[voiserPlayer]
Son on yılda, Orta Doğu’nun ağırlık merkezi, jeopolitik ve jeostratejik konumuna ilaveten zengin ekonomik kaynaklarına sahip olan Körfez bölgesine doğru kaymıştır. 2010 yılı sonunda başlayan Arap ayaklanmaları ile neredeyse istikrarlı bir ülkenin kalmadığı Orta Doğu’da, bölgenin tek istikrarlı alt-bölgesi[1] Körfez olarak kalmayı başarmıştır. Böylece, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) oluşan altı ülke, küresel enerji piyasasında önemli aktörler haline geldi. Son dönemde, özellikle küresel alanda giderek yükselen Çin ile çok yönlü ilişkiler geliştirmiş ve her anlamda Çin’e bağımlılıkları artmıştır.
Çin’in Wuhan kentinde patlak veren ve hızla yayılan yeni tip korona virüs (Kovid-19), dünyada her ülke gibi Körfez ülkelerini de alarma geçirdi. Salgının başlarında KİK ülkeleri Çin’e desteklerini açıkça ifade ettiler. BAE, Dubai’de bulunan ve dünyanın en yüksek binası olan Burj Khalifa’yı, Çin ile dayanışmasının bir göstergesi olarak Çin bayrağının renkleriyle aydınlattı.[2] Suudi Kralı Salman, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde ülkesinin yardım göndereceğini taahhüt etti.[3] Katar ise resmi havayolları ile salgın ile mücadeleye katkıda bulunmak üzere Çin’e 300 ton tıbbi yardım malzemesi taşıyan beş kargo gönderdi.[4] Aynı şekilde, Kuveyt de yardım kuruluşları aracılığıyla Çin’e gerekli yardımda bulunacağını söyledi. Körfez’den gelen bu destek beklenmedik bir şey değildi elbette. Son yıllarda, Çin’in Körfez bölgesindeki bağları giderek güçlenmiş, bu ülkelerin mega projelerinin (Suudi Arabistan’ın 2030 ve Kuveyt’in 2035) önemli ortağı haline geldi.[5]
Korona virüsün kaçınılmaz olarak Körfez bölgesine sıçramasıyla birlikte, Körfez ülkeleri kendi içlerine dönmüş, sağlık sorununun çok daha ötesinde çeşitli sonuçları olacak bu virüs ile mücadeleye başladı. BAE korona virüs vakası tespit edilen ilk Körfez ülkesi oldu.[6] 29 Ocak’ta BAE Sağlık Bakanlığı, Wuhan’dan gelen Çinli bir ailenin dört üyesinin virüs testinin pozitif çıktığını açıkladı. BAE’ni diğer Körfez ülkeleri takip etmiş, vaka sayıları her geçen gün arttıkça, bu durumun bölge üzerinde ekonomik, sosyal ve politik etkileri de ciddi ölçüde artış gösterdi. Bu aşamada ekonomik etkisiyle ilgili kesin bir rakam koymak zor olsa da, virüsün diğer etkilerini ele almak mümkün.
KİK ülkeleri, virüsün ekonomik etkisini Orta Doğu’daki diğer ülkelere kıyasla daha derinden yaşayacak gibi. Bunun en önemli sebebi ise bu ülkelerin dış dünyaya birçok yönden bağımlı olması. Körfez ülkeleri nüfuslarının azlığı ve demografik yapılarından dolayı, bu ülkelerdeki iş gücünün büyük oranını yabancı işçiler oluşturuyor. Yabancı işçi nüfusu Körfez ülkelerin toplam nüfusunun yarısından fazlasını oluşturuyor dersek yanlış olmaz sanırım. Bu işçiler, Körfez ülkelerinde çalışarak kendi ülkelerine önemli oranlarda sermaye transferi ve ekonomik kaynak sağlıyor. Ayrıca, 1970’lerden bu yana özellikle güney Asya ülkelerinden gelen milyonlarca düşük kalifiye işçi, Körfez ülkelerinin ekonomik gelişiminde çok önemli rol oynamıştır. Fakat; Körfez’de genç nüfusun hızla artması ve kamu harcamalarının yükselmesi neticesinde bu yabancı işçi modelinin artık devam ettirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Körfez ülkeleri son dönemde kendi vatandaşlarının iş gücünde daha fazla yer almalarını sağlamak ve önemli ölçüde yabancı işçilere bağımlılığı azaltmak için adımlar atmaya başladı. Fakat, hali hazırda hala yabancı iş gücüne muhtaç olan Körfez ülkeleri, virüs sebebi ile Mısır, Lübnan, Bangladeş, Filipinler ve Hindistan gibi ülkelere konulan kısıtlamalar yüzünden ciddi anlamda olumsuz etkilenme riski ile karşı karşıya.
Buna ek olarak, Körfez ülkelerinin “başlıca” ihracat ürünlerinden biri olan petrolün fiyatının Rusya ve Suudi Arabistan arasında fiyat savaşlarının başlamasıyla beraber yüzde 30’a düşmesi[7], 1991 Körfez Savaşı’ndan beri görülen en keskin değer kaybına neden olmuştur. Ayrıca, Çin ve Körfez ülkeleri arasındaki ticaret ve yatırımlardaki düşüşün, küresel piyasa dengesi üzerinde önemli bir etkisi olması beklenmekte. Bu da, orta vadede Körfez ülkelerini ciddi bir kriz bekliyor anlamına gelmekte. Petrol gelirlerinin yanı sıra turizm ile sağlanan kazançlar ile ayakta duran Körfez ülkeleri, seyahat kısıtlamalarının artmasıyla bu krizi çok daha derinden hissedebilir, büyük mali ve siyasi baskılar altında kalabilir. Körfez ülkelerinde düzenlenmesi planlanan mega aktivitelerin ertelenmesi ve iptal edilmesi bunun ilk göstergesi. Bu sene Suudi Arabistan’ın hac ve umreyi kabul etmeyeceği de ihtimaller arasında. Suudi Arabistan’a her yıl 5.5 milyon Müslüman umre için, bunların 1.8 milyonu Hac için gitmekte. Suudi Arabistan, salgın sebebiyle umreyi geçici olarak askıya aldığını duyurmuştu.[8]
Bu yıl, Arap dünyasında bir ilk olarak Suudi Arabistan G20 Liderler Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak. Geçtiğimiz günlerde, Korona virüsün etkilerini görüşmek üzere G20 liderleri video konferans yoluyla toplandı.[9] Böylece, zirve tarihte ilk kez online olarak toplanmış oldu. Suudi Arabistan’ın dönem başkanlığını yaptığı G20 Liderler Sanal Zirvesi’nin ilk konuşmasını Suudi Arabistan Kralı Salman yaptı. Karamsar bir konuşma gerçekleştiren Suudi Kralı, önümüzdeki günlerde zor koşullarla karşılaşacak olan tek ülkenin Suudi Arabistan olmadığı, bütün ülkelerin etkileneceğini söyleyerek Körfez ülkeleri için durumun pek iç acıcı olmadığını özetlemiş oldu.[10] Suudi Kralının dünyayı sarsan virüs nedeniyle zor günler yaşanacağı uyarısını yaptığı umutsuz konuşma aslında Körfez ülkelerini bekleyen krizin habercisi niteliğindeydi.
Şubat ayında Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yapılan açıklamaya göre Körfez ülkeleri gerekli mali reformları yapmazlarsa, sahip oldukları refah, petrolden elde ettikleri gelirlerin azalması ile önümüzdeki 15 yılda tükenebilir.[11] Reuters’da yer alan haberde, “Körfez ülkeleri onlarca yıl boyunca petrol gelirleri sayesinde milyonlarca vatandaşlarına devlet garantili iş verebildi ve maaş ödeyebildi. Bu durum adeta yöneten elitler ile onların yaptıklarına ses çıkarmayan toplum arasında bir tür sözleşme gibi görüldü. Ne var ki, yüksek maaşlı ancak son derece düşük verimli kamusal pozisyonlar bu ülkelerde az çalışma ve doğuştan kalite ile lüksü hak etme kültürünü yarattı. Bu bolluk ve rahatlık beraberinde hızlı nüfus artışını getirdi.”[12] Nitekim bu durum, önceden de belirttiğim yabancı işçilerden “kurtulma” meselesini akıllara getirdi. Körfez ülkeleri, son birkaç yıldır genel harcamalarının oranını düşürerek kemer sıkma politikaları uygulamaya başladı. Salgın ile birlikte yaşanacak olası ekonomik krizin daha çok yabancı işçileri etkileyeceği de aşikar. Devletin daha çok kendi vatandaşına sahip çıktığı, yabancı vatandaşlara destek çıkmadığının en önemli örneği Kuveyt’ten. Kuveyt, bankaya kredisi olan Kuveytlilerin ödemelerini 6 ay sonraya ertelerken, ülkede yaşayan yabancılar bu durumdan yararlanamıyor.[13] Körfez ülkelerinin kendi vatandaşlarına kriz dönemi boyunca bulunacağı maddi destekten de yabancılar yararlanamıyor. Son yıllarda Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer Körfez ülkeleri yabancı işçileri deport etmeye başlamıştı.[14] Virüs salgını ile birlikte alınan sokağa çıkma yasağına uymayan yabancıların deport edilmesi ile hala devam ediyor.
Kırılgan devlet yapısına sahip olan Körfezi bölgesini, pandemi sonrası nasıl bir düzenin bekliyor olacağı merak konusu. Bu pandemi sadece Körfez ülkelerini ekonomik, sosyal ve politik olarak etkilemek ile kalmayacak, bölgesel denge anlamında Körfez ülkelerinin etkisinin yoğun olduğu Mısır, Suriye, Libya, Irak ve Yemen gibi ülkelerin geleceğini de etkileyecek gibi gözüküyor.
Fotoğraf: David Rodrigo
[1] Pınar Bilgin, Regional Security in the Middle East: A Critical Perspective, RoutledgeCurzon (New York), 2005, s.126
[2] https://www.thenational.ae/uae/burj-khalifa-lights-up-red-in-solidarity-with-china-over-coronavirus-1.973205
[3]https://english.alarabiya.net/en/News/gulf/2020/02/06/King-Salman-calls-President-Xi-expresses-support-in-fight-against-coronavirus
[4] https://www.qatarairways.com/en/press-releases/2020/February/CargoConvoyDepartsToChina.html
[5]https://www.mei.edu/publications/gcc-countries-and-chinas-belt-and-road-initiative-bri-curbing-their-enthusiasm
[6] https://www.cnbc.com/2020/01/29/first-middle-east-cases-of-coronavirus-confirmed-in-the-uae.html
[7] http://www.worldoil.com/news/2020/3/9/oil-plunges-30-as-saudi-russian-price-fight-builds
[8] https://www.france24.com/en/20200304-saudi-arabia-suspends-umrah-pilgrimage-due-to-coronavirus-fears
[9] https://www.middleeasteye.net/news/coronavirus-saudi-arabia-king-salman-urges-coordinated-g20-response
[10] https://alkhaleejtoday.co/saudi-arabia/65346/Saudi-Arabia-records-third-coronavirus-death.html
[11]https://www.reuters.com/article/us-gulf-economy-imf/gulfs-financial-wealth-could-be-over-in-15-years-imf-idUSKBN2002HZ
[12]https://www.reuters.com/article/us-gulf-economy-imf/gulfs-financial-wealth-could-be-over-in-15-years-imf-idUSKBN2002HZ
[13] https://www.kuna.net.kw/ArticleDetails.aspx?id=2881126&language=en
[14] https://thefinancialexpress.com.bd/trade/ksa-deports-7000-bd-workers-in-jan-feb-1583295111