[voiserPlayer]
Türkiye’de genel seçimler yaklaşırken ve yirmi yıldır süregelen bir iktidarın gidişinin ayak sesleri duyulurken birçok farklı hak ihlaline, yolsuzluklara, birbirinden tuhaf yasalara şahit olmaktayız. Çoğu siyasi figür bu süreç içerisinde önümüzdeki genel seçimi “Türkiye için hayati önem taşıyor” şeklinde nitelendirmektedir. Peki, Türkiye’de hayati önem taşıyan 2023 seçimi için hemen hemen her gün nefret söylemlerine maruz kalan ve hedef gösterilen LGBTİ+ bireyler ne diyor ve bu süreci nasıl görüyor? Sosyal medya üzerinden yirmi bir kişi ile gerçekleştirdiğim “LGBTİ+ Bireylerin Siyasi Oy Tercihleri” adlı anket çalışmasından elde ettiğim sonuçları bu yazıda paylaşacağım.
Yaptığım anket çalışmasında genel izlenim olarak gördüğüm en önemli detay, ankette sorduğum “6’lı Masa olarak adlandırılan, ana muhalefet partisi CHP’nin de içinde bulunduğu muhalefet bloğundaki ittifakı 10 üzerinden yakın bulma derecesi” sorusunun cevap ortalamasının iki olması. Ama buna rağmen CHP’nin 2018 seçimlerinde, anketi cevaplayan bireylerce desteklenmiş olması ve önümüzdeki seçimde de desteklenme ihtimalinin yüksek olması gibi bir durum da söz konusu. CHP’yi 2018 seçimlerinde ve önümüzdeki 2023 seçimlerinde tercih edilme sonuçlarında takip eden partiler arasında, bulunduğu ittifaktaki partiler değil, muhalefet tarafında yeni kurulan Emek ve Özgürlük İttifakı partilerinden HDP ve TİP bulunmaktadır. Bu durum şaşırtıcı mı? Aslında değil, çünkü CHP bulunduğu ittifaktaki partilere oranla daha az nefret dili kullanan ve daha kapsayıcı konuşan bir parti. İki yıl önce Sözcü TV’de gazeteci Nevşin Mengü’nün sorularını yanıtlayan İyi Parti Genel Başkan’ı Meral Akşener, Mengü’nün İstanbul Sözleşmesi üzerinden konusu açılan LGBTİ+ bireyler hakkında ne düşündüğü sorusu üzerine “Ben çocuğumun böyle bir tercihte bulunmasını ister miyim? İstemem, bu benim bireysel tutumum ama böyle bir tercihte bulunan insanı dövmem gerekir mi? Hayır” diye cevap vermesi aslında 6’lı Masa’da neden sadece CHP’nin LGBTİ+ bireyler tarafından tercih ediliyor olmasını açıklar nitelikte. CHP’nin bu konuda ne kadar kapsayıcı olduğu da ayrı bir tartışma konusu.
6’lı Masa, LGBTİ+ bireylerin gözünde yeterli ve doğru bulunmuyor. Hatta kendi haklarını savunma konusunda bu ittifak korkak olarak görülüyor. Bunun en baştaki sebebi açık ve gür bir ses ile “LGBTİ+” diyememeleri. 6’lı Masa’nın LGBTİ+ konusunda olumlu politikalar üretebileceklerine de inanılmadığı sonucu yaptığım anketten elde edilen başka bir veri. Buna rağmen anketi cevaplayanlara göre en çok tercih edilen birinci parti 6’lı Masa’dan çıkıyor. Bunun sebebinin de aslında yirmi yıldır süregelen büyük bir demokrasi özlemi ve insan haklarını kurtarma isteği olduğu ve bunu da sağlayabilecek, kazanma ihtimali yüksek bir parti olduğu için CHP’nin destekleniyor olması anlaşılır geliyor. Peki LGBTİ+ bireyleri konusunda iktidarı korkunç, berbat ve fobik bulan, muhalefetin de yetersiz ve korkak olduğunu düşünen yirmi bir kişi gelecek iktidardan neler bekliyor? Önceliklerinin; eşitlik, adalet ve özgürlük olduğunu söyleyebilirim. Bu önceliklerin ardından, İstanbul Sözleşmesi’nin geri getirilmesi, demokrasi ortamının tam bir biçimde yeniden yaratılması ve güçlü bir ülke ekonomisi beklentileri ön plana çıkıyor. Aslında bu beklentilere bakıldığında, ankete katılan LGBTİ+ bireylerin beklentilerinin, modern dünyada gelişmiş bütün devletlerde zaten işleyen şeyler olduğu anlaşılıyor. Yani bizim hala modern dünyanın dışında yaşadığımız net bir şekilde görülüyor. Buradaki sonuçlardan da muhalefetin bazı konularda daha cesur davranması gerektiğini anlayabiliyoruz.
6’lı Masa’nın LGBTİ+ bireyler arasında korkak görünmesi ve bu bireyler konusunda olumlu politikalar üretebileceklerine olan inancın düşük olmasının en temel sebebi, yukarıda da belirttiğim gibi, bu 6 partinin açık ve gür bir sesle LGBTİ+ diyememeleridir. Hak ihlallerine maruz kaldıkları durumlarda, İstanbul Saraçhane Parkı’nda yapılan LGBTİ+ bireyleri hedef gösteren mitingde sessiz kalmaları ve her yıl Haziran ayında, Onur Haftası’nda polis tarafından şiddet gören LGBTİ+ bireylerin savunulmaması da muhalefete eksi puanlar getiriyor.
En büyük beklenti CHP’den. Kazanma ihtimali ve daha kapsayıcı olması nedeniyle en çok eleştiriyi alsa da tercih edilme oranı en yüksek olan parti Cumhuriyet Halk Partisi olarak görülüyor. “Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrısında LGBTİ+ bireylere yer vereceğini düşünüyor musunuz?” sorusunu sordum ve aldığım cevaplarda “hayır” diyenlerin oranı evet diyenlere göre daha yüksek çıktı. Bunun sebebini sorduğumda ise CHP’nin muhafazakâr seçmeni daha önemli gördüğü, LGBTİ+ bireylerle yan yana görülmekten korktuğu ve LGBTİ+ bireylerin öncelikli olarak kabul edilmedikleri gibi cevaplar aldım. Kılıçdaroğlu “helalleşme” çerçevesinde bu konu için hala bir adım atmış değil. Diğer soruda da “Olası bir LGBTİ+ bireylerle helalleşme senaryosu gerçekleşirse bakış açınız değişir mi?” diye sorduğumda ise sadece popülist bir söylem olmayacaksa ve ciddi adımlar atılırsa oylarını CHP’ye yönlendirecekleri cevaplarını aldım. Dolayısıyla, ankete katılan LGBTİ+ bireylerin, özelde CHP ve genelde diğer partilerden, söylemleri ve eylemleri arasında bir birlik bulunmasını bekledikleri anlaşılıyor.
Anketi cevaplayanlara “Hangi siyasi partinin yürüttüğü politikayı samimi ve gerçekçi buluyorsunuz?” diye sorduğumda ise üç siyasi parti öne çıktı. Bu soruya verilen cevaplarda Türkiye İşçi Partisi, ittifakında bulunan diğer parti HDP’yi geçerek ilk sırada yer alıyor ve bu iki partiyi açık ara farkla CHP takip ediyor. Bu soruyu siyasi figürler üzerinden sorduğumda ise aldığım cevaplarda, TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu daha ön plana çıkıyor. En çok korkulan siyasi isimler arasında ise Cumhur İttifakı kanadının önde gelen isimleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bulunuyor.
“Gelecek iktidardan beklentiler neler?” sorusuna; yeni hükümet, evrensel insan haklarına önem vermeli, alanında yetkin sivil toplum örgütleriyle birlikte çalışmalı, cinsiyet eşitliğine önem vermeli, özgürlükleri kısıtlayacak adımlar atmamalı ve LGBTİ+ bireylerin yaşamlarını anayasal güvence altına almalı şeklinde cevaplar aldım.
Genel olarak bakıldığında ise CHP yüksek oranda oy desteği alsa da samimi bulunmuyor, en çok desteklenen siyasi isimler arasına diğer partiler kadar isim koyamıyor. Yaptığım bu çalışmada verilen cevaplarda CHP’nin ittifak ortaklarının adı dahi geçmiyor. Emek ve Özgürlük İttifakı ve partileri destek alıyor fakat oylara çok bir yansıması görülmüyor. CHP, LGBTİ+ bireyleri açık bir şekilde destekler ise bu konuda çok büyük destek görür diye düşünüyorum.
Fotoğraf: Tanushree Rao