Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Dersimlinin Kaderi ve Kamer Genç’i Anmak…
    Forum

    Dersimlinin Kaderi ve Kamer Genç’i Anmak…

    Yalçın Çakmak28 Eylül 20195 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Kısa bir süre önce Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladığım doktora tezimden sonra Dersim’e dönerek, ildeki üniversitede göreve başladım. Bu yazıyı gerek kendim gerekse yakın çevremden edindiğim deneyimlerime dayanarak kaleme alıyorum…

    Yaşamın kendine has birçok güçlüğü var. Hele ki Türkiye’de yaşıyorsanız bu güçlükler daha da katmerli. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın da ifade ettiği gibi bu ülke “evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olma imkânı tanımıyor.” Yani mesele doğanın yarattığı sıkıntılardan ziyade insanın insana çektirdiği zulümle alakalı. Bu da bilhassa ideoloji, sınıf, etnisite, din, inanç ve cinsiyet gibi muktedirin benimsediği kimliklere mensup olmamaktan kaynaklanıyor. Anlayacağınız el âlem, kendisi ile aynı düşünenlerden müteşekkil bir dünya oluşturmanın sapkın fantezisiyle yanıp tutuşuyor. Onların dünyasında bırakın farklı renklere siyah ve beyazın kesiştiği gri renge bile yer yok!

    Anlattıklarımın çoğu zaten tecrübe ettiğiniz şeyler. Bu faslı geçelim…

    Coğrafya Kaderdir!

    14. yüzyılın mühim düşünürlerinden İbn-i Haldun, coğrafyanın insan ve toplumsal yapı üzerinde belirgin bir etkiye sahip olduğunu düşünerek, bunu da günümüzde artık motto haline gelen  “coğrafya kaderdir” sözüyle dile getirdi. Fakat çoğu söz gibi bu söz de zaman içerisinde bağlamından koparak, yorum farklılıklarına uğradı. Yani Haldun’un ifade ettiğinden ziyade bugün artık çağrıştırdığı anlam daha çok şöyle: Doğduğunuz, yaşadığınız yer, size yaşatılan haksızlığın baş mimarıdır!

    Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de olduğunuz kimliğin bir “kabahati” varsa bu da daha çok doğduğunuz yerle alakalı. Misal Osmanlı’nın Kürdistan olarak adlandırdığı (ki 1847’de bu adla bir eyalet de kurdu) coğrafyada bir Kürt olarak doğmuşsanız vay halinize! Ama durun onun da bir çaresi var: İslamcı ya da iktidarla paralel düşünüyorsanız makulsünüz!

    Kürtlerin aksine Kızılbaşların yani Alevilerin kendileriyle özdeş, meskûn bir “Alevistanı” hiç olmadı. Aynı şey Türkiye’deki sol, sosyalist ve komünistler için de geçerli. Burada gerek Aleviler gerekse söz konusu gruplarla özdeş kılınan Cumhuriyet tarihinin belirli mekânlarını elbette göz ardı etmiyorum. Ama öyle bir yer var ki adı “belirli” bir sağcı, İslamcı ve sırf çıkarları için devletçiliğe soyunan çevrenin algısında adeta doğrudan nefret unsuru: DERSİM! Neden mi? 3K olmasından ötürü! KÜRT, KIZILBAŞ, KOMÜNİST!

    Mesele Dersim ve Dersimlilerin gerçekten de bunlar olup-olmadığından ziyade, dışarıdan nasıl göründükleriyle alakalı. Anlayacağınız sevgili okur, Dersim denilen coğrafya da doğmuşsanız vah halinize! Doğmakla da kalmayıp, bu kimliklerin tarihsel muhalifliklerinden birini, bir kaçını ya da üçünü giyinmişseniz bu kez vah, vahlar olsun! Yani kendilerini daru’l-İslâm olarak görenlerin ezeli düşmanları olarak ehl-i küfr, daru’l-harbsiniz. O nedenle size her türlü zulüm mubah olup, dillere pelesenk edilen “kul hakkı yemeyin” sözünün bu topraklarda pek bir kıymeti yoktur.

    Haksızlık etmeyelim, ulu’l emre itaat eden, dalga kıran Dersimlilerdenseniz reklam kokulu şefkat dokunuşlarından mahrum kalmazsınız… Çünkü her yerde olduğu gibi burada da bilhassa “devletini en çok seven, onunla özdeş kılınan hükümeti hiç eleştirmeyendir” ilkesi geçerli. Oysaki ne kadar kötü ve büyük bir yanılgı değil mi? Zaman içinde, gayri makbul görünen kimliklerinizin panzehiri olarak içinde yaşadığınız siyasal toplumun baskın söylemini benimser, onun hayatın her alanına sirayet eden politikalarını ve dilini desteklemek zorunda hissedersiniz. Sonrasında, varoluşunuza dair her şeyi inkâr eder ve bu inkârın radikalleşmeye karşı ılımlı bir noktaya tekabül ettiğini düşünürsünüz. Kötü olan budur, yanılgı ise bu iki karşı kutup arasında hiçbir gri zeminin, üçüncü yolun olmadığını düşünmektir.

    Genç’in mirası

    Hayatımın hiçbir döneminde Kamer Genç ile ideolojik olarak tamamen aynı düşünmedim. Hatta geçmişimde kendisine çok defa kızdığım da oldu. Bu kültürü ise daha çok bizlere “büyük anlatının” saçmalığıyla her şeyi devrim sonrasına bıraktıran Sol’a borçluyum. Genç hususunda, yanıldım ve yanıldığımı da itiraf ediyorum! Türkiye’de siyaset denilen şeyin bir gayya kuyusu olduğunu, en ilkeli görüneninin dahi ne denli kirli olduğunu damıta damıta, bu yaşta kemale ererek tecrübe ettim. Demek ki payımıza düşen de buymuş…

    Bu satırlarda Kamer Genç’i size elbette baştan anlatacak değilim. Yaptıkları, söyledikleri ve öngörüleriyle hepinizin malumu… Burada lafım dünyaya hala at gözlükleriyle bakanlardan ziyade daha çok geçmişte benim düştüğüm yanılgılarla paralel düşünen bugünün genç arkadaşlarına. Aman, aman! Bu ülkede bizzat kendisi milletvekili olmak isteyenlerin çoğu yüksek egolu insanlardır! Yani insan doğasında zaten olan ego onlarda daha yüksek. Üstelik bunu parti ayrımı yapmadan söylüyorum. Bakmayın siz attıkları “mütevazilik” taklalarına… Kimse bu işi babasının hayrı için yapmıyor!

    Evet, Kamer Genç de egolu bir insandı. Ama onun kalbinin bir yerinde her zaman farklı gördüğüm bir Dersim takıntısı, hissi vardı. Bunu CHP’den DYP’den ve bağımsız milletvekilliği yaptığı her dönemde hissettirdi. Öyle ki bu hususta birkaç anım da oldu. Bakmayın siz “yok 90’larda DYP’den vekillik yaptı” da yok şöyle dedi de yok böyle dedi de martavallarına…

    Yani sevgili okur, bu sistemin çerçevesini çizdiği milletvekilliği koşullarını seçildiği ilin insanlarının haklarını yine bu temsiliyet çerçevesinde en iyi o yerine getirdi. Hatta 90 yılı aşkın Cumhuriyet tarihinde Dersim’den seçilen hiçbir milletvekili onun kadar sevilmedi… Sevilseydi şayet onun Dersim tarihinde hiçbir ideolojinin desteğini arkasına almadan, kendi özverisiyle bağımsız milletvekili seçilme başarısını bir kez dahi olsun göstermiş olurdu… Ama nafile…

    Peki, bütün bunları ne için yazdım? Aslında daha çok kafamdaki bir soruya cevap arıyorum: Okuma, yazma, eğitim oranı ve sorgulama kabiliyetleriyle övünen Dersimliler nasıl oluyor da bugüne değin Genç’in kalibresinde bir vekil çıkaramadı? Yoksa esas mesele Genç’te olan “Dersim ruhunun” eksikliği mi? Belki de bu sorulara yaşadığımız sıkışmışlıktan bizi çıkartacak üçüncü yolu yeniden tartışarak cevap vereceğiz.

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikThe Widow
    Sonraki İçerik Yine, Yeniden, Yeni Ekonomi Programı

    Diğer İçerikler

    Videolar

    CHP’nin Kurultay Davası | Çavuşesku’nun Termometresi #257

    4 Haziran 2025 İlkan Dalkuç, Burak Bilgehan Özpek ve Melis Konakçı
    Yazılar

    Yeni Anayasa Yeni Türkiye Demek Değil

    30 Mayıs 2025 Armağan Öztürk
    Videolar

    19 Mart Sonrasında Ekonomi | Enes Özkan | Çavuşesku’nun Termometresi #256

    29 Mayıs 2025 Enes Özkan, Melis Konakçı ve İlkan Dalkuç

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dönüşü ve CHP’de Çoklu Evrenler Siyaseti

    8 Haziran 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    İran-ABD İlişkilerinde 2025 Yılı Gelişmeleri

    4 Haziran 2025 Yazılar Erdal Kesin

    Dünya Gündemi: Ukrayna’nın Örümcek Ağı Operasyonu ya da Rusya’nın Pearl Harbor’u

    3 Haziran 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Türkiye’de İşgücü Piyasası: Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Belli midir?

    2 Haziran 2025 Yazılar Oytun Meçik

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}