurmaya çalışsalar da net sınırları olan müstakil disiplinlere bölünmüştür. Öte yandan genel bilim pratiği, sanayi kapitalizminin yükselişi döneminde edindiği kimliği korumaya devam ediyor: Geçerliliğini, toplumsal algıdaki yüksek normatif konumunu öncelikle gerçekliğin araştırılmasında en dakik yönteme, en sağlıklı sınanabilir verilere ulaşmasıyla değil; insan yaşamı üzerinde hızlı ve kati bir değişim gücüne sahip, pratik değeri yüksek teknolojik ürünlere ebelik yapmasıyla sağlıyor. Dolayısıyla, ideolojik açıdan bilimin gerçekliğe dair sunduğu resmin öncelikli belirleyeni, bilimin temelde 19. yüzyıldan bugüne iş piyasaları ve onun ihtiyaçlarıyla iç içe geçmiş bir teknolojik üretim faaliyeti olmuş olmasıdır. Bu faaliyetin bize gerçeklik için sunduğu resim, pozitivist fizikselciliğin gerçeklik imgesidir. Şüphe yok ki bir gün bu trend kırılır ve bilimsel faaliyetin formu değişirse -bu kesinlikle köklü bir toplumsal-iktisadi dönüşümü öngerektirir-, gerçekliğe dair sahip olduğumuz resim de değişmeye başlayacaktır.


    [1] İhsan Fazlıoğlu, Kendini Aramak (İstanbul: Papersense, 2015), 16.
    [2] Dan Burton and David Grandy, Büyü,Gizem ve Bilim (Batı Uygarlığında Okült) (İstanbul: Varlık Yayınları, 2005), 230.
    [3] Bkz. John Tresch, “‘The Potent Magic of Versimilitude’: Edgar Allan Poe within the Mechanical Age,” The British Journal for the History of Science 30, no. 3 (1997): 281.
    [4] Leo Marx, The Machine in the Garden: Technology and the Pastoral Ideal in America, 35th Anniversary edition (New York: Oxford University Press, 2000), 192.
    [5] Tresch, “‘The Potent Magic of Versimilitude’: Edgar Allan Poe within the Mechanical Age.”, 278.
    [6] Willis, Mesmerists, Monsters, and Machines, 94.
    [7] Friedrich Engels, İngiltere’de Emekçi Sınıfın Durumu, çev. Yurdakul Fincancı (Ankara: Sol Yayınları, 1997), 56-57.
    [8] Willis, Mesmerists, Monsters, and Machines, 5.
    [9] Bkz. Age, 4.
    [10] Tresch, “‘The Potent Magic of Versimilitude’: Edgar Allan Poe within the Mechanical Age”, 281.

    Fotoğraflar: Mike Hindle

    Felsefe
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikEkonomi Gündemi: EYT Düzenlemesi Neler Getiriyor?
    Sonraki İçerik Nefret Ülkesinde Korkak Tavuk Siyaseti

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    D84 INTELLIGENCE

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 Deniz Nas
    Yazılar

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Salih Yasun

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}