Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » ”Demokrasi” ve ”Otoriterlik”: Gerekli Ama Yetersiz Bir İkilik
    Forum

    ”Demokrasi” ve ”Otoriterlik”: Gerekli Ama Yetersiz Bir İkilik

    Hande Orhon Özdağ3 Ağustos 20215 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Joe Biden’ın başkan seçilmesinden sonra ABD dış politikasının nasıl şekilleneceği ve dünyadaki güç mücadelelerinin nereye evrileceği uluslararası gündemi en çok meşgul eden konulardan birisi. Biden yönetimi, Dünyadaki mevcut çelişmeleri demokrasi ve otoriterlik üzerinden tanımlamış, Çin’i ABD’nin “stratejik rakibi” olarak belirlemişti. Zaten yirmi yıldır devam eden Çin-ABD rekabeti, Biden’ın Çin karşısında “Batı İttifakı’nı canlandırma” politikasıyla iyice kızıştı. Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” projesine karşı, G-7 ülkeleri arasında “Daha İyi Bir Dünyayı Yeniden İnşa Et” girişiminin gündeme getirilmesi, küresel bir kutuplaşmanın ilk habercilerinden görülüyor.

    Akademisyenlerden Eleştiri: Kutuplaşma Yerine İş birliği ile Çevreleme

    ABD’nin önde gelen akademisyenlerinden mevcut ABD dış politikasının kutuplaştırıcı potansiyeline yönelik uyarılar geliyor. Charles A. Kupchan ABD’nin Avrupa ve Asya’daki müttefiklerinin Çin’i doğrudan karşılarına almak konusundaki çekincelerini gündeme getirirken, demokrasi ve otoriterlik ikiliğinin tarihsel olarak birbirine rakip olan Rusya ve Çin’i birbirine daha çok yakınlaştırdığına dikkat çekiyor. Kupchan, bir tür Nixon stratejisiyle Rusya ile iş birliğinin Çin’e karşı ABD’nin elini güçlendireceğini belirtiyor.[1] Yakın zamanda Daron Acemoğlu da ABD-Çin çekişmesinin Soğuk Savaş rekabetine benzer yapıya bürünmesinin risklerini ele alan bir yazı kaleme aldı.[2] Acemoğlu yazısında günümüzün karşılıklı bağımlılık dünyasında küresel iş birliğinin ne derece önemli olduğuna dikkat çekiyor. Demokrasi savunusu önemli olsa da iklim değişikliği gibi insanlığı tehdit eden küresel tehditlere karşı Çin ve ABD’nin iş birliği yapmasının önemini vurguluyor.

    Demokrasi Mücadelesine Duyulan İhtiyaç: Küresel Sorunlar Küresel İşbirliğini ve Küresel Çözümleri Gerektiriyor

    Öte yandan, bu tartışmalar, dünyanın tüm demokratlarının ve ilericilerinin kafa yorması gereken bazı soruları gündeme getiriyor. “İnsanlığı ve geleceği tehdit eden en yakıcı sorun ne?” sorusu, bu soruların başında geliyor. Otoriter yönetimlerin insan potansiyelini ölümüne tehdit ettiği ve demokratik yönetimlerin küresel felaketlere karşı uzun vadeli politikalar geliştirmesinin önüne geçtikleri şüphe götürmez gerçekler. İklim felaketi, kontrolsüz göç, terörizm, şiddet gibi hem bizleri hem gelecek nesilleri tehdit eden yakıcı sorunlar olduğu da tartışmasız bir gerçek. Küresel iş birliği yapılmaksızın bu sorunların çözülmesi mümkün değil elbette.

    Ancak otoriter zihniyet, bu yakıcı tehditleri besliyor. Otoriter yönetimler, ticari ve askeri rekabeti sekteye uğratmamak adına bu küresel sorunların çözümüne kaynak ayırmadığı gibi ”demokratik” kurumlar yine aynı rekabette geriye düşme kaygısıyla yeterince çözüm odaklı olamıyor. Bu sorunlarla mücadelede katılımcı bir zihniyet ile şeffaf bir yaklaşım gerektiği de unutulmamalı. Bu açıdan küresel tehditlerle mücadele ve demokrasi mücadelesi birbirinden çok da ayrılabilir değil. Zira otoriter rejimler demokratikleşmedikçe gerçekten hepimizi ilgilendiren bu sorunların çözümleri için yapılması gerekenler sürekli ertelenecek veya yapılanlar yeterli gelmeyecektir. Bu açıdan, insan potansiyeline, gelecek nesillerin bekasına ve ekosisteme yönelik tüm bu sorunlara karşı kapsamlı ve doğru bir strateji geliştirilmesi gereği giderek daha da yakıcı hale geliyor.

    ”Demokrasi” ve ”Otoriterlik”: Gerekli Ama Yetersiz Bir İkilik

    Dünya politikasını devletler bazında demokrasi ve otoriterlik üzerinden şekillendirmenin ciddi riskleri var. Demokrasi, bazı Batılı devletleri ortaklaştıracak bir ideal olabilir. Fakat, politikaların bu ikilik temel alınarak inşa edilmesi “otoriter” liderleri güçlendirerek güçlerini konsolide etmelerine neden oluyor. Ayrıca, Batı’nın emperyal “demokrasi ihracı” politikalarının hiçbir yere esenlik getirmediği, gelişmekte olan ülkelerde unutulmuş değil. Bu hatıraların daha sivil soslarla canlandırılması Batı karşıtlığını haklı olarak besliyor. İşin kötüsü, Batı karşıtlığı, otoriter eğilimleri olan siyasilerin söylemleri üzerinden derin bir demokrasi karşıtlığına evriliyor. Bu durum gelişmekte olan ülkelerdeki demokrat ve ilericilerin hareket alanını kısıtlıyor.

    Dolayısıyla, demokratik güçlerin siyasal söylemleri ve otoriter rejimlerin hâkim olduğu ülkelerdeki muhaliflere verdiği cüretkâr destek, otoriter rejimlerin kendi kitlelerini konsolide etmelerine malzeme sunuyor. Ne var ki, otoriter rejimlerle mücadele eden muhalefetin uluslararası dayanışmadan mahrum kalması, zaten orantısız güç sahibi otoriter rejimleri çok avantajlı bir konuma yükseltiyor.

    Demokratik dayanışmanın alternatif yollarını bulmak, otoriter rejimlerin gerçek güç kaynağı olan silah ve finans desteğini kesmek daha akıllıca adımlar olacaktır. Batı’nın sivil ya da askeri ”demokrasi ihracı” üzerinden dayattığı veya dayatabileceği emperyalist politikalara ise bir avuç azınlığın ad hoc önlemleriyle değil, toplumun tüm katmanlarının demokratik katılımıyla oluşturulacak ortak bir akılla karşı çıkmak gerekir. Böylece popülizmin tırmandırdığı şovenizm ve şovenizmle birlikte kendini yeniden var eden otoriterliği aşındırmak ve küresel sorunların çözümlerine katkı sunmaya gönüllü bir demokratik ağ oluşturmak mümkün olabilecektir.  

    “Dünyanın tüm ilerici kesimleri, neden ABD’nin liderliğinde hareket etsin, kendi çıkarlarını ABD çıkarları üzerinden tanımlasın?” sorusu da yakıcı bir soru. ABD dünyadaki tüm demokratları tekeline alarak yeni bir hegemonya mücadelesine soyunuyor. Ancak, ilerici toplumsal kesimler sosyal medya çağında, ABD’nin hegemonik hayaletine alet olmayacak gibi duruyor. Böyle oldukça ABD’nin “yeni” dış politikası sınırların muğlaklaştığı ve hayali bir jeopolitik mücadelenin ötesine geçmeyecek. ABD başta olmak üzere, Batılı liderlerin, artık demokrasiyi araçsallaştırmaktan, demokratları domine etme çabasından vazgeçmesi, dünyayı özgürleştirecek ve insanlığı tehdit eden sorunlarla mücadeleyi hızlandıracak en doğru hamle olabilir.

    Demokratik Mücadele ”Demokratik” Ülkelerde de Yükseltilmeli

    Demokratik ağların tesis edilmemesi sadece gelişmekte olan ülkeler açısından değil gelişmiş ülkeler açısından da sorun teşkil ediyor. Zira AB’de yükselen popülizm ve şovenizm, Brüksel’in Avrupa yerelleriyle yeterince etkileşmemesinin, AB’nin kurucu değerlerine veya temel kurumlarına karşı çıkan toplumsal kesimlerin temsiline gerekli önemi vermemesinin, teknokratlaşmasının ürünü biraz da. AB ülkelerinde seçimlere katılım oranlarının bu denli düşük olması, İngiltere’de UKİP veya Fransa’da NF gibi aşırı sağ güçlerin yükselmesi demokrat katılımın teknokratlar eliyle tasarlanmış ”demokratik bir ideale” hızla ve aşırı bürokratik bir yöntemle ilerlenmesi pahasına es geçilmesinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla, demokrasi ve demokratik katılım salt otoriter rejimlerle mücadele için değil, halihazırda demokratik olan ancak otoriterleşme eğilimi taşıyan siyasal hareketlerin yükselişe geçtiği ileri, ”demokratik” dünya için de elzemdir.

    Küresel sorunlar küresel çözümleri gerektiriyor. İşte bu yüzden demokrasi yalnızca otoriter ülkeler içinde değil küresel ölçekte ele alınması gereken bir sorun. Biden yönetiminin ortaya çıkması bile bu tür bir otoriterleşme tehlikesine karşı bulunmuş palyatif bir çözüm. Mesele, bu palyatif çözümü ayakta tutmaya çalışmak yerine, bunu bir başlangıç adımı olarak ele alıp kalıcı, hatta daha etkili demokratik çözümlere odaklanmak.

    Fotoğraf: Frederic Köberl


    [1]https://www.project-syndicate.org/commentary/biden-foreign-policy-cold-war-ideology-or-twenty-first-century-pragmatism-by-charles-a-kupchan-2021-05

    [2]https://www.project-syndicate.org/commentary/dangers-of-us-china-decoupling-by-daron-acemoglu-2021-07?utm_source=twitter&utm_medium=organic-social&utm_campaign=page-posts-july21&utm_post-type=link&utm_format=16:9&utm_creative=link-image&utm_post-date=2021-07-23

    Dünya
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikYangın ve Devlet Kapasitesi | Çavuşesku’nun Termometresi #69
    Sonraki İçerik Bir Lezzet Ankara Tartışması: Peki Hiç mi Faydası Yok?

    Diğer İçerikler

    Bültenler

    Dünya Gündemi: ABD-AB Gümrük Müzakereleri, Rusya’dan Ukrayna’ya Yeni Hava Saldırısı, Venezuela Seçimleri

    27 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi
    Yazılar

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Elif Menderes
    Videolar

    Küreselde ve Yerelde Kadınlar, Romanya-Polonya Seçimleri ve Trump’ın Ortadoğu Gezisi |2’li Görüş #41

    20 Mayıs 2025 Bahadır Çelebi ve Melis Konakçı

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Komünizmin Rıza Nur’u: Aclan Sayılgan

    28 Mayıs 2025 Yazılar Kadir Serkan Selçuk

    Dünya Gündemi: ABD-AB Gümrük Müzakereleri, Rusya’dan Ukrayna’ya Yeni Hava Saldırısı, Venezuela Seçimleri

    27 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Krizler Çağında Umut Ekmek: Gençler Gıdanın Geleceğini Geri Alıyor

    26 Mayıs 2025 Yazılar Elif Menderes

    Lozan Anlaşması, 1924 Anayasası ve Komisyon

    23 Mayıs 2025 Yazılar Armağan Öztürk

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}