Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    • Destek Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Cumhuriyet’in Edebiyatı
      • Varsayılan Ekonomi
      • Yakın Tarih
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • D84 INTELLIGENCE
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
      • Kitap Yorum
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • ABD Gündemi
      • Avrupa Gündemi
    • daktilo2
    • Project Syndıcate
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Gölge İle Yüzleşmek
    Forum

    Gölge İle Yüzleşmek

    Barış Uzun1 Ekim 20224 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Yeryüzünde bugüne dek hemen her koşulda yaşayabilmemizin arkasındaki başlıca unsur olan türümüze özgü olağanüstü adaptasyon becerisi, bir açıdan lanetli bir atavistik miras sayılır. Çünkü alışabildiğimiz şeylerin vicdani ya da etik bir üst sınırı yok gibi gözüküyor.

    Toplumumuz, sosyal medya kullanımının kitleselleşmesiyle, evvelce gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine konu olanlara rahmet okutan bir yoğunlukta, çok çeşitli ve fazla sayıda şiddet eyleminden haberdar oldu ve bu o kadar aralıksız bir biçimde devam etmekte ki bunlar artık ne yazık ki “gündelik olan”ın sınırları içinde. Bunların hatırı sayılır bir kısmının ülkede gittikçe derinleşen ekonomik buhranın yarattığı, iş piyasalarından aile yaşantısına ve oradan da bireylerin iç dünyalarına dek dalga dalga yayılan sarsıntılarla ilişkili olduğu söylenebilir elbette; hatta bu çoğumuzun yaşananları kavramak için kurduğu ilk nedensel bağdır.

    Belki üstüne bir de 20 yılı aşkın bir süredir ülkeyi yöneten sağ popülist bir iktidarın İslam kültürünün en saldırgan, bağnaz ve pederşahi unsurlarına dayanarak kurduğu -toplumun bir kesimi üzerinde efsununu hâlâ sürdüren- politik diskura aralıksız maruziyetin yarattığı halet-i ruhiyeyi ekleyebiliriz.

    Ancak karşılaştığımızda kanımızı donduran sebepsiz, gayesiz bir kötülükle kendini gösteren öyle şiddet eylemleri var ki genellikle “bu terazi bu sıkleti çekmez” deyip konuyu psikiyatri kliniklerine havale etmekten başkası elimizden gelmiyor. Mesela birkaç sene evvel patileri kesilmiş halde ormanda bulunup tedavi esnasında ölen köpek haberiyle karşılaşınca nutkumuz tutulmuştu. Arasak son birkaç yılın arşivlerinde benzer birkaç vaka ile daha da karşılaşırız muhakkak.

    Geçtiğimiz hafta Bağcılarda annesinin kafasını kesip sokağa atan şahsın haberi de benzer ama daha dehşetli bir kötülüğün ifadesi oldu. Amacım bu tip vakaların bir dökümünü çıkarmak değil. Şüphesiz failler bu eylemlerini en azından açıklanabilir kılacak psikotik bir atak geçiriyor olabilir, bu olasılığı dışlamıyorum. Fakat tarih -ve eğer o derece bahtsızsak, kendi tecrübemiz- bize insanların hiçbir kin gütmeksizin, intikam, dini bir inanç veyahut ulvi kabul edilen herhangi bir dava uğruna olmayan bir biçimde sebepsiz bir yıkıcılık ve kıyıcılık sergileyebildiğini yeterince gösteriyor. Ve biz, iktisadi ve politik bir hayvan olarak tasavvur edilen bir insan varlığında bunları tatmin edici şekilde açıklamamıza yarayacak ilkeleri bulamıyoruz.

    Dahası, insan parçalarına ayrılarak anlaşılabilecek sıradan bir mekanizma da değildir. İnsanın bir mekanizma olarak kabul edilmesi durumunda, insan edimlerinin, üstelik rasyonel olmakla, ‘bilim-dışı saçmalıklar’ın geride bırakılmasıyla övünülen bir çağda, bu tip eylemlere nasıl kalkışabildiği ve bu durumun aşırılığını kavramak güçleşmektedir. Nereye bakmamız gerektiğini belirlemek için uzun boylu bir insan doğası tartışması yürütmemiz gerekmiyor: İnsanın “öncelikle ve her koşulda” rasyonel bir varlık olduğu dogmatik ön kabulünü bir kenara bırakmak, şimdilik ilerlememiz için yeterli.

    Baktığımız bu insan manzarasında, karşımızda rasyonalite ile hiçbir ilişiği olmayan kocaman ve tekinsiz bir alan var. Jung, toplumsal standartlara ve ortalama insan davranışlarına uymayan tüm istek, arzu ve dürtülerin menşei olarak ‘Gölge’ kavramını kullanıyordu. Bu kavram, Freud’un İd kavramına benziyor olsa da bir yönüyle bireysel bilinçdışının ötesine uzanıyor. Gölge, aynı zamanda tüm insanlardaki yıkıcılığın ve aşırılıkların kaynağı olarak kolektif bir içeriğe sahip. Bu kavram, Jungiyen literatürde bilinçdışının dizginlenemez ve ‘aşırı’ denilebilecek içeriklerini temsil etmesinden ötürü, insanın yıkıcı eylemlerinde açığa çıkan beşerî kötülüğü anlamamızda kilit bir unsur olabilir. Jung bu anlamda kolektif bilinçdışının güçlerini, ciddiye alınması gereken bir olgu olarak ortaya koyar:

    “Kolektif güçlerin bireyin karakterinde meydana getirdiği değişiklikler şaşırtıcı boyuttadır. Yumuşak ve makul biri, manyak ya da vahşi bir canavara dönüştürülebilir. İnsanlar kusuru daima dış güçlere atmaya eğilimlidir, fakat var olmayan bir şey de harekete geçirilemez. Aslına bakılırsa, biz her zaman bir volkan üzerinde yaşıyoruz ve bu volkanın patlayarak çevresini yakıp yıkma olasılığına karşı, bildiğimiz kadarıyla, yapabileceğimiz bir şey yoktur.”[1]

    Jung’a göre bu noktada psikolojik bir bütünlüğe ulaşabilmemiz, ancak bilinçdışı güçlerin bir biçimde bilinçle uzlaştırılarak yapılandırılmasıyla gerçekleşebilir. Aksi takdirde bilinç dışı, insan türünün tüm yıkıcı ve aşırı davranışlarında ortaya çıkan kolektif içeriğiyle hem psikolojik bütünlüğümüzü hem de toplumsal yaşantımızın düzenini tehdit etmektedir.


    [1] Carl Gustav Jung, Psikoloji ve Din, çev. Raziye Karabey (İstanbul: Okyanus Yayıncılık, 2010), 15-16.

    Fotoğraf: Jr Korpa 

    Sosyoloji
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikEconomic and Financial Indicators During the Presidential System
    Sonraki İçerik Ferit Belder: İsrail için Türkiye kaybedilebilecek bir ülke değil

    Diğer İçerikler

    daktilo2 Yazılar

    Kültürel Hegemonya Kimde, Daha Doğrusu Kültürel Hegemonya Var mı?

    7 Aralık 2025 Alper Yağcı
    daktilo2 Röportajlar

    Erkan Saka ve Emre Kızılkaya ile Söyleşi: Türkiye’deki iletişim fakülteleri ve gazetecilik okulları küresel dünyadaki dönüşüme hazır mı?

    7 Aralık 2025 Gökhan Korkmaz
    Yazılar

    5 Aralık’ın 91. Yılı: Türkiye’de Kadınların Siyasal Temsili ve Uluslararası Öğrenimler

    5 Aralık 2025 Ayşe Kaşıkırık

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Türkiye’ye Getirilen Ukraynalı Yetimlerle İlgili Ciddi İddialar Gündemde: Burcu Karakaş Dosyayı Anlatıyor

    14 Aralık 2025 daktilo2 Röportajlar Gökhan Korkmaz

    Çözüm Süreci

    14 Aralık 2025 daktilo2 Yazılar Murat Özçelik

    Devler Birleşirken: Netflix-Warner Bros Birleşmesi Başarı mı Olacak, Yoksa Bir Kültür Sınavına mı Dönüşecek?

    14 Aralık 2025 daktilo2 Yazılar Elif Avcı

    Asgari Ücret, Azami Tartışma

    14 Aralık 2025 daktilo2 Yazılar Burak Dalgın

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Aralık 2025
    • Kasım 2025
    • Ekim 2025
    • Eylül 2025
    • Ağustos 2025
    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • daktilo2
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • PROJECT SYNDICATE
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    • Seçenekleri yönet
    • Hizmetleri yönetin
    • {vendor_count} satıcılarını yönetin
    • Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    • {title}
    • {title}
    • {title}