Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Soli Özel Ne Dedi, Niye Dedi?
    Forum

    Soli Özel Ne Dedi, Niye Dedi?

    Ahmet Erdi Öztürk23 Ekim 20225 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Soli Özel geçtiğimiz günlerde, Politikyol sayfalarında “Kemal Bey’in Adaylığı” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun böylesi önemli bir seçimde aday olmaması gerektiğini sadece seçimi kaybetme ihtimali üzerinden değil, bunun ötesinde aday olarak belirlenme yöntemi üzerinden de eleştiren sağlam bir yazıydı. Kendisinden dış politika, Amerika ve İsrail öğrendiğimiz Soli Özel, bence çok önemli bir yazıyı çok önemli bir zamanda ve de önemli bir mecrada kaleme aldı.

    Bu yazı neden yazıldı, bu yazı neden bu kadar tartışma yarattı ve bu yazı ne kadar haklı noktalara değiniyor tartışmalarına girmeden iki kişiyi, cesaretleri, özgür düşünceye verdikleri önem ve de mesleklerine duydukları saygıdan dolayı tebrik etmek istiyorum. Bu iki kişi Politikyol’u yöneten ve aslında ana omurgasını oluşturan Dr. Ali Haydar Fırat ve de Murat Aksoy. Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek lazım. Kendi siyasi görüşleri farklı olsa da onlara göre Kemal Bey yıllardır büyük ve önemli işler yapıyor olsa da böyle bir eleştiri yazısını noktasına dokunmadan yayınladılar. Bravo… Sonrasında hem Murat Aksoy hem de Bilgehan Uçak bu yazıya karşı çıkan yazılar yazarak özgür ve de demokratik tartışma ortamının hala Türkiye’de var olduğunu gösterdiler. Sanıyorum bu tavır kendi başına bir takdiri hak ediyor ve Türkiye’de hala bir kesimin kalbinin attığını bizlere gösteriyor. Umarım bu durum böyle devam eder, zira eğer otoriter bir rejimi sandık yolu ile değiştireceksek ve de Türkiye’de bir revizyon hedefliyorsak öncelikle kendi içimizde bunu yapmamız şart. Aksi takdirde aktörler değişir ama düzen aynı kalır. İşte bu nedenle de Soli Özel’in yazısının yayınlanması bile kendi başına önemli bir durum.

    Soli Özel “Kral Çıplak” Dedi

    Birçok farklı nedenden dolayı Kemal Bey’in adaylık konusunda muhalefeti baskı altına aldığı ve de kendi hegemonyasını kurduğu çok açık. Bunu doğrudan kendisi mi yapıyor ya da etrafı bir şekilde kraldan çok kralcılık mı oynuyor bunu bilemeyiz ama iki durum birden de oluyor olabilir. Sanıyorum bu hegemonyaya en yüksek sesle itiraz edenlerden birisi Berk Esen bir diğeri Burak Bilgehan Özpek ama onlar tek başlarına ne kadar yeterli oluyor bunu kestirmek çok zor. Zira bu dönemde insanın elinin kalem tutması sanıyorum etkisinin fazla olması anlamına gelmiyor.

    Fakat belirli bir kesimin Kemal Bey’in “Çekilin ben aday olacağım” ısrarına sessiz kalmaya zorlandığını da söylemek zorundayız. Bunun en temel nedenlerinden birisi, Kemal Bey’in adaylığına onun Alevi kimliği yüzünden itiraz ediyormuş gibi gözükmeme isteği. Esasında şunu söylememiz gerek, bu adaylığa itiraz edenlerin hiçbirisi bu nedenle itiraz etmiyor, aksine bir şekilde bu durumun modern ve de seküler (laik değil) bir Türkiye için gerekli olduğunu da söylüyorlar. Fakat, böyle bir yaftayı alınlarında kara bir leke olarak taşımamak için susuyorlar. Bununla beraber “Ya kazanırsa ve böyle bir durumda da bizler oluşacak yeni iktidar bloğundan dışlanırsak” korkusu da mevcut. İşte Soli Özel böyle bir korkuya ya da çıkar beklentisine kapılmadan “kral çıplak” diyebildi ve temeli çok sağlam argümanlar ile Kemal Bey’in adaylık için ideal ve rasyonel kişi olmadığını söyledi, bunu söylerken de esasında çok tekrarlanan kampanyayı uzun vadede sürdüremeyecek olması gibi gerçekçi bir argümanın dışına çıkarak onun geçmişi ile yeni bir gelecek kurabilmesinin imkânsız olduğunu dile getirdi.

    Soli Özel aslında çok insani bir noktaya değiniyor. Diyor ki: “Bu zamana kadar olan karne elimizde ve bu karne ile bir üst sınıfa geçmek imkânsız”. Ben bunun bir adım daha ötesinde gideyim, oldu ya bir adım öteye geçildi ve seçim kazanıldı. Amerika gezisi, muhtarlara özel kalem müdürü atanması ya da son zamanlardaki sansür yasasına verilen tepkiler gibi durumlar göz önüne alındığı zaman Kemal Bey’in mevcut ekibinin de Türkiye gibi büyük bir gemiyi yeniden ayağa kaldıramayacağı açık. Bu kadronun yetersizliğinden çok, yıllar içerisinde hantallaşması ile alakalı bir durum. Hoş, elbette buraya daha çok var ama öncesinde Erdoğan’ın çok boyutlu bir şekilde kurguladığı seçimi kazanma oyununa nasıl karşılık verilecek? Örneğin, Rusya’nın Erdoğan’ın yanında yer aldığı bu seçimde onun etkisini azaltacak uluslararası bir etkinliği ve de bilinirliği de yok. Bu kadar kısa bir sürede nasıl kurulacak bu etki? Bu çok zor, çünkü Kemal Bey ile yerel ve de küresel güçlerin bir şekilde ilişki kuracağı tutku-güven-açıklık üçgeni de bulunmamakta. Hal böyleyken olamayacak duaya kimi çekinceler üzerinden evet demeyen Soli Özel, bence önemli bir iş yapmış ve sanıyorum faydalı olacak bir tartışmayı da başlatmış bulunuyor.

    Durum Tespitlerinde Alternatif Şart Mıdır?

    Yukarıdaki satırlardan da anlaşılacağı gibi ben, Soli Özel’e ufak bir fark ile katılıyorum. Buradaki fark Kemal Bey’in geçmişini onun kadar eleştirmiyor olmam. Ama bence de Kemal Bey bu denli önemli bir ölüm-kalım seçiminin doğru adayı değil. Kendisine giden eski bürokratlar, askerler, çevresini saran siyasi danışmanları ve onu olduğundan daha iyi konumda gösterenler ise öncelikle ona, sonrasında ise Türkiye’ye büyük haksızlık ve de kötülük yapıyorlar. Belki de bunu kasıtlı yapıyorlar. Çünkü bu sayede Kemal Bey’in gerçek dünya ile ilişkisini dolaylı yoldan kesiyorlar. Hal böyle olunca bu işin ahlaki bir boyutu da ortaya çıkıyor. Gerek aday belirleme sürecinden bakıldığında, gerek diğer aday adaylarını bir şekilde etkisiz hale getirme taktiklerine bakıldığı zaman çok da ahlaklı bir süreç işlemiyor.

    Kemal Bey’in adaylığını daha duygusal ve de normatif gerekçeler ile destekleyenler onun “doğal” aday olması gerektiğini söylüyor. Ama artık itiraf etmek zorundayız. Yıllardır doğal bir süreç yaşamıyoruz ve seçimlerin çok doğal bir ortamda geçmeyeceği de aşikâr. Bu noktada “doğal” aday yerine “doğru”, “kazanacak” adaydan başka şansımız yok. Durum böyle iken kimsenin, “Aman efendim konuşuyorsunuz ama alternatifiniz kim?” şeklinde soruya soru ile cevap veren çömez Mossad ajanı taklidi yapmasına da gerek yok. Kısacası durum tespitleri kendi içerisinde alternatiflerini barındırıyor. Kemal Bey ile ne yazık ki bu işin olmama şansı çok yüksek ve bu hepimizin içindeki korku. Ancak çoğumuz bu korkuyu dudaklarımızı kımıldatarak söyleyemiyoruz. Fakat bunu Soli Özel çok düzgün ve bir çıkar gözetmeden yaptı. Korkmadı, çekinmedi, gereksiz hesap yapmadı. Bence iyi de yaptı ve bu konuda da yalnız kalmamalı.

    Ne dersiniz, nedeni ne olursa olsun korkularımız ile yüzleşmenin zamanı gelmiyor mu geç olmadan?

    Fotoğraf: Mayur Deshpande 

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikAli Arif Aktürk: Kömür Bile Alternatif Olarak Avrupa’da Gündemde
    Sonraki İçerik Merkez Bankası Faiz Silahını Halka Doğrultmaya Devam Ediyor

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}