Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Kadın Kıyımına Yasal Çerçeveden Bakmak ve 6284 Sayılı Kanun
    Forum

    Kadın Kıyımına Yasal Çerçeveden Bakmak ve 6284 Sayılı Kanun

    Merve Gündüz12 Nisan 20235 dk Okuma Süresi
    Fotoğraf: Serra Akcan / csgorselarsiv.org
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    İzmir çarşısında bir kadın
    Güpegündüz bir kadın
    Gecelerini bilen, iç çamaşırlarını
    bilmeyen
    Dudaklarını bilen, öpülmeyi bilmeyen
    Çocukları olan, ama çocukları olmayan
    Güpegündüz bir kadın
    Tabancayla üç yerinden vurulur
    Edip Cansever

    Ülkemizde kadına yönelik aile içi şiddetin vardığı en son nokta olan kadın kıyımlarının giderek arttığı zamanlardan geçerken yapabildiğimiz tek şey 6284’ü tartışmak mıdır?

    Olması gereken kuşkusuz şudur: Kadınların etkin korunması için tedbir kararları uygulanmalı, süreç takip edilmeli, devletin tüm birimleri kadınların haklarını korumalı ve görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri cezalandırılmalıdır.

    Nedir Bu 6284 Sayılı Kanun?

    Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen, gerek kadınları maddi olarak güçlendiren gerekse kimlik bilgilerinin değiştirilmesi haklarını tanıyan ve kadınların yılmadan vazgeçmeden mücadele etmeleri neticesinde yürürlüğe giren kanundur. Kadınların “6284’ü uygula” çağrısına kulak vermek demek, kadınları korumak ve şiddeti büyük ölçüde engelleyebilmek demektir. Ancak mevcut erkek egemen iktidar, bırakın 6284’ü uygulamayı, kaldırılmasını talep eden siyasi partilerle ittifak yoluna girmeyi tercih ediyor. Temeli İstanbul Sözleşmesi’ne dayanan bu kanun, erk zihniyetleri rahatsız ediyor. Tıpkı İstanbul Sözleşmesi’nden duydukları rahatsızlık gibi ve istiyorlar ki ataerkil düzen her anlamda hüküm sürsün.

    İstanbul Sözleşmesi’nden söz etmişken bu sözleşmenin nasıl bir sözleşme olduğuna değinmekte fayda var. Türkiye’de 2011 yılında İstanbul Sözleşmesi imzaya açıldı ve Türkiye bu sözleşmeyi onayladı. Belli başlı prosedürler sonrasında yürürlüğe ancak 2014 yılında girebildi. Avrupa Konseyinin, kadına karşı şiddetin önlenmesine ilişkin ortak kararı olan İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye 2021 yılında resmen çekildi.

    Sözleşmenin temelini dört kavram oluşturuyor: önleme (kadına karşı şiddeti önlemek), koruma (şiddet vakası gerçekleştiğinde kadını korumak), kovuşturma (şiddet olayı gerçekleştiğinde mağdura yönelik, özellikle faile yönelik kovuşturma ve mağduru da korumaya yönelik tedbir) ve politika oluşturma (devletin bütün organlarıyla, sivil toplum kuruluşları, medya, eğitim kurumları, devlet kurumları ile genel politika oluşturup hayata geçirmek). 12 bölüm, 81 maddeden oluşan bu sözleşme, salt dördüncü maddesinden dolayı ve aile bütünlüğünün bozulacağı yönündeki dezenformasyonlar nedeniyle aşırı muhafazakârların hedefi haline geldi ve nihai son: Kadına karşı şiddetin azaltılabileceği ve akabinde kadın cinayetlerinin önlenebileceği, kadınlar için büyük kazanım olan İstanbul Sözleşmesi’nden homofobik kaygılar ve sağlıklı aile bütünlüğünün şiddetsiz mümkün olabileceğini göz ardı edenler neticesinde sözleşmeden çıkıldı.

    Muhafazakâr kesimin bir kısmının karşı olduğu, aile bütünlüğünü bozan o madde şu şekilde: “Taraf devletler bu Sözleşme’nin hükümlerinin, özellikle de mağdurun haklarını korumaya yönelik tedbirlerin cinsiyet, toplumsal cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasi veya siyasi olmayan görüş, ulusal veya sosyal köken, ulusal azınlık ile ilişkilenme, mülkiyet, soy, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği, yaş, sağlık durumu, sakatlık, medeni hal, göçmen veya mülteci olma durumu ya da benzeri herhangi bir temelde ayrım gözetmeksizin uygulanmasını güvence altına alır.” Halbuki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini anlama, anlamlandırma ve önleyebilme açısından ne kadar umut verici bir madde, öyle değil mi?

    Boşanma oranlarının artmasının oluşturduğu kaygıyı, kadın cinayet oranlarının artması oluşturmuyor ne yazık ki. Kuşkusuz fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet gören bir kadının, mutsuz bir kadının var olduğu bir ailede, aile bütünlüğünden söz etmek ahlâksızlıktır. Eşitliği, fiilen eşitlik ve hukuken eşitlik olarak gerçekleştirebildiğimizde aile bütünlüğünden bahsedebiliriz ancak.

    İstanbul Sözleşmesi’nin Koruyuculuğu Yok muydu?

    Bu sorunun cevabını verebilmek için önce sözleşmenin uygulanıp uygulanmadığına bakmak gerekiyor. Bu noktada kadın örgütlerinin verileri ve “Grevio” raporları bizlere sözleşmenin uygulanmadığını kanıtlar niteliktedir. “Grevio” kısaltmasıyla bilinen ve bağımsız uzmanlardan oluşan yapı, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Eylem Uzman Grubu’dur. Taraflar Komitesi olarak adlandırılan ve İstanbul Sözleşmesi’ne taraf devletlerin temsilcilerinden oluşan siyasi yapı bu aynı zamanda. İlk aşamada 10 üyeden oluşmakta olan grubun görevi, Sözleşme’nin taraf devletler tarafından nasıl uygulandığını izlemektir. Grevio, gerekli gördüğünde Sözleşme’nin kavramları veya temaları üzerine genel tavsiyeler kabul edebilir. Taraflar Komitesi ise Grevio’nun raporlarının ve sonuç gözlemlerinin takibini yapar ve ilgili taraf devletlere tavsiyelerde bulunur.

    Bu bağlamda Grevio, Türkiye incelemeleri sonucu iki rapor yayımladı. Yayımlanan raporlar neticesinde görüyoruz ki devlet tarafından veri titiz bir şekilde tutulmuyor. Kadına karşı şiddeti ve ev içi şiddeti önleme yolunda kuşkusuz öneme sahip olan veriler raporlanıp paylaşılmadığı gibi sözleşmenin gerekleri de yerine getirilmiyor. Örneğin, 2018 Ekim’de İstanbul Sözleşmesi’nin denetçi kurumu Grevio, “koruma kararlarının yetersiz olduğunu, Türkiye’nin kadın cinayetlerini önleyemediğini, kadına karşı şiddet önlenemediği için değiştirilmesi gereken birtakım politikaların mevcut olduğunu ve bazı politikaları uygulamada yetersiz kaldığını” belirtiyor. Hükümet ise raporuna, “hakimlere ve savcılara meslek içi eğitimler verdiğini, iş kanununda değişiklik yaptığını ve bunu önleyememek gibi bir durumun söz konusu olmadığını, ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını” belirten bir cevap yazıyor. “İstanbul Sözleşmesi layıkıyla uygulansaydı koruyuculuğu elbette olacaktı” yorumunu yapmak abartılı olmayacaktır. Kadın haklarıyla ilgili kazanımların hep mücadele alanı olması gibi bu sözleşmenin uygulanması da bir mücadele alanıydı.

    Unutulmamalı

    İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı kanunun tam ve etkin uygulanmasının kadınlar için ne kadar hayati olduğu unutulmamalı. Bu ülkede kadınların sokakta rahat yürüyemediği unutulmamalı. Her an bir kadının samuray kılıcı ile hiç tanımadığı bir erkek tarafından öldürülebilme ihtimali unutulmamalı. Kadının istediği saatte, istediği yerde, istediği kıyafetle var olma özgürlüğüne sahip olduğu unutulmamalı. Kadının evlenme kararı alabildiği gibi boşanma kararı da alabileceği, bunun oldukça normal olduğu unutulmamalı. Çocukların çocuk olduğu ve çocuk yaşta evlilik olamayacağı unutulmamalı. LGBTİ+ bireylerin var olduğu ve var olacakları unutulmamalı. Kadın cinayetlerinin politik olduğu, birçoğunun önlenebilir kadın cinayetleri olduğu unutulmamalı. Bir gece, bir imza ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı unutulmamalı. İstanbul Sözleşmesi’nin kazanımı olan 6284 için yapılan seçim pazarlığı asla unutulmamalı.

    Kapak görseli: Serra Akcan / csgorselarsiv.org

    Hukuk L1 Siyaset Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikRadbruch Formülü ve Yargı Rejimimiz Üzerine Düşünmek
    Sonraki İçerik Kapitalizm Açlık ve Yoksulluktan Sorumlu mudur?

    Diğer İçerikler

    Yazılar

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Umut Dağıstan
    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Küçük Partilerin Oy Oranını Hesaplamak Neden Zordur?

    15 Mayıs 2025 Yazılar Salih Yasun

    Yatırım mı Sömürü mü?: ABD ve Ukrayna Arasında Tartışmalı Maden Anlaşması

    14 Mayıs 2025 Yazılar Cem Özen

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}