Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Ukrayna Rusya Savaşının Kazananı Kim?
    Forum

    Ukrayna Rusya Savaşının Kazananı Kim?

    Zeynep Elif Yıldızel10 Ağustos 20227 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Rusya’nın Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’yı bir kez daha işgal etmesi ve bu işgali başşehir Kiev’e taşıması tüm dünyada önemli sonuçlar doğurdu. Covid pandemisi sonrası hiç de tahmin edilmediği gibi (ki ben her fırsatta petrol ve doğal gaz fiyatlarının artacağını söylemiştim) enerji fiyatlarındaki artış ülkeleri zorlamaya başlamışken bir de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, tüm dünyada enerji ekonomisinin ve dahi enerji güvenliğinin tuzu biberi oldu.

    En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Rusya-Ukrayna savaşının açık ara kazananı, Amerika Birleşik Devletleri ve petrol şirketleridir. Bu sonuca dünyayı götüren iki önemli yanlış vardır. Bunlardan birincisi, rasyonel olmayan enerji dönüşümü ve ülkelerin kağıt üzerinde kalmaya mahkum net sıfır hedefleri ile son on beş yılda enerji bağımsızlığı konusunun, enerji güvenliği konusu ile karıştırılmış olmasıdır.

    Öncelikle Ukrayna’nın ve Rusya’nın enerji sistemine katkılarını anlatmak gerek. Ukrayna hepimizin bildiği gibi dünya piyasalarına önemli ölçüde enerji, özellikle buğday ve ay çiçek yağı olmak üzere birçok tahıl ürünü ve maden ihraç etmektedir. Bu kriz ile birlikte dünya önemli bir enerji ve gıda ürünü krizi yaşamakta ve bu ihtiyaçlara ulaşım her şeyden daha önemli hale gelmektedir. Madencilik, yine Ukrayna’nın önemli ihraç kalemlerinden birisidir ve bu krizle birlikte 21. yy ürünlerinin bir çoğunda fiyat artışı gözlenmektedir. Fiyat artışları sürecektir çünkü, günlük hayatımızda vazgeçemediğimiz birçok teknoloji ve sanayi ürünü ve başka ürünler ya petrolden elde edilen yan ürünlerden ya da madenlerden üretilmektedir.

    Ukrayna tüm bu ham maddelerden toplam 69 milyar dolarlık ihracat yapmaktadır. Bu ihracatın yaklaşık %50’si Avrupa ülkelerinedir. Yani Avrupa kendi üretimini sağlayabilmek için her durumda Ukrayna’dan gelecek enerji ve ham maddelere ihtiyaç duymaktadır. Maden rezervleri olarak Ukrayna dünya toplam rezervinin yaklaşık %5’ine sahiptir. Bu madenler çoğunlukla endüstri için gerekli olan grafit, demir, titanyum, magnezyum, mangan, kaolin, nikel, cıva ve diğerleridir.

    Bununla birlikte Ukrayna, Sovyet Rusya döneminden kalma 15 nükleer reaktör ile birlikte elektriğinin %51’ini üretmekte ve Avrupa kıtasındaki en zengin uranyum yataklarına sahip durumdadır. Petrol ve doğal gaz rezervlerine bakacak olursak, petrolde çok küçük bir üretimleri olmasına rağmen, doğal gazda rezerv açısından Avrupa’nın ikinci önemli ülkesidir. Burada ek bir bilgi vermek gerekirse, Ukrayna’nın aranması gereken epey baseni mevcuttur. Yani arama çalışmaları ile birlikte Ukrayna hem doğal gaz rezervlerini arttırabilir hem de petrol rezervlerini arttırabilir. Arama-üretim sektöründe yatırım alabilecek bir ülke konumundadır. Ancak enerji ham maddesi sağlamadaki adını öne çıkaran görevi kendi üretiminden ziyade enerji transit ülkesi olmasıdır. Ukrayna 45 bin km’lik boru hattı, 72 kompresör istasyonu ve 13 UGS (yeraltı gaz depolaması)  ile birlikte Avrupa’nın önemli bir doğal gaz tedarik transit ülkesidir. 13 adet yer altı deposunun toplam kapasitesi 1.1 tcf’dir (trilyon kübik feet).

    Rusya Ukrayna’yı işgal ettiğinde ilk tepkiyi petrol ve doğal gaz piyasası vermişti. Çünkü enerji güvenliği ciddi şekilde yara aldı (Şekil 1). 2014’te petrol fiyatlarının düşmesi ile birlikte hızlanan ve 2015 yılında “Paris İklim Antlaşması’nın” imzalanması ile perçinlenen düşük petrol fiyatları ve gelecekte petrolün yerini güneşin ve rüzgarın başını çektiği yenilenebilir enerjinin alacağı algısı, petrol ve doğal gaz arama-üretim yatırımlarının durdurulmasına neden olmuştur.

    Şekil 1: Petrol ve Doğal Gaz fiyatlarının Ukrayna krizine verdikleri tepki (kaynak:tradingeconomics.com)

    Sadece Paris İklim Anlaşması petrol ve doğal gaz sektöründeki yatırımları %35 oranında düşürmüştür. Bunun yanına düşük petrol ve doğal gaz fiyatlarının 2016-2018 boyunca devam etmesi de yatırımların durdurulmasının diğer bir sebebidir. Sonrasında ise 2020 Covid pandemisi ile birlikte düşen talep, petrol ve doğal gaz fiyatlarını düşürmüş ve yatırımlar yine sekteye uğramıştır. Sözün özü, halihazırda arz sıkıntısı ve yakın gelecekte petrol ve doğal gaz fiyatlarında artış beklerinken Ukrayna krizi bu fiyat artışını hızlandırmış ve belki de bir senede geleceğimiz noktaya birkaç ay içerisinde gelinmiştir.

    Bu kısa sürede artışın nedeni enerji güvenliğinin sıkıntıya gireceği ve yenilenebilir enerjinin özellikle ağır sanayisi olan ülkelerde üretimi etkileyebileceği kaygısıdır. Nitekim Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin hemen akabinde Almanya kömür santrallerini açabileceğini hatta açmak istediğini beyan etmiştir. Oysaki Rus şirketi Gazprom’un, Almanya’da en büyük iki yeraltı gaz deposu ve ayrıca gaz taşıma ve ticaretinde ortaklıkları vardır. Yani enerji bağımsızlığı ve iklim değişikliği kararları ile birlikte globalleşme, Rusya’nın Avrupa ülkeleri ile iç içe geçmiş enerji ticaretine yol açmıştır.
    Ayrıca; BP, Rosneft şirketinin %20’sine; ExxonMobil ve Shell, Sakhalin sahasına ve Equinor’un (Norveç milli petrol şirketi; namı diğer Statoil) Rusya’da ortaklıkları mevcuttur. Ayrıca irili ufaklı petrol şirketleri ile petrol sektöründe hizmet veren diğer şirketler de Rusya’da aktif petrol ve doğal gaz arama üretim alanında yer almaktadır. Bu denklemde unutulan enerji güvenliği Ukrayna krizi ile tekrar gündeme gelmiştir. Dolayısıyla Rusya’nın Ukrayna işgaline uluslararası yaptırım uygulamak neredeyse imkansız hale gelmiştir.

    Rusya dünya enerji piyasasına günlük 4.3 milyon varil petrol ve yıllık 210 bcm doğal gaz sunmaktadır. Bunun günlük 2.5 milyon varil petrolü ve yıllık 142 bcm doğal gazı Avrupa tarafından kullanılmaktadır. Bu rakamlar sadece Avrupa bilirliği rakamlarıdır. Türkiye’yi ve Avrupa birliği üyesi olmayan birkaç ülkeyi daha katarsak bu rakamlar artacaktır. Bilindiği üzere Rusya’nın Avrupa’daki en önemli üç müşterisi Almanya, Türkiye ve İtalya’dır (Şekil 2).

    Şekil 2: 2020 yılındaki Avrupa’nın tedarik ettiği Rus gazı miktarları (bcm)

    Rusya’nın tek müşterisi Avrupa değildir elbette. Rusya Çin’e ihraç ettiği petrolde ikinci sırada ve doğal gazda ise dördüncü sırada yer almaktadır. Çin’in 2030 yılında Rusya’dan 100 bcm gaz ithal edeceği planlanmıştır. Dolayısıyla iç içe girmiş ilişkilere rağmen Avrupa Rusya’ya yaptırım uygularsa Rusya’nın zararına bir durum gelişmez ve Çin önemli bir müşteri konumuna gelir.

    Yine tekrar etmekte fayda var; Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi enerji dönüşümünü ve iklim duyarlılığını enerji güvenliği ile birlikte bir dönüm noktasına getirmiştir. Avrupa Birliği yaptırım uygulayamayacağını bildiği için acilen Rusya’dan tedarik ettiği gazın yerine ikame gaz koyabilir mi? Bu sorunun cevabı aranmaktadır. Cevap ise uzun dönemli çözümlerde mevcuttur. Bu nedenle Avrupa hemen, önümüzdeki kışı geçirebilmek için alternatif kaynaklara yönelmiş ve LNG (Sıvı Doğal Gaz) tedarik etmeye başlamıştır. LNG’de en önemli ihracat ülkesi Katar, her ne kadar talepleri karşılamaya çalışsa da, kapasite nedeni ile tüm ihtiyaca yetişememektedir. Bu boşluktan ise halihazırda kapasitesi mevcut Amerika Birleşik Devletleri faydalanmış ve 2022’nin ilk yarısında bir önceki döneme göre ihracatını %12 arttırmış ve günlük 11.2 milyar feet küpe çıkarmıştır.  

    Bununla beraber, bu kriz bir yandan petrol ve doğal gaz fiyatlarını sadece Rusya lehine artırmakla kalmayıp, petrol şirketlerinin kârlarını da arttırmıştır. Exxon şirketi 17 milyar $, Chevron 11.6 milyar $, Shell 11.5 milyar $ ve Total’in 9.8 milyar $ olarak açıklanan ikinci çeyrek karları aslında, yenilenebilir enerji dönüşümünün kağıt üstünde kaldığını ve bu nedenle Avrupa’da bu kış enerji yoksulu bir çok hanenin olacağını göstermektedir. Yukarıda da bahsetmiştim; Almanya kömür santrallerini açmaya hazırlanıyor çünkü ağır sanayisinin üretime devam edebilmesi için  sürdürülebilir ve kontrol edilebilir enerjiye ihtiyacı var.

    Alınması gereken ders şudur; enerji güvenliği 21.yy’da da önemini koruyacaktır. Enerji güvenliği, enerji bağımsızlığı ile karıştırıldığı sürece ve aslında pahalı olan yenilenebilir enerji yatırımları devam ettiği sürece halklar, pahalı enerji kullanımına ve hatta evsel kullanımlarda kesintilere maruz kalacaktır. Nitekim, Avrupa %15 enerji tasarrufu kararı almış, ancak hangi kesimlerin bu tasarrufu yapacağı net bir şekilde belirtilmemiştir. 21. yy’da hiçbir halk soğuk evde oturmak ya da soğuk su ile yıkanmak istemeyecektir. Ayrıca 2070 yılına Hindistan’ın verdiği net sıfır dönüşüm tarihi gibi bir çok ülkenin verdiği taahhütlerin gerçekleştirilmesi, kağıt üstünde olanaklı ama pratikte imkansız olan taahhütlerdir. Bu nedenle enerji dönüşümü ile enerji güvenliği karşı karşıya gelmiş ve enerji güvenliği daha önemli olduğu için net sıfır taahhütleri, Almanya’nın ayan beyan kömür santrallerini açmak istemesi gibi, seslendirilerek ya da seslendirilmeden sümen altı edilerek vazgeçilecek kararlara dönüşmüştür.

    Aslında iklim değişikliği çok önemli bir konudur. Çünkü artan atmosfer sıcaklığı ortalamaları ile eriyen buzullar ve artan deniz seviyesi, çok büyük sayıda insanı etkileyecek ve insanlık tarihinin görmediği kadar çok insan yaşam alanlarını kaybettikleri için göç edecek ve kaybedilen alanların önemli bölümü tarım arazileri olduğu için de insanlık tarihinde görülmeyen küresel açlık krizi ile karşı karşıya kalacaktır. Bu felaketten rasyonel olmayan net sıfır taahhütleri ile kurtulmak imkansızdır. Enerji dönüşümünün maaliyeti de yine bu süreçte çok sayıda yoksul oluşturacak ve enerjiye ulaşım önemli bir yoksunluk sorunu olacaktır.

    Biz iklim değişikliğini bilimsel yöntemler ile ele almalıyız ve bilmeliyiz ki 4.5 milyar yaşındaki dünyamızda insan kaynaklı olmayan çokça iklim değişikliği yaşanmıştır. Bilim sübjektif bir inanış sistemi değildir; aksine verilerden, gerçeklerden, teorilerden ve deneylerden bilim ve sonuçlar üretilir. Bu nedenle iklim değişikliği ile savaşırken enerji güvenliğini unuttuğumuzu fark ettiğimiz şu günlerde, iklim krizinin yaratacağı sıkıntılardan kurtulabilmek için daha bilimsel olan karbon yakalama (carbon capture) teknolojilerine yatırım yaparak atmosferdeki fazla karbondan kurtulmaya ve iklim krizinden rasyonel olarak çıkmaya çaba sarf etmemiz gerekmektedir. Aksi takdirde enerjisi Rusya bağımlı bir dünya ve enerji yoksulu bir çok ülke ve enerji güvenliğinden en karlı çıkan Amerika Birleşik Devleri ile dev petrol şirketlerinin önünü kapattığı çıkmaz bir sokakta sonucu bekler dururuz.

    Fotoğraf: Matthew Henry 

    Dünya Ekonomi Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikBitmeyen Kriz: Tayvan Sorunu, ABD ve Çin
    Sonraki İçerik Kitap Yorum: Yusuf Akçura, Türkçülüğün Tarihi

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Cem Özen
    Bültenler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Bültenler

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Emrullah Özdemir

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}