Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    • Destek Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
      • Kitap Yorum
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • ABD Gündemi
      • Avrupa Gündemi
    • daktilo2
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Kadınsılaşan Hayat ve Prenses Erkeklik
    daktilo2

    Kadınsılaşan Hayat ve Prenses Erkeklik

    Birol Başkan26 Ekim 20255 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    1800 yılının Amerika’sında toplam işgücünün tahmini olarak sadece yüzde 3.7’si kadındı. Aynı oran 1900 yılında yüzde 18.3 oldu, 2000 yılında yüzde 45. 1800 yılının Amerika’sında çalışan kadınların sayısının toplam kadın sayısı içindeki oranı tahmini olarak yüzde 8.4’tü. Aynı oran 1900 yılında yüzde 20.4’tü, 2000 yılında yüzde 58.6.

    Kadınların işgücüne katılımı kapsamlı da oldu. Her iş kolunda farklı seviyelerde de olsa oldu. 1950 gibi bir tarihte bile artık bazı iş kolları kadınların yoğun olduğu iş kollarıydı. O tarihte Amerika’da hemşirelerin yüzde 97’si kadındı, sekreter ve yazıcıların yüzde 94’ü, kütüphanecilerin yüzde 91’i, öğretmenlerin yüzde 73’ü. Takip eden yarım asır içinde bu iş kolları kadın-yoğun iş kolları olarak kaldı. 2000 yılında hemşirelerin yüzde 92’si kadındı, sekreter ve yazıcıların yüzde 97’si, kütüphanecilerin yüzde 80’i, öğretmenlerin yüzde 75’i.

    Kadın yoğun iş kollarına yeni iş kolları eklendi. Banka çalışanları, tıp ve diş teknisyenliği gibi. 1950 yılında banka çalışanlarının yüzde 43’ü kadındı, tıp ve diş teknisyenlerinin yüzde 41’i. 2000 yılında banka çalışanlarının yüzde 94’ü kadın oldu, tıp ve diş teknisyenlerinin yüzde 73’ü. 

    Aynı dönemde kadınlar, erkeklerin yoğun olarak var olduğu iş kollarında da varlıklarını artırdı, öyle ki bu iş kollarından bazıları kadın yoğun iş kolları oldu. Otobüs şoförlüğü, barmenlik, yöneticilik, muhasebecilik, emlakçılık gibi. 1950 yılında otobüs şoförlerinin sadece yüzde 4’ü kadındı, barmenlerin yüzde 8’i, yöneticilerin yüzde 13’ü, muhasebecilerin yüzde 13’ü, emlakçıların yüzde 16’sı. 2000 yılında otobüs şoförlerinin yüzde 57’si kadın oldu, barmenlerin yüzde 57’si, yöneticilerin yüzde 36’sı, muhasebecilerin yüzde 60’ı, emlakçıların yüzde 52’si.

    Bazı iş kolları erkek yoğun olarak kaldı, ancak kadınlar varlıklarını bu iş kollarında da ciddi olarak artırdı. Doktorluk, avukatlık, mimarlık, polislik, din hizmetçiliği gibi. 1950 yılında doktorların sadece yüzde 6’sı kadındı, avukatların yüzde 4’ü, din hizmetçilerinin yüzde 4’ü, mimarların yüzde 2’si, polislerin yüzde 2’si. 2000 yılında doktorların yüzde 30’u kadın oldu, avukatların yüzde 33’ü, din hizmetçilerinin yüzde 15’i, mimarların yüzde 21’i, polislerin yüzde 15’i.

    Kadınların varlıklarını ciddi olarak artıramadığı iş kolları elektrikçilik, itfaiyecilik, pilotluk, kamyon şoförlüğü vb. iş kolları kaldı. 1950 yılında elektrikçilerin sadece yüzde 1’i kadındı, kamyon şoförlerinin yüzde 1’i, itfaiyecilerin yüzde sıfırı, pilotların yüzde sıfırı. 2000 yılında elektrikçilerin yüzde 3’ü kadın oldu, kamyon şoförlerinin yüzde 6’sı, itfaiyecilerin yüzde 4’ü, pilotların yüzde 4’ü.

    Kadınların farklı iş kollarında daha büyük oranlarda varlık bulması salt niceliksel bir değişim olarak kalmadı, beraberinde niteliksel değişimler de getirdi. Kadınlar; varlıklarını artırdığı iş kollarının değerlerini, normlarını, kurallarını, kurumlarını, kültürlerini değiştirdi. Erkeklerin, erkek gibi davrananların avantajlı olduğu baba-erkil binalar tuğla tuğla söküldü. Yerlerine kadınların, kadın gibi davrananların avantajlı olduğu ana-erkil binalar inşa edildi. veya J. Stone mahlaslı bir kişinin “great feminization (büyük kadınsılaştırma)” adını koyduğu süreç.

    * * *

    1800 yılının Amerika’sı, elbette bütün dünyası, yoğun bir şekilde baba-erkil bir dünya idi. Hayatın hemen hemen her alanının erkekler tarafından yoğrulduğu, hatta kadınlığın kendisinin bile erkekler tarafından tanımlandığı bir dünya.

    “Kadın, keyif veren fakat kısa ömürlü bir çiçek,
    İş için fazlasıyla narin ve iktidar için fazlasıyla zayıf:
    Ya zincirli bir eş ya da farkedilmeyen bir hizmetçi;
    Hor görülür, çirkinse; aldatılır, güzelse.
    Yalnız servettir tek başına can verir zerafetine,
    Ve coşku taşır onun besili yüzüne.”

    Kadınların işgücüne katılımı bu dünyayı ve bu dünyayı besleyen, ayakta tutan ne varsa onu, hukuku, dini, felsefeyi, kültürü, hepsini derinden sarstı; yeniden şekle soktu. Aslında son derece basit bir gözlemle başladı her şey: “La Femme naît libre et demeure égale à l’homme en droits.”

    Kadın özgür doğar ve sahip olduğu haklarda erkekle eşittir, eşit kalır. Ardı, hayatın daha kapsamlı değişimi içinde, kadına her alanda yer açma, açılan alanlarda kadınların sayısını artırma ve o alanlarda erkeklerle her anlamda eşit olmalarını sağlamanın mücadelesi veya feminizm. Netice birbirini tetikleyen ve mümkün kılan altyapı ve üstyapının katmanları arasındaki karşılıklı etkileşimler ve bu etkileşimlerin yarattığı dönüşümler. Bugün yaşadığımız dünyayı yoğuran ve yoğurmaya devam eden dönüşümler.

    Pekala, olan hayatın kadınsılaşması mı? Mezkur tez değişmeyen bir erkeklik ve kadınlık özü olduğu temel varsayımına dayanmakta. Tarihin derinliklerinde şekle giren ve o zamandır sabite kalan bir öz. “Wokeness (uyanıklık)” mesela, aslında o sabite kadınlık özünün hayata yansıması.

    Amerikalı yazar Helen Andrews’in diliyle… “Bugün ‘wokeness’ olarak düşündüğün her şey aslında dişil olanı eril olana öncelemektir: empatinin rasyonaliteye, güvenliğin riske, kenetlenmenin rekabete.” Daha meşhur bir formülasyonla. Erkekler Mars’tan, kadınlar Venüs’ten. Cinsiyetler arasında bu temel farklılaşmanın kökeni önemsizdir aslında. Tanrı öyle yaratmış da olabilir, insanlık tarihinin en uzun dönemi avcılık ve toplayıcılık döneminin kalıntısı da. Netice aynıdır. Hayat aynı zamanda cinsiyetler arası bir mücadeledir ve olan, kazananın hayatı kendi değişmeyen özü ile uyumlu olacak şekilde yeniden inşa etmesidir.

    İtiraz, sabite özün iş başında olduğuna… Öyle bir öz var mı? Genetik/biyolojik sebeplerle var olsa bile tam olarak içeriği ve sınırları bilinebilir mi? Daha makulü, iki farklı sabit özün varlığı varsayılsa bile, insanın sadece biyolojik bir varlık olmadığının kabulü. En güçlü biyolojik dürtüleri bile iradesi ile yönlendirebildiğinin, hatta bastırabildiğinin kabulü. Ve materyal temel üzerine devasa bir yapı inşa edebildiği, sonra o kendi inşa ettiği yapı ile uyumlu davranabildiği. Kadınlığın ne olduğu, erkekliğin ne olduğu, çok büyük oranda işte insanlığın o inşa ettiği yapının ürünü olduğu. Siyasi, iktisadi ve kültürel güç mücadelelerinin seyrine göre şekil alan o üst yapının.

    O üst yapının değişimi ve dönüşümünün sebep ve sonuç ilişkiler zincirini de kapsayan hikayesi çok daha karmaşıktır. Kadınların işgücüne artan katılımının neticesi olarak işgal ettikleri alanlarda kendi özlerini dikte ettirmesi olarak özetlenebilecek hikayeden daha karmaşık. Son iki yüzyılın, hatta beş yüzyılın, kapsamlı değişim, dönüşüm ve devrimlerini de içeren devasa bir modernite/post-modernite hikayesidir o. Günümüzün “wokeness”ının da, “prenses erkeklik”inin de ve her daim yeniden ve daha farklı tanımlandığına şahit olduğumuz cinsiyet rollerinin de parçası olduğu hikaye.

    Sosyoloji Tarih
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikDemokrasinin Soykütüğü: İdeoloji, Sistem ve Kriz
    Sonraki İçerik KKTC Seçimlerini Anlamak: Tufan Erhürman Neden Kazandı?

    Diğer İçerikler

    daktilo2

    Ahmet Sözen: Kıbrıs meselesinde resmi müzakere sürecinin başlayabilmesi için dışsal dinamiklere de ihtiyaç var

    26 Ekim 2025 Gökhan Korkmaz
    daktilo2

    Bir İyi ve Kötü Haberimiz Var: Ekonomik Büyüme için Demokrasi İyi ama Şart Değil

    26 Ekim 2025 Alper Yağcı
    daktilo2

    2026 Bütçesine Bakış

    26 Ekim 2025 Burak Dalgın

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Röportaj | Macaristan’da Otoriterleşme: Sivil alan giderek özerkliğini kaybediyor ve ulusal egemenlik adına eleştirel sesler susturuluyor

    24 Ekim 2025 D84 INTELLIGENCE Röportajlar Daktilo1984

    Ashkhen Kazaryan: ABD’de ifade özgürlüğü anayasal olarak güvende olsa da uygulamada artan bir baskı ile karşı karşıya

    23 Ekim 2025 D84 INTELLIGENCE Röportajlar Daktilo1984

    Richard Durana: Günümüzün popülizm siyaseti, kamuoyunun kâr amacı gütmeyen kuruluşlara karşı tavrını değiştirmeyi başardı

    22 Ekim 2025 D84 INTELLIGENCE Röportajlar Daktilo1984

    Dünya Gündemi: Zelensky’nin ABD Ziyareti, Gazze’de Bozulan Ateşkes, Japonya’da İlk Kadın Başbakan

    21 Ekim 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Ekim 2025
    • Eylül 2025
    • Ağustos 2025
    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • daktilo2
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}