Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • SenSensizsin
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • Avrupa Gündemi
      • ABD Gündemi
      • Altüst
    • D84 INTELLIGENCE
      • Kitap Yorum
      • Göç Sorunu
      • Başkanlık Sistemi Projesi
      • Devlet Kapasitesi Liberteryenizmi
      • Herkes için Siyaset Bilimi
      • Yapay Zeka
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Akademisyen Pornosu Değil Yerli ve Milli Seks Sineması.
    Forum

    Akademisyen Pornosu Değil Yerli ve Milli Seks Sineması.

    Agah Hazır21 Nisan 20204 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    [voiserPlayer]

    Doğan Gürpınar’ın “I am delighted …” Akademisyen Pornosu Üzerine” yazısı çok ilgi gördü. Bu ilginin büyük kısmının, başlığın çarpıcılığından geldiği şüphesiz. Başlığın Twitter’da makale paylaşmaya atıf yapması birçok insanı rahatsız etti. Birçok kişi, bence yazının ne demek istediğini pek ince eleyip sık dokumadan, Twitter’da yazı paylaşmakta eleştirilecek ne var, diye tepki gösterdi. İnce eleyip sık dokuyanlar da yazının içinde geçen “yapmacıklık, entelektüel merak yoksunu” olmak gibi kalıpları üzerilerine alındılar. Bu tepkileri verenlerin büyük çoğunluğu yurt dışında ya da özel üniversitelerde, çoklukla güvencesiz işlerde çalışan genç akademisyenler oldu.  

    Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim ben yazıyı beğenmekle beraber yazının kısmen de olsa bu genç akademisyenlere bir haksızlık yaptığını düşünüyorum. Açmaya çalışayım.  

    Öncelikle yazıyı niye beğendim? Yazıda, akademinin, belirli sınıfsal ayrıcalıkların taşıdığı bir entelektüel merak alanından, bir kariyer mesleğine dönüşmesi çok güzel anlatılmış. Bir kısmını benim de tanıma fırsatı bulduğum, üst sınıf kökenli Robert Kolej ya da TED Ankara Koleji çıkışlı akademisyenlerin yerini yeni nesil, daha çalışkan ama akademik merakını kaybetmiş bir gruba bırakması son derece canlı benzetmelerle tarif edilmiş. Bu dönüşümün, akademiyi, network ve görünür olmanın içerikten daha ön plana çıktığı bir meslek haline getirdiği de doğru. Birçok akademisyen bulabildiği her mecrada kendi networkunu oluşturmak ve görünür olmak derdine düşüyor. Bunlar yazarın dediği gibi yapısal süreçler ve bu yeni dünyada “entelektüel derinliğin hevesin ve tutkunun bir çağ gerçeği olarak yaşam sahası” yok.

    Buraya kadar yazıyla hemfikiriz. Bütün bunlar doğru. Sadece doğru değil dünyanın birçok yeri için kaçınılmaz da. Zaman zaman bir kutsiyet halesine bürünse de akademisyenlik mesleklerden bir meslek ve her meslek gibi dünyanın gidişatından bigâne değil. Marangozun, işçinin, berberin güvencesiz çalıştığı bir dünyada akademisyenin yerinin sağlam olmasını beklemek gerçekçi değil. Bence adil de değil. Dolayısıyla, nasıl bir berber dükkanına tabela asıyorsa biz de kendi tanıtımımızı yapmakla mükellefiz. Bunun içinde tweet atmak da var “I am delighted” olmak da.     

    O zaman haksızlık nerede? Bence haksızlık, yazarın bu tanıtım ve network arayışını sadece bir grup akademisyen ve belirli pratikler üzerinden tarif etmesinde. Türkiye’de akademi uzun zamandır ikiye yarılmış durumda. Bir yanda gittikçe küçülen bir merkez var, diğer yanda ise durmadan genişleyen bir taşra. Burada taşrayı büyük şehirlerin dışı olarak tarif etmiyorum. Bilakis, belli başlı birkaç kurum dışında neredeyse tüm Türkiye akademisi çeşitli düzeylerde taşralaşmış durumda. Bu taşralaşmış akademide hem kaynaklar daha fazla hem de kriterler daha alçak. Ancak sorun şu: taşra herkese açık değil. Burada kadrolar Twitter’da network kovalayarak ya da yaptığın yayınının reklamını yaparak edinilmiyor. Bilakis, herhangi bir devlet kadrosu nasıl ediniliyorsa öyle ediniliyor. Yani siyasi tavassutla. Bunun için, en azından sosyal bilimler açısından konuşursak, hükûmetçi STK’ların kimsenin okumadığı dergilerinde yazmak, Türk Ocaklarının Milli gün konferanslarında konuşmak, İSAM kütüphanesinde mesai yapmak gerekiyor. Bu kadroları almak için hemşehri geceleri bile Twitter’da kurulan networkten daha yararlı olabiliyor. Sonrası herkesin bildiği hikâye. İsme özel akademik ilanlar, enstitü dergilerinde hakemin bile okumadığı yazılar, bir şekilde yabancı dili de geçebilirsen, kolayca alınan doçentlikler, profesörlükler. Tabii bu süreçlerde kişisel reklam yeri de Twitter değil. Uygun bir tema bulunursa rektörlük bütçesinden basılmış 5 metrelik afişlerle adını şehrin işlek yerlerinden birinde sergiletmek zor değil. Doktor Öğretim üyesi hocamızın “Batı Emperyalizmi, Ortadoğu’da Darbeler ve 15 Temmuz” konulu konferansına bütün halkımız davetlidir gibi. Böylece hem kişisel reklam yapılıyor hem halkımız irşat oluyor hem de afişi basan reklamcı kazanıyor. Yani, şehrin ekonomisine can geliyor. Her durumda Twitter’dan daha verimli bir mecra olduğu kesin. 

    Peki bu ağlara ulaşamayanlar, bu networklere çeşitli nedenlerle giremeyenler, siyasi muhalifler, güvenlik soruşturmasını geçemeyenler, fazla şehirli olup bu işlerin peşine düşmekten utananlar? İşte onlar da Twitter networklerinde bir şeyler arıyorlar. Akademik hayatta emeğinden başka dayanacak yeri olmayanlar kendi networklerini de kendi emekleri ile kurmaya çalışıyorlar. Belki bir post doktora daha bulurum belki bir özel üniversitede beni üç kuruşa çalıştıracak bir dekanın ilgisini çekerim diye birbirlerinin yayınlarını beğenip duruyorlar. 

    Beğensek de beğenmesek de Türkiye akademisinin hali bu. Akademik merak yoksunu olabilirler ve “utanmazca” kişisel reklam peşinde de koşuyor olabilirler ama ciddiye alınabilecek hemen bütün yayınları bu gençler yapıyor. Buradan da maalesef bir akademi pornosu çıkmıyor. Çıksa çıksa yerli ve milli bir seks komedisi çıkıyor. 

    Yaşı yetenler ya da “akademik merak” ile 1970’lerin seks filmlerini izlemiş olanlar bilirler. Bu filmlerde esasen seks içeriği son derece zayıftır. Zaten seyirci de bu filmlere bu yüzden gitmez. Bu filmlerde seyircinin esas olarak ilgisini çeken, araya yabancı pornolardan alınarak konulan “parçalardır”. Bu parçalarda oynayan artistler gişeden pay almazlar ancak bütün film bu aradaki “parçaların” hatırına izlenir. Benzetmemi mazur görürlerse şöyle diyeyim, çoğunluğu yabancı ülkelerde yaşayan ya da merkezin birkaç yerine sıkışmış bu akademisyenler bu filmlerdeki “parçalara” benziyorlar. Türkiye’de gerçek denebilecek akademik bilginin önemli bir kısmını üretiyorlar ama gişeden aldıkları pay son derece kısıtlı. Dolayısıyla, kariyerist de olsa “I am delighted” da olsalar emeklerine saygı göstermek lazım.  

    Fotoğraf: Patrick Tomasso

    Siyaset
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikHayvan Izdırabının Ahlaki Durumu | Veganizm #4
    Sonraki İçerik Anders Tegnell’in Laboratuvarında Korona Virüsüyle Mücadele

    Diğer İçerikler

    Videolar

    Parlamenter Sistem Nasıl Geri Gelecek? | Çavuşesku’nun Termometresi #252

    8 Mayıs 2025 Melis Konakçı, İlkan Dalkuç ve Burak Bilgehan Özpek
    Yazılar

    Savaşların Kazananı Olur Mu?

    7 Mayıs 2025 Oytun Meçik
    Yazılar

    Türkiye’de Serbest Gazeteciliğin Geleceği: Zorluklar ve Çözüm Yolları

    3 Mayıs 2025 Gökhan Korkmaz

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Dünya Gündemi: Trump’ın Körfez Turu, ABD-Çin Ticaret Savaşlarında Geçici Ateşkes

    13 Mayıs 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    Abdülhamid ve Sherlock Holmes

    12 Mayıs 2025 Yazılar Umut Dağıstan

    ABD Gündemi: Trump’ın İlk 100 Günü, Sol Muhalefet Meydanlarda, Kamuda Tasfiyeler, Mineral Anlaşması

    10 Mayıs 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Turkey and Israel: Intense Geopolitical Rivalry from the Mediterranean to Central Asia

    8 Mayıs 2025 D84 INTELLIGENCE Reza Talebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}