Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Türkiye’de Fon Ekosistemi | Pınar İlkiz: Sivil toplum kuruluşları sürekli kendilerini aklama çabası içine giriyor
    Röportajlar

    Türkiye’de Fon Ekosistemi | Pınar İlkiz: Sivil toplum kuruluşları sürekli kendilerini aklama çabası içine giriyor

    Daktilo198415 Temmuz 20254 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Daktilo1984 ekibi olarak 12 Haziran 2025’te “Türkiye ve Uluslararası Fon Ekosistemi” adlı bir rapor yayınlamıştık. Bu rapor vesilesiyle “Türkiye’de Fon Ekosistemi ve Sivil Toplum” konusunu daha derinlemesine incelemek için bir röportaj serisi hazırladık. Serimizin dördüncü ve son röportajını, edebiyatçı ve sivil toplumcu Pınar İlkiz ile gerçekleştirdik.

    Türkiye’de, uluslarası kurumlardan fon alarak sivil toplum faaliyeti yapmak sizce nasıl algılanıyor?

    Bu soruya, soruyla karşılık vererek başlamak istiyorum. Kim tarafından? Sivil toplumun içinde bu konuya dair ayrı bir tartışma, sivil toplumun dışında bambaşka bir tartışma var. Öncelikle kendisini sivil toplumun dışında konumlandıranlar açısından konu dönüp dolaşıp itibara geliyor ve fonlar sivil toplum kuruluşlarının tepesinde Demokles’in kılıcı gibi bu konuda.

    Kendisini içeride konumlandıranlarda gözlemlediğim ise işin sürdürülebilirliği ve insan kaynağı. Fasit bir daire söz konusu, büyük bir sivil toplum kuruluşuysa, daha doğrusu yeter sayıda insan kaynağı olduğunu düşünüyorsa ve bu insan kaynağı da dil bariyerine takılmıyorsa, birçok fona erişim sağlayabilir ve fon başvurularını yazabilir durumda demektir.

    Ama asıl fona ihtiyaç duyan, görece daha az sayıda insan kaynağı olan ya da insan kaynağı dil bariyerine takılan sivil toplum kuruluşları ne yapacak? Belki görece büyük bir sivil toplum kuruluşunun o fonu alması yerine yereldeki görece küçük bir sivil toplum kuruluşunun o fonu alması, o fona erişebilmesi çok daha kalıcı ve büyük bir etki ve hatta dönüşüm yaratacak, maalesef bilmiyoruz.

    Dolayısıyla “fonları alabilen” ve “fonları alamayan” şeklinde de ayrılabiliyor bu algı, bu da çok yanıltıcı bir şekilde kurumun gücüne işaret edebiliyor.

    Uluslararası kurumlardan fon alarak yaptığınız çalışmalarda “fonculuk” ile suçlandığınız oldu mu?

    Benim çalıştığım sivil toplum kuruluşu fon ile çalışmıyordu, dolayısıyla bu konuda bir deneyim aktaramam. Fakat farklı sivil toplum kuruluşları ile çalışmaya başladığımdan beri şunu görüyorum: Sivil toplum kuruluşları sürekli kendilerini aklama çabası içine giriyorlar. Çünkü “fonculuk” artık bir “hakaret.” Dolayısıyla bir gün uyanıp çalıştığınız ya da kurduğunuz sivil toplum kuruluşunun hangi listede yer alıp hangi tür fonculukla suçlandığını kontrol eder hale geliyorsunuz.

    Sizce uluslararası kurumlardan fon almak bağımsız faaliyette bulunmayı engelliyor mu?

    Bağımsızlığının kısıtlanacağını düşünen kuruluş fona başvurmaz. En azından düz bir mantıkla insan bunu düşünüyor. Çünkü fonların başvuru koşulları belli, sivil toplum kuruluşundan ne istediği belli. Taahhütler karşılanmazsa fonu devam ettirip ettirmeyeceği de belli. Geniş çerçevede baktığımızda fon, şartlı bağışın bir türevi.

    Dolayısıyla bu koşulları bildikten sonra o fon bağlamında herhangi bir bağımsızlığa engel olduğunu düşünmüyorum. Çünkü sivil toplum kuruluşları zaten, normal şartlar altında, kendi çalışma alanlarına uygun fonlara başvurabiliyor.

    Buraya kocaman bir FAKAT koymak gerekiyor, sivil toplum kuruluşu bazı fonları alabilmek için bazı faaliyetlerine otosansür uyguluyor mu? Evet. Fonverenin genel tavrını, duruşunu, daha önce nasıl projeleri desteklediğini ya da reddettiğini bilen bir sivil toplum kuruluşu, faaliyetlerine bu doğrultuda otosansür uygulayabiliyor ya da geçici olarak gölgede bırakacak adımlar atabiliyor.

    Sizce Türkiye’de fonlar ne kadar etkin kullanılıyor?

    Burada konuşmamız gereken konu sürdürülebilirlik. Fonların çok azı çekirdek fonlama (core funding) sağladığı için kira, maaş, genel giderler gibi kalemler karşılanmıyor. Dolayısıyla sivil toplum kuruluşu derdini anlatma ya da işlerini görünür kılma konusunda proje bazlı işe alımlar ile geçici bir yükselişe geçebiliyor. Burada sorun bunun sürekli kılınmadığı, bilgi becerinin kuruma katılmadığı noktalarda başlıyor.

    Bununla beraber bazı sivil toplum kuruluşlarının belirli akımları, toplumsal olayları takip ederek çok da çalışma alanı dahilinde olmayan konularda fonlar alıp çalışmalar yürüttüğü de görüldü. Ortaya nihai faydalanıcı için iyi işler çıktı mı, elbette. Fakat burada soru, ana çalışma konusu o fonun desteklediği konu olan bir sivil toplum kuruluşu o fonu “daha mı çok hak ediyor”? Yine kurumların görece büyük ve görece küçük olması noktasına geliyoruz. Büyük olanlar fonlarla daha da mı büyüyor, mahrum kalan küçükler daha da mı küçülüyor?

    Dolayısıyla “etkin” kullanımdan ne bekliyoruz? Kurumun yararına mı, nihai faydalanıcının yararına mı? Peki ya sivil toplum ekosistemine yararı ve diğer sivil toplum kuruluşlarının gelişimi için yaratacağı kalıcı etki…

    “Fonculuk” suçlaması Türkiye’deki sivil toplum için ne gibi tehlikelere yol açıyor?

    Öncelikle “fonculuk”un bir suçlama olarak kullanılmasından vazgeçilmesi gerek. Fon, bir sivil toplum kuruluşunun faaliyetlerini daha geniş kitlelere ulaştırması için çok verimli bir can suyu, bir itici güç aslında.

    Fakat bu soruların sorulmasına sebep olan atmosfer bağlamında itibar, ardından da kendine yetebilirlik kaslarının zayıflaması diyebilirim. Bazı sivil toplum kuruluşları alacağını öngördüğü fonlar için kurulurken bazı sivil toplum kuruluşları sadece fon ile faaliyet gösterip yeniden kurulma işlemleri ile uğraşmamak adına tek bir çalışan bırakabiliyor bünyesinde. Fon bulduğunda ekibi yeniden topluyor mesela.

    Bir diğer nokta da aldıkları fonu sağlayan ülke, yapı vb. her neyse onların “maşası” olma suçlaması. Bu da bu “fonculuk” suçlaması ile birlikte geliyor. A Vakfı’nın ya da B Konsolosluğu’nun verdiği fonun, o ülke ya da vakfın değerleri ile aynı çizgide olması dünyanın en doğal şeyi değil mi? Ben henüz tesadüf etmemiş olabilirim ama bugüne kadar bir sivil toplum kuruluşunun ilkelerine/değerlerine ya da çalışma şekline müdahale eden bir fon tecrübesi dinlemedim.

    Sorularınıza daha çok soru ile yanıt verdim ama son olarak sizin “Türkiye ve Uluslararası Fon Ekosistemi” çalışmanızdan bir alıntı ile bitireyim: “Sanıldığı gibi toplum açısından ülkedeki gidişatın sorumlusu, uluslararası fonlardan faydalanan yerli kurumlar değildir.”

    M
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikAKP-MHP-DEM Ekseninde Terörsüz Türkiye | Çavuşesku’nun Termometresi #262
    Sonraki İçerik Dünya Gündemi: İsrail’in Gazze’de Toplama Kampı Planı, Trump’tan Ukrayna’ya Silah Verme Kararı

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    Dünya Gündemi: İsrail’in Gazze’de Toplama Kampı Planı, Trump’tan Ukrayna’ya Silah Verme Kararı

    15 Temmuz 2025 Bahadır Çelebi
    Röportajlar

    Türkiye’de Fon Ekosistemi | Günal Kurşun: Henüz kapsamlı ve kökleşmiş bir sivil toplum geleneğinden söz edebilmeye imkan yok

    5 Temmuz 2025 Daktilo1984
    Röportajlar

    Türkiye’de Fon Ekosistemi | Rümeysa Çamdereli: Fonculuk suçlaması temel savunuculuk faaliyetlerinin altını boşaltmak için enteresan bir araç

    1 Temmuz 2025 Daktilo1984

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: İsrail’in Gazze’de Toplama Kampı Planı, Trump’tan Ukrayna’ya Silah Verme Kararı

    15 Temmuz 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de Fon Ekosistemi | Pınar İlkiz: Sivil toplum kuruluşları sürekli kendilerini aklama çabası içine giriyor

    15 Temmuz 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Temsilin Çöküşü, Strateji Fetişi ve Daktilo1984’ün Retoriği Üzerine

    14 Temmuz 2025 Yazılar Arda Sarıgün

    Yerel Demokrasi ve Toplumsal Cinsiyetin Kesişim Noktası

    14 Temmuz 2025 Yazılar Ayşe Kaşıkırık

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}