Daktilo 1984Daktilo 1984
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • E-Bültene Abone Ol
    • Destek Ol
    Facebook Twitter Instagram Telegram
    Twitter Facebook YouTube Instagram WhatsApp
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Destek Ol Abone Ol
    • İZLE
      • Çavuşesku’nun Termometresi
      • Varsayılan Ekonomi
      • 2’li Görüş
      • İki Savaş Bir Yazar
      • Yakın Tarih
      • Mayhoş Muhabbetler
      • Tümünü Gör
    • OKU
      • Yazılar
      • Röportajlar
      • Çeviriler
      • Asterisk2050
      • Yazarlar
      • Kitap Yorum
    • DİNLE
      • Çerçeve
      • Zedcast
      • Tuhaf Zamanların İzinde
      • Tümünü Gör
    • D84 FYI
      • Hariçten Gazel
      • ABD Gündemi
      • Avrupa Gündemi
    • daktilo2
    Daktilo 1984Daktilo 1984
    Anasayfa » Aslı Kotaman: Medya okuryazarlığı artık bir seçenek değil, bir toplumsal ihtiyaç
    daktilo2

    Aslı Kotaman: Medya okuryazarlığı artık bir seçenek değil, bir toplumsal ihtiyaç

    Gökhan Korkmaz19 Ekim 20256 dk Okuma Süresi
    Paylaş
    Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp

    Daktilo2 için gerçekleştirdiğimiz bu söyleşide, İtalya’da bulunan araştırma enstitüsü Scuola IMT Alti Studi Lucca’dan Doç. Dr. Aslı Kotaman ile dünyada yaşanan teknolojik dönüşümün gazetecilik endüstrisine etkilerini ve endüstrinin geleceğini konuştuk.

    Doç. Dr. Aslı Kotaman, gazeteciliğin kamusal bilgi üretiminin etik bir biçimi olduğuna değinirken, aksi halde gazeteciliğin kitle iletişimi içinde eriyip sıradan bir içerik üretimine dönüşeceğine de dikkat çekiyor. Doç. Dr. Aslı Kotaman’ın Daktilo2’nin sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

    Günümüz dünyasında geleneksel gazetecilik yerini dijital platformlara bırakırken, yapay zekâ artık haber üretim sürecinin ayrılmaz bir parçası hâline gelmeye başladı. Medyanın küresel ölçekte geçirdiği dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce gazeteciliğin temel ilkelerinde bir erozyon mu söz konusu, yoksa sadece biçim mi değişiyor?

    Medya alanındaki dönüşümü sadece teknolojiye bağlamak kolay, ama eksik bir okuma olur bana kalırsa. Dijitalleşme gazeteciliğin araçlarını değiştirdi evet, ama asıl kırılma bilginin kimler tarafından üretildiği ve dolaşıma sokulduğu konusunda ortaya çıktı. Bugün haberi belirleyen şey çoğu zaman doğruluk değil, hız ve erişim. Yani haberin değerini artık çoğu zaman onun kamusal etkisi değil, kaç etkileşim aldığı belirliyor. Haliyle bu gazeteciliği giderek platformlara bağımlı hale getiriyor. Örneğin bir haberin sosyal medyada görünür olması, algoritmaların ona izin verip vermemesine bağlı. Bu durumda asıl problem teknoloji üzerinden dağıtılan güçte. Kimin sesi duyuluyor, kimin sözü bastırılıyor, hangi haber görünür kılınıyor, hangisi yok oluyor soruları, dijital çağın yeni medya etiği sınavı. Bana göre ortada sadece bir biçim değişimi yok. Daha derin bir dönüşüm yaşıyoruz. Gazeteciliğin mesleki ilkeleri hızla değişiyor ve karar verme süreçlerini artık çoğu zaman teknoloji şirketleri belirliyor. Eğer gazetecilik toplumsal işlevini koruyacaksa, önce şu soruyu sormamız lazım: Bir haber ne zaman haberdir? Bu soruya güçlü bir yanıt veremediğimiz sürece teknik yenilikler değil, haberciliğin niteliği erozyona uğramaya devam edecek.

    Türkiye’de gazetecilik endüstrisi kapsamında son 10 yılda yaşanan dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz? Jürgen Habermas’tan Noam Chomsyk’e uzanan çizgide eleştirel medya kuramlarının hangi kavramları bugünün Türkiye medyasını anlamamıza yardımcı olabilir?

    Türkiye’de medyanın son 10 yılda geçirdiği dönüşüm, ki buna 10 sene diyebilir miyiz ondan emin değilim tam, teknolojiden çok siyasal ve ekonomik koşullarla şekilleniyor. Medya sahipliği birkaç büyük sermaye grubunda toplandı ve gazetecilik piyasası giderek daha fazla siyasi iklimin etkisi altına girdi. Bu durum yalnızca gazeteciliğin eleştirel niteliğini değil, haberin çeşitliliğini de azalttı. Ama dedim ya buna 10 sene de diyemeyiz aslında. Ben yüksek lisans tezimi medyanın oligarşik yapısı üzerine yaptığımda yıl 2001’di. Ama çoğulcu medya ortamı zayıfladı, giderek daha da zayıfladı; öte yandan kamusal tartışmanın niteliği azalmadı, neredeyse tamamen ortadan kalktı.

    Eleştirel medya kuramları bugün Türkiye’yi anlamak için hâlâ kısmen işe yarayabilir. Habermas, medyanın demokrasi için temel bir tartışma zemini sağladığını söyler. Ama bugün tam tersi bir tablo görüyoruz. Medya çoğu zaman tartışmayı açmak yerine kapatan, iktidarın sınırlarını yeniden üreten bir işleve sahip. Chomsky’nin propaganda modeli ya da. Haberler kamusal ilgiyle değil, ekonomik ve politik çıkarlarla belirleniyor. Son yıllarda medya üzerindeki baskılar sonucu birçok gazeteci ya işsiz kaldı ya da bağımsız dijital mecralara yöneldi. Kaldı ki bu bağımsız dijital platformların üzerinde de farklı baskılar var. Bu alternatif medya kanalları önemli bir boşluğu dolduruyorlar ama haklı bir sürdürülebilirlik sorunu yaşıyorlar. Dolayısıyla Türkiye’de medya alanındaki dönüşüm sadece teknolojik değil, güç ilişkileri, ifade özgürlüğü ve ekonomik bağımlılık gibi daha temel sorunlarla bağlantılı.

    Yapay zekanın gazetecilik endüstrisindeki rolü ve etkileri hakkında neler düşünüyorsunuz?  

    Yapay zekâ gazetecilikte hem fırsat hem risk taşıyor. Bu benim araştırma alanımın dışında o sebeple ben sadece gördüğümü dile getirebilirim, bir otorite olarak cevaplayamam. Doğru kullanılırsa doğrulama süreçlerinde, arşiv taramasında, büyük veri içinden anlamlı bilgi çıkarmada ciddi katkı sağlayabileceğini düşünüyorum yapay zekanın. Örneğin yanlış bilgiyle mücadele eden doğrulama platformları, yapay zeka destekli analizlerle sahte içerikleri çok daha hızlı yakalayabiliyor. Bu açıdan olumlu.

    Sorun şu ki, yapay zekayı kim kontrol ediyor ve hangi amaçla kullanıyor? Sorun bir sahiplik sorunu yine. Kamu yararı dediğimiz şey nedir, onun alanı burayı da kapsıyor. Haber üretimini hızlandırmak adına içerikleri otomatikleştirmek, gazeteciliği vasıfsız bir metin işçiliğine dönüştürme riski taşıyor elbette. Kaldı ki, vasatlık üzerine sık sık yazıyorum, bunun örnekleriyle yaşıyoruz artık. Ayrıca yapay zekânın veri setleri taraflı olduğunda, ortaya çıkan içerik de kaçınılmaz olarak taraflı oluyor; bunu her adımda düşünmeli ve aslında yapay zekâ okur yazarlığını önemsemeliyiz, aslında temelde medya okuryazarlığını. Yapay zeka nesnel değil, sadece verideki önyargıyı yeniden üretiyor. Editoryal sorumluluk ortadan kalkarsa yapay zeka manipülasyonu büyütür, güçlendirir ve hatta meşrulaştırır.

    Türkiye’de medya araştırmaları ile medya pratikleri arasında ciddi bir kopukluk olduğu söyleniyor. Sizce neden böyle?

    Bugün insanlar eskisinden daha fazla bilgiye maruz kalıyor ama bu bilgiye daha az emek veriyor. Sosyal medya, haberi takip etme biçimimizi tüketim hızına göre yeniden şekillendirdi. Pek çok kişi haber okumuyor ki, sadece haber akışına denk geliyor. Bu da bilgiyi anlamaktan çok geçiştirmeye dayalı bir medya deneyimi yaratıyor. Bu her konuda böyle; kesintisizlik, bitmeyen akış, 7/24 hali maalesef hem dikkat sürelerimizi hem dikkatimizi topladığımız içerikle ilişkimizi değiştirdi. Haberle sanki algoritmik bir kader olarak karşı karşıya geliyoruz. Karşımıza çıkan haberleri biz değil, takip ettiğimiz sayfalar ve etkileşim örüntülerimiz belirliyor. Bu da içinde yaşadığımız yankı odasını, filtre balonunu derinleştiriyor. Kısacası sadece haber okuma isteğimiz azalmıyor, haberle kurulan ilişki yüzeyselleşiyor. Bu konu sadece gazeteciliğe özgü de değil. Okumadan yorum yapmak, bilgilenmeden pozisyon almak artık norm. Bu yüzden diyorum ya medya okuryazarlığı artık bir seçenek değil, bir toplumsal ihtiyaç.

    Son olarak, tüm bu dönüşümlere rağmen Türkiye’de ve uluslararası alanda gazeteciliğin geleceği konusunda umutlu musunuz ve 10 yıl sonra nasıl bir medya ortamı öngörüyorsunuz?

    Gazetecilik ortadan kalkmayacak elbette ama bildiğimiz haliyle varlığını sürdüremeyecek, onu görebiliyoruz. Şu anda bu meslek de diğerleri gibi bir dönüşümün eşiğinde. Basılı gazeteler daha az okunuyor, televizyon izlenme alışkanlıkları da sanırım düşüyor, haber tüketimi dijital platformlara kaydı. Ancak bu dönüşümün merkezinde teknoloji değil, güven sorunu var. Okur ya da izleyici artık bilgiye değil, bilgi kaynağına güvenmek istiyor. Bu nedenle geleceği belirleyecek olan şey yeni yazılım araçları ya da yapay zekâ sistemleri değil, gazeteciliğin toplumsal güveni yeniden kurup kuramayacağı.

    Bağımsız medya girişimlerinin ve okuyucu destekli habercilik modellerinin artması tesadüf değil. Bu girişimler, haberi tıklanma ekonomisinin tüketim nesnesi olmaktan çıkarıp yeniden kamu yararıyla ilişkilendirmeye çalışıyor. Gazeteciliğin geleceği bence burada, daha küçük ama daha nitelikli yapılarda. Kurumlar değişecek, iş modelleri değişecek, hatta haber formatları da değişecek, fakat araştırmaya dayalı gazetecilik ve sahadan doğrulanmış bilgiye duyulan ihtiyaç hiç kaybolmayacak. Toplumun sadece bilgiye değil, aynı zamanda hafızaya, eleştirel düşünme kültürüne ve hesap sorulabilirliğe ihtiyacı var. Gazetecilik kamusal bilgi üretiminin etik bir biçimi. Eğer bu etik zemin güçlendirilirse mesleğin geleceği de güçlenecek, aksi halde gazetecilik kitle iletişimi içinde eriyip sıradan bir içerik üretimine dönüşecek.

    Dünya Medyaya Erişim Siyaset Yapay Zeka
    Paylaş Twitter Facebook LinkedIn Email WhatsApp
    Önceki İçerikLiberal Küreselleşme Bitiyor, Bölüm 4: Altın ve Doların Hikayesi

    Diğer İçerikler

    daktilo2

    Liberal Küreselleşme Bitiyor, Bölüm 4: Altın ve Doların Hikayesi

    19 Ekim 2025 Alper Yağcı
    daktilo2

    Açlık’tan Dünya Nimeti’ne: Knut Hamsun’u Nasıl Okumalı?

    19 Ekim 2025 Mehmet Akif Koç
    daktilo2

    İnsanlığın Korkuyla Olan Kadim Oyunu

    19 Ekim 2025 Umut Dağıstan

    Yorumlar kapalı.

    Güncel İçerikler

    Adıyaman’da Kadın Çalıştayı: Ne İçin, Kim İçin Yerel Eşitlik

    18 Ekim 2025 Yazılar Ayşe Kaşıkırık

    Yapay Zekâ İçin 3 Trilyon Dolarlık Veri Merkezleri İnşası Yarışı

    17 Ekim 2025 Çeviriler Daktilo1984

    ABD Gündemi: Ulusal Muhafızlara Tepki Büyüyor, Trump İsrail’de ve Şarm el-Şeyh Zirvesi

    16 Ekim 2025 Bültenler Emrullah Özdemir

    Dünya Gündemi: Trump’ın Şovu, İsrail ve Gazze’nin Geleceği

    14 Ekim 2025 Bültenler Bahadır Çelebi

    E-Bültene Abone Olun

    Güncel içeriklerden ilk siz haberdar olun




    Archives

    • Ekim 2025
    • Eylül 2025
    • Ağustos 2025
    • Temmuz 2025
    • Haziran 2025
    • Mayıs 2025
    • Nisan 2025
    • Mart 2025
    • Şubat 2025
    • Ocak 2025
    • Aralık 2024
    • Kasım 2024
    • Ekim 2024
    • Eylül 2024
    • Ağustos 2024
    • Temmuz 2024
    • Haziran 2024
    • Mayıs 2024
    • Nisan 2024
    • Mart 2024
    • Şubat 2024
    • Ocak 2024
    • Aralık 2023
    • Kasım 2023
    • Ekim 2023
    • Eylül 2023
    • Ağustos 2023
    • Temmuz 2023
    • Haziran 2023
    • Mayıs 2023
    • Nisan 2023
    • Mart 2023
    • Şubat 2023
    • Ocak 2023
    • Aralık 2022
    • Kasım 2022
    • Ekim 2022
    • Eylül 2022
    • Ağustos 2022
    • Temmuz 2022
    • Haziran 2022
    • Mayıs 2022
    • Nisan 2022
    • Mart 2022
    • Şubat 2022
    • Ocak 2022
    • Aralık 2021
    • Kasım 2021
    • Ekim 2021
    • Eylül 2021
    • Ağustos 2021
    • Temmuz 2021
    • Haziran 2021
    • Mayıs 2021
    • Nisan 2021
    • Mart 2021
    • Şubat 2021
    • Ocak 2021
    • Aralık 2020
    • Kasım 2020
    • Ekim 2020
    • Eylül 2020
    • Ağustos 2020
    • Temmuz 2020
    • Haziran 2020
    • Mayıs 2020
    • Nisan 2020
    • Mart 2020
    • Şubat 2020
    • Ocak 2020
    • Aralık 2019
    • Kasım 2019
    • Ekim 2019
    • Eylül 2019
    • Ağustos 2019
    • Temmuz 2019
    • Haziran 2019
    • Mayıs 2019
    • Nisan 2019
    • Mart 2019

    Categories

    • Asterisk2050
    • Bültenler
    • Çeviriler
    • D84 INTELLIGENCE
    • daktilo2
    • EN
    • Forum
    • Özetler
    • Podcast
    • Röportajlar
    • Uncategorized
    • Videolar
    • Yazılar
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    İçerik
    • Yazılar
    • Podcast
    • Forum
    • Röportajlar
    • Çeviriler
    • Özetler
    • Bültenler
    • D84 INTELLIGENCE
    Konular
    • Siyaset
    • Ekonomi
    • Dünya
    • Tarih
    • Kültür Sanat
    • Spor
    • Rapor
    • Gezi
    Sosyal Medya
    • Twitter
    • Facebook
    • Instagram
    • Youtube
    • LinkedIn
    • Apple Podcast
    • Spotify Podcast
    • Whatsapp Kanalı
    Kurumsal
    • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Yazarlar
    • İçerik Sağlayıcılar
    • Yayın İlkeleri ve Yazım Kuralları
    © 2025 DAKTİLO1984
    • KVKK Politikası
    • Çerez Politikası
    • Aydınlatma Metni
    • Açık Rıza Beyanı

    Arama kelimesini girin ve Enter'a tıklayın. İptal etmek için Esc'ye tıklayın.

    Çerezler

    Sitemizde mevzuata uygun şekilde çerez kullanılmaktadır.

    Fonksiyonel Her zaman aktif
    Sitenin çalışması için ihtiyaç duyulan çerezlerdir
    Preferences
    The technical storage or access is necessary for the legitimate purpose of storing preferences that are not requested by the subscriber or user.
    İstatistik
    Daha iyi bir kullanıcı deneyimi sağlamak için kullanılan çerezlerdir The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
    Pazarlama
    Size daha uygun içeriklerin iletilmesi için kullanılan çerezlerdir
    Seçenekleri yönet Hizmetleri yönetin {vendor_count} satıcılarını yönetin Bu amaçlar hakkında daha fazla bilgi edinin
    Seçenekler
    {title} {title} {title}