Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Muhalefetten Rekabet Notları: DEVA ve İYİP Örnekleri
    Forum

    Muhalefetten Rekabet Notları: DEVA ve İYİP Örnekleri

    Ali Açıkgöz2 Kasım 20225 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Yaklaşan 2023 genel seçimlerine giden yolda, sosyal medya kamuoyunda bir adaylık tartışması süregidiyor. Bu tartışmaların “muhalefetin adayı kim olmalı” ya da “muhtelif aday adaylarının artıları-eksileri nelerdir” gibi bir eksene sıkışma emareleri gösterdiğini düşünüyorum. Bu, adaylık üzerine olası tartışmaların gereksiz veya değersiz olduğu anlamına gelmez. Konuya başka açılardan bakabilmeye, günümüzde Türkiye siyasetinin seyrinden yola çıkarak olanı anlamlandırmaya ve kayıt düşmeye de yarar.

    Ön kabullerim şunlardır: Sosyal medya siyasi partilerin ve siyasetçilerin takipçilerine doğrudan ulaşabildiği görüntüsünü yaratan bir mecradır. Birey ve kurum olarak siyasetçiler, takipçileriyle etkileşime girme imkânı bulmaktadır ve elbette tam tersi de geçerlidir. Twitter’da sıklıkla gördüğümüz, siyasetçilere yönelik “bunlar bizi hiç dinlemiyor” türünden hayıflanmalar, bu doğrudan ulaşma hissinin bir semptomudur. Kısacası, Simmel’in vaktiyle saptadığı gibi bir yandan bireysel özgürlük hissini, öte yandan da bireyin silikleşmesini bu etkileşimde gözlemleyebiliriz. Etkileşimler önemlidir ve bize bir şeyler anlatır. Siyasi partiler ve takipçileri kesitinde etkileşimler, kamuoyunda toplumsal yarılmalara (cleavage) denk gelen parti kimliğinin yaratımı ve pekiştirilmesi için nasıl kullanıldığını göstermektedir.

    Muhtelif parti liderleri, öncelikle tabanları açısından, sosyal medya tartışmalarını siyasi yarılmaları tayin etme aracı olarak kullanıyor. Fiili siyaset üretmekteki eksikliklerini takipçileri nezdinde bu şekilde kapatıyor ve “kazanılacağı garanti” görülen seçim sonrasına parti kimlikleri için pozisyon belirliyorlar. Bu, partiler-arası rekabet bağlamında gerçekleşiyor. Parti liderleri kendi tabanları ile olan ilişkilerinde farklı parti tabanlarının özellikle Twitter’daki etkileşimlerinde ortaya çıkan sürtüşmeleri, partiler-arası rekabette parti duruşlarını tayin etmek ve bunları savunmak için kullanıyorlar. Yani bu yazıda, sözgelimi A partisi ve B partisinin temsilcilerinin, A, B veya C parti tabanlarının birbirleri ile etkileşimleri üzerinden kendi partilerine yön vermelerine bakacağım. Bireyler arası etkileşimler özellikle parti liderleri seviyesinde artık silikleşiyor ve aynı ölçüde genelleşiyor. Sonunda parti kitlelerine yön tayin eden kimlikler olarak çerçeveleniyor.

    Yazıda argümanım, yukarıda daha soyut ifade etmeye çalıştığım kimliklenme ve çerçevelenmenin, muhalefet içinde taban ve oy için rekabet edildiğini göstermesidir. Görünen o ki siyasiler, bu kavgayı “masa dağılıyor” gibi algılanabilecek elit seviyesinde bir rekabetten çok, parti tabanlarına yönelik bir şekilde kurmaktadır.

    Twitter’da gerçekleşip gerçek dünyaya teklif edilen ve parti kimliğini pekiştiren iki örneği karşılaştırmak istiyorum. Birinci örneğim Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın, ikincisi İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’indir.

    Örnek 1

    İBB’nin 30 Ağustos 2021’de Vals icra edilen Zafer Bayramı kutlaması sonrası anonim birkaç hesabın Twitter’daki mesajları ile başlayan site içi tartışma, Ali Babacan‘ın milli günler üzerinden dindar vatandaşlara gönderme yaptığı ve ülkeyi rövanştan beslenen azgın azınlığa bırakmayacağı yönündeki ifadesi ile kocaman bir “endişeli muhafazakarlar” gündemine dönüştü.

    Mart 2020’de kurulmasından sonra beklenen ilgiyi yaratamayan DEVA, belki de ilk kez Twitter’da başlayan bir tartışma ile gündem yarattı. Olay, CHP tabanı ile kutuplaşma içermesi ve Ekrem İmamoğlu’nun düzenlediği bir kutlama olması açısından ilginçti. Bu özellikle sosyal medya ve kendini burada görünür kılan internet medyasında DEVA’nın kendi kimliğini belli bir toplumsal yarılma açısından kurmasına yaradı. Kimliğini “muhafazakâr” olmak ve “endişeli” olmak üzerinden çerçeveledi.

    Örnek 2

    Cumhurbaşkanlığı adaylık tartışmaları veya yaklaşan İyi Parti Olağan Kongresi gibi gündemler bağlamında Meral Akşener’in daha yakın tarihli açıklamalarına bakmak istiyorum. Özellikle CHP tabanına bir şımarıklık çöktüğüne dair açıklamalar, yukarıda anlatmaya çalıştığım türden bir sosyal medya etkileşimine yaslanmaktaydı. Akşener çok dikkatli konuşmaya çalıştığını ifade ettiği sözlerinde CHP yönetimini tenzih etti, müphem bir gruptan bahsettiğini de belirtti. Akşener’in kim olduğu belirtilmeyen “bir arkadaşı”nın tahminen Twitter’da var olduğunu düşünmek son derece mümkün.

    Akşener’in sözlerinin ilgi çekici kısmı “sağcılar diye bir şey çıktı” kısmı ve “sağcıları” konuşurken tırnak içine alması. Zira partisini, köken aldığı MHP geleneğinden merkez-sağ bir pozisyona doğru getirmeye çalıştığı söylenegelen İYİP lideri Akşener’in, sağda olmaktan gocunmasını düşünmek mümkün değil. Öyleyse bu başka bir olguya işaret ediyor.

    Tartışma

    İki örneğe bakarak bazı çıkarımlar yapmak mümkün. Birincisi, örneklerdeki siyasetçilerin amacı başka partilerin (iki örnekte de CHP) tabanı nezdinde negatif bir kimliklenme yaratmak ve kendi kimliklerini tahkim etmek. Bunun için sosyal medyada birey seviyesindeki tartışmaları silikleştirerek daha genel, muhafazakâr-laik ya da sol-sağ gibi yarılmaları çerçeve olarak kullanıyorlar.

    İkincisi, iki örnekte de siyasetçinin takipçilerine çizdiği kimlik karşısında “azgın azınlık” veya “şımarıklık çöken” bazıları gibi bireysel etkileşimlerden yola çıkılarak, ancak daha genel bir seviyede çerçevelenen ötekiler kuruluyor. Fakat bu kategoriler tabanından şikâyet edilen partilerin elitlerini kapsamıyor.

    Üçüncüsü, bu kimliğin sınırı bir savunma hattı ile tahkim ediliyor. 1. örnekteki “inançlı vatandaşlara göndermelere izin vermeyeceğiz” veya 2. örnekteki “muhtemelen pek çok insanı etkiledi, ailelerimiz dahil” gibi ifadeler bu hattın sınırlarını ifade ediyor. Bu hattın sınırlarını, bireyleri kimliğe bağlayacağı düşünülen aidiyetler belirlemektedir.

    Sonuç

    Eğer gerçekleşirse 2023 seçimlerine tahminen 7-8 ay kadar bir süre kaldı. Örneklerdeki siyasilerin amacının, masayı dağıtmaya yönelik bir elit kavgasından uzak tutmaya çalıştıkları bellidir. Belli ki muhalefet partileri arasındaki rekabet aslında tabanlara yönelik bir rekabettir.

    Siyasette rekabet kaçınılmazdır. Bu aynı zamanda iyidir. Çünkü muhalefet tek bir “Altılı Masa Partisi”nden müteşekkil değildir. Farklı partiler farklı yarılmaların farklı uçlarında konumlanan seçmeni kendilerine oy vermeye ancak ve ancak birbirlerinden farklı olduklarını kalınca çizgilerle çizerek ikna edebilirler. Bunun özellikle ittifak gibi çetrefilli durumlarda enerji tüketici olduğunu düşünmek doğal olsa da bu, bir açıdan da gerçekçi değildir. Bu rekabetin; parti elitleri, tabanları ve seçmenleri arasında farklı dalgalanmalar ve etkileşimler doğuracağını kabul etmek gerekir.

    Bu durum bize siyasetin salt rasyonel ve pragmatik ahlaki bir alan olarak anlaşılamayacağını, toplumsal olduğu kadar duyguları da göz önüne almayı gerektirdiğini hatırlatmalıdır. Bu açıdan ahlaki objektiflik anlatıları kurmak veya takipçilerini ahlaki doyuma ulaştırmaya çalışmak, tekil siyasetçilerin yaptığı bir şey değil, tek tek bütün siyasetçilerin yaptığı bir eylemdir. Bireysel etkileşimlerin dünyasında her siyasetçi bir peygamberdir. Kendi ahlaki objektifliğini kurar, ahlakını dağıtır ve takipçilerini doyuma ulaştırır. Muhalefet ister istemez sosyal medyaya sıkışmış görünmektedir. Bundan çıkmanın yolu, seçmenle gerçek bir temas kurmaktan geçmektedir.

    Sorun mekânsal olduğu kadar da zamansaldır. Kampanyaların yapılacağı son 3-4 aya, Türkiye’yi başka bir rejime götürecek aday ve ekibini belirleyerek, sandığı koruyacak parti tabanlarının koordinasyonunu sağlayarak ve gelecekteki idarenin ilkesel çerçevesini çizerek girmek, muhalefet için kazanmayı asıl sağlayacak şeydir. Muhalefetin kampanya sürecine kadar aralarındaki rekabeti kurallara bağlayıp, kurumsal sınırları belli bir demokratik sisteme doğru ilk adımı sağlamca atabilmesi için zamanı daralmaktadır.

    Fotoğraf: Stephen Wheeler

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikHalloween Özel Bölümü | Sinekritik #65
    Sonraki İçerik Serbest Piyasadan Sosyal Piyasaya: Ordoliberalizm

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Post-PKK Düzeni ve Türk Siyasetinde Muhtemel Değişiklikler

    16 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    Transformation of the Sovereign in Liberal Democracy and Criticism of Liberalism from Schmitt’s Perspective

    16 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Deniz Nas

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}