Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Uzaktan Eğitilememek
    Forum

    Uzaktan Eğitilememek

    Galip Yüksel22 Haziran 20209 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Aralık 2019’da başlayan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19, siyasi, toplumsal ve ekonomik birçok alandaki değişimin de ana sebebi olmaya devam etmektedir. Süreç temelli bakıldığında, hemen her alandaki değişimin nasıl ve ne şekil bir hal alacağı ile ilgili belirsizlik şüphesiz sürmektedir. Tüm dünyada ne olacağı ile ilgili belirsizliğin yaşandığı alanlardan biri de eğitimdir. UNESCO, bu gibi acil durumlar için Çin’in pandemi sürecindeki uygulamalarını incelemiş ve esnek öğrenme tedbirleri belirlemiştir. 17 Nisan tarihli UNESCO verilerine göre dünyada Covid-19’dan etkilenen toplam öğrenci sayısı 1.7 milyarı aşmış durumda. Bununla birlikte neredeyse tüm ülkeler yüzyüze eğitime ara vererek uzaktan eğitim modeli ile eğitimin sürdürülmesine yönelik politikalar izlemektedir. Türkiye özelinde, hem Milli Eğitim Bakanlığı(MEB) bünyesindeki okullarda hem de Yükseköğretim Kurulu(YÖK) bünyesindeki üniversitelerde uzaktan eğitim altyapısının eğitimi sürdürmek için yeterli olup olmadığı sorusu akıllara gelebilmektedir. MEB, bu sorunu EBA gibi ortak bir program ile çözmeye çalışmaktaysa da üniversitelerin ortak bir programa sahip olmaması ve süreci yönetme konusunda inisiyatif sahibi olmaları (ki çoğu üniversitenin uzaktan eğitim altyapısının yetersiz olması) yükseköğretimde eğitimin mevcut durumu ve geleceği konusunda bulanık bir tablo ile karşı karşıya kalmamıza neden olmaktadır. Bu yazıda, eğitimden mahrum kalan tüm öğrencilerin sorunlarına değinmek elbette mümkün olmayacaktır. Fakat, süreçte yaşanan belli başlı sorunları dile getirmek amaçlanmaktadır.

    Eğitimin Covid-19 ile imtihanı: Gerçeklerle yüzleşmek

    Yaklaşık 2,5 aylık bir süreçte uzaktan eğitim ile ilgili yaşanan sorunlara baktığımızda ders içeriklerine ulaşmak için yeterli materyale sahip olamayan öğrenci grubunun hiç de azımsanmayacak sayılarda oluşu dikkat çekmektedir. Yeterli materyale sahip olsa dahi internet altyapısı ile ilgili yaşanan sorunlar, dersin sürekliliğini engelleyen en önemli unsurların başında gelmektedir. Öğrencilerin dersi takip etme konusunda yaşadıkları problemler, derslerin yüz yüze eğitim gibi olamayacağı algısı, dersin yürütücüsünün uzaktan eğitim altyapısına aşina olamaması, öğrencilerin veya öğretmenlerin teknolojik ürünlerin kullanımı konusunda yaşadıkları problemler, ders sürelerinin dersin içeriğine göre değil de uzaktan eğitim altyapısının yoğunluğunu azaltmaya yönelik belirlenmesi ve bununla birlikte derslerin verimliliğinin azalması, eğitimlerin kalitesi ve verimliliği konusunda özel okul – devlet okulu ayrımının yarattığı eşitsizliğin belirginleşmesi, özel okula giden öğrencilerin yüz yüze eğitim alamadıkları sürecin ücret iadesini talep etmeleri ile ilgili yaşanan sıkıntılar, lise ve üniversite sınav tarihleri ile ilgili çelişkili açıklamalarla birlikte öğrencilerin bu süreçte yaşadıkları sıkıntılar, ilköğretim ve ortaöğretimdeki özel okullarda öğretmenlerin maaşlarını düzenli olarak alamama sıkıntıları, okul çatısı altında sağlanan disiplinin uzaktan eğitim ile sağlanamaması düşüncesi ve bu süreçle birlikte teknolojik materyallere ihtiyaç duyulmasından kaynaklı teknolojiye bağımlılığın daha da artması gibi pandemi sürecinde yaşanan temel sorunlar, eğitimin mevcut durumunu anlayabilmek ve geleceğini öngörebilmek açısından önemlidir.

    Uzaktan eğitim sürecinde yaşanan sorunları sayılarla da görebilmek adına birkaç anket araştırmasına bakabiliriz. İlk olarak, Üniversite Araştırmaları(ÜniAr) Laboratuvarı tarafından 111 devlet ve 52 vakıf üniversitesinde toplam 17.939 lisans öğrencisi ile 1-4 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen memnuniyet anketi sonuçlarına göre; öğrencilerin %63’ünün evinde internet bağlantısı, %66’sının ise bilgisayar veya tableti bulunmaktadır. Bu öğrencilerin %23’ü uzaktan eğitimini sürdüremediğini belirtmiştir. İkinci olarak, Elektrik Mühendisleri Odası(EMO) İstanbul Şubesi tarafından üniversite öğrencilerinin internete erişimi ile ilgili yapılan anket sonuçları da her 10 öğrenciden birinin internete erişemediğini bize göstermektedir. Üçüncü olarak, Ankara Üniversitesi(AÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri tarafından hazırlanan ve 874 öğrencinin katıldığı ‘Ankara Üniversitesi Online Eğitim Süreci Anket Raporu’ çalışmasının sonuçları da ÜniAr’ın ve EMO’nun çalışmalarını destekler niteliktedir. Bu anket çalışmasına göre, Öğrencilerin üçte ikisi uzaktan eğitimde birçok sorun görmekte, dört öğrenciden biri tamamen verimsiz olduğunu düşünmekte ve sadece 10 öğrenciden biri sistemden memnun olduklarını ifade etmektedir. Yine bu araştırmada, Yaklaşık her 10 öğrenciden biri derslerine sürekli, 10 öğrenciden üçü zaman zaman devam etmekteyken, 7 öğrenciden birinin uzaktan eğitime erişemediğini görmekteyiz.

    Bu gruptaki öğrencilerin yaklaşık yarısının kişisel bilgisayarı bulunurken, %13,8’inin bilgisayarı yoktur. Geri kalanlar ailede ortak bilgisayarlar ile uzaktan eğitim sürecine katılmaktadırlar. Bu noktada, ailede iki veya daha fazla öğrencinin bulunması halinde eğitimin verimli bir şekilde sürdürülebilmesi için gerekli materyallerin de artması gerektiğini düşündüğümüzde, karşılaşılacak muhtemel problemleri öngörebilirsiniz. Son olarak, Binom’un 18-21 Nisan tarihleri arasında toplamda 1205 öğrenci ve öğrenci velisi ile yaptığı “Koronavirüs Sürecinde Uzaktan Eğitim Araştırması” verilerine göre öğrencilerin çoğu uzaktan eğitimine devam etmekteyse de eğitimine bu süreçte devam edemeyen %7 oranında öğrencinin bulunması, mevcut sürecin eşit eğitim hakkı ile ilgili bazı sorunlar doğurduğu gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Bu grubun %63’ü uzaktan eğitim modelini başarılı bulmaktadır. Ayrıca, bu çalışmaya göre mevcut düzendeki dijital altyapılı eğitimin bu süreçten sonra da devam etmesinin verimli olabileceğini düşünen oran %62.

    Elbette, uzaktan eğitim sürecinde öğrencilerin derslerden ne kadar verim aldıkları önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. ÜniAr’ın anketinde, öğrencilerin %48’inin (kötü ve çok kötü düzeyinde) ses ve görüntüden memnun olmadığını belirtmesi verimli bir eğitim-öğretim sürecinden geçmediğimizi düşünenleri haklı çıkarmaktadır. Ayrıca, bu grubun %49’u ders içeriklerinin ve materyallerinin dersin amacına uygun olmadığını düşünmekte, kullanılan içeriklerin orijinalliği de öğrenciler (%53’ü) tarafından kabul görmemektedir. Ders içerikleri ve materyallerden memnun olan öğrenci sayısı yaklaşık beşte bir oranına denk gelmekte ki, bu oran sürecin verimliliğini sorgulatan önemli bir diğer unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Ders içerikleri ve materyaller konusunda yaşanan problemlerle birlikte dersi yönlendiren öğretim elemanlarının öğretme becerileri, öğrencileri yönlendirme, onlara destekte bulunma, yardım etme ve süreçle ilgili bilgilendirme konularında da başarılı bir süreçten geçmedikleri gerçeğini yapılan çalışmalarda görebiliriz. Fakat, bununla birlikte %47’lik bir kesim de öğretim elemanlarının tutumlarından memnun görünmektedir. Covid-19’un hayatımıza girişi 6 ayı bulmuş olsa da etkisi muhtemeldir ki yıllarca sürecektir. Bu etki, hayatımızı ilgilendiren siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, psikolojik vb. her alanda kendini gösterecektir.

    Metnin bu kısmına kadar öğrencilerin karşılaştığı temel sorunlardan bahsettik fakat, süreçle ilgili yaşanan kaygı ve gelecekle ilgili endişenin bireyler üzerindeki etkisinin onarılmasını öncelik haline getirmeliyiz. Yapılan araştırmalarda öğrencilerin yarısından çoğunun kaygı bozukluğu ve uzaktan eğitime odaklanma sorunu yaşadıkları not edilmiştir. Bununla birlikte, eğitim hayatına dair en endişeli grup kategorisinde anlaşılır bir şekilde liseliler varken üniversitelilerin neredeyse üçte ikisi eğitimine dair endişe duymaktadır.

    Lisansüstü düzeydeki öğrencilere özel bir parantez açmak gerekirse, sürecin psikolojik boyutu ve fiziki şartların olumsuz olabilmesi durumlarını en temel sorunlar olarak ifade edebiliriz. Bu sorunlar üniversiteden üniversiteye farklılık gösterecektir. Fakat, lisansüstünde öğrenci sayısının daha az olduğunu ve öğretim üyeleri ile iletişimin bireysel olarak daha iyi sağlandığını düşündüğümüzde yaşanabilecek sorunların çözümleri de daha hızlı ve alternatifli olabilmektedir. Lisansüstü seviyedeki öğrencilerin teknolojik ürünler ile ilgili nispeten daha az sorun yaşadığını not düşebiliriz. Fakat internet altyapısına bağlı olarak ses ve görüntüde yaşanan sorunlar, ortak bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Hatta bu düzeydeki derslerin daha interaktif geçmesi, bağlantı sorununu çözülmesi gereken öncelikli sorunların başında getirmektedir. Bununla birlikte, araştırmaları için bu süreçte kütüphanelerden faydalanamayan öğrenciler için akademik çalışmalarının aksaması söz konusu olabilmektedir. Lisansüstünü ilgilendirdiği için YÖK’ten de söz etmemiz gerekir. YÖK, kuşkusuz bu süreçte en aktif rol oynayan oyunculardan biridir. Öğrencilerin çoğunluğu YÖK’ün sorumluluğunu yerine getirdiğini fakat kendi üniversite veya fakültelerinin sorumluluklarını yerine getiremediğini düşünmektedir. YÖK, özellikle 2019-2020 Bahar dönemi kayıtlarını dondurmak isteyen öğrencilerin taleplerini karşılayacağını açıklayarak önemli bir opsiyon tanımıştır. Ayrıca, yüksek lisans ve doktora sürecindeki öğrencilerin tez savunmaları ve yeterlilik sınavları, kayıt altına alınması şartıyla dijital mecralar kullanılarak yapılabilir kararı, bu süreçte öğrencilerin yaşayabilecekleri olumsuzluklara karşı bir önlem niteliğindedir.

    Gerçeklerle yüzleştik, Peki şimdi ne yapmalıyız?

    Tüm bu verileri göz önüne alarak değerlendirme yapmak gerekirse, bu süreçle birlikte öğrencilerin nitelikli eğitim olanağından mahrum kaldığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Bu sorunları aşmak için ilgili kurumların attığı adımlar makul olsa da Türkiye’de devlet üniversitelerinde okuyan öğrencilerin sosyo ekonomik şartları, sadece uzaktan eğitim modeli ile bir şeyleri çözemeyeceğimizi de göstermektedir. Yapılan çalışmalarda, öğrencilerin yaklaşık beşte biri ailelerinde gelir kaybı yaşandığını, yarısından fazlası da ekonomik zorluklar ile karşılaştıklarını belirtmektedir. Eğitime erişemeyen risk altındaki bu grupların olası ikinci ve üçüncü dalga ile birlikte eğitimlerini uzun vadede sürdüremeyecekleri aşikardır. Bu konuda hem MEB’in hem de YÖK’ün muhtemel senaryolarla ilgili politikalarının var olduğu düşüncesine inanmak istiyorum. Aksi takdirde, önümüzdeki dönemlerde pandeminin yarattığı en büyük tahribatlardan birini eğitim alanında görebiliriz. Tüm bunların dışında, Sosyal Bilimler için uzaktan eğitim modelini çözüm olarak düşünmek anlaşılır olsa da Fen ve Sağlık Bilimleri’nde uygulama alanı gerektirebilen bölümler/dersler için orta ve uzun vadede nasıl politikaların izleneceği bir başka soru işareti olarak burada dursun.  

    Yukarıda belirtilen tüm sorunların kısa vadede kesin çözümü pek mümkün değildir. Hem devletin tüm kurumlarının işbirliği içerisinde politikalar belirlemesi hem de toplum olarak bizler sürece katkı sağlamak için biraz daha sabretmemiz gerektiğini kabullenmeliyiz. Bu bakımdan yaşanan sorunların olağandışı bir sürecin sonunda ortaya çıktığını ve bu süreci en az yıkımla atlatabilecek adımların işbirliği içerisinde atılması gerektiğini idrak ederek hareket etmek en doğrusu olacaktır. Bu noktada eğitimin geleceği hakkında biraz daha net konuşmak için önümüzdeki dönemde alınacak kararları beklemeliyiz. Fakat Cambridge Üniversitesi, küçük gruplar halinde yapılabilecek dersler dışında derslerin 2021 yazına kadar uzaktan sürdürüleceğini açıklayarak olası senaryolardan birini hayata geçirmiş oldu. Manchester Üniversitesi de gelecek dönem için uzaktan eğitime devam etme kararı almıştı. Bu kararlar, İngiltere’deki salgının boyutuyla ilgili olsa da uzaktan eğitime devam etme kararı alacak ülkeler veya okullar için bir örnek teşkil edecektir.

    Pandeminin yarattığı yıkıcı etkinin farkında olarak değerlendirme yapmak zorundayız. YÖK veya MEB’i olumlu veya olumsuz eleştirirken de böyle bir durumla ilk kez karşılaştığımızı hatırlayarak eleştirmeliyiz. Süreç küresel ama mücadele ulusal devam etmektedir. Bu yüzden, anlayışla hareket ederek çözümler üretmeye çalışmalıyız. Hiç kimsenin eğitimden mahrum kalmaması için tüm kurum ve kuruluşlar işbirliği içinde çalışmalıdırlar. Birkaç aylık alışma sürecini geride bırakarak pandeminin seyrine bağlı olarak uzaktan eğitim modülünün tüm üniversitelerde en verimli şekilde kullanılabilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Uzaktan eğitime bilgisayar/tablet/telefon gibi yeterli aygıtları olmadığı için devam edemeyen öğrencilere bu anlamda destekte bulunulması pek mümkün görünmemekteyse de bu öğrencilerin tespiti ve eğitimden mahrum kaldıkları sürenin telafi edilmesi için alternatifler oluşturulması şarttır. Bununla birlikte internete erişimi kısıtlı olanlar ve internet altyapısından dolayı bağlantı sorunu yaşayanlara destek olması amacıyla YÖK’ün her öğrenciye 6 GB internet hediyesi yeterli olmasa da bu süreç için geçici çözüm olarak görülebilir. Fakat en önemlisi, bundan sonra hangi adımları atacağımızdır. “Kervan yolda düzülür” mantığını geride bırakıp planlı, programlı bir sistem inşaası için çalışmak, gelecekte yaşanabilecek sorunların çok çabuk bir şekilde çözümü anlamına gelecektir. Öğrencilerin bu süreci uzaktan eğitimle sürdürmeye çalışırken aynı zamanda eğitimden uzaklaşmamaları en büyük temennilerden biri olsa gerek. Tüm dünyada normalleşmeye yönelik politikalar bir bir uygulanmaya başladıysa da Covid-19’un hayatımızda kapladığı yer azalarak devam edecektir. Bu bakımdan kademeli normalleşmenin tüm gerekliliklerini yerine getirmek, eski normale dönüşümüz için kilit önemdedir.

    Fotoğraf: Element5 Digital 

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikSoldaki Son Çıkış
    Sonraki İçerik Deva Partisi LGBTİ+’ların Dertlerine Deva Olabilecek mi?

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Küreselde ve Yerelde Kadınlar, Romanya-Polonya Seçimleri ve Trump’ın Ortadoğu Gezisi |2’li Görüş #41

    20 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi ve Melis Konakçı
    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Gençlerin Sandıktan Uzaklaştığı Türkiye: Seçime Katılım Düşerken Umut Nerede?

    21 Mayıs 2025 Yazılar Deniz Gün Eraslan

    19 Mayıs 1919: Bağımsızlık Ruhunun Uyanışı ve Türk Gençliğine Bırakılan Emanet

    19 Mayıs 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Fesih Kararı ve Türkiye’de Siyasetin Yönü | Burak Bilgehan Özpek Fesih Kararını Değerlendirdi

    19 Mayıs 2025 Röportajlar Daktilo1984

    Türkiye’de Gazetecilik | TGS’den Basın Özgürlüğü Raporu: İlyas Coşkun ve Ülkü Şahin ile Söyleşi

    18 Mayıs 2025 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}